25.11.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Geç tanı konulan bir kanser türü olduğunu için ölüm oranının yüksek olduğunu ifade eden Öcal, “Erken aşamadaki kanserlerde 5 yıllık yaşam beklentisi ortalama yüzde 85’dir. Yani 100 tane erken evredeki kalın bağırsak kanseri hastasının sadece 15’i, 5 yıl içerisinde vefat etmektedir. Eğer sadece lenf bezlerine sıçramış ancak başka organlarda kanser yoksa 5 yıllık yaşam beklentisi yüzde 50’dir. Karaciğer, akciğer gibi organlara yayılmış(metastaz) kanserlerde yaşam beklentisi çok daha azdır” dedi.
45 yaş üstü dikkat
“Kalın bağırsak kanseri açısından 45 yaş üzerinde olanlar, sağlıksız beslenen, obez olan, sigara içen ve spor yapmayanlar risk altındadır” diyen Öcal, şöyle konuştu:
“Birinci derece bir akrabanızda kalın bağırsak kanseri olması durumunda sizin riskiniz 2-3 kat artmaktadır. Eğer ailede kalın bağırsak kanseri varsa 50 yaşından önce kolonoskopi yapılmalıdır. Şunu da unutmamak gerekir ki kalın bağırsak kanseri olan hastaların yüzde 60’ında herhangi bir ailesel veya genetik risk faktörü yoktur. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları ile riski azaltabiliriz. Kalın bağırsak kanserinin en tipik belirtilerinin kanlı dışkılama ve karın ağrısıdır. Bazen de bağırsak tıkanıklığı gelişir ve hasta acil servise büyük abdest yapamama, kusma ve karın şişliği ile başvurur ve tanı bu şekilde konulur.”
Kalın bağırsak kanserinin tedavisinin ameliyatla, ilgili kalın bağırsak kesiminin lenf bezeleri ile birlikte çıkarılmasıyla gerçekleştiğini söyleyen Öcal, “ Bu kanser yayılım yaptığında sıklıkla karaciğer, karın zarları ve akciğere sıçrama eğilimindedir. Bu durumda hastaya önce kemoterapi başlanır daha sonra eğer çıkarılabilecekse tüm yayılım bölgeleri çıkarılır. Karın içine sıcak kemoterapi verilebilir (HİPEK). Bunlar başarılırsa yüz güldürücü şekilde hastanın ömrü uzamaktadır” dedi.