07.07.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
MİNE ÖZDEMİR GÜNELİ
MİNE ÖZDEMİR GÜNELİ- İlk ve ortaöğretim kurumlarının tatile girmesiyle okul binalarında yenileme çalışmaları da hız kazandı. Bunlar arasında depreme karşı güçlendirme çalışmaları da var. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından sağlam olmayan okul binalarıyla ilgili haberler gündeme düşmüştü. Deprem beklenen illerin başında gelen İstanbul’da, Valilik 93 okul için tahliye kararı almıştı. Özel okullar arasında da depremde riskli olduğu gerekçesiyle kampüsünü taşıyanlar oldu. Şimdi hem devlet okullarında hem de özel okullarda hummalı bir çalışma var.
Okul binasının sağlam olması çok önemli ancak bunun yanı sıra çocuğun mutlu ve güvenli bir öğrencilik geçirmesi için de bazı kriterleri taşıması gerekiyor. Çocukları için okul arayışında olan ailelerin bu konuda nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda PAB Mimarlık Ortağı Y. Mimar Pınar Gökbayrak’tan görüş aldık:
Güvenli olmalı
*Okul mimarisi neden önemli?
Okul, çocuğun sadece akademik başarısı değil, ayrıca fiziksel, duygusal ve zihinsel gelişimini sürdürdüğü, kendisini güvende ve güvenli hissedeceği bir alandır. Dolayısıyla okulun fiziksel mekânı her şeyden önce çocuğun güvenliğini, ardından onun kendisini iyi hissetmesini sağlayan, fiziksel ve zihinsel gelişimi için yeterli altyapıyı sunabileceği, erişilebilir, katılımcı bir ortam oluşturmalı. Sadece okul binaları değil binalar dışında kalan açık alanlar da çocuğun eğitim hayatında önemli. Dünyada kabul gören yenilikçi eğitim anlayışı, eğitimin sadece sınıflarda değil okulun genelinde devam ettiğini, koridorun, bahçenin, teneffüs alanlarının öğrencilerin ders dışında da öğrenmeye devam edecekleri bir ekosistem olarak tasarlanmalı ve okulun her mekânı çocuğun öğrenme alanı olarak ele alınmalı. Okullar artık kütüphane, laboratuvar, atölye diye tanımlanmış, kategorize edilmiş ayrı mekânlar yerine, tüm bu becerileri bir araya getiren, farklı branşların bütüncül ele alındığı, çoklu öğrenmeye imkân tanıyan, öğrenciyi merak etmeye, deneyime teşvik eden çok amaçlı öğrenme ortamları sunmalı
*Peki, okullarda sınıfların, bahçe ve spor alanlarının ölçüsü, aydınlanma ve havalandırma gibi özellikler nasıl olmalı?
İç mekânlar öğrenciler için kendilerini iyi hissedecekleri uygun ölçekte, aydınlık, doğal hava ve doğal ışık alan, öğrenci sayısına oranlı bir büyüklükte olmalı. Olabildiğince şeffaf, öğrencinin kapalı kapılar ardında kendisini izole hissetmediği, büyük bir topluluğun parçası olduğunu ama aynı zamanda kendini güvenli hissettiği, birbirinden görerek öğrenmesine, sosyalleşmesine yardımcı olacak şekilde planlanmalı. Sınıf mobilyaları öğrencinin yaşına uygun, ergonomik ve güvenli olmalı. Pandemi döneminde de doğal havalandırmanın, kolay temizlenebilir ekipman ve mobilya kullanımının, okulun açık alanlarının önemini deneyimledik. Bahçe ve spor alanlarının tek tip olmak yerine, farklı yaş gruplarına uygun, kız ve erkek çocukların farklı oyun ve hareket beklentilerine, farklı spor türlerine imkân tanıyacak, doğadan öğrenmeye fırsat veren, yeşille iç içe olmasını beklemeliyiz.
*Depremler sonrası okul binalarının sağlamlığı konusunda aileler nelere dikkat etmeliler?
Veliler okul idaresinden okulun yapım yılını, güncel deprem yönetmeliğine göre performans testinin yapılıp yapılmadığını ve depreme karşı okulda ne çeşit önlemler alındığını mutlaka öğrenmeli. Okulların yapısal güvenliğinin yanı sıra yapı içinde kullanılan ekipmanların olası bir deprem anında tehlike içermeyecek şekilde sabitlenmesi veya elektrik, doğalgaz gibi altyapı sistemlerinin deprem anında tehlike yaratmayacak şekilde planlanmış olduğundan emin olmalı. Ayrıca okul yönetiminin deprem senaryosu sorulmalı, olası deprem anında ve sonrasındaki hareket planı talep edilerek çocuklarının deprem sonrası güvenliğinden emin olunmalı.