EğitimTabuları yıktılar

Tabuları yıktılar

30.03.2022 - 06:25 | Son Güncellenme:

Anaokulu öğretmenliği kadın mesleği olarak görülse de bu alanda erkek öğretmen sayısı hızla artıyor. Velilerin ve müdürlerin ön yargılarıyla karşılaşmalarına rağmen erkek öğretmenler, pes etmemekte kararlı.

Tabuları yıktılar

Ozan Ömer Kadüker - Bazı meslekler kadınlara bazı meslekler ise sadece erkeklere yakıştırılıyor. “Mühendislik, şoförlük erkek; hemşirelik, hosteslik kadın mesleğidir” gibi ön yargılar birçok insanda bulunuyor. Erkeklerin yapamayacağı düşünülen mesleklerden biri de anaokulu öğretmenliği. Ancak bu işi yapan birçok erkek öğretmen olduğu gibi üniversitelerin okul öncesi öğretmenliği bölümünde okuyan erkeklerin sayısı da her geçen yıl artıyor. Erkek anaokulu öğretmenleri, velilerin ön yargılı yaklaşması, müdürlerin kadın öğretmenlere öncelik vermesi gibi olumsuz durumlardan şikâyetçi olsalar da tabuları yıkarak mesleklerini severek yapmaya devam ediyorlar. 

Haberin Devamı

‘Güveni kuvvetlendiriyor’

Okul öncesi öğretmenliğinde birçok mezun veren İstanbul Kültür Üniversitesi Temel Eğitim Bölümü Başkanı Doç. Dr. Gökçe Kurt, klasik çalışmaların özellikle de bebeklerin ve küçük çocukların anneye bağlanması üzerinde dursa da son dönem çalışmaların çocukların baba, kardeş, arkadaş gibi anlamlı diğer figürlerle de bağlanma kurmasının önemine işaret ettiğini kaydetti. Kurt, “Kadın öğretmenler, çocukların sevgi ve şefkat ihtiyaçlarına daha hassas, sözel iletişimin daha yoğun olduğu bir eğitim ortamı oluştururken, erkek öğretmenler çocukların güven duygusunu kuvvetlendiren ve daha çok spor aktiviteleri ve harekete dayalı oyunlar gibi fiziksel oyunların yoğun olduğu bir ortam oluşturmaktadır” dedi.

Haberin Devamı

Öğretmenlikte başarılı olan bireylerin keskin kadın / erkek rollerini benimsemediğini aktaran Kurt, “Özellikle de psikolojik direnci yüksek olan kişilerin her iki cinsiyetin güçlü yanlarını görebilen ve bu özellikleri benimseyebilen kişiler olduklarını görmekteyiz” ifadelerini kullandı. Kurt, ailelere öğretmenin cinsiyeti yerine çocuklarının ihtiyaçlarını ve öğretmenin özelliklerini araştırarak, çocuk öğretmen ilişkisinin en iyi düzeyde kurulabilmesine imkân verecek eğitim ortamlarını seçmeleri tavsiyesinde bulundu.

‘Kadın işi, erkek yapamaz’

Bu alanda çalışan ve eğitim alan erkek öğretmenlerin karşılaştıkları zorluklar ve meslekleriyle ilgili görüşleri ise şöyle:

Murat Baydar (Öğrenci): Bölümümü tercih ederken “Kadın işidir, erkek yapamaz” gibi birçok cümle duydum. Bunlara karşılık olarak bir öğretmen sınıfa girerken öğrenciler, ‘erkek öğretmen veya kadın öğretmen geldi’ demiyor ‘öğretmenim’ geldi diyerek güzel bir cevap verdiğimi düşünüyorum.

Bence sınıf içi ve açık alan oyun ortamlarında çocuklarda güven duygusu oluşturarak rahat ve eğlenceli bir öğretim süreci yaratabiliyoruz. Enerjileri ve yaratıcılıkları çok yüksek olduğu için çocuklarla oyun kurmakta ve sürdürmekte, onları motive etmekte başarılı olacağıma inanıyorum. Bence bolca oyun oynayarak neşeli ve enerjik bir eğitim ortamı yaratabilme ve sürdürebilme becerisi, erkek okul öncesi öğretmenlerinin en büyük avantajı.

Haberin Devamı

Dezavantaj olarak; toplumsal bazı yargılardan kaynaklı erkek okul öncesi öğretmenin varlığı kız çocuk sahibi bazı aileler için rahatsız edici bir durum olabilir. Biz ön yargıları kırarak ailelerin güvenini kazanmak ve çocuklara parlak bir gelecek sunmak için rehber olacağız.

‘Veliler çekiniyor’

Mustafa Kılıç (Öğretmen): Okul öncesi öğretmenliği toplumda kadın mesleği olarak görülüyor. Bu ön yargıyı kırmak için velileri davet ediyorum ve bir erkeğin de çocuklarla oyun oynayabileceğini, aynı dili kullanabileceğini ve onları anlayıp isteklerine karşılık verebileceğini gösteriyorum. Çocukların sözünüze kulak vermesi baba figürüyle eşleştiği için daha rahat oluyor. Bu nedenle sınıf yönetimi anlamında erkek okul öncesi öğretmenleri avantajlı. Oyuncu yapımız, bahçe ve açık alanlar gibi çocukların fiziksel hareket ve oyun ihtiyaçlarını karşılayabileceği alanları           daha rahat kullanmamız da avantaj sağlıyor.

Haberin Devamı

Öte yandan kadın veliler, erkek öğretmen olduğum için çocuk hakkında irtibat kurmakta daha çekingen tavır sergiliyorlar. Toplumdaki erkek okul öncesi öğretmen için sergilenen olumsuz algı motivasyonunuzu bir noktada olumsuz yönde etkileyebiliyor. İş arama sürecimde özel bir kurumun müdürü (psikolog) erkeklerin bu mesleğe uygun olmadığını ve başka meslekte iş aramamı söylemişti. Bu bakış açısı ilk başta bir yıkım yaratmıştı ama yılmadım. Şu an meslekte dördüncü yılım ve bu sürede çocuklar tarafından okulun sevilen öğretmeni oldum.