EkonomiAyçiçeği endişesi!

Ayçiçeği endişesi!

26.02.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Dünyanın ayçiçek yağı tedarikinin çok büyük bir kısmını karşılayan Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışma ortamı, ürünün tedarikinde sıkıntılar oluşturabilir. Ayçiçek yağının fiyatı artarken alternatif yağlarda da piyasalar hareketli.

Ayçiçeği endişesi

DUYGU ERDOĞAN - Rusya ile Ukrayna arasındaki kriz, dünya gıdasını da tehdit ediyor. Özellikle pandemi döneminde altüst olan gıda tedarik zinciri ve iklim nedeniyle ortaya çıkan zararlar şimdi bu krizle başka bir boyuta taşınıyor. Türkiye’nin de özellikle Rusya’dan artan oranda tarım ürünü ithalatı var. Bu ürünlerin ilk sırasında buğday yer alıyor ancak Türkiye bu ithalatı genellikle un ihracatına çeviriyor. Türkiye’nin buğday üretimi ülke tüketimi için yeterli durumda olsa da dünya piyasalarında dolar bazında fiyatı yeni bir rekor kıran buğdayda dünya çapında sıkıntılar baş gösterebilir.

Haberin Devamı

İthal edilen ürünler arasında en büyük sorunlardan birinin ayçiçek yağında oluşacağı endişesi var. Rusya tarafından çatışmaların başlatıldığı ilk günden bu yana yağ piyasalarında fiyatlar hareketli, anlık değişimler var. Rusya 2021’i 36 milyar dolarlık tarım ihracatıyla kapattı. Uzmanlar, bu kaynağı kaybetmek istemeyeceğini öngörüyor ama hem mevcutta hem de gelişecek süreçte lojistik imkanların oldukça zorlaşacağı ifade ediyor. Piyasada ayçiçek yağı fiyatlarındaki artışın kaçınılmaz olduğu belirtiliyor. Nitekim Rusya tarafından çatışmaların başlatıldığı ilk gün sadece birkaç saat içinde dünya ham yağ fiyatlarının 1400 dolardan 1500 dolara çıktığı görüldü.

Son iki yılda üretimin yetersizliği nedeniyle ham yağ ve çekirdek ithalatı artan Türkiye, tedariki kolaylaştırmak için gümrük vergilerini süreli olarak kaldırma yoluna da gitmişti. Türkiye’nin ayçiçeğinde kendine yeterlilik oranı yüzde 60-64 seviyesinde bulunuyor. İthalatın yüzde 70’i ise Rusya ve Ukrayna’dan yapılıyor. Rusya’dan ihtiyacın yüzde 56’sı, Ukrayna’dan ise yüzde 14’ü sağlanıyor.

Haberin Devamı

Ayçiçeği endişesi

Diğer yağları da tetikliyor

Küresel ayçiçek yağı ihracatının dörtte üçüne yakın bir oranını Rusya ve Ukrayna sağlıyor. Ukrayna, önemli ithalatçılardan olan Hindistan’ın da büyük tedarik kanallarının başında geliyor. Hindistan’da sevkiyatların aksayacağı endişesi duyulurken, bu endişe ile palm yağı ve soya yağına talebin artması bekleniyor. Bu talep artışı beklentisi ise dünya çapında palm yağı ve soya yağı gibi kaynakların da fiyatlarının artışını tetikliyor. 

Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, “Rusya tarım ürünleri ihracatından aldığı payı kaybetmek istemez ama savaş ortamında erişim, nakliye problemleri ciddi boyutta olacak. Buğday gibi bir kaynak ve en çok da ayçiçek yağı etkilenecek. Bu piyasa Rusya ve Ukrayna tarafından ağırlıklı domine ediliyor. Ham yağ fiyatlarında hızlı artışlar var. Ayçiçeği yağına alternatif olarak gösterilen soyada üretici bölgelerde kuraklık sıkıntısı yaşanmıştı, sıkıntı var. Mısır da buna yeterli olmaz. Ayçiçeğine olan talep artıyor, fiyat yükseliyor” dedi.

Haberin Devamı

‘Fiyatlara yansıyacaktır’

Talep ve fiyat artışının yaşanacağını belirten Yonca Gıda Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rıza Seyyar, mevcut müdahalenin uzun sürmeyeceğini öngördüklerini ancak sonrasında oluşacak yaptırım ortamının nasıl şekilleneceğinin tahmin edilemediğini ifade etti. Seyyar, “Ticaretin devamlılığını sağlamak isteriz ancak bir çatışma ortamından tüm dünya etkilenecektir. En çok buğday, arpa ve benzeri ürünler ile yem hammaddesi tedarikinde sıkıntı olabilir. Ham ayçiçek yağı ve çekirdeği de çoğunlukla Rusya’dan olmak üzere Ukrayna’dan da alıyoruz. Türkiye’nin bu mallara ulaşımını aksayabilir, fiyatlara yansıması da olacaktır. Diğer taraftan ise dövizdeki artış da olumsuz yansıyor” diye konuştu.

Stok eğilimindeler

Ülkelerin hem pandemi hem de iklim koşulları nedeniyle bir süredir ürettiğini tutma ya da Çin gibi belli ülkelerin sürekli alım yaparak stok oluşturma eğiliminde olduğunu hatırlatan Ali Ekber Yıldırım, “Üretici ülkeler, fiyatların daha da artacağı öngörüsüyle ürünü bekletiyordu. Çin ise soya ve mısır gibi kaynaklarda yoğun alımını devam ettiriyordu. Bu nedenle paranız olsa bile ürüne ulaşmak zorlaşabilir. Ürün olsa da çok daha pahalıya gelecek. Yerli üretim politikamızı güçlendirmemiz gerektiğini her fırsatta ifade ediyoruz. Üreten bir Türkiye hem kendisine fazlasıyla yeter hem de tedarikte güçlü bir ortak olur” dedi.