EkonomiDijital Telif Yasası yenilenecek mi? Hüseyin Yayman'dan CNN TÜRK'te önemli açıklamalar

Dijital Telif Yasası yenilenecek mi? Hüseyin Yayman'dan CNN TÜRK'te önemli açıklamalar

18.05.2024 - 14:52 | Son Güncellenme:

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, 'Bu emek hırsızlığı karşısında bu defa kurumlar, tüzel kişilere sahip olan büyük işletmeler kan kaybetmeye başlıyor. Bu da toplumun doğru bilgilendirilmesini, kamu haberciliğini, sosyal sorumluluk projelerini hepsini ortadan kaldırıyor. Dolayısıyla biz Dijital Telif'i çok önemsiyoruz.' dedi.

Sosyal medya platformu Tiktok'un Türkiye'de yasaklanıp yasaklanmayacağı yönündeki tartışmalar devam ediyor. TikTok tepki çeken paylaşımlar nedeniyle eleştiri oklarının hedefinde.

Haberin Devamı

DİJİTAL TELİF YASASI HANGİ AŞAMADA?

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman CNN TÜRK'ten Tunç Arslanalp'e açıklamalarda bulundu.

Yayman şunları söyledi; Dijital telif meselesi dünyada da çok önemli. Türkiye'de de çok önemli. Çok konuşulan, tartışılan konuların başında geliyor. Kişiselleştirerek somut bir örnek vermemiz gerekirse ben CNN TÜRK stüdyolarına geldiğimde çok sayıda arkadaşımızın, basın emekçimizin, medya emeksinin bilgisayarın başında, ekranın başında olduğunu, çalıştığını, içerik üretmeye, bugünkü tabirle bir yayın hazırlığı yaptığını görüyoruz. O içerik üretmek için burada pek çok personel istihdam edilirken pek çok kişinin emeği varken pek çok kreatif katkı söz konusuyken siz burada yaptığınız yayını herhangi bir sosyal medya hesabı herhangi bir internet platformu her hangi bir dijital mecra alıyor ve kendi yayınıymış gibi kullanmaya başlıyor.

Haberin Devamı

Ve burada asıl sorun başlıyor. Siz o zaman CNN TÜRK'ün ya da herhangi bir medya kuruluşunun, diğerlerini de sayabiliriz, buradaki yayınının izinsiz bir biçimde kullanılması, haberinin telif ödemeden kullanılması neye yol açıyor? Son tahlilde herhangi bir personel için emek sarf etmeyen, personel için bir gider koymayan ve herhangi bir emek ve kreatif katkı koymayan bir mecra alıyor sizin içeriğinizi başka yerde kullanmaya başlıyor.

Sonra ne oluyor? Bu defa reklamlar siz yayın yaptığınız için bu gazete de olabilir televizyon da olabilir başka bir mecra da olabilir, dijital mecraların hepsi için söyleyebiliriz. Sizin reklam gelirleriniz hiçbir emek sarf etmeden o yayını alıp kullanan başka birine gitmeye başlıyor.

(Tunç Arslanalp'in 'Bunun adı emek hırsızlığı' açıklamasına Yayman'ın yanıtı) Bunun adı tam olarak böyle. Dolayısıyla bu emek hırsızlığı karşısında bu defa kurumlar, tüzel kişilere sahip olan büyük işletmeler kan kaybetmeye başlıyor. Çünkü buraları ayakta tutan temel girdi temel reklam gelirleri. Reklam gelirlerinin azalmasıyla beraber bu defa siz personelinizi, istihdam ettiğiniz insanları azaltmaya başlıyorsunuz. Giderlerinizi kısmaya başlıyorsunuz ve sonuçta hiçbir emek sarf etmeden bu içerikleri kullanan insanlar ki bir muhattap bulamıyorsunuz, tüzel kişiliği yok... Herhangi bir sorumluluğu olmayan mecralar karşısında bu defa gerçekten hem düzen anlamında hem toplumu sağlıklı bilgilendirmek anlamında hem haberciliğin 5n1k kuralı gerçekten tarafsız, ilkel, kim, nerede, niçin, neden sorularını sormadan bir içerik üretilmeye başlıyor.

Haberin Devamı

Bu da toplumun doğru bilgilendirilmesini, kamu haberciliğini, sosyal sorumluluk projelerini hepsini ortadan kaldırıyor. Dolayısıyla biz Dijital Telif'i çok önemsiyoruz.

Ben bir müjdeyi vereyim. Bu yayına gelmeden önce Google'ın temsilcileriyle tekrar konuştuk. Haziran ayı içerisinde gelecekler Meclis Komisyonumzda bu konuda bir iş birliği yapacağız ve bu çalışmaları yakından takip edeceğiz. Bu hafta çarşamba günü de hem Rekabet Kurumu'nu uzmanları, yetkilileri hem de Telif Genel Müdürümüz Erkin bey gelecek Komisyonumuzda Dijital Telif ile ilgili tüm paydaşların bir araya geldiği bir komisyon toplantısı yapacağız. Bu Dijital Telif ile ilgili süreci hızlandırmak istiyoruz.

Haberin Devamı

Gerçekten çok önemli bir kan kaybı var. Çok önemli bir emek hırsızlığı var. Muhakkak haberin telif sayılması ve telife uygun olarak bir içerik üretilmesi noktasında tavrımız var. Bunun örnekleri var; Google Almanya'da, Fransa'da, İngiltere, Avusturya'da, ABD'de, Kanada'da haberi bir telif eseri olarak saydı. Buna uygun olarak bir ücret ödeme tavrını geliştirdi. Biz aynı tutumun Türkiye'de de olmasını istiyoruz.

Asla çifte standardı kabul etmiyoruz ve bu noktada size güzel bir haber vereyim. Komisyonumuzun tüm üyeleri Dijital Telif'in çok önemli düzenleme olduğunu, bu konuyla ilgili TBMM'nin muhakkak bir yasal düzenleme yapması gerektiğini ve bizim Telif Eserleri Kanunumuzun bugünkü anlamda talepleri karşılayamadığı ve yeniden yapılanması ve yeni bir Telif Eserleri Kanunu'nun hazırlanması ya da bugünkü anlamda 'update' edilmesi, uyarlanması noktasında bir talebimiz var.

Haberin Devamı

MECLİS TATİLE GİRMEDEN BİR HAMLE GELİR Mİ?

Biz çarşamba günü Dijital Telif ile ilgili kurumları, paydaşları toplayacağız ve komisyonumuzun toplantısı var. Burada Telif Eserleri Genel Müdürü ile yine Rekabet Kurumu Başkanlığı'ndan uzmanlar gelecek. Onları dinleyeceğiz, akademisyenleri dinleyeceğiz. Sonraki hafta yine bu konudaki paydaşlarımızdan bir tanesi Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu bey komisyonumuza gelecek.

Hem Dijital Telif konusunda hem de bu Dijital Mecralar konusunda başta TikTok olmak üzere bu konuları komisyonumuzda bilgilendirecek ve bu konuyla ilgili çok önemli açıklamalar yapacak. Haziran ayı başında da Google yetkililerini Türkiye'ye çağırıyoruz. Onları dinleyeceğiz.

Meclis tatile girmeden çıkar mı bilmiyorum. Ama araya deprem girmişti. Dolayısıyla bizim hazırlıklarımız aksamıştı. En azından bu yaz döneminde Meclis Grup Başkanımız Abdullah Güler bey ile de görüşüyoruz. Meclis'in gündemine hazırlanması konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz.

TİKTOK YASAKLANACAK MI?

Bu Tiktok meselesi artık bir ulusal güvenlik meselesi haline gelmiş durumda. Buradaki paylaşımları, içerikleri asla kabul etmiyoruz. Bunlar ne bizim geleneklerimize, ahlakımıza, dinimize, toplumsal değerlerimize uygun ne de evrensel ahlaka uygun. Tiktok maalesef ama maalesef Türkiye için bir ulusal güvenlik meselesi haline geldi.

Sokakta çok ciddi bir tepki var. Bu tepkiyi görüyoruz. Bu asla kabul edilemez. Bir annenin evladıyla ilgili sözleri amacını aşan, haddi aşan ve asla kabul etmeyeceğimiz sözleri... Çok çirkin laflar bunlar. Bunun aslında Tiktok'un algoritması tarafından engellenmesi lazım. Engelleniyor... Aynı anda bu içerin buharlaşması lazım.

Tiktok başlı başına bir sorun alanı. Yapıcı etkisinden daha fazla yıkıcı etkisi var. Ama şunu da söylemem olarak hem kişisel olarak hem de biz parti olarak sansüre ve yasaklamaya karşıyız, kabul etmiyoruz. Kamuoyunun Tiktok'un kapatılması konusunda çok net bir tavrı var.

Bu konuda hep ne söyleriz; Bir tarafta özgürlükler, bir taraftan güvenlik. Özgürlük ve kamu düzeni dengesi olarak söyleyebiliriz. Bir taraftan kişisel haklar, özgürlükler bunlar çok önemli. Ama diğer taraftan ailenin korunması, çocuğun korunması, müstehcenliğin önlenmesi, fuhşun önlenmesi, kadın ticaretinin önlenmesi, ulusal güvenliğe zarar verecek uygulamaların kaldırılması, toplumsal düzenin sağlanması bütün bunları da bizim dengelememiz lazım. Dediğim gibi biz yasağa, sansüre karşıyız ama diğer taraftan da ailemizin korunması bizim için kırmızı çizgidir. Çocuklarımızın korunması öncelikli bir konudur. Yani burada dijital mecralar mahremiyetin tamamen ortadan kalktığı bir platforma döndü. Biz bunu asla kabul etmiyoruz. Konuyu takip ediyoruz.

'Tiktok günah keçisi mi ilan ediliyor?' Hayır. Bir özgürlük ve kamu dengesini sağlamamız gerekiyor."