26.10.2014 - 14:24 | Son Güncellenme:
TCDD tarafından 29 Mayıs 2014 tarihinde, yüksek hızlı tren ihalesi düzenlendi. 10 adet yüksek hızlı tren seti ve bu setlerin 3 yıllık bakımı için yapılan ihaleye Alman Siemens ile İtalyan Alstom firmaları teklif verdi. Siemens 339 milyon 872 bin 201 Euro fiyat belirlerken Alstom’un teklifi ise 262 milyon 116 bin Euro oldu. İhale sürecinde Alstom eksik evrak bildirdiği gerekçesiyle ihale dışı kalırken ihaleyi rakipsiz kalan Siemens kazandı.
6 konuda itiraz
Alstom firması ihale dışı kalması üzerine Kamu İhale Kurumu’na (KİK) ihalenin iptali için başvuruda bulundu ve itirazlarını 6 başlıkta topladı. Dilekçesinde öncelikle elenmesine neden olan eksik evrak konusuna açıklık getirdi. Alstom’un bir gurup şirketi olduğunu, ihale için istenen evraklarda Fransa’daki şirketinin belgelerinin kullanıldığını bunun hata olmadığını dile getirdi. Ancak KİK bu itirazı, alt yüklenici firmalar listesinde Fransa’daki şirket yazılmadığı için kabul etmedi.
İtalyan şirketin bir başka itirazı ise enerji tüketimi ile ilgili oldu. Dilekçesinde kendilerinin saatte 250 kilometre hızla gidecek hızlı tren için 12,548 kw/saat enerji tüketimi bildirdiklerini, Siemens’in ise saatte 300 kilometre için 12,036 kw/saat enerji tüketimi bildirdiğini, bunun da teknolojik olarak mümkün olmadığını öne sürdü. KİK bu itirazı da kabul etmedi.
Yüksek maliyet var
Alstom, Siemens’in verdiği 339 milyon Euro’luk teklifin, TCDD tarafından açıklanan 320 milyon Euro’luk yaklaşık maliyetin üstünde olduğunu dile getirdi. KİK ise yaptığı incelemede, Euro bazında bu durumun oluştuğunu ancak maliyetin TL bazında değerlendirildiğinde ise 974 milyon TL çıktığını, bunun da yaklaşık maliyet öngörülen 992 milyon TL’lik sınırın altında olduğunu saptadı. KİK yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: “Ödenek artırımının mümkün olması durumlarında kamu yararı ve hizmet gerekleri de dikkate alınarak sorumluluk idareye ait olmak üzere teklif kabul edilebilir.”
Rekabet oluşmadı
İtiraz dilekçesinde Alstom, gerekli rekabet ortamının oluşmadığını da iddia etti. Dilekçesinde, 9 firmanın ihale dosyası aldığını, ihaleye ise sadece kendilerinin ve Siemens’in teklif verdiğini, kendilerinin de evrak eksikliği yüzünden haksız olarak elendiklerini ifade etti. KİK ise bu itiraza, “İhalede tek geçerli teklifin bulunması tek başına rekabetin oluşmadığı anlamına gelmemektedir” cevabını verip yine reddetti.
Vakumlu tuvaletin sertifikası yok
KİK, Alstom’un itiraz ettiği noktaları red ederken ihaleyi çok farklı bir konudan eledi. KİK tarafından hazırlanan raporda, Siemens’in eksik sertifika verdiğini saptadı. Siemens’in verdiği teklif dosyasında ‘iç - dış kapı’, ‘vakumlu tuvalet’ ve ‘patograf’ adlı cihaz için istenen ISO 14000 Çevre Yönetim Sertifikası’nın TCDD’ye sunulmadığı KİK tarafından tespit edildi. Siemens’in ihale şartnamesinde bulunan sertifikaları teslim etmediği gerekçesiyle teklifini geçersiz saydı ve Siemens’in de teklifinin geçerliliğini yitirmesi üzerine, ihalede geçerli teklif kalmadığı gerekçesiyle ihaleyi iptal etti.
57 milyon euro rüşvet verdi mi?
SIemens Türkiye’de kamu ihalelerinin en hızlı şirketlerinden biri olurken (Yaklaşık 13 milyar euro’luk iş aldı) adı rüşvet skandalı ile de gündeme geldi. Almanya’da yürüyen bir davada Siemens yöneticileri faaliyet gösterdikleri ülkelerde ihalelerde avantaj sağlamak için bürokratlara rüşvet verdiklerini itiraf etmişlerdi. Siemens yöneticileri bu kapsamda Türkiye’de de 57 milyon euro rüşvet dağıttıklarını belirtmiş para alanlar arasında bir bakan olduğuna dair ifadeler mahkeme zabıtlarına da geçmişti. Rüşvet skandalında adı geçen Yunanistan dahil pek çok ülke bu ifadeleri dikkate alarak soruşturma açarken, Türkiye’de ise soruşturmaya gerek görülmemişti.
Vatan