29.08.2022 - 00:20 | Son Güncellenme:
Engin Uğur Ağır - Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, Milliyet Ege’yi ziyaret etti. Yılda üç-dört kez bir araya geliriz, bu sefer farklı projelerle ilgili bilgi aktardı. Doğal Boya Tekstil ve İnovasyon Merkezi hakkında açıklamalarda bulundu. Türkiye’de ilk kez halıda kullanılan renklerin kaynağı, boya maddelerinin bitkilerini ekmeye başladıklarını, bunun 200 yıl öncesinde de ekildiğini belirtti, “118 dönüm alana ektik, 500 dönüme çıkarmayı planlıyoruz. Balıkesir Büyükşehir ile işbirliğinde bunun ekimini teşvik edecek projeyi hayata geçireceğiz. Vatandaşımıza da alım garantisi vereceğiz” dedi.
Türkü tutturduk, gidiyoruz
Çalışmalarını anlatırken yüzünden tebessüm eksik olmayan, 2004’ten bu yana bir türkü tutturduk gidiyoruz diyen Yavaş, “Çok farklı bir şey yapalım demiyoruz ama yapılan her proje bir yenisini doğuruyor. Bitki boyası sadece halıda değil, tekstilde de kullanılsın istiyoruz. 0-6 yaş arası çocuk giysisinde kimyasal değil, doğal boya olsun istedik. Proje, Sanayi Bakanlığı’ndan geçti. Artık Hindistan’dan ithal ettiğimiz ürünü kendimiz üretiyoruz. Örneğin, Almanya bunu Hindistan’dan alıp mamul haline getiriyor. İndigo denilen kot pantolonun mavi rengini oluşturuyor. Ekilen bitkiye zaten çivit derlermiş, çivit mavi rengi verdiğinden dolayı. Biz şimdi çivit ekiyoruz. Edirne ya da Türk kırmızısı denilen kök boyayı da ekmeye başladık. Kırmızıyı elde edeceğiz. Sarı renk var, o da muhabbet çiçeğinden geliyor. Hepsini ekip kullanacağız” diye konuştu.
Eskisi gibi kök boya
Artık herkesin doğal ürünlere yöneldiğini, yiyecekteki gibi tekstilde de doğallığın peşinde olunduğunu söyleyen Ekrem Yavaş, “Türkiye’deki tekstil firmaları bu ürünleri arıyor. Firmaların doğal boya maddeyi ithal ettiren ya da dağlardan bitkiyi toplayan ekipleri var. Menemen’deki Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü ile işbirliği yaptık, bu bitkilerin fidelerini ektirdik. Dokuz Eylül Üniversitesi’nden moda tasarım ekibiyle çalışacağız. Yağcıbedir Halısı’nı özüne döndüreceğiz. Eskisi gibi doğal olarak kök boyalarla yapılacak, kimyasallarla değil” dedi.
1-4 Eylül arasında Sındırgı Yağcıbedir Uçan Halı Şenliği’ni yapacaklarını kaydeden Yavaş, “Festivalimizin adını Yağcıbedir Uçan Halı Şenliği olarak yeniden düzenledik. Halı hikâyesiyle birlikte uçacak. Her desenin hikâyesi var. 3 bin yıl boyunca bir halı aynı güzellikte olur mu? El dokuma halısını beğenmeyen yok. Ciddi bir kültürel miras, hatta mistisizm var. Bu anlayışı kostümlere de taşıdık. Kocadon diken kadınlarımız elbise, kaftan yapıyor artık. Bu ne demek, Sibel Can bunları giyecek demek. Çünkü, desenlerin hikâyesi elbiseleri geçti. 35 elbise dikildi. 15 manken ayarlandı. Gizem Özdilli, Ece Gürsel ve Tuğçe Kazaz gibi isimler var. Faruk Saraç’ın talebesi, Çin’de, Kuveyt’te çalışmış moda tasarımcısı biri. Sosyal medyada bizi görmüş, projeyi incelemiş. Bana ulaştı, ‘Sizi çok sevdim, gelmek istiyorum’ dedi. Geldi, 10 aydır ücret talep etmeden bizimle çalışıyor. 20 liralık kocadon diken kadınları, 20 bin liralık elbise diken kadınları usta yaptı. Bu kadınlar eğitim alıp modacı oldu. Yağcıbedir Halısı’ndan modaya yolculuk fikrini verdim bu kadınlara, algıları değişti. Festivalimizin maliyeti 1.5 milyon lira ve hepsini sponsorlar karşılayacak. Vatandaşın beş kuruş parasını harcamıyoruz. Böylece, güvenlerini kazanıyoruz. Bu tür etkinliklerin şehri kalkındırdığına inanıyor Sındırgılılar. Bize duyulan güvende bu da önemli bir etken.
Festival 100 yıldır yapılıyordu, ancak biz canlandırdık” dedi.
Atık diye bir şey yok, hepsi dönüşüyor
Kooperatifte 600 kadının üretim yaptığını, dikenin, pişirenin ve elişi yapanın olduğunu ifade eden Yavaş, “Kadınlarımız atıklardan ürün yapıyor. Böylece, geri dönüşüm atölyeleri oluştu. Çöp diye bir şey yok onlar için. Kadınlarımız, tüm kenti etkiledi. Herkes neyi neye çeviririm, boyarım, keserim, biçerim, dönüştürürüm bakışına sahip oldu. Sındırgı’da israfa son verildi. Festival de, bu değişen algının son hali. En son otellerden kullanılmayan çarşafları topladım, tişörte dönüştürdük. Bu tür yaklaşım daha da büyüyecek. Böyle eski kumaşlarla hazırlanan ürünlerden oluşan giyim mağazası açacağız. Türkiye’de böyle bir mağaza yok. Bakışta hepsi yeni olacak ama aslında değil. Dün eski çarşaftı, bugün yeni bir gömlek. Biz buna geri değil, ileri dönüşüm diyoruz. Sıfır atığa önem veren insanlar da bizi buluyor zaten. Artık daha fazla bizimle olmak, bizimle üretmek, ürünlerimizden almak isteyecekler” şeklinde konuştu.
Rakipleriyle uyum içinde çalışıyor
Siyaseti rekabet, yıkmak, bölmek olarak görmediklerini, mecliste dört rakibi olduğunu, aday olarak karşısına çıkanlar bulunduğunu kaydeden Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, “Ama hepsiyle uyumla çalışıyoruz. Vizyonumuz hep ileriye dönük. En büyük sıkıntımız, yaptığımız ürünleri pazarlayamamak. Tek beklentimiz, projelerimizin duyurulması ve destek görmesi” dedi.
Merkezde 15 bin nüfus var 4 bini kütüphaneye kayıtlı
Sındırgı’da bir yıl önce SİBEM adıyla dershane kurduklarını söyleyen Ekrem Yavaş, Büyükşehir Belediyesi’nin eğitim konusunda destek verdiğini, farklı işlerde çalışan, asıl mesleği öğretmenlik olan 4-5 kişiyi ilçedeki dershanede görevlendirdiklerini belirtti, “228 öğrencimiz var. Geçmişe göre 5 kat daha başarılı hale geldi çocuklar. Bundan daha büyük mutluluk olamaz. Kütüphanemiz var, 4 binden fazla üyemiz mevcut. 10 bin kitap raflarda, internet var. 35 bin nüfusumuzun 15 bini merkezde oturuyor. Çocuklarımızın geleceğini düşünmek zorundayız. Devlet kütüphaneleri 17.00’de kapanıyor, ama çocuklar okuldan akşam çıkıyor. Kütüphane Genel Müdürlüğü’nden burayı devraldık, yeniledik. Şimdi TUS’a hazırlananlar, bu kütüphanede çalışıyor. Benim kızım da üniversiteye burada hazırlandı. Saat sıkıntısına son verdik” dedi. Yaz okullarını önemsediğini söyleyen Başkan Yavaş, şöyle devam etti: “Bin 71 öğrenci, yaz okulumuza geliyor. İlçede toplam öğrenci sayısı 3 bin 500, yani üçte biri faydalanıyor. Bu projemiz, 2004’ten beri devam ediyor. Burada hem spor hem de eğitim görüyorlar. Halkın gözünde belediye, en güven duyulan kuruluş haline geldi.”