07.02.2025 - 15:58 | Son Güncellenme:
AA
Bakan Kacır, İstanbul'da düzenlenen Bloomberg HT Teknoloji Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'de katma değer oluşmasını önemsediklerini söyledi.
HIT-30 kapsamında yakın zamanda yeni müjdeleri de kamuoyuyla paylaşacaklarını aktaran Kacır, "Bu ay içerisinde 2,5 milyar doların üzerinde yeni yatırım ilanını kamuoyuyla paylaşacağız." dedi.
Halihazırda 7 milyar dolara yakın finale yaklaştıkları yatırım süreci olduğuna işaret eden Kacır, şunları kaydetti: "Bunun 2,5 milyar dolarını inşallah bu ay içerisinde ilan etmeye hazırlanıyoruz. BYD, dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi. Türkiye'de yatırım yapması için gayret ettik, nihayetinde hem onlar için hem Türkiye için büyük fırsatlar oluşturacağına inandığımız bir yatırım planında uzlaştık ve yatırım süreci de başladı."
Bütün bu yarışta Togg'un varlığının da Türkiye için çok değerli olduğunu dile getiren Kacır, "Türkiye şunu da tecrübe etti. Küresel yatırımlarla ekosistemimiz gelişiyor ama kritik teknolojileri milli şirketlerimizin geliştirmesinin, özellikle teknoloji geliştirme tarafında Türkiye'ye eşsiz kazanımlar getirme fırsatı oluşturması gerçeği var. Bu paradigma değişimi, Türkiye'nin bir küresel markayı, dünya sahnesine çıkarmasını da beraberinde getirebilir. Biz Togg'un sadece otomobil markası değil, aslında mobilite ekosisteminin geliştirici başaktörü olması gerektiğini düşünüyor ve Togg'u bu alanda, bu istikamette destekliyoruz." şeklinde konuştu.
Kacır, "Örneğin Ankara'da bir araştırma merkezi var; 'Trutek' ismiyle Togg tarafından kurulmuş. Orada 300'e yakın çok nitelikli mühendis var. Yarıdan fazlası savunma sanayisinde tecrübe kazanmış mühendisler ve onların otonom araç teknolojileri geliştirmeye yönelik projelerine de Togg'a sunduğumuzdan da öte destekler sunuyoruz." bilgisini paylaştı.
"Türkiye'ye büyük ölçekli küresel yarı iletken üretim üssü kazandıralım"
Kacır, HIT-30'da çip teknolojilerine yönelik çağrıya çıktıklarını, Türkiye'de bu alanda birtakım kabiliyetlerin olduğunu belirterek, bu kapsamda yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Akıllı mühimmatların foto dedektör çiplerini TÜBİTAK'ta geliştirdiklerini ve ürettiklerini aktaran Kacır, TÜBİTAK'ta yeni üretim tesisi kurmaya gayret ettiklerini söyledi.
Bu kapsamda özellikle sensör teknolojilerine yönelik ve endüstriyel tarafta otomotiv, beyaz eşya gibi sektörlerde kullanılabilecek çiplerin üretimine yönelik uluslararası işbirliği projelerinin olduğunun altını çizen Kacır, Türkiye-Katar işbirliğiyle halihazırda yatırım süreci içinde olduklarına işaret etti.
Kacır, "Türk özel sektörüne de bir çağrıda bulunmak istiyorum: Gelin bu konuda birlikte çalışalım. Küresel paydaşlarımızla birlikte Türkiye'ye büyük ölçekli küresel yarı iletken üretim üssünü kazandıralım." diye konuştu.
Kacır, batarya teknolojilerinin önemli başlık olarak enerji depolama sistemleri açısından değerli olduğunu belirterek, "Türkiye'nin halihazırda 30 gigavatı yakalamış güneş ve rüzgar kapasitesini 120 gigavata çıkaracağı süreçte özellikle bataryalı enerji santralleri önemli yer tutacak." ifadelerini kullandı.
Enerji depolamanın mobilite için de önemli başlık olduğunun altını çizen Kacır, batarya üretimine yönelik de HIT-30'da önemli destekler sağladıklarını aktardı.
Gelecek dönemde HIT-30'da yeni çağrılara geçeceklerini belirten Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hiper ölçek veri merkezleri konusunda bir yandan mevzuat tarafından önemli adımlar attık, atmaya devam ediyoruz. Küresel paydaşlarla yakın diyalog içindeyiz. Türkiye'de bulut teknolojilerinden yararlanmanın daha ileri düzeylere erişmesini arzu ediyoruz. Bunun Türkiye'de hiperölçek veri merkezi yatırımlarını hızlandıracağını öngörüyoruz. Endüstriyel robot teknolojilerinin Türkiye'de geliştirilmesi çok önemli, sanayinin dijital dönüşümü rekabet gücümüzün ana unsuru. Henüz sanayimizde istediğimiz düzeyde otonom sistemlerden yararlanmış değiliz. 10 bin çalışandan hızla 140'lara gelmemiz lazım endüstriyel robot kullanımında. Bunu yapabilmek için bir yandan dijital dönüşümlü destekleyici programlar başlattık Bakanlık olarak."
"Dünyada büyük değişim ve dönüşümler yaşanıyor"
Dijital ve yeşil dönüşüm alanında gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin bilgi veren Kacır, "2028'de yüksek teknoloji ihracatında 20 milyar dolara erişmiş olacağız ve hızla Türkiye'nin yüksek teknoloji yolculuğunda yoluna devam etmesi için bütün ekosistem paydaşlarımızla bu benzer programlarla adımlar atmayı sürdüreceğiz." dedi.
Bakan Kacır, dünyada büyük değişim, dönüşümlerin yaşandığı ve hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı bir dönemde olduklarını dile getirerek, tüm bu dönüşüm fırtınasının merkezinde teknolojinin bulunduğunu söyledi.
Kacır, konuşmasında, teknopark, AR-GE ve tasarım merkezlerinde yürütülen çalışmalara ve insan kaynağına ilişkin de bilgi vererek, Türkiye'nin, dünyanın üretim gücü ve bölgesinin en önemli üretim merkezlerinden biri olduğunu belirtti.
Türkiye'nin beyaz eşya sektöründe Avrupa'da bir numaralı üretici, dünyada ise ikinci büyük ülke olduğunu dile getiren Kacır, şöyle devam etti:
"Ticari araç üretiminde Avrupa'nın bir numarasıyız. Güneş paneli üretiminde Avrupa'nın bir numarasıyız. Demir çelikte, çimentoda pek çok sanayi kurulunda, Avrupa'da bir numara ya da ilk üç sırayı paylaşan ülkelerden biriyiz. Dolayısıyla büyük üretim gücüyüz ama bunun yanında artık iddialı teknoloji gücüyüz. Bunun da en somut göstergesi, savunma sanayi oldu.
Savunma sanayi, Türkiye'nin kendi geliştirdiği yerli ve milli ürün ve sistemlerle aslında dünya çapında dikkati çeken başarılar elde ettiği bir alan. Bugün Türk savunma sanayisinde yerli sistemlerin payı yüzde 80'lerde, bunu yüzde 20'den buralara getirdik. Avrupa Birliği'nde halihazırda bu oran yüzde 20'lerde. Yani Avrupa Birliği yüzde 80 düzeyinde dışa bağımlılık içinde savunma sanayisinde, Türkiye ise yüzde 80'den fazla kendi sistemlerini kullanabilen bir ülke."
"Türkiye, insansız hava araçlarında küresel pazarın yüzde 68'ini elinde tutuyor"
Kacır, Türkiye'nin insansız hava araçlarında küresel pazarın yüzde 68'ini elinde tutan bir ülke olduğunu, 50'ye yakın ülkeye ihracat yapıldığını dile getirerek, "Savunma sanayisindeki bu başarıyı diğer sanayi ve teknoloji başlıklarına da taşıyalım. Türkiye, bunu yapabilecek güçte." ifadesini kullandı.
Bakan Kacır, Türkiye'nin savunma sanayi hamlesini, başta terör olmak üzere "tehdit unsurlarıyla mücadelede kendi ürün ve sistemlerini geliştirmenin mutlak zorunluluk olduğu" inancıyla gerçekleştirdiğini dile getirdi.
Savunma sanayisinde kamunun rolünün bu dönüşümün aslında taşıyıcısı olduğunu belirten Kacır, Türkiye'nin halihazırda orta yüksek teknolojide ihracatının 90 milyar doları yakaladığını, yüksek teknoloji ihracatının ise 9 milyar dolar seviyesinde olduğunu söyledi.
"Bunları Türkiye için asla yeterli görmüyoruz." diyen Kacır, HIT-30'da güneş hücrelerini ve rüzgar türbinlerini öncelikli alanlardan biri olarak tayin ettiklerini, yakın zamanda bu başlıklarda ülkede hayata geçecek yatırımları ilan etmeye başlayacaklarını bildirdi.
Kacır, elektrikli araçların kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Otomotiv sanayi, Türkiye'nin ihracat lokomotifi. Türkiye, geçtiğimiz yıl 37 milyar doları yakaladı. Bu sanayi kolundan Türkiye'nin vazgeçmesi asla düşünülemez. Bilakis bu dönüşümü fırsata dönüştürerek Türkiye yeni mobilitenin lider ülkelerinden biri olabilir ama bunun için yenilikçi teknolojilere yatırımları hızlandırmalıyız.
Türkiye'de halihazırda 13 üretici var. Bunların 8'i büyük küresel markalar. Bunların Türkiye'de fiili üretimini 300 binlerden 1 milyon 400 bine getirdik 20 yıl içerisinde. Ancak artık yeni oyuncular da var dünyada. Bir yandan mevcut oyuncuların yenilikçi teknolojilere yönelmesini sağlıyoruz, bir yandan dünyada yükselen yeni oyunculara Türkiye'nin kapısını açıyoruz. Onların Türkiye'de hem üretim yapmasını hem de teknoloji geliştirmesini sağlayacak adımlar atıyoruz."