Sezer Doğan

İzmirli gazeteci dostum Sezer Doğan'ı, geçen hafta gözyaşları içinde toprağa verdik.
İzmir basının usta ve çelebi gazetecisi, meslektaşlarının sevgili kardeşi, ağabeyi ve babasıydı. Sahibi olduğu Ege Telgraf Gazetesi, ölüm haberini manşetten şu başlıkla verdi:
"Ege Telgraf öksüz kaldı."
Üst başlıkta, "Gazetemizin sahibi 40 yıllık gazeteci ağabeyimiz Sezer Doğan'ı kaybettik." Ve alt başlıkta ise şöyle deniliyordu:
"Cuma günü geçirdiği kalp krizi nedeniyle Dokuz Eylül Hastanesi'ne kaldırılan gazetecilik mesleğinin İzmir'deki duayenlerinden Sezer Doğan hayata gözlerini yumdu.
Toprağa verildiği günkü manşeti şöyleydi:
"Kalbimizdesin"

* * *

Hepimizin kalbinde yaşayacak olan Sezer Doğan için, Ege Telgraf gazetesi yazarları, yaşlı gözlerle duygularını dile getirdiler.
Ertan Sayın, "Biliyorum cennettesin" başlıklı yazısında, "Taşıdığın altın kalple, yüreğinle, garibanlara gösterdiğin iyilikseverlikle, senin yerin kesinlikle cennettir."
Mehmet Ali Keskin, "Yazamıyorum" başlığı altında, "İzmir basını bir gurur abidesini daha kaybetti" derken Mümin Sertbaş, köşesinde, "Cuma günü son manşetini attı ve gidiş o gidiş" deyip şöyle devam ediyordu:
"Ege Telgrafı, ekonomik sıkıntılar içinde, hiç kimseye muhtaç olmadan tarafsız gazetecilik ilkeleri doğrultusunda bugüne getirdi."
Genç yazar Sibel Sertbaş ise, "Onu kaybettik" başlığıyla, "Bu gazete senin adına devam edecek. Biz buradayız" diyordu.
Evli, bir kızı ve torunu olan Sezer Doğan, 1940'da Urla'da doğdu. Mesleğe, 1963'de Sabah gazetesinde spor muhabiri olarak başladı. Sonra da Ege Telgraf'a girdi. Sayfa sekreterliği ve yöneticilik yaptı.
Bu arada Fotospor, Son ve Gün gazetelerinde çalıştı. 1974'de Günaydın gazetesi temsilcisi oldu. Uzun yıllardır, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreterliği'ni sürdürüyordu.
Yaşam boyunca, sevecen, olgun ve yardımsever kişiliğiyle, kimseleri kırmadan, herkesin dostu olmuştu. Gerçekte o, herkese dosttu.

* * *

Tüm sevenleriyle meslektaşlarının katıldığı Gazeteciler Cemiyeti önünde yapılan törende, Başkan Erol Akıncılar, Sezer Doğan'ın mesleğine kutsal bir görev gibi bağlı olduğuna işaret ederek özetle şöyle dedi:
"İyi bir dost, çok iyi bir arkadaştı. Yaşamında kimseyi kırmamıştı. Onun için ne söylesek kelimeler kifayetsiz kalır. Onu hiç unutmayacağız."
Başkan konuşmasına hıçkırıklarla son verirken herkes ağlıyordu.
Hocazade Camii'nde kılınan cenaze namazında, İzmir Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı'yla, ünlü siyasetçiler, yöneticiler, sivil toplum örgütleri temsilcileri, dostları ve meslektaşları vardı.
Cenaze namazından sonra, büyük bir konvoy eşliğinde Urla'ya götürülerek, Yeni Mezarlık'ta toprağa verildi.

* * *

Gözyaşları içinde toprağa verdiğimiz Sezer Doğan'ın, hamuru iyilik ve yardımseverlikle yoğurulmuştu. Sanki, bu dünyaya garibanlara yardım etmek için gelmişti. Kimseye kızmaz ve kimseyi kırmazdı.
Değerli eşi Nurten Hanımefendi'ye, Sevgili Kızı Aylin'e, biricik torunu Aycan'a, damadı Can Süphandağlı'ya, kardeşleri Adnan ve Necmi Doğan'a aile yakınlarına tüm dost ve meslektaşlarına başsağlığı dilerim.
Yürekli, iyiliksever, cömert ve alicenap kardeşim, sana Allah'tan rahmet dilerim. Nur içinde yat.




EGE