29.09.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
EKONOMİ SERVİSİ
Türkiye İş Bankası, 100. yılında “Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış” başlıklı uluslararası konferansa imza attı. Yurt dışı ve Türkiye’den alanında önde gelen isimlerin konuşma yaptığı etkinlikte yapılan konuşmalarda önemli bir ortak nokta vardı; verilen örnekler de işte bu noktada birleşiyordu. Şöyle ki; dünyada çok önemli bir teknolojik dönüşüm yaşanıyor. Bu değişim her şeyi oldukça derinden etkiliyor. Bu dönüşüme ayak uydurmak şart. Türkiye’nin geçmişine bakıldığında, 100 yıl önce, Atatürk’ün vizyonu ve çizdiği yolun ne kadar isabetli olduğu ortada. Ve ana fikir hala geçerliliğini koruyor: “En hakiki mürşit ilimdir.”
‘Bir bankadan fazlası’
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, etkinlikte yaptığı konuşmada, ekonomiye geniş bir çerçeveden baktıklarını ve bu nedenle İş Bankası’nı her zaman bir bankadan fazlası olarak gördüklerini vurguladı. Darüşşafaka’ya yapılan katkıların, 19 yıldır satranca verilen desteğin ve ülke çapında açılan 40 bin satranç sınıfının, 81 ilde dikilen fidanların, Türkiye’nin dört bir yanındaki arkeoloji kazılarına verilen desteklerin bu yaklaşımın bir yansıması olduğunu ileten Aran, “Yeteneğin her yere eşit dağılmış olduğunun bilinciyle, eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için interneti olmayan köylerimize internet götürüyor, çocuklarımızı bilim setleriyle tanıştırıyoruz. Parçaları bir araya getirdiğinizde İş Bankası’nın çözmekte olduğu bulmacadaki büyük resmi de göreceksiniz” ifadelerini kullandı.
‘İhtisas şubesi’ dönemi
Türkiye çapında 56 tarım ihtisas şubesi açtıklarını, bunların geleneksel şube yapılarından çok farklı olduğunu anlatan Aran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir tarım ihtisas şubesine girdiğinizde köy meydanı gibi tasarlandığını, çiftçilerimizin tarımsal üretime destek olacak girişimlerle orada buluşabildiğini görürsünüz. İş Bankası’na tarım bankacılığında istihdam edilmek üzere veteriner, ziraat mühendisi alındığını görürsünüz. Bunlar bizim teknolojiyi ve girişimciliği geleneksel iş kollarıyla buluşturarak ülkemizdeki toplam faktör verimliliğini artırmak için çabalarımızdır.”
Teknoloji ve istihdam...
Hakan Aran, teknolojiyi insanın yerine değil yanına konumlandırdıklarını ve çalışanların veri analitiği, yapay zekâ kullanımı konusunda becerilerini geliştirerek kritik bir dönüşümü istihdamdan taviz vermeden yönetmeye çalıştıklarını vurguladı. Aran, “Mühim olan dönüşümü banka bilançosunu bozmadan, gelir gider tablosuna zarar vermeden yönetebilmektir. En kolayı insanın yerine teknolojiyi konumlandırarak 20 bin kişiyi 10 bin kişiye indirmek ve 10 bin kişilik istihdam problemi yaratmaktır. Biz zor olanı ve kalıcı başarı getireni seçtiğimiz için İş Bankası’yız diye düşünüyorum” dedi.
‘Bankacı saati’ örneğini verdi
Nobel Ödüllü Biyokimyager Prof. Dr. Aziz Sancar, “Ben gerçekten çok çalışırım. Gençken 18 saat çalışırdım hala da geç saatlere kadar çalışırım. Öğrencilerimi de öyle çalışmaya zorluyorum. Hatta sabah 9’da gelip akşam 5’te eve gidenlere ‘Bankacı saatlerinde çalışıyorsunuz’ diyorum” diye konuştu. Prof. Dr. Sancar, ayrıca şu tavsiyeleri paylaştı: “Temel bilimi bilmek çok önemli. Erkekler kadar kızlarımızı da mutlaka okutmalıyız. Çocuklarımıza çok erken yaşlarda deney yapmayı öğretmeliyiz. Din ve bilim karıştırılmaz. Bunları tamamen ayrı tutmalıyız. Liyakata dayalı fırsat yaratmak çok önemli. Son olarak bilim yapan insanlara ‘Şunu yap, bunu yap’ demeyeceksiniz. Gerçek bilim insanları adanmış insanlardır. Bir şeyi merak eder, onu çözmek isterler, ne para ne şöhret beklerler. Bu gibi insanları rahat bırakın. ‘Şunu çöz bunu çöz’ demeyin.”
Yıkım Yöneticisi kime bağlı olsun?
Apple’ın kurucularından bilgisayar bilimcisi Steve Wozniak, dünyanın sürekli bir değişim içerisinde olduğunu belirterek,“Teknolojideki değişimle birlikte dünyada kültürel değişiklikler oluyor. Halka açık şirketlerin sahipleri aslında hisse sahipleri… Hisse sahipleri de ‘hissemiz yükselsin’ istiyorlar. O yüzden CEO üzerinde çok büyük baskı var. Ama Yönetim Kurulu, yeni teknolojilere bakabilir. Bunu CDO’lar (Baş Yıkım Yöneticisi) ile yapabilirler. CDO’lar CEO’ya bağlı olmamalı” dedi.