EkonomiDoğuş ‘komşuya’ demir atıyor

Doğuş ‘komşuya’ demir atıyor

18.06.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bugünlerde herhalde Doğuş Holding Yönetim Kurulu toplantılarına kulak misafiri olsak Garanti Bankası’nın aktif büyümesi kadar, Atina’dan kalkan tekne, yemek, detoks, fitness laflarını da işitirdik. Şaka değil bunları duyabilirdik.

Doğuş ‘komşuya’ demir atıyor

Zira Doğuş Grubu Yunanistan’da 4 marinayı birden aldı. Yeme içme sektörüne girdi. Nusr-Et ve Kiva restoranlarının çoğunluk hissesi alındı. Altı markayla görüşmeler devam ediyor. Bu hamleyle Doğuş Grubu Türkiye’de yeme içme sektörüne kurumsal sermayeyi soktu. Yunanistan’daki marina hamlesini ise krizden önce başlatmışlar. Şimdi de krize giren komşunun çarşaf çarşaf yayınladığı satılacaklar listelerini inceliyorlar. Doğuş Holding CEO’su Hüsnü Akhan sorularımı cevapladı.

Haberin Devamı

Akdeniz ve Ege’den başlayarak Kuzey Dalmaçya’ya uzanan bir marina ağına sahip olmayı planlayan Doğuş Grubu, Yunanistan’da dört tane marina aldı. Doğuş Grubu CEO’su Hüsnü Akhan, Yunanistan’da devletin normalde asla satmayacağı varlıkları görücüye çıkardığını belirterek, “Her kriz bir fırsattır” diyor...

İSPARK İstanbul’da marina işine başladı. Siz de ilgiliydiniz bu konuyla...

İSPARK ihalesi sadece inşaata yönelikti. Biz işletmeye talip olduk. Şu anki ihale şartları buna uymayınca ihaleye girmedik. Türkiye’de üç marinanın sahibi ve işleticisiyiz. Umut ediyorum bir iki ay içinde dördüncü marina olarak Dalaman marinanın inşasına başlayacağız. Hırvatistan’da üç marinamız var. Yunanistan’da dört marinanın alımı için sözleşme yaptık. Onay için Yunanistan Turizm Bakanlığı’na başvurduk. Tahmin ediyorum birkaç hafta içinde onayları çıkacak.

Haberin Devamı

Doğuş ‘komşuya’ demir atıyor

Yunanistan’da fırsat çok değil mi?

Fırsat var ama bu ortam doğmadan da biz planlamamızı yapmıştık. Akdeniz ve Ege’den başlayarak Kuzey Dalmaçya’ya kadar oluşan hatta bir marina networkü oluşturmak istiyoruz. Yunanistan’daki marinalar bizim için stratejik olarak çok önemliydi. Hırvatistan dışında, başta Yunanistan olmak üzere Doğu Akdeniz’deki yat trafiğini şekillendiren ana ülkelerde de yatırım fırsatları ile ilgileniyoruz.
Yunanistan’daki marinalarımız Atina, Corfu Adası, Lefkas Adası ve Peloponnese’de olacak. Bu marinaların toplam bağlama kapasitesi 3 bin 755. Böylece Yunanistan’daki marinalarımızın kapasitesi Türkiye’deki toplam kapasitemizin yüzde 50’sinden fazla olacak. Türkiye’de şu anda 2 bin 406, Hırvatistan’da da 2 bin 430 bağlama kapasitemiz var.

Ucuza mı aldınız? Ne kadarlık bir yatırım bu? Başka şeyler de bakıyor musunuz?

Alım bedeli ve marinalara yapacağımız yatırımları da kattığınızda yaklaşık 20 milyon euro tutarında. Yunanistan’da fırsat var. Her kriz bir fırsat yaratıyor. Bu kriz sonsuza dek sürmeyecek. Yunanistan hükümeti 50 milyar euro tutarında varlığı özelleştirme kanalıyla uluslararası ihaleye açma konusunda bir karar aldı.

Haberin Devamı

Neler var o listede?

Benzin istasyonu, ulusal piyango şirketi, oteller, marinalar, alışveriş merkezleri, devletin çeşitli şirketlerdeki hisseleri, turizm amaçlı büyük arsalara kadar muazzam bir satış listesi var. Böyle bir kriz olmasaydı bu aktiflerin satışı hiçbir zaman gündeme gelmeyecekti.

Başka aktiflere de bakacak mısınız?

Bakıyoruz, belli aktifler için daha detay bilgiler istedik. Hizmet sektörüne bakacağız mesela. Biz marinaları sadece tekne bağlanan yerler olarak görmüyoruz.

Marinanın içinde bulunduğu kentin sosyal yaşamına bir hareket getirmesini arzu ediyoruz. Bu da marinanın yanında yat kulübü, alışveriş üniteleri, beach clup ve otellerle sağlanabiliyor.

Doğuş Holding’in atılımları Yunanistan’da da duyulmuş anlaşılan! Size nasıl geliyor bu listeler?

Hükümetin yetkilendirdiği yatırım bankaları var. Onlar potansiyel yatırımcıları dolaşıyorlar. O kapsamda bize de geldiler. Eminim ki, Avrupa’daki diğer yatırımcılara da gitmişlerdir. Bize iki saatlik sunum yaptılar. Ferit Bey ve üç yönetici arkadaşımızla dinledik. Listeyi verdiler. Değerlendirip bakacağız, dedik.

Haberin Devamı

Yüzde 15 büyüyecek

Geçen yıl nasıl geçti?

Geçen yıl 27 milyar dolar civarında bir aktif büyüklüğü yarattık. Bu yıl 30 milyar dolar tutarında bir aktif olacak. Bu yıl yüzde 15’lik büyüme hedefliyoruz. Doğuş Otomotiv, 2011’i, 112 bin 399 adetlik perakende araç satışı (ağır vasıta dahil) ve yüzde 12.6 pazar payı ile kapattı. Doğuş İnşaat’ın rakiplerini geride bırakarak Üsküdar-Ümraniye-Çekmeköy-Sancaktepe metro hattı inşası ihalesini kazanması grup için sevindirici bir gelişme oldu. 2011’de turizm ve hizmetler sektöründeki portföyümüzü genişletmeye yönelik yatırımlarımız da hızlandı. Aralık ayının son haftasında Göcek’teki Swissotel’i satın aldık. Oteli, D-Marin Resort Göcek olarak mevcut kapasitesi ile işletmeye açtık. 2012’nin ikinci yarısında devreye girmesi planlanan Boyabat Hidroelektrik santralimizle, enerji sektöründe faaliyetlerimiz de ayrı bir yapıya kavuşacak. Güney Kore’nin en büyük gruplarından SK Group ile işbirliğimizi genişleterek, stratejik ortaklığa dönüştürdük.

Haberin Devamı

Ortaklık yaptığınız IMG spor, moda eğlence sektöründe faal. Bizde hangi faaliyet öne çıkacak?

Brezilya, Hindistan ve Çin’de ortaklıkları bulunan, dünyanın en büyük spor, moda ve eğlence şirketlerinden IMG ile gerçekleşen ortaklıkla, Türkiye’nin yanı sıra Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın da aralarında bulunduğu Türki Cumhuriyetlerde spor, moda ve eğlence alanında çeşitli projelerin hayata geçirilmesini planlıyoruz. Türkiye’nin her bölgesinden dünya çapında sporcular yetiştirmek için, konusunda profesyonel bir ekiple tam teçhizatlı bir spor okulu kurmayı hedefliyoruz. Manchester United futbol okulu gibi okullar da kurmayı hedefliyoruz.

Siz Beşiktaşlısınız. Kulislerde patronunuz Ferit Şahenk’in adı da Fenerbahçe başkanlığı için geçiyor. Böyle güçlü bir isim Fener’e başkan olursa Beşiktaşlı olarak üzülür müsünüz?

Türk futbolu adına sevinirim...

Doğuş ‘komşuya’ demir atıyor

26 mİlyar dolarlık sektör

Yeme içme işine şu ana kadar ne kadarlık yatırım yaptınız? Orta gelir grubuna yönelik neler olacak?

15 milyon dolar civarında. Elimizde bir iki data var. İstanbul’da yeme içme sektöründe kayıtlı işletme sayısı 12 bin civarında. Ve yine İstanbul’da gün içinde yaklaşık 8 milyon kişi yer değiştiriyor. Olağanüstü bir rakam bu. 8 milyon insan işine, gezmeye, alışverişe gitmek gibi herhangi bir nedenle evinden çıkıyor. Bu insanların yarısının öğle veya akşam dışarıda yemek yediklerini varsayabiliriz. 26 milyar dolar civarında organize bir sektörden bahsediyoruz.

Antİk Nİğde’den eğlence rüyasına

Yeme içme sektörüne girdiniz. Sizi motive eden üç şeyi saymanızı istesem...

Nahita adında bir şirket kurduk. Niğde’nin eski dönem adı. Ferit Bey Niğdeli olduğu için oradan esinlenildi. Bütün bu çerçeve aslında DREAM (Doğuş Restaurant, Entertainment and Management) markası altında şekillenecek.

İstanbul hem nüfus büyüklüğü, hem de 35 yaş altı nüfusun çok hızlı artması açısından önemli bir konumda. Bu büyüme beraberinde bu kitlenin sosyalleşme talebini de gündeme getiriyor. Bu da özellikle restoran sektörüne yansıyor. Sektöre baktığımızda girişimciler kendi kısıtlı olanaklarına karşın yetenekleriyle çok önemli markalar yaratmışlar. Ancak belli bir noktaya gelince sermaye eksikliğinin yol açtığı belli bir tıkanma oluyor. Bu çerçevedeki marka sahipleriyle, ortaklıklar şeklinde ilerlemeyi bir strateji olarak ele aldık.

Türkiye’nin dışarıya ihraç edeceği kendi özgün lezzetlerinden oluşan bir mutfağı var. Ferit Bey (Şahenk) bu özgün tatların dışarıya tanıtılması konusunu da çok önemsiyor. Önümüzdeki dönemde bunu da stratejimizin bir parçası olarak yürütüyor olacağız.

Sağlıklı yaşam trendini yakaladı

Doğuş Grubu olarak kapalı bir ekonomi oluşturdunuz nız sanki! Sizden giyinmek, yemek yemek ve alınan kiloları da spor merkezinizde vermek mümkün! Takılanlar oluyor mu başka gruplarda çalışan arkadaşlarınızdan?

Arkadaşlarım, “Televizyonlarınızı seyrediyoruz, bankacılık işlemlerimizi Garanti’yle yapıyoruz, tatile gidip otellerinizde kalıyoruz” diye takılıyorlar. Doğuş Circle’ın içine girdik diyorlar! D-Gym’e kaydolup spor yapıyorlar, detoks yapıyorlar. Araçlarımızı alıyorlar, şimdi Nusr-Et’e, Kiva’ya da gitmeye başladılar. Armani’ye gidiyorlar.

D-Life nasıl gidiyor?

Eski Mayadrom’u satın aldık. Şimdi bu binada güzel bir merkez yapıp D-Life ve D-Gym’i orada da açacağız. Ulus’daki D-Life günübirlik hizmet veriyor. Bodrum’da Cennet koyundaki Atami Otel’i satın aldık. Burada haftalık, 10 günlük yatılı detoks programlarımız olacak.

Kırmızı ete mesafeli bir Güneydoğulu

Siz detoks yaptırır mısınız?


Yılda bir kez yaptırırım. Eskiden yurtdışına gidiyordum artık kendi merkezimiz var.


Sizi kaç yıldır tanıyorum. Hep aynı kiloda ve fitsiniz. Nedir bu işin sırrı?

Bu işin kuralı matematiktir. Aldığınız kalori ile yaktığınız kaloriyi dengelemektir. Misal bu gece Nusr-Et’e gidip, yaklaşık 2 bin kaloriyi alacaksam, ertesi gün mutlaka onu dengelemek için bin kalorinin içinde kalmaya özen gösteririm. Yeme içme düzenim biraz farklıdır. Ayda iki kez kırmızı et yemeğe özen gösteririm.

Nusr-Et’e gittik ve o 2 bin kaloriyi aldık diyelim. Ertesi günün menüsünü söyler misiniz?

Sabah bir elma, bir bardak kefirle kahvaltı yapacaksınız. Öğlen bol bir salata ve zeytinyağlı. Akşam da salata ve sebze yediğiniz takdirde bin kalorinin içinde kalabiliyorsunuz. Hep bu sistemle gidiyorum. Son altı yıldır ne kilo aldım ne de verdim. Bu işler tamamıyla insanın kendi vücudunu dinlemesi, anlaması ve tanımasıyla alakalı. Yeme içme düzenim konusunda taviz vermem. Hiçbir arkadaşın hatırına düzenimi bozmam.

‘Pancar borani’nin izini sürüyor

Sizin en sevdiğiniz yemeği öğrenebilir miyim?


Ben Urfalıyım biliyorsunuz. Bir Güneydoğulu olarak haliyle çiğköfte, fıstıklı kebap ve lahmacunu severim. Bizim şu anda üstünde çalıştığımız bir proje de Güneydoğu mutfağının özgün tatlarını aynı çatı altında sunan bir konsept oluşturmak. Hatta tipik kebap lokantalarında yapılmayan ancak hala evlerde yapılan çok özel tatları da aynı restoran çatısı altında sunar hale gelmek.

Bu anlamda hangi yemeklere ulaştınız?

Unutbeni yemeği mesela, hiçbir restoranda bulamazsınız. Ya da pancar borani yemeği ya da müftahi yemeği. Bütün bunlar özel tatlar, hiçbir yerde bulamazsınız. Antep, Urfa, Adana’da bazı evlerde hala yapılıyor bu yemekler. Bunların recipelerini bulup gün yüzüne çıkarmak lazım. Esas bu işin mutfağından yetişen insanlarla, bu işe gönül vermiş aşçılarla, ustalarla çalışmak lazım. Öyle yapacağız.

Doğuş ‘komşuya’ demir atıyor


Nusr-Et ve GQ Nispetiye’ye çıkıyor

Nusr-Et’i aldınız, Lacivert’i aldınız, Kiva’yı aldınız....

Nusr-Et’in ve Kiva’nın yüzde 51’le çoğunluk hissesini aldık. Ancak Lacivert’le görüşmelerimiz devam ediyor. Başka markalarla da görüşmelerimiz devam ediyor. Bünyemizdeki GQ dergisinin yurtdışındaki bar restoran konseptini de getiriyoruz. Nispetiye caddesinde eski TGI Friday’s’in yerinde açacağız. Onun yanındaki Audi binamız da taşındı, oraya da bu ay sonunda Nusr-Et’i getiriyoruz. Emporio Armani Ristorante yine bizim bünyemizde.