01.01.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:
axeko032.jpg ABD durgunluğa girerse... Bu soruya "evet" diyenler hep vardı da şimdi "hayır" diyenler de var. Onlar, ABD'nin resesyona girmesi halinde bile dünya ekonomisinin yükselen yıldızları olarak dikkat çeken Çin ve Hindistan gibi ülkelerin hızlı büyümeye devam edeceğini ve bunun da ABD'deki resesyonun küresel ekonomiye yapacağı etkiyi önemsiz hale getireceğini iddia ediyor. Grafikte de görüldüğü gibi, 2006 ve 2007 yıllarında dünya ekonomisindeki büyümeye en büyük katkıyı 'Yükselen Pazar' ülkelerinin yapmış olması da bu iddiaya destek sağlıyor. Ancak bu iddiayı savunmanın kolay olmadığını, ABD'nin resesyona girmesi halinde bu iyimser senaryonun çökeceğini ileri sürenler de var. Onlara göre: Amerika'daki bir tüketim azalmasının Çin ve Hindistan gibi 'Yükselen Pazar' ülkelerindeki tüketim artışıyla telafi edilmesi olanaksız, çünkü bu ülkelerin pazar boyutları çok farklı. 2006 yılında Amerikalı tüketici 9.5 trilyon dolarlık tüketim yaparken özel tüketim Çin'de 1 trilyon dolarda, Hindistan'da ise 650 milyar dolarda kaldı. Ayrıca Çin ve Hindistan gibi ülkelerde ABD'dekine benzer bir tüketim çılgınlığı kültürü yok.ABD'de tüketim talebi düşerse bu küresel talepte bir düşüşe yol açacak. ABD, başta Çin olmak üzere pek çok ülkenin en önemli ihracat pazarı olduğu için ABD'deki talep düşüşü pek çok ülkeyi olumsuz etkileyecek.IMF Araştırma Bölümü'nden Ayhan Köse'nin yaptığı simülasyona dayalı tahminler de ABD'deki bir yavaşlamanın dünya ekonomisini çok fazla etkilemeyeceğini, ancak bu yavaşlamanın bir resesyona dönüşmesi halinde Asya'dakiler dahil dünyadaki bütün ekonomilerin bundan olumsuz etkileneceğini ve küresel büyümede ciddi bir düşüş yaşanacağını gösteriyor.Beklentilerin de alınıp satıldığı günümüzün piyasalarında, arz ve talepteki sınırlı iniş çıkışlar bile hatırı sayılır fiyat dalgalanmalarına yol açabiliyor. ABD'nin resesyona girmesi halinde, başta petrol olmak üzere temel madde fiyatlarını yükselten spekülatif dalganın bu kez tersine işleyebileceği ve bu maddelerin satıcısı olan ülkelerin olası fiyat düşüşlerinden olumsuz etkilenebileceği ileri sürülüyor. Tüm bu nedenlerle, ABD'nin bir resesyona girmesi halinde bunun dünya ekonomisinde ciddi olumsuzluklara yol açması olasılığının hayli fazla olduğunu söyleyebiliriz. ABD resesyona girerse dünya ekonomisi nasıl etkilenir? Yıllardan beri tekrarlanan benzetmeyle, ABD hapşırırsa dünya nezle olur mu? ABD'de resesyon olasılığı Finansal krizin faturası SWF'ler, yani Ülke Fonları Petrol ve gıda fiyatları Doların durumu "Carry trade"in durumu Yükselen Pazarlara kaynak akışı 2008'de neler konuşulacak? Hangi senaryo kazanacak? 2008'e girilirken bardağın yarıdan fazlası boş görünüyor. Bunun farkında olanların yazdığı senaryo gerçekleşirse bakın neler olacak: Dünya finans sistemindeki kriz 2008'e de damgasını vuracakSistemik nitelik kazanan krizin maliyeti bütün tahminleri aşacakKredi daralması tüketiciyi ve krediye bağımlı reel sektör firmalarını zora sokacakABD ekonomisi resesyona girecek, yani küçülmeye başlayacakDünya ekonomisinde beklenenin ötesinde bir yavaşlama yaşanacakABD Merkez Bankası faizleri düşürecek ve dolar baskı altında kalacakPetrol ve diğer temel madde fiyatlarındaki tırmanış yerini düşüşe bırakacak'Yükselen Pazar' diye nitelenen ülkeler de olumsuz etkilenecek KARAMSAR SENARYO Ancak bu senaryoya ve dayandığı varsayımlara inanmayanlar da var. Onların yazdığı senaryo gerçekleşirse de şunlar olacak 2008'de: ABD hükümeti seçim yılında krizin derinleşmesine izin vermeyecekAlınan önlemlerle finans sistemindeki krizin etkisi yılın ikinci yarısında azalacakAmerikalı tüketicinin iştahı sayesinde ABD resesyona girmeyecekABD'deki yavaşlama ve zayıf dolar ABD'nin dış açığını azaltacak ABD doları yılın ikinci yarısında toparlanacak ve euro'ya karşı değer kazanacak Temel madde fiyatlarındaki hızlı artış yavaşlasa bile fiyatlarda çöküş yaşanmayacak 'Yükselen Pazar'larda hızlı büyüme sürecekDünya ekonomisindeki yavaşlama sınırlı kalacak Karamsar senaryonun gerçekleşme olasılığının neden daha yüksek olduğunu bu sayfadaki diğer yazılarda anlatmaya çalıştım. İYİMSER SENARYO IMF, dünya ekonomisinin gidişatıyla ilgili olarak ekim ayı ortalarında yayımladığı tahminlerde, etkileri hissedilmeye başlanan finansal krizi hesaba katarak, dünya ekonomisinde bir yavaşlama yaşanabileceğini ama bunun etkilerinin sınırlı kalacağını belirtti. IMF'nin tahminine göre ABD ekonomisi 2007'de ve 2008'de % 1.9 büyüyecek, dünya ekonomisinin büyüme hızı ise 2007'de % 5.2'den 2008'de % 4.8'e düşecekti. Çin ve Hindistan gibi dünya ekonomisinin yeni yıldızlarında ise büyüme biraz yavaşlayacak ama gene yüksek oranlarda gerçekleşecekti.OECD de aralık ayı başında açıkladığı son tahmininde ABD'de resesyon olasılığını hesaba katmıyor ve OECD üyesi ülkelerin büyüme hızının 2007'de % 2.7'den 2008'de % 2.3'e düşeceğini tahmin ediyordu. ABD ekonomisinin resesyona girmesi halinde hem IMF'nin hem de OECD'nin yeni tahminler yapmaları gerekecek herhalde. IMF'nin tahminleri tutar mı? 2005 2006 2007 2008Dünya ekonomisi 4.8 5.4 5.2 4.8ABD 3.1 2.9 1.9 1.9AB ülkeleri 2.0 3.2 3.0 2.5Euro alanı ülkeleri 1.5 2.8 2.5 2.1Orta ve Doğu Avrupa 5.6 5.3 5.8 5.2Japonya 1.9 2.2 2.0 1.7Çin 10.4 11.1 11.5 10.0Hindistan 9.0 9.7 8.9 8.4Rusya 6.4 6.7 7.0 6.5Brezilya 2.9 3.7 4.4 4.0Afrika ülkeleri 5.6 5.7 5.7 6.5Ortadoğu ülkeleri 5.4 5.6 5.9 5.9 IMF'nin Büyüme Tahminleri (%) Borsalarda oynaklık sürecek 2007 yılında dünya hisse senedi borsalarında en yüksek getiriyi son 12 ayda % 160'ın üzerinde artış gösteren, Çin borsalarının endeksleri sağladı. 2007'deki en çarpıcı iniş çıkışlar da Çin borsalarında yaşandı. Halka açıldığında ilk kez trilyon dolarlık kapitalizasyon hacmine erişerek "dünyanın en değerli şirketi" unvanını ele geçiren Petro China daha sonra % 35'lik bir değer kaybına uğradı.Çin'in yanı sıra Brezilya ve Türkiye gibi parası dolara karşı değer kazanan 'Yükselen Pazar' ülkelerinde de dolar bazında % 60'ları bulan artışlar yaşandı. Euro'nun değerlenmesinin de etkisiyle Almanya'nın DAX endeksi dolar bazında % 30'a varan bir getiri sağlarken, inişli çıkışlı bir yıl yaşayan ABD borsalarında geniş bazlı S&P 500 endeksindeki yıllık artış % 4 dolaylarında kaldı, Dow Jones % 7, Nasdaq ise % 11 dolayında arttı. 2008'deki ABD ekonomisinde beklenen daralmanın ve kredi sıkışmasının şirket kârlarına yapacağı etki ve 'Yükselen Pazar' hisselerine yönelik ilginin seyri dünya borsalarını etkileyecek gibi görünüyor. Herhalde borsalarda da volatilitenin, yani oynaklığın yüksek olduğu bir yıl yaşanacak. Şirket kârları 2008'de dünya ekonomisinde nelerin yaşanacağını merak ediyorsanız ilk bakmanız gereken yer borsalar ya da finans piyasaları değil Amerika'daki alışveriş merkezleri, en yakından izlemeniz gereken kişi de Amerikalı tüketici. ABD, açık farkla dünyanın en büyük ekonomisine sahip ve bu ekonominin % 72'si özel tüketim harcamalarına dayanıyor. İşte bu nedenle dünya ekonomisinde 2008 yılının nasıl geçeceğini sorgularken her şeyden önce Amerikalıların tüketim iştahına bakmak gerekiyor.ABD ekonomisindeki yavaşlamanın "üst üste iki çeyrekte eksi büyüme" olarak tanımlanan "resesyon"a, yani daralmaya dönüşmesi halinde bunun dünya ekonomisinde ve hemen tüm piyasalarda çok yönlü etkilere yol açması kaçınılmaz görünüyor. Gözler Amerikalı tüketicide ABD'nin resesyona girip girmeyeceğini ise, her şeyden önce, 11 Eylül şoku dahil her türlü olumsuz gelişmeye karşın 1992'den bu yana kahramanca tüketmeye devam eden Amerikalı tüketicinin davranışı belirleyecek.Hiç tasarruf etmeyen, geliri yetmediğinde kredi kullanarak tüketmeye devam eden Amerikalı tüketici konut sektörü balonunun patlaması sonrasında yaşanmakta olan şoku da atlatıp tüketimini sürdürürse ABD ekonomisinin bir resesyon yaşaması olasılığı azalacak, ABD'de yalnızca bir yavaşlama yaşanacak, bu da dünya ekonomisindeki büyümenin bir miktar yavaşlamasına yol açacak. Ancak bunun tersi olur ve yaygın bir tüketici grubunu doğrudan etkileyen konut sektörü krizi ile onun doğurduğu kredi krizi Amerikalı tüketicinin borçlanma olanaklarını kısıtlayarak tüketim iştahını kaçırırsa, ABD'nin bir resesyona sürüklenmesi kaçınılmaz hale gelecek. İşte bu nedenle 2008 yılında gözler Amerikalı tüketicinin üzerinde olacak. ABD ekonomisinin resesyona girip girmemesi dünya ekonomisinin gidişatını belirleyecek. İştah kaçarsa ABD'de işi iyi bilenler karamsar Goldman Sachs gibi önemli bir finans kuruluşunun, kasım ayı ortalarında, "ABD ekonomisinin derin bir resesyona girebileceğini" iddia etmesi resesyon (yani üst üste iki çeyrek eksi büyüme) olasılığını tartışma gündemine taşıdı. Ancak bundan iki hafta sonra, 29 Kasım'da, 2007'nin 3. çeyreğinde ABD ekonomisinin % 4.9 büyüdüğü açıklanınca Bush yönetimi "ekonomideki sağlıklı büyümenin 2008'de de süreceğini" ve resesyon olasılığının bulunmadığını ileri sürdü.Hükümetin bu görüşünü destekleyen ekonomistler ve piyasa yorumcuları da oldu. Fortune dergisine bir açıklama yapan Argus Research Başkanı John Eade, "11 Eylül dahil pek çok felakete rağmen 63 çeyrektir tüketimini artıran Amerikalı tüketici bu azmini 2008'de sürdürür" dedi. Başkan Clinton'a danışmanlık yapmış olan Jason Furman da New York Times'a yaptığı açıklamada, ABD'nin ihracat atılımının 2008'de sürmesi halinde resesyonun önlenebileceğini belirtti. "Mortgage" krizinin konut sektöründeki çöküşün yanı sıra finans sektörünü de çok ciddi bir sarsıntının içine ittiğini gören kurumlar ve yorumcular ise, ABD ekonomisindeki keskin yavaşlamanın ancak 2007'nin son çeyreğinde rakamlara yansımaya başlayacağını ve resesyon olasılığının göz ardı edilemeyeceğini vurgulamaya devam ettiler. Morgan Stanley 10 Aralık'ta, ABD Merkez Bankası'nın eski başkanı Alan Greenspan 15 Aralık'ta resesyon uyarıları yaptı. En ciddi uyarılardan biri ise eski ABD Hazine Bakanı Lawrence (Larry) Summers'tan geldi. Summers, acil olarak vergi indirimlerine gidilmemesi ve krizin mağdurlarına devlet desteği sağlanmaması halinde ABD'nin derin ve uzun bir resesyona sürükleneceğini ileri sürdü. 750 milyar dolarlık dünyanın en büyük tahvil portföyünü yöneten PIMCO'nun direktörü Bill Gross da Financial Times'a yaptığı açıklamada Larry Summers'ın kaygılarını paylaştığını belirtti ve "ABD ekonomisi aralık ayından itibaren resesyona girmiştir" dedi. Resesyon tehdidini vurgulayanlardan biri de konut fiyatlarıyla ilgili endekse adını veren ünlü ekonomist Robert Shiller oldu. Bu çapta uzmanlardan bu tür uyarıları duyan birinin ABD'deki resesyon olasılığını hafife alması olanaksız. Önümüzdeki dönemin hesaplarını buna göre yapmak gerekiyor. Derin resesyon
Onlar Türkiye'nin en çok bilinen isimleri. Şimdi ışıl ışıl yaşayan ünlülerin hayat yolculukları hep böyle başlamadı. Kimi kaset satarken söylediği şarkılarla keşfedildi, kimi inşaatlarda çalıştı. İşte ünlülerin ilk işleri...