01.03.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
Ozan Ömer Kadüker - İstanbul, 60 yükseköğretim kurumunda okuyan 1 milyon 453 bin üniversite öğrencisiyle Türkiye’nin adeta eğitim başkenti. Ancak artan yaşam maliyetleri, beklenen deprem, nüfus yoğunluğu, güvenlik endişesi yeni öğrencilerin şehre ilgisini azaltırken şu anda okuyan öğrencileri de oldukça zorluyor. Öyle ki İstanbul’da okuyan birçok öğrenci ‘Keşke İstanbul yerine farklı bir şehirde okumayı tercih etseydim’ diyor. Bu durum üniversite tercihlerinde de ortaya çıkıyor.
2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) İstanbul’da üniversitelerin toplam kontenjanı 168 bin 984’ken, İstanbul’daki üniversiteler için yapılan tercih sayısı 3 milyon 123 bindi. Eğitimci Salim Ünsal’ın verdiği bilgilere göre 2023’te ise İstanbul üniversitelerindeki kontenjan sayısı 179 bin 999’a çıkmasına rağmen yapılan tercih sayısı 2 milyon 325 bine geriledi. Bir yıl içinde tercih sayısı 798 bin, yani 25.5 oranında azaldı.
Tercih yönelimlerindeki değişimde birçok etkenin olduğunu belirten Ünsal, “27 ilde tercih sayıları artarken, 54 ilde tercih sayılarının azaldığını gözlemledik. Tercih sayıları en çok İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’daki üniversitelerde azaldı. Bunun metropollerde yaşam koşullarının zorlaşması ile azaldığını düşünüyoruz” dedi.
Çocukluğunu Anadolu’da geçirmiş bir öğrencinin İstanbul’da yaşama uyum sağlama endişesinin de bulunduğunu aktaran Ünsal, “İstanbul’da iyi bölüme yerleşemeyince kendi şehrinde ya da yakınında iyi bölümü tercih etme eğilimi artıyor. İstanbul’a akışı engelleyen en önemli konu ekonomi ve barınma sorunu. Aileler, çocuğunu yarı yolda bırakmamak için İstanbul’u tercih etmeme eğiliminde. 6 Şubat depremleriyle birlikte beklenen Marmara depremi de İstanbul tercihlerinin azalmasında etkili oldu. Öte yandan göçmen yoğunluğunun yarattığı güvenlik sorunu da İstanbul’dan kaçışın sebepleri arasında” ifadelerini kullandı.
HEP KAMPÜSTELER
Konuyla ilgili Çelikel Eğitim Vakfı da 941 öğrencinin katılımıyla ‘İstanbul’da Üniversite Öğrencisi Olmak’ raporu hazırladı. Öğrencilerle ilgili önemli saptamaların yer aldığı rapordan öne çıkanlar şöyle:
■ Türkiye’deki üniversiteli öğrencilerin yüzde 21,44’ü İstanbul’da.
■ Öğrencilerin yüzde 35,18’i devlet, yüzde 11,06’sı özel yurtlarda yaşıyor. Yüzde 33,5’i aile evinde, yüzde 7,87’si ev arkadaşlarıyla kirada.
■ Aylık ortalama barınma gideri 6.185,5 TL. Öğrencilerin çoğunluğu yaşadığı yerden memnun değil.
■ Yemekhanelerin ağırlıklı olduğu yemek bütçesinde bir öğrenci için aylık ortalama rakam 3.250 TL.
■ Çalışan 10 öğrenciden 5’i çalışma hayatının eğitim ve sosyal yaşamını olumsuz yönde etkilediğini belirtiyor.
■ Üniversite öğrencilerinin yüzde 66’sı arkadaşlarıyla en çok kampüste vakit geçiriyor. Bir öğrencinin aylık ortalama sosyalleşme gideri 2.130 TL.
KENDİ ÇÖZÜMLERİNİ ÜRETİYORLAR
Şehrin sağladığı olanaklar nedeniyle İstanbul’u bırakamayanlar ise ‘yaşama rehberi’ oluşturmuş durumda: Sabah çorbası belediyeden, öğlen menüsü üniversiteden, akşam yemeği ise esnaf lokantasından. Kitaplar sahaftan, kıyafetler pasajdan ya da ikinci el satan dükkânlardan. Bir kahveye 70-80 TL vermek yerine termosla evden kahve, su getiren öğrencilerin en büyük sosyal aktivitesi ise kampüs ve ev buluşmaları… İstanbul’da okuyan öğrencilerin görüşleri şöyle:
Orhan Dinçşahin: Bir öğün yemek en ucuz 100 TL. Ayda 20 gün yesem 2.000 TL. Artık sosyal aktivite yapmıyoruz. Arkadaşlarla evde buluşuyoruz. Çünkü dışarıda kahve çok pahalı. Sinema okuyorum ama sinemaya gidemiyorum. Keşke Ankara’da okusaydım diyorum.
Arda Çelik: Aylık 16-18 bin TL masrafım var. Evdeki tüm eşyaları çevreden bulduk. İkinci el giyinmek moda oldu ama kimsenin 15 yıllık kazağını giymek de keyifli değil sonuçta. Sokak müzisyenliği, özel ders gibi ek işler yaparak para kazanıyorum. Müzik okumasaydım İstanbul’a gelmezdim.
İrem Çiçek: Okula gidiş-dönüş 36 TL, kahvaltı 50 TL, öğle yemeği 150 TL. Hiçbir şey yapmasam bile bu para gidiyor. Ayda 12-13 bin TL harcıyorum. Dışarda yemek yerine evde yapıyoruz. Termosla okula kahve getiriyoruz. Whatsapp grubunda giymediği kıyafetleri ucuza satanlar oluyor.