GündemDezenformasyonla Mücadele Merkezi: İklim Kanunu Teklifi'nin özgürlükleri kısıtlayan hükmü bulunmamaktadır

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi: İklim Kanunu Teklifi'nin özgürlükleri kısıtlayan hükmü bulunmamaktadır

11.04.2025 - 16:11 | Son Güncellenme:

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), İklim Kanunu Teklifi'nin kurum ve kuruluşların daha az enerji ve çevresel zararla üretim yapmalarını sağlayacak düzenlemeler öngördüğünü, bireysel özgürlükleri kısıtlayan herhangi bir hükmü olmadığını açıkladı.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi: İklim Kanunu Teklifinin özgürlükleri kısıtlayan hükmü bulunmamaktadır

DMM'nin sosyal medya hesabından, TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri devam eden İklim Kanunu Teklifi ile ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada, "İklim Kanunu, '2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Büyüme' doğrultusunda hazırlanmış, iklim değişikliğinin yol açtığı krizlerin ve zararların etkilerini en aza indirmeyi amaçlayan bir yasal düzenlemedir. Kanun; iklime dirençli şehirlerin kurulması, afet risklerinin azaltılması, su ve gıda güvenliğinin sağlanması, doğal kaynakların korunması ve yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılması gibi alanlarda yol gösterici olacaktır. Aynı zamanda biyoçeşitliliğin korunması, ormanların ve yeşil alanların artırılması yönünde de stratejik bir çerçeve sunmaktadır. Kanun; şehir planlaması, altyapı, tarım, hayvancılık, su kaynakları, yeşil alanlar gibi çevresel unsurların yanı sıra enerji, sanayi ve ulaştırma gibi üretim odaklı sektörlerde çevreci ve teknolojik dönüşümü desteklemektedir. Bu kapsamda çevrenin, toplumun, ekonominin ve halk sağlığının iklim temelli olumsuzluklara karşı dirençli hale getirilmesi hedeflenmektedir" denildi.

Haberin Devamı

'SU KAYNAKLARININ ETKİN YÖNETİMİ SAĞLANACAKTIR'

Her ilde vali başkanlığında kurulacak İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu aracılığıyla yerel düzeyde iklim eylem planları hazırlanacağı belirtilerek, "Bu planlar, her ilin kendi şartlarına uygun olarak ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla oluşturulacak ve en geç 31 Aralık 2027'ye kadar iklim politikalarıyla uyumlu hale getirilecektir. İklim kaynaklı afetlerin neden olduğu kayıp ve zararların azaltılması için risk değerlendirme, izleme, bilgilendirme ve erken uyarı sistemleri geliştirilecektir. Bu süreçte bütünleşik afet yönetimi yaklaşımı esas alınacak, hazırlık ve müdahale kapasitesi artırılacaktır. Orman, tarım, mera ve sulak alanlarda iklim değişikliğinin etkilerini hafifletici strateji ve eylem planları doğrultusunda su kaynaklarının etkin yönetimi sağlanacaktır. Denizel ve karasal korunan alanların niteliği ve oranı artırılacak, kuraklık, erozyon ve arazi tahribatı gibi sorunlara karşı ulusal düzeyde rehabilitasyon çalışmaları yürütülecektir. Kanun, hidrojen gibi yenilikçi ve temiz teknolojilerin geliştirilmesini ve yaygınlaştırılmasını teşvik etmektedir. Bu amaçla kamu, özel sektör ve kurumlar arası iş birliği güçlendirilecek, yatırımlar desteklenecektir. İklim değişikliği ve yeşil dönüşüm konusunda toplumun farkındalığını artırmak amacıyla eğitim ve bilinçlendirme programları uygulanacaktır. Tüm eğitim düzeylerinde müfredat güncellemeleri yapılacak, yeşil iş gücünün yetiştirilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu iş birliğiyle çalışmalar yürütülecektir" ifadelerine yer verildi.

Haberin Devamı

'KARBON VERGİSİ'NE İLİŞKİN HÜKÜM BULUNMAMAKTADIR'

Türkiye Yeşil Taksonomisi ile yatırımların çevreci olup olmadıkları belirlenerek hem ulusal yatırım imkanlarının artacağı hem de Türkiye'ye uluslararası finans akışlarının hızlanacağı aktarılan açıklamanın devamında şöyle denildi:

"Böylece çevre dostu yatırımlar desteklenecek, ekonomik sürdürülebilirlik sağlanacaktır. Ülkemizde ilk defa uygulanacak olan Emisyon Ticaret Sistemi ile sera gazı emisyonları yıllar içerisinde ekonomik şekilde azaltılacaktır. Bu sistem ile sanayi tesislerinin daha temiz, daha verimli ve rekabetçi üretim yapmaları sağlanacaktır. İklim Kanunu sadece ticaret sistemine yönelik olmayıp; iklime dirençli şehirlerin kurulması, su ve gıda güvenliğinin sağlanması, Sıfır Atık sisteminin yaygınlaştırılması, yenilenebilir enerji ve temiz teknolojilerin artırılması, tarımsal alanların ve biyolojik çeşitliliğin korunması gibi çok yönlü hedefler içermektedir. Kanunun tarımsal faaliyetleri sona erdireceği ya da yapay gıdayı zorunlu kılacağı yönündeki iddialar asılsızdır. Kanun, organik tarımı ve hayvancılığı destekleyerek gıda güvenliğini ön planda tutmaktadır. Vatandaşlardan karbon vergisi alınmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Temel amaç; çevre dostu ve sürdürülebilir enerji kaynaklarını teşvik etmek, dönüşümü aşamalı ve kalkınma öncelikleri doğrultusunda gerçekleştirmektir. Karbon ayak izi, ürünlerin üretiminde ortaya çıkan sera gazı emisyonlarını ifade etmektedir. Kanun kapsamında yalnızca üretim yapan kurum ve kuruluşlar için daha az enerji ve çevresel zararla üretim yapmalarını sağlayacak düzenlemeler öngörülmektedir. Bireysel özgürlükleri kısıtlayan herhangi bir hüküm bulunmamaktadır." (DHA)

 

 

KEŞFETYENİ
15 yaş küçük sevgilisiyle evlendi! Nikah yeri olay oldu: Yurt dışı sayılır
15 yaş küçük sevgilisiyle evlendi! Nikah yeri olay oldu: Yurt dışı sayılır

Cadde | 11.04.2025 - 09:43

Ünlü şarkıcı Berdan Mardini, uzun süredir birlikte olduğu sevgilisi Dilara Talay ile sessiz sedasız bir şekilde evlendi.

Yazarlar