30.08.2024 - 07:11 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr/ÖZEL Türkiye’de elektrikli araç satışları hızlandı. Trafiğe kayıtlı elektrikli otomobil sayısı son bir yılda 32.777 adetten 131.127 adete yükseldi. Neredeyse 100 bin adet artış yaşansa da yapılan bir araştırmaya göre elektrikli araçlara yönelik vatandaşların çekincesi dikkat çekiyor.
Elektrikli araçların şarj süreleri ve menzili başta olmak üzere şarj altyapısının istenilen seviyede olmaması büyük bir handikap yaratıyor. Elektrikli otomobiller tüketiciler açısından pahalı bulunuyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇLARA RAĞBETİN EN BÜYÜK SEBEPLERİ!
Peki şu anda en düşük fiyatlı elektrikli araç hangisi? 1 milyonun altında model var mı? Hibrit araçlar, elektriklilere göre daha mı cazip? Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye açıklayan arabam.com Genel Müdür Yardımcısı Emrah Şahin şu ifadeleri kullandı: “Gerçekleştirdiğimiz anket araştırmasına katılanlara, ‘Elektrikli otomobil alacak olsanız, en önemli gerekçeleriniz neler olur?’ sorusunu sorduk. Katılımcıların %38,5’i, elektrikli otomobillerin çevre dostu yapısını en önemli avantaj olarak öne çıkarıyor. Bunun yanı sıra, düşük işletme maliyetleri %24,9 oranıyla kullanıcıların tercihlerinde etkili olan bir diğer önemli faktör. Performans ve hız %19 ile, vergi avantajları da %17,6 ile elektrikli araçların tercih edilmesinde rol oynayan diğer etkenler arasında yer alıyor.
ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN 4 HANDİKAPI
Anket araştırmamızda ‘elektrikli otomobil kullanımında en büyük zorluk sizce nedir?’ diye sorarak katılımcılarımızın görüşlerini almaya çalıştık. Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların %36’sı menzil endişesini en büyük zorluk olarak görüyor. Bu, elektrikli araçların uzun yolculuklarda yeterli menzile sahip olmamasıyla ilgili kaygıları yansıtıyor. Ayrıca %31 oranında katılımcı yetersiz şarj altyapısını önemli bir sorun olarak belirtti. Bu durum, şarj istasyonlarının yaygınlaşması gerektiğini gösteriyor. Yüksek fiyatlar %18 ve servis ağının yetersizliği %15 oranında diğer zorluklar arasında yer alıyor. Bu veriler, elektrikli araçların daha geniş kitleler tarafından benimsenmesi için çözülmesi gereken önemli konulara işaret.
‘10 DAKİKA ŞARJ İLE 600 KİLOMETRE MENZİLE SAHİP BATARYA VAR’
Günümüzde her geçen gün yeni batarya teknolojilerinin açıklandığını okuyoruz, elektrikli araçlarda yaygın kullanılan; Pb-asit (Kurşun-Asit), NiCd (Nikel Kadmiyum), NiMH (Nikel Metal Hidrat) ve Li-ion (Lityum İyon) pillerinin yanı sıra son dönemde LFP (Lityum Demir Fosfat) bataryalı araçları da görmeye başladık.
Our World in Data'nın verilerine göre 2022 yılında dünyada satılan her 7 arabadan 1'i elektrikli. Yine aynı yılın verilere göre Çin'de her 3 arabadan 1'i elektrikli otomobil olarak kaydedildi. Marketin lideri olan Norveç'teyse satılan her 5 arabadan 4'ü elektrikli araç oldu. Bugün satılan elektrikli araçlara baktığımızda 500 ile 800 km arasında menzile sahip araçlar mevcut. Özellikle Çin'de batarya kapasitesi, şarj süreleri ve menzil gelişimine ilişkin yeni haberler geliyor. 10 dakika şarj ile 600 km menzile sahip olan batarya haberlerini okuyoruz. Bu pil teknolojilerinin gelişimi ve seri üretime geçilmeye başlanmaları ile piyasada da şarj sürelerinin daha kısa olduğu ve menzillerin arttığı araçları göreceğiz.
1 MİLYON TL’NİN ALTINDA MODEL KALDI MI?
Aslında elektrikli araçlar özellikle şehir içi kullanımda hem işletme maliyeti açısından hem de bakım maliyetleri açısından çok daha uygun araçlar. 400.000 TL seviyesinden başlayan 2 kişilik araçları saymazsak 1 milyon TL’nin altında 4-5 farklı marka ve modelin elektrikli araçlarının olduğunu görüyoruz. 1 milyon ile 1.5 milyon TL arasında ise birçok B ve C segment elektrik otomobil seçeneği bulunuyor. TOGG ve Tesla'nın yanı sıra Dacia, Opel, Fiat, Citroen, Peugeot, MG, Kia, Renault, Kia gibi sektörün tüm önemli oyuncularında elektrikli araçlarda farklı seçenekler bulmak mümkün.
HİBRİT, ELEKTRİKLİYE GÖRE DAHA MI CAZİP?
Hibrit araçlar elektrik motorunun yanı sıra benzinli motora da sahip olduğu için kullanıcıların menzil endişesini gideriyor, Hibrit araçlar içten yanmalı ya da benzinli araçlardaki gibi bir sisteme sahipler. Araçta bulunan elektrik motoru düşük hızlarda ve başlangıç anında, dur-kalk durumlarında devreye girerek yakıt tasarrufu sağlıyor. Elektrikli araçlar ise hibrit araçlara kıyasla sadece elektrik motoruyla hareket ediyor. Elektrikli araçlardaki enerji bataryalar hareket organlarına aktarılıyor, bataryanın enerji seviyesi düştükçe de şarj edilmesi gerekiyor. Bugün farklı menzil kapasitesine ve kapasite büyüklüğüne göre de farklı şarj sürelerine sahip araçlar mevcut. 40 dakika gibi kısa bir sürelerde şarj edilebilen araçlar piyasada yaygın olarak satılıyor.”