09.04.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Levent Köprülü - Otokolik
Son iki yılda dizel motorlara karşı gösterilen tepki ve hükümetler aracılığıyla başlatılan yasaklama kampanyaları, Avrupa çapında etkisini gösterirken, farklı tartışmaları ve sonuçları da beraberinde getirdi. Avrupa’daki yeni otomobil satışlarında dizel motorluların payı giderek düşmeye devam ederken, bu durum, üreticiler açısından “emisyon hedefini tutturamama” riskini doğurdu. Bu nedenle büyük çaplı üreticilerin önemli miktarlarda cezalar ödemesinin gündeme geleceği belirtilirken, çeşitli araştırmalar, benzinli motorların payının artmasıyla Avrupa çapında ortalama karbondioksit emisyon miktarlarında yükseliş görülmeye başladığını gösteriyor.
Amerika’da yaşanan emisyon testi skandalının ardından özellikle Avrupa’da baş gösteren dizel karşıtı söylemler, dizel motorlu versiyonların, satışlardaki ağırlığını kaybetmesine neden oldu. Geçen yıl dizel motorlu otomobillerin satışında Avrupa çapında yüzde 7.9’luk düşüş gözlenirken, dizelin satışlardaki payı da toplamda yüzde 43.8’e kadar geriledi. Bu oranın, 2011 yılında yüzde 55’e kadar çıktığını hatırlatan uzmanlar, dizellerdeki düşüşün devam edeceği görüşünde. En hızlı düşüşün yaşandığı Almanya’da Ocak ayında dizellerin payının yüzde 33’e gerilediği, bu oranın, geçen yılın aynı döneminde yüzde 45 olduğu anımsatılıyor. Uzmanlar, Almanya’da bu oranın 2018 yılı içinde yüzde 28’e kadar düşebileceğini, bunda ülkede düşünülen yasakların da etkili olacağını savunurken, Avrupa çapında aynı orana düşüşün 2025’i bulabileceğini vurguluyor.
Türkiye ise, dizel motor seçeneğinin, otomobil pazarında halen yüksek orana sahip olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Mart ayında dizel motorlu araçların pazardaki oranı yüzde 59.3 civarında olurken, geçen yılın aynı ayında bu oran yüzde 61.3 olmuştu.
Negatif etki
Avrupa kentlerinde dizel motorlu araçların yanı sıra içten yanmalı motorlu araçların “toptan” yasaklanması da tartışılırken, bu kez başka “dizel karşıtlığı” bir sonuç doğurdu. Elektrikli ve hibrit motorlu araçlar, Avrupa’da dizellerin yerini doldurmakta başarısız olunca, benzinli motorlara hücum yaşandı. Bu da, Avrupa çapında karbondioksit (CO2) emisyonunun, çok uzun yıllardan sonra ilk kez küçük de olsa bir artış yaşanması sonucunu doğurdu.
Nitekim 2017 yılında 23 Avrupa ülkesinde ortalama karbondioksit emisyonu kilometrede 0.3 gram artarak 118.1 g/km’ye yükseldi. Bunun farklı nedenleri var elbette. Birincisi, dizel motorların ortalama CO2 değeri 117.9 g/km iken, bu oran benzinli motorlarda 123.4 g/km. Bununla birlikte Avrupa genelinde satılan dizellerin ortalama güçleri 142 HP’yi bulurken, benzinlilerin güç ortalaması 123 HP’de kalıyor. Bu da, güç ve çekiş konusunda benzinlilerden daha iyi değerlere sahip dizellerin halen tercih edilmesinin nedenleri arasında zaten...
Bununla birlikte uzmanlar, iki önemli saptama daha yapıyor... 2021’de Avrupa Birliği çapında kilometrede 95 gram CO2 emisyon değerine düşülmesi zor görünüyor ve bu yüzden bir çok üreticinin, ciddi cezalar ödemesi gündeme gelecek... Söz konusu cezaların, toplamda milyarlarca euro’yu bulacağı belirtiliyor.
Tamamen öldü mü?
Tüm bu verilerin ışığında, uzmanlar ve üreticiler, “Peki dizel tamamen öldü mü?” sorusunu soruyor. Kimi üreticiler, Avrupa satışlarında dizel ağırlığını büyük ölçüde azaltacağını duyurdu. Örneğin hibrit teknolojisi konusunda ciddi yatırım yapan ve model yelpazesine yayan Toyota, bu yıl dizel versiyonlu modellerini büyük ölçüde satıştan kaldıracağını açıkladı. Volvo da benzer açıklamalar yaparken, Aston Martin, ilk SUV modeline asla dizel motor koymayacağını bildirdi. Uzmanlar, bu kararın, Avrupa’da pazar payı küçük olan markalar tarafından kolayca uygulanabileceğini belirtirken, büyüklerin ve elinde fazlasıyla SUV model bulunan üreticilerin zorlanabileceğine dikkat çekiyor. Çünkü Avrupa satışlarının yüzde 94’ü dizellerden oluşan markalar var... Bu yüzden dizel motorların, Euro6 normunda olduğu gibi daha temiz hale getirilmesi ve “ömrünün uzatılması” da gündemde. Zira son teknoloji motorların, daha az kükürt dioksit yaydığı belirtiliyor. Örneğin Alman hükümeti, üreticilerin de katkı yapacağı (yaklaşık 5 milyar euro’luk) bir fon kurup, ülke yollarında dolaşan ve Euro6 normuna sahip olmayan dizellerin daha temiz hale getirilmesini hedefliyor...
RAV4 başka bir şey oldu
SUV segmentinde yer alan Toyota’nın bu sınıftaki önce modeli RAV4, tamamen yenilendi. Dünya tanıtımı New York Uluslararası Otomobil Fuarı’nda gerçekleştirilen 5. nesil RAV4, Toyota’nın Yeni Global Mimari Platformu’nda (TNGA) üretildi. Zorlu arazi şartlarının yanında mükemmel bir şehir otomobili de olan yeni nesil RAV4, motor performansı, yol tutuşu, güvenlik ve sürüş keyfi anlamında önemli yenilikler sunuyor. Yeni RAV4’ün Avrupa tanıtımıysa, 2019 yılının ilk çeyreğinde yapılacak.
Yeni RAV4’ün tasarımı, araca çok daha güçlü bir görünüm kazandırıyor. Yerden yüksekliği artırılan ve genişleyen yeni RAV4’ün aks mesafesinde yapılan 30 mm’lik artış, ferah ve konforlu iç mekan sağlıyor. Bagaj hacminin artmasının yanında katlanan arka koltuklar, çift katlı bagaj zemini ve yanlara konulan eşya sabitleme fileleriyle fonksiyonelliği geliştirilmiş. 5. nesil RAV4’te biri hibrit olmak üzere iki farklı motor seçeneği bulunacak. İsteyen müşterilere manuel veya otomatik şanzımanlı tamamen yeni 2.0 lt’lik benzinli motor seçeneği de sunulacak. Aracın “hibrit 4x4” versiyonunda ise iki adet elektrikli motor kullanılarak daha yüksek tork ve yakıt ekonomisi sağlanmış.
Fiat ‘yol arkadaşı’ yarattı!
Fiat, otomobille sürücüler arasında bir tür bağ kuran, “Fiat Yol Arkadaşım Connect” teknolojisini tanıttı. Türkiye’de otomobil kullanıcılarının alışkanlıklarını ve araçlarıyla olan ilişkisini değiştirecek bağlanabilirlik teknolojisi “Fiat Yol Arkadaşım Connect”, Fiat kullanıcılarına akıllı telefon veya bilgisayar aracılığıyla otomobillerine uzaktan bağlanabilmesini, birçok ayrıcalıklı özelliğe de kolayca erişebilmesini sağlayacak.
Aracın elektronik kontrol ünitesine takılan bir cihaz ve SIM kartla aktif hale gelen “Fiat Yol Arkadaşım Connect”, Apple Store veya Google Play Store’dan indirilebilen Fiat Yol Arkadaşım uygulaması aracılığıyla kullanılabileceği gibi, “yolarkadasim.fiat.com.tr” web sitesi üzerinden de erişime açık olacak.
Bu uygulamayla, uzaktan otomobilin kapı ve bagaj kilitlerini açma-kapama, lastik basınçlarını, yakıt ve akü durumunu izleme, geçmiş servis işlemlerini takip edebilme ve online servis randevusu alabilmenin yanı sıra aracın park konumunu ve sürüş detaylarını görebilme, hız ve mesafe limiti belirleyerek bildirim alabilme, acil yol yardım sayesinde ambulans hizmeti alabilme gibi birçok fonksiyona sahip olunacak.
Ticaride de olacak
Fiat İş Birimi Direktörü Altan Aytaç, “Bir yıldır üzerinde çalıştığımız Fiat Yol Arkadaşım Connect projemizden ilk etapta tüm Egea model ailesi araç sahipleri faydalanabilecek. Haziran ayı itibariyle Doblo ve Fiorino sahipleri de bu teknolojiyi kullanabilecek” dedi.
Fiat Yol Arkadaşım Connect, kurulum ve 1 yıllık üyeliğin yanı sıra şebeke bağlantısı da dahil 590 TL fiyatla satışa sunuluyor. Üyeliğin uzatılması, yıllık 100 TL’lik ilave bedelle mümkün olacak.
‘Yılın Otomobili’ heyecanı dorukta
Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD) tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen “Türkiye’de Yılın Otomobili” (TYO) seçimlerinde geri sayım başladı. OGD üyeleri, kazanan otomobili belirlemek için Intercity İstanbulpark’ta bir araya gelerek, finalist araçların test sürüşlerini gerçekleştirdi.
3 Nisan’da yapılan test sürüşünde, tüm finalist otomobiller, “Tasarım, yol tutuş, ergonomi, yakıt tüketimi, emisyon oranları, güvenlik, donanım seviyesi, fiyat-değer oranı” kriterleriyle değerlendirildi. Gün boyu süren testlerin ardından “Yılın Otomobili” seçimlerinde, ikinci raund da başlamış oldu. Her jüri üyesi, 7 finalist otomobil arasından, sahip olduğu 250 puanı adaylar arasında dağıtacak. En fazla puan alan finalist, “Türkiye’de Yılın Otomobili” seçilecek. Birincinin açıklanacağı ödül töreniyse 17 Nisan tarihinde gerçekleştirilecek.
Birinci seçilen marka, Yılın Otomobili logosunu bir yıl boyunca basın bülteni ve reklamlarında kullanabilecek. OGD üyesi 76 otomotiv gazetecisinin yaptığı oylama sonucunda Ocak 2017-Şubat 2018 tarihleri arasında satışa sunulmuş 23 aday otomobil arasından “BMW 5 Serisi”, “Ford Fiesta”, “Hyundai Ioniq”, “Peugeot 5008”, “Skoda Kodiaq”, “Volkswagen Polo” ve “Volvo XC60” modelleri finale kalmıştı.
Suzuki’de hedef yüzde 25 büyüme!
Suzuki Türkiye Genel Müdürü Ümit Karaarslan, marka olarak bu yıl için yüzde 20-25 oranında büyüme beklediklerini söyledi. Yeni yapılanmayla birlikte 2016 yılında otomobil, 2015’in sonunda da motosiklet ve deniz motorları satışına başladıklarını hatırlatan Karaarslan, “Öncelikli hedefimiz olan 10 binli adetlere 1.5-2 yıl içinde ulaşmayı amaçlıyoruz. Sonra da yeni modellerle birlikte daha da artış sağlayacağız” dedi. Bu artış için Suzuki olarak sürekli kendilerini yenilediklerini ve müşteri odaklı çözümler geliştirdiklerini anlatan Karaarslan, müşteriyle iletişim kurarken son teknolojiden yararlandıklarını dile getirdi. Karaarslan, “Kurum içi birtakım projelerimiz var. Teknolojik gelişmeler bize de yansıyacaktır. Hibrit sistemlere, elektrikli otomobillere kendimizi ayarlamaya çalışıyoruz. Bizim için daha önemlisi, müşteri iletişiminde son teknolojiden yararlanmak. Potansiyel müşteri yaratmak konusunda da dijital ve sosyal medyayı kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Trafic ürün gamı genişliyor
Renault, hafif ticari araç pazarındaki konumunu kısa şasili Trafic Panelvan ile güçlendirmeye devam ediyor. 1.2 ton istiap haddi, 5.2 m3’lük iç hacmi ve kısa dingil mesafesiyle Trafic, hafif ticari araç müşterileri için önemli bir alternatif olarak ön plana çıkıyor. Trafic, 1.6 lt dCi (125 BG) yeni Euro6 dizel motoru ve 6 ileri manuel vites kutusuyla güçlü performansı uygun yakıt tüketimiyle birlikte sunuyor. Aracın fabrika verilerine göre ortalama yakıt tüketimi 5.9 lt.
Trafic, ABS, Acil Fren Destek Sistemi (AFU), ESP, Yokuş Kalkış Desteği, “Yol Tutuş Desteği”, Sürücü Hava Yastığı standart güvenlik donanımlarına sahip. Trafic’te ayrıca USB ve bluetooth bağlantısına sahip radyo/CD/MP3 çalar, direksiyondan kumandalı müzik sistemi, ön sis farları, 180 derece açılır kanatlı arka kapı da standart. Müşteriler ayrıca sol sürgülü kapı ve yukarı açılır camlı arka kapı gibi opsiyonlar edinebiliyor. Kısa şasi Renault Trafic Panelvan, Türkiye’de 91 bin 850 TL’den satışa sunuluyor.
Özel seri bir Dacia: Sandero Stepway Style
Bu yılki Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Sandero Stepway Style, Türkiye’de de 66 bin 500 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu. Bu özel seri, iç ve dış tasarım ayrıntılarıyla dikkat çekiyor. Türkiye’de 0.9 lt Turbo (90 BG) benzinli ve 1.5 lt dCi (90 BG) dizel motor seçenekleriyle satılmaya başlanan Sandero Stepway Style, bununla birlikte istenirse her iki motorda da manuel veya “Easy-R” şanzımanla alınabiliyor. Sandero Stepway Style versiyonuyla sunulan yeni bej renk seçeneği, parlak gümüş ve siyah olmak üzere iki renkli 16 inç Stepway Style jant kapakları, kapı sütunlarında Stepway yazısı ve parlak siyah yan aynalar, bu özel serinin dıştan ilk göze çarpan özellikleri arasında. Özel döşemeler, ön koltukların ortasında Stepway yazısı, parlak krom detaylara sahip havalandırma kanalları ve ön panel ise, iç farklılıklardan.
Dizeliyle de geldi
Seat’ın crossover sınıfındaki Arona modeli, dizel versiyonuyla da satışa sunuldu. Benzinli motor seçenekleriyle Türkiye’de satılmakta olan Arona, bu kez de 1.6 lt TDI (95 HP) dizel motor ve otomatik şanzımanla geldi. Arona’da “Ön Bölge Asistanı”, “Yokuş Kalkış Destek Sistemi”, “Yorgunluk Tespit Sistemi”, “İkincil Çarpışma Freni” gibi üst sınıflarda yer alan sürüş destek sistemleri standart. Fabrika verilerine göre 100 km’de ortalama 4.2 litre yakıt tüketen Arona 1.6 TDI 95 HP, Türkiye’de 135 bin TL’den başlayan tavsiye edilen anahtar teslim fiyatlarla satılıyor.