06.06.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Ayşegül Kahvecioğlu - Mithat Yurdakul
Gıdada israfın fotoğrafını çeken Türkiye, verimli tüketim için harekete geçiyor. ‘Gıdanı Koru’ projesinde, gümrüğe pestisit ve sağlıkla bağlantılı olmayan nedenlerle takılan gıdaların ihtiyaç sahipleri için gıda bankasına aktarılması, dolaptaki kalan sebze meyveyi tespit ederek yemek tarifi öneren yazılımlar ve tüketimle ilgili püf noktalar bulunuyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile birlikte yürütülen ve maskot ‘Cano’yla tanıtılan ‘Gıdanı Koru’ projesi ve eylem planıyla, gıdayı bozulmadan saklamak, kalan yemeklerin korunması ve planlı alışveriş için eğitici çalışmalar yapılacak. Bu kapsamda gıda israfını azaltan işletmelere ödüllendirme sistemi getirilecek, açık büfelerde tabaklar küçülecek.
İhtiyaç sahipleri için askıda ekmek uygulamaları yaygınlaştırılırken, restoranlar ve açık büfelerde tabakta kalan gıdaların israfını önlemek için paket gıda konusunda müşterilerin bilgilendirilmesi sağlanacak. Okullarda, temel askeri eğitimde, cezaevlerinde ve hastanelerde gıda israfı konusunda farkındalık artırılacak. ‘Şekli bozuk olduğu için’ tüketiciye sunulmayan gıdanın üretimde değerlendirilmesi sağlanacak.
İhtiyaç sahiplerine
Toptan satış piyasasında kalan fazla gıdaların ‘gıda bankacılığı’ sistemine düzenli olarak aktarılması için bir organizasyon oluşturulacak.
Gümrükte kalan ve bozulmaya terk edilen gıda ürünleri, gıda bankacılığı sisteminde tüketilecek. Gıda bankasına yapılan gıda bağışları, valilikler ve STK’ların işbirliğiyle, ihtiyaç sahiplerine iletilecek. Kişisel bilgilerin gizliliğini ihlal etmeden bağışların iletilmesi için, ulusal gıda bankası ağı kurulacak ve ulusal bir yazılım hazırlanacak. Gıda bankacılığı kapsamında yoksul insanlar için aşevi hizmetleri yaygınlaştırılacak.
Raf ömrüne takip
Eylem planı kapsamında, TÜBİTAK’ın da desteğiyle bazı Ar-Ge çalışmaları da yürütülecek. Bu kapsamda, ürünlerin raf ömrünün uzatılması, buzdolabı içerisini izleyen kamera ve görüntü analizi destekli yazılım faaliyetleri ile raf ömrünü doldurmakta olan gıdaların otomatik tespit edilmesi ve bunlara yönelik yemek tariflerinin oluşturulup son kullanıcıya aplikasyon üzerinden iletilmesi gibi çalışmalar yapılacak.
Atıklar gübre olacak
Atıklar da değerlendirilecek. Tazeliğini kaybeden gıda maddelerinden ortaya çıkan organik atıklar toplanarak, organik gübreye dönüştürülecek. Organik atıklar, bozuk toprakların iyileştirilmesinde de kullanılacak.
Patates için delikli kap kullanın
Kampanya ile sebze, meyve ve ekmeği uzun süre korumak, et, tavuk ve balıkları dondurarak muhafaza etmek, yumurtaları rafa yıkamadan yerleştirmek gibi püf noktalarla da tüketiciye yol gösteriliyor. Buna göre çiğ et, tavuk ve balıklar, kısa sürede tüketilmeyecek ise -18 C’de dondurulmalı. Patates, sarımsak, kuru soğan, yer elması ve balkabağı buzdolabı yerine delikli kaplarda saklanmalı.
Meyveleri koruma formülü
Öneriler şöyle devam ediyor: Buzdolabı 4 derece ve altında tutulmalı. Dolaba ilk giren ilk çıkar kuralı uygulanmalı. Çiğ ürünleri rafa koymalı. Gıdaları aralarında soğuk hava geçişini sağlayacak şekilde yerleştirmeli. Büyük porsiyonlu yemekleri ve tatlıları sıcakken buzdolabına koymamalı. Gıdaları kapaklı kaplarla saklamalı. Elma, kayısı, üzüm, şeftali, nektar, kavun, incir gibi meyveler, olgunlaşma hormonu olarak bilinen etilen gazı salgılaması nedeniyle, bu gaza hassas olan diğer sebze ve meyvelerden ayrı tutulmalı.
‘Gıda okur-yazarı olmalıyız’
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ‘Gıdanı Koru’ kampanyası ile toplumda ve gıda zincirinde farkındalık yaratmayı amaçladıklarını belirterek, şu bilgileri aktardı:
“Sadece Türkiye’de gıda israfını yüzde 2 iyileştirebilsek yaklaşık 360 bin ailenin 1 yıllık geçim giderlerini karşılayabiliriz. Bu kampanya, destekçimiz FAO nezdinde de dikkatle takip edilecek ve desteklenecek. Bu konuda da dünyaya rol model olmayı hedefliyoruz.”
Pakdemirli, şöyle konuştu:
“Gıda israfı dediğimizde, tabakta bırakılan yemek, plansız ve gereğinden fazla alışveriş ya da gıdaların uygun koşullarda saklanmaması gibi nedenler karşımıza çıkıyor. Toplumun yüzde 65’i, gıdaların son tüketim tarihi ve tavsiye edilen tüketim tarihi arasındaki farkı bilmiyor. Her birimiz iyi bir gıda okur-yazarı olmalıyız.”
YARIN: Gıda israfında çözüm gıda bankacılığı