EkonomiDaha iyi bir dünya için özel platform

Daha iyi bir dünya için özel platform

15.03.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

161 ülkeden 15 binden fazla özel şirketin üye olduğu UN Global Compact, dünyanın en büyük sürdürülebilirlik platformu. Türkiye’den de 262 şirket katılmış durumda. UN Global Compact’e imza atan şirketler 10 evrensel ilkeyi taahhüt etmiş oluyor.

Daha iyi bir dünya için özel platform

Birleşmiş Milletler (BM) 2000 yılında yeni binyılın kalkınma hedeflerini belirledi. 2015'e kadar yerine getirilmesi planlanan 8 hedef, dünyada yoksulluğun azaltılmasını ve kalkınmanın sağlanmasını amaçlıyordu.

Haberin Devamı

Hâlâ kat edilmesi gereken uzun bir yol olmakla birlikte Binyıl Kalkınma Hedefleri kısmen de olsa milyonlarca insanı yoksulluktan çıkarmaya ve çocukların okula gitmesine yardımcı oldu; gebelikte anne ölümlerini azalttı; kadınlar için fırsatlar sağladı; temiz suya erişimi artırdı ve birçok insanı hastalıklardan kurtardı.

“Milenyum Kalkınma Hedefleri” hükümetlere yönelikti. Özel sektörün katılımını sağlayacak hedefler yoktu. Bu katılımı sağlayacak hamle UN Global Compact’den geldi. UN Global Compact, 1999’da dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın Dünya Ekonomi Forum’unda iş dünyasına yaptığı bir çağrı ile hayata geçti. Annan bu konuşmasında iş dünyasını ortak değerler ve ilkeler çerçevesinde bir girişim kurmaya çağırdı.

Haberin Devamı

Şirketler bir araya gelerek insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarındaki 10 evrensel ilkeyi oluşturdu. Bu ilkeler BM’nin ilgili sözleşme ve beyannemelerini temel aldı. Bu nedenle evrenseldiler; evrensel oldukları için de hâlâ geçerliliğini koruyorlar. Belki biraz iddialı olacak ama bence bu ilkeler bugün herhangi bir ülkede yasalara ve etiğe uygun iş yapmanın temelini oluşturuyor.

Hangi alanlar var?

Annan’ın tarihi konuşmasından bu yana geçen süre boyunca UN Global Compact, sorumlu şirketlerle birlikte sürdürülebilir kalkınma yolunda somut ve ölçülebilir etki yaratmayı amaçladı. Bunu iş dünyasının dönüştürücü etkisinin en yüksek olduğu 7 öncelikli alanda şirketleri harekete geçirerek ve ilerlemeyi ölçerek yapmayı hedefliyor. Nedir bu alanlar: Toplumsal cinsiyet eşitliği, insan hakları, iklim değişikliği ile mücadele, çalışma standartları ve insana yakışır iş, dönüşümsel yönetişim, yolsuzlukla mücadele ve sürdürülebilir kalkınma amaçlarının entegrasyonu. UNGC bu alanlarda şirketlerin somut adım atmasını sağlayacak araçlar, programlar ve uzmanlık sağlıyor.

Şirketler toplumlara faydalı olacak çeşitli çabalara girerler, bunların bazıları sözde kalır; imaj çalışmasıdır; göz boyama da diyebilirsiniz.

Taahhüde giriliyor

İşte UN Global Compact’i bunu engelleyecek bir mekanizma olarak da görebilirsiniz. Şöyle ki:

Haberin Devamı

UN Global Compact’e imza atarak üye olmak demek bir taahhüde girmek demektir. Şirketin, en üst düzey temsilcisinin imzaladığı taahhüt mektubu ile strateji ve operasyonlarını insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarındaki 10 ilkeye uygun gerçekleştireceğini taahhüt etmesi anlamına geliyor.

İş taahhüt vermekle de bitmiyor. Üyeler bu ilkelere yönelik faaliyetlerini ve ilerlemelerini her yıl kamuoyuna açık bir şekilde raporluyorlar.

Taahhüt etmek ve ilerlemeleri raporlamak sürecin kritik adımlarıdır. Bunlar olmaksızın açıklanan “sürdürülebilirlik” adımları kağıt üzerinde kalma riski ile karşı karşıyadır.

Bugün 161 ülkeden 15.000’den fazla şirket ve 3.000’den fazla şirket dışı kuruluş üyesi ile Global Compact, dünyanın en büyük sürdürülebilirlik platformu. Türkiye’de ise 262 şirket UN Global Compact’e katılmış durumda.

‘10 İlke’ için destek sağlıyor

UN Global Compact’e üye olduğunuzda sadece 10 İlke’ye taahhüt vermekle kalmıyor, bu ilkeleri nasıl hayata geçireceğiniz konusunda da destek alıyorsunuz. UNGC hazırladığı raporlar, sunduğu online eğitim platformu, hızlandırma programları ve çok çeşitli araçlarla şirketlerde kapasite gelişimi sağlıyor. Şirketlerin sürdürülebilirlik için somut hedefler belirlemelerini ve ilerlemeyi raporlamalarını teşvik ediyor.

Haberin Devamı

Ayrıca, üye olmakla şirketler, 69 ülkede ofisi olan bir küresel platforma dahil oluyorlar. Küresel sürdürülebilirlik gündemini yakından takip ediyor, işbirliği platformlarına katılıyor, küresel ölçekte deneyim paylaşımı imkanı elde ediyor.

Global Compact’in iş dünyası, sivil toplum, akademi, belediyeler, kamu kuruluşlarını biraraya getiren bir üye yapısı var. İş dünyasını harekete geçirirken onların ihtiyaç duyduğu uzmanlık ve işbirliği platformları da bu üye yapısı sayesinde sağlayabiliyor. Bir BM inisiyatifi olarak ilgili tüm paydaşları masanın etrafına toplayabiliyor.

‘Çözüm için ne yapıyorsunuz?’

İş dünyası sorunun çözümünde çok önemli bir aktör. Sevindirici olan şirketlerin birçoğu iklim krizi ile mücadeledeki hayati rollerinin de farkında olmaları. Bu şirketler somut adım atmaya, eyleme geçmeye başladılar.

Haberin Devamı

Daha iyi bir dünya için özel platform

Şirketleri harekete geçiren başlıca unsurlardan biri de yeni nesil paydaş beklentileri. Yani, yakında ana alım gücünü oluşturacak olan ve iklim, cinsiyet eşitliği ve çevre konularında hem duyarlı hem de aksiyoner olan Z kuşağı.

Paydaşlar “tamam bu konunun çok önemli olduğunu söylüyorsunuz ancak çözümü için gerçekten ne yapıyorsunuz?” diye soruyor, atılan adımların yarattığı etkiyi görmek istiyor.

Dolasıyla her geçen gün daha fazla şirketten somut taahhütler duyuyoruz. Ancak bu taahhütlerin nasıl ve ne zaman sonuca ulaşacağı çok sorgulanan bir konu.

COP26 öncesinde net sıfır hedefi açıklayan şirket ve hükümetlerin sayısı hızla artmıştı. Konferansa yaklaşırken ardı ardına net sıfır hedeflerinin açıklandığını duyduk. Ancak bu hedeflerin gerçekçiliği ve bilimselliği en çok tartışılan konulardan biriydi. Nitekim, konferans bitiminde BM Genel Sekreteri hedeflerin bilimselliğini test edecek ve doğrulayacak uzmanlardan oluşan bir “Net Zero Expert” grup kurulacağını açıkladı.

Bu oluşum verilen hedeflerin ölçülebilmesi ve raporlanabilmesi için, yani nihai hedef olan 1.5 derecenin tutabilmesi için önemli bir misyonu yerine getirecek. Açıklanan hedeflerin karbon ofsetlemeyi, yani salınan karbonun telafi edilmesinden ziyade karbon salımını azaltması gerekiyor.

Özellikle “Greenwashing” riskinin bertaraf edilebilmesi ve hedef belirleyen şirketler arasında adil rekabetin sağlanması için net-sıfır hedeflerinin bilime dayalı, ölçülebilir ve şeffaflıkla raporlanabilir olması gerekiyor. “İklim bilimi” odağında belirlenmiş standartlara uygun bir şekilde verilmesi gerekiyor. UN Global Compact şirketlerin somut adımlar atmasını sadece iklim konusunda değil sürdürülebilirliğin birçok alanında destekliyor, teşvik ediyor.