EkonomiBu mayıs başka!

Bu mayıs başka!

07.05.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Mayıs ayında portföylerini boşaltarak yaz aylarında tatil yapan yatırımcılar, BIST 100 Endeksi’nin de gerilemesine neden oluyor. Son 10 yıldaki mayıs aylarında borsa endeksi 7 defa değer kaybetti. Ancak bu defa ‘mayısta sat ve git’ kuralı yatırım fırsatlarının kaçırılmasına neden olabilir

Bu mayıs başka

Piyasalardaki güçlü seyir sürüyor. Gelişmekte olan ülkelere yönelen para akışıyla birlikte nisan ayındaki yabancı alımları borsada yükselişi getirdi. Dolar/TL kurunda ise düşüş yaşandı. Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tura kalan reform yanlısı Macron’un öne çıkması global piyasalarda etkisini gösterirken dolar kurunda da gerilemeyi hızlandırdı.

Haberin Devamı

Bu mayıs başka
Türkiye’nin kredi risk primi 204 seviyesinde bulunuyor. 3 Mayıs Çarşamba günü 200 seviyesine kadar dahi gerilediği görüldü. Risk primi gerilemeye devam ettikçe TL varlıklara olan ilginin devam ettiğini görebiliriz. Piyasalarda önünü görebilen yatırımcılar daha uzun süreli yatırımlarda bulunabilecektir. Hisse senetleri piyasasında yılbaşından bu yana gerçekleşen yüzde 20.21 oranındaki yükseliş, kârını realize etmek isteyenler için iyi bir fırsat gibi görünebilir. Fakat BIST 100 Endeksi dolar bazında 26.484 seviyesinde ve 2013 yılındaki 50.954 binlik zirvenin hala yüzde 48 altında. Gelişmekte olan ülke borsalarına göre de iskontosu devam ediyor. Türkiye’de vadeli piyasalarda uzun pozisyonların nisandan hazirana taşınması da piyasaya satış gelme ihtimalini azaltıyor. Üstelik Türkiye’nin risk primi de düştü. Bu nedenle önümüzdeki dönemde kâr realizasyonları görülse de piyasalardaki olumlu hava devam edebilir. Hem küresel gelişmeler ve Fransa seçimleri, hem yurt içerisinde referandum sürecinin geride bırakılması belirsizliklerin azalması açısından önemli.

Bankadan sanayiye...

Borsa İstanbul’da BIST 100 Endeksi 95.358 ile tarihi zirvesini gördükten sonra yataya dönüyor. Endeks haftayı yüzde 0.77 oranındaki değer kaybıyla 93.928 seviyesinden tamamladı. Borsada kârların açıklanmaya başlanmasıyla birlikte banka hisselerinde satışlar geldi. Yatırımcılar banka hisselerine göre daha az primli olan sanayi hisselerine geçmeye başladı. Borsadaki fiyat hareketlerinin tarihsel seyrine baktığımızda son 10 yılda mayıs aylarının 7’sini ekside kapattığını görüyoruz. Son 10 yıldaki ortalama değer kaybı ise yüzde 2 oranında.

Bu mayıs başka
2010 yılından bu yana sadece 2014 yılı hariç her sene nisanda satıp mayıs sonunda alanların kârlı çıktığı gözleniyor. Bu süre zarfında hisse senedinde döviz piyasasına göre daha yüksek bir performans yaşandığı gözleniyor. Ancak bu mayıs ayında ‘mayısta sat ve git’ kuralı fırsatların kaçmasına neden olabilir. Yabancıların alım ve satımlarına baktığımızda yılın ilk dört ayında toplam 1 milyar 294 milyon dolarlık alım yaptıklarını görüyoruz. Sadece nisan ayındaki alımları 294 milyon dolar. Yabancılar alımlarını sürdürdükleri için hisse senetlerindeki güçlü seyrin de devam etme olasılığı yüksek. Öte yandan BIST 100 Endeksi’nde kısa vadede destekler 93.100-93.800 bandında bulunuyor. Olası aşağı hareketlerde test edilecek ilk destekler. Bu seviyelerin üzerindeki kalınması halinde de borsada güçlü seyrin korunduğu görülebilecek. Düzeltmelerin sınırlı kalacağı beklentisi olan endekste güçlü dirençler 96.600-97.000 bandında bulunuyor.

AK Parti’nin kongresi

Mayıs ayına gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının toplantıları ile başlandı. FOMC’nin 3 Mayıs toplantısı sonrasında BOE’nin 11 Mayıs’ta toplantısı gerçekleşecek. ECB ve BOJ’un ise bu ay toplantısı bulunmuyor.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yurtdışına gerçekleştireceği ziyaretler dış politika açısından önemli ve yatırımcılar tarafından da yakından izlenecek. 14-15 Mayıs’ta Çin, 16-17 Mayıs’ta ABD ve 24-25 Mayıs Brüksel NATO zirvesi ziyaretleri, takip edilecek önemli gelişmeler olarak öne çıkıyor. Yurt içerisinde ise 21 Mayıs’ta gerçekleşmesi beklenen Ak Parti Olağanüstü Kongresi öne çıkıyor. TCMB’nin bu ay PPK toplantısı ise yok.

Bu mayıs başka
Dolarda spekülatif ataklar zayıfladı

Dolar/TL kurunda 3.94 seviyesindeki zirveden başlayan düşüş, kurun 3.54’lü seviyelere gerilemesine neden oldu. Türkiye’nin kredi risk priminin düşmesiyle birlikte TL varlıklara olan talep güçlenirken dolar kuru da geriliyor. Bunda elbette faiz oranlarında yaşanan yükselişin de etkisi bulunuyor. Bankaların 100 bin TL ve üzeri tutarlar için uyguladığı yüzde 14’e varan oranlardaki faiz, mevduatı dövize karşı daha cazip hale getirmekte. Ancak kurda istikrarlı bir hareketten bahsetmek zor. Bu nedenle yerli yatırımcılar kurdaki her gerilemeyi yatırım fırsatı olarak değerlendirmekte. Para profesyonellerinin önerileri ise portföylerin mutlaka yüzde 25’inin dolardan oluşması yönünde. Portföylerin sepet oluşturularak düzenlenmesi hem üstlenilecek riski azaltmakta, hem de olası para hareketlerinden yararlanılması için fırsat yaratmakta. Özellikle dolar/TL kurunda önümüzdeki 1-1.5 yıllık süreçte geçtiğimiz yıl yaşanan hızlı çıkışın düzeltmesini görebiliriz. Dolar/TL kurunda geçtiğimiz yılın son çeyreğinde başlayan ivmeli yükseliş hareketinin ana nedeni ABD tahvil faizlerindeki artıştı. ABD Başkanlık seçimleri ve Trump’ın başa gelmesi sonrasında ABD faizlerindeki yükseliş, TL’de spekülatif atakların yaşanmasına neden oldu. Bu süreçte TCMB’nin sıkı duruşu dolar/TL kurunu frenlerken asıl etki ABD tahvil faizlerindeki yükselişin durması ile geldi. Küresel bazda dolar kurunun değer kaybetmesi TL’yi spekülatif sert ataklardan koruyor.