30.09.2021 - 00:00 | Son Güncellenme:
Bülent Buda: Oyunun büyük bölümünde Batuhan’ın önüne öyle bir yaslandılar ki bulundukları bölgeye tutkalla yapışmışlardı sanki. Golü yiyinceye kadar adamakıllı bir etkili atak, gol girişimi, ileri uçlarda çoğalma yok. Neden bu korku böyle? Niye bu denli korkak, ürkek bir oyun? Ve de niye oyuna hamleler her defasında gol yiyince yapılıyor? Savunmanın özellikle de Batuhan’ın canı çıkmış. Gol yemeden oyuna hamle yapmak ayıp mı oluyor? Gol yemek korkaklıktan soyutlanmanın ilacı sanki. Sallıyor, sarsıyor, kendine getiriyor oyuncuları. Bir ihtimal maç bitiminde soyunma odasında genç adam Mohamed Sabbah’ın eşitlik golünden sonra, ‘Keşke 10 dakika daha olsaydı. Bu maçı koparırdık’ biçiminde konuşulmuştur. Sayın Laleci, genç adamlara daha çok süre verin. Onlar yürekli ve girişimciler. Yani dünyanın gidişatını değiştirmek istiyorlar.
Fatih Tanfer: Menemenspor’u stadyumda izlerken bilhassa mağlup duruma düştükten sonra oynadığı oyundan, yaptığı baskından ve sonrasında gelen beraberlik golünün ardından kendi kendime düşündüm. İlla mağlup duruma düşmek mi gerekirdi, diye. Rakip çok güçlü bir takım. Elbette dikkatli oynayacak. Ancak Menemen de başta kaleci Batuhan olmak üzere çok iyi direndi. Rasheed ve Ahmet Sağat istenilen düzeyde performans gösteremediler. Defansta Mazlum, Mete, Cem üst düzeyde oynadılar. Golü atan Mohamed Sabbah ve Toni Gomes harika futbolcular. İleride büyük ses getireceklerine inanıyorum.
Mehmet Demirtaş: Stancu’nun yerine yeşil çimlere basan ve takımı adına skor üreten Pa Dibba’nın 76. dakikadaki golüne dek Menemenspor kalesine 11 isabetli şut var. Menemen’in file bekçisi Batuhan, bu şutların çoğunu bloke etmeyi başardı. Tartışmasız 90 dakikalık dilimin en iyisiydi. Geriye kalan 10 isim ise maçın ilk 1 saatlik diliminde etkili atak yapamadı.
Nedendir bilemiyorum ama gol yiyen takım gidiyor, basıyor, deniyor, gol bulmak için çırpınıyor. Peki 60-70 dakika neden bu tavır takınılmıyor?
Manisa FK’dan acı fren
Bülent Buda: Yedi maç gol yememiş, yenilgisiz Ümraniye haliyle lider. Maçı da rastlantısal bir ikram golüyle kazanıyor. Manisa FK özellikle ilk 45’te maçı koparacak, golleri atabilecek nitelikli bir futbol sergiliyor. Lakin final dokunuşlarını üç direk arasından geçirebilecek yeterlilikte bir oyuncu 11’in içinde yok. Oysa özellikle ilk yarıda yedikleri erken gol sonrası olgun, nitelikli atak girişim sayısı epey fazla.
Bu işte bir tuhaflık var. Lider konumunda izlediğimiz bu Ümraniye’ye yedi hafta, yedi takım bıraktım yenmeyi nasıl gol atamazlar? Belki de TFF 1. Lig’in niteliği düşük. Manisa FK gibi seçenekli, nitelikli futbolcu ordusunun böylesine baş aşağı sert düşüşünü anlamlandırmakta zorlanıyor insan.
Fatih Tanfer: Manisa FK, sezona fırtına gibi başladı. Hücum etkinlikleri üst düzeydeydi. Savunma alanlarını çok iyi kapattı. İlk maç sonrasında da kalede problem var diye kişisel görüşümü belirtmiştim. Böylesine güçlü oyunculardan kurulu takımın ani düşüşü hakikaten yalnız bende değil herkeste merak uyandırdı. Bu merakımı Menemen’de pazar günü oynanan Menemenspor-Eyüpspor maçında sohbet ettiğim Başkan Mevlüt Aktan’a sordum. Her şeyin en kısa sürede düzeleceğini söyledi.
Mehmet Demirtaş: Ligin yedi haftalık bölümünde önce yüzler gülerken ilerleyen haftalarda yaşanan kayıplar takımı moral olarak düşürdü. Ligin lideri Ümraniyespor karşısında maça iyi başlasalar da 7. dakikada kalelerinde gördükleri gol psikolojik olarak Manisa’yı etkiledi. Kendi içinde toparlanma yaşayan siyah beyazlılar, ilk 45 dakikada rakibinden daha fazla pozisyona girdi, rakip ceza alanında iki kat daha fazla göründü. Yani tek eksik skordu. Peki Ümraniyespor maçı hak eden bir oyun sergiledi mi? Bence kesinlikle hayır. Manisa FK, artık gerçek kimliği olan savaşçılığını ön plana çıkarmalı.
Denizlispor hakem kurbanı
Bülent Buda: Dakika 12. Gökhan Süzen sol kanattan Samsun kalesi önüne o iyi kullandığı sol ayağıyla harika bir top indirdi. Kevin Mayi gelen topa nefis yükseldi ve de sert, kusursuz bir kafa darbesiyle golünü attı. Gol sonrası Djedje ile taraftarlara, tribüne koştular. Fotoğraf çekildiler, alana döndüler. Ve de oyundan alınıncaya dek bir şey oynamadılar. Ligden düştüler, takım boşaldı. Finansal sıkıntılar, transfer yasağı lige kötü giriş yaptılar. Kadro o haliyle kalsaydı TFF 1. Lig’den de düşmeleri kaçınılmazdı. Şimdi ise devamlılık yok. Gelgitlerden skoru koruma endişesiyle maçı veriyorlar. Böylesine seçenekli futbolcu ordusunda takım olma bilinci yerleşmemiş.
Fatih Tanfer: Denizlispor, öncelikle seyircisinin büyük desteğini alarak maça başladığı Samsunspor karşısında mağlubiyeti hak etti mi derseniz, tek kelime ile hayır. Ancak futbolda defanstaki zamanlama ve yerleşim hataları sonuçlarda etkili oluyor. Ancak temposu, coşkusu ve elindeki oyuncu yapısıyla önümüzdeki bilhassa milli aradan sonra Denizlispor’un çok daha güçlü ve organize bir takım olacağına inanıyorum.
Mehmet Demirtaş: VAR sistemine alışana dek sisteme karşı olan kısımdaydım. Ancak sistem futbolumuzun bu denli içine girdikçe ne pozisyonların ne puanların ne emeklerin heba olduğunu görünce keşke 1. Lig’de de benzer bir uygulama ile protokol yerleştirilse diyorum. Denizlispor iç sahada kritik bir sınava çıkıyor. Maçta öne geçiyor, geriye düşüyor. Bunlar futbolun kimyasında olan şeyler. Fakat Yasin’in ayağı, Melih’e kenar çizgiden yaptığı asist öncesi doğal konumunda mı? Peki bu nasıl görülmüyor? Ya da görülüp düdüğe üfleyecek dudaklarda cesaret kendisini gösteremiyor.
Bence cevap sorunun içinde.
Altınordu salladı ama YIKAMADI!
Bülent Buda: Sevgili Ali Emre, iyi kaleci olacaksın belli. Ama çok kötü goller yiyorsun. Özellikle kenarlardan kale önüne gönderilen yüksek toplarda kaleci çizgide kalmaz, kalamaz. Kalırsa bu onun intiharı olur. Şu ikinci gole canım öyle sıkıldı ki. Ahmet Dereli kulübeden geldi, yazdı eşitlik golünü. Zevkten dört köşeyim. Recep geldiğinden bu yana belki de en iyi, en istekli oyununu sergiliyor. Onun bu çabasının, isteğinin, iyi oyununun karşılığını alamamasına üzülüyorum. Oyuna daha etkili başlayan Bandırma, bu kesin. Tabelayı erken ikileme becerisini gösterseler Altınordu’nun geriye dönüşü söz konusu değil. Ahmet İlhan aşırı sinirli. Hakeme çok yükleniyor. Evet sonuçta iyi oynayamadılar. Ama boş dönmeseler iyi olacaktı.
Fatih Tanfer: Oyunun birinci yarısında Bandırmaspor daha etkiliydi. İkinci yarıyla birlikte gole ihtiyacı olan Altınordu etkinliğini artırıp rakibinin üzerine gitti. Fiziksel olarak oyundan düşen Bandırma’nın orta sahasını kolay geçti. Bandırma 52. dakikada Ali Emre’nin kurtardığı pozisyon hariç Altınordu kalesine gelemedi. Ancak futbol bu. 82. dakikada Ahmet Dereli beraberliği sağladıktan sonra bu kadar iyi oynarken 86. dakikada yenilen gol hakikaten dramatikti. Ve hak ettiği en az bir puanı alamadı.
Mehmet Demirtaş: İster geri dörtlüyü ister orta alanı eleştirin bu takımın savunma arkasına bu kadar fazla oyuncu sarkıtması, rakiplerine pozisyon vermesi hayra alamet değil. Ali Emre’nin ekstra kurtarışları olmasına rağmen her maçta gol ya da goller yeme oranının yüksek olması yakışmıyor. Recep Aydın’ın orta alan etkinliği, Ali Dere’nin sol kulvar hareketliliği ve de Ahmet İlhan önderliğinde gelişen Altınordu akınları izliyoruz. Gelgelelim yırtıcı bir santrfor noksanlığını hissediyoruz bu 11’de. Buldukları gol sonrası maç devam ederse heyecanlarını dizginleyip sakin kalamıyorlar. Genel oyun performans ile bir takım olgusuna bürüneceğine ilişkin sinyal veriyorlar mı, o da muamma.
Altay’da murat korkuttu
Süper Lig’de pazar günü deplasmanda oynayacağı Gaziantep FK maçının hazırlıklarını sürdüren Altay’da stoper Murat Akça, antrenmanda talihsizlik yaşadı. Sol kanat Erhan Çelenk’le çıktığı bir hava topu mücadelesinde darbe alan 31 yaşındaki savunmacı, kendisini yerde buldu. Çenesi 2 santimetre açılan Murat, estetik bandı ile tedavi edildi. Murat, tedavisinin ardından takımla çalışmalara devam ediyor.