'Hayallerim için amansız bir mücadele veriyorum'

10 parmağında 10 marifet olan, genç girişimci Burcu Tuna, şimdi de Yumurtalı Ekmek Evi’yle gündemde. Konuklarını anne eli değmiş lezzetlerle buluşturan Tuna, “Olması gerekenlerin değil inandıklarımın peşinde koşan, iflah olmaz bir hayalperestim” diyor.

İzmirli iş kadını Burcu Tuna sadece yatırımlarıyla değil, sosyal sorumluluk projeleriyle de fark yaratıyor. İlk Polis Tiyatrosu ve İşçi Tiyatrosu’nun da kurucusu olan Tuna, bilinen pek çok projeye ve etkinliğe de imza attı. “Taklitleri, tekrarları sevmem. Alternatif, farklı, yaratıcı ve oldukça lezzetli işler severim” diye konuşan Tuna, son olarak annesinin her pazar pişirdiği yumurtalı ekmekten yola çıkarak yeni bir mekanı kente kazandırdı. Çoğumuzun çocukluk anılarının unutulmaz lezzeti olan Yumurtalı Ekmek Evi’nin öyküsünü ve hedeflerini bizler için anlattı.

- İsminiz projelendirme ve inovasyon konularıyla eşleşmiş durumda. Burcu Tuna nasıl biridir?

Hayallerini hedefe dönüşmesinde ustayım diyelim. Olması gerekenlerin değil, inandıklarımın, doğru bildiklerimin peşinde koşan iflah olmaz bir hayalperestim.Bir bilgi; aklıma düşen bu hayalleri gerçekleştirmek için çokça amansız mücadeleler verdiğim de doğrudur.

- Bugüne kadar sizi İzmir’e değer katan birçok projenin yönetiminde gördük...

Evet. Eylül 1996-Ocak 2017 tarihleri arasında Konak Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nde görev yaptım. İstikrar, süreklilik hayat felsefemde olmazsa olmazımdır. 1990 yılında tiyatroya başladım ki hayal kurmamda katkısı yadsınamaz. Türkiye’de ilk kez Polis Tiyatrosu ve İşçi Tiyatrosu kurdum. En İyi Tiyatro, En İyi Yönetmen ödülleri aldım. Dondurmam Gaymak isimli sinema filminde yardımcı kadın oyuncuydum. Bilinen birçok projeye de imza attım. 2400 kişi ile gerçekleştirdiğimiz 101112 Atam İzindeyiz Atatürk Portresi, Atatürk Işığında Yürüyoruz Su Perdesi, Cinayetlere Dur Demek İçin Kadın Anıt Duvarı, görme engelliler ile gerçekleştirilen Bazen Görmek Yetmez, Down Sendromu Derneği yararına 50 Yazar, 1 Kitap, New York Türk Festivali ile birçok ülkede ülkemizi temsilen festivaller, Kansere Değil Hayata Şans Ver Kanser Hastanesi, Erdoder İyilik Pazarı ilk aklıma gelenler arasında.

- Peki, onca koşuşturma içinde Yumurtalı Ekmek Evi’nin doğuşu nasıl oldu?

Geleneklerimizi çocukluk anılarımız ile harmanlayarak bugüne hatta geleceğe taşıdığımız çok özel bir proje Yumurtalı Ekmek Evi. Hikayemiz tam olarak da bu. Annemin pazar sabahları pişirdiği yumurtalı ekmeğin tadı hala damağımda. O anılardan yola çıkarak belki de çocukluğumu aradım Yumurtalı Ekmek Evi’nde. Taklitleri, tekrarları sevmem. Alternatif, farklı, yaratıcı ve oldukça lezzetli işler severim. Yumurtalı ekmek tüm Türkiye’de, her evde bir kere bile olsa anne elinden pişirilmiş, lezzeti ile damaklarda şölen yaratan bir tat. Birçok yörede farklı isimlerle anılır hatta. Biz Ege’de yumurtalı ekmek derken, Karadeniz’de cici papa diye bilinir mesela. Ben lezzete inovasyon kattım. Annemin yumurtalı ekmeğini modernize ederek çocukluk anılarımı sürdürmek istedim. Yumurtalı Ekmek Evi’nin her öğüne ve her yaş grubuna hitap edebilecek sağlıklı, lezzetli menüsü ile damaklarda lezzet şöleni oluşturmaya geliyoruz. Marka yaratmada ekip olmanın önemini de vurgulamak gerek. Hepimiz işlerimizin Chef’leriyiz aslında. Oluşum aşamasında kurucu ortağım Bülent Ecevit ile oldukça mesai harcadık. Hayallerinizi hedefe dönüştürürken işe hakim çözüm ortaklarınız var ise başarı kaçınılmaz olur. Finans Direktörü Polen Ecevit ve proje mimarımız Zafer Urtekin de işe doğru yürümesi adına emek ve katkı koydular.

- Menüde bizleri neler bekliyor?

Anne eli değmiş lezzetler ile buluşturuyoruz konuklarımızı. Sade, biberli, maydanozlu, tulum peynirli, kuru domatesli, kekikli, karışık yumurtalı ekmekler; kaşarlı, sucuklu, kaşarlı-sucuklu, jambonlu, jambonlu-kaşarlı, pastırmalı, pastırmalı-kaşarlı avokado&duble yumurtalı French toastlar, yeşil ve kırmızı salata, çikolatalı ve şerbetli tatlılar, acı tatlı ve avokadolu Egg Cellent soslar, reçel barı, sıcak ve soğuk içeceklerimiz hazır olacak. Domates suyumuz ise olmazsa olmazımız. Ekmeklerimiz ise çeşitli, ay çekirdekli, kabak çekirdekli, soğanlı, tahıllı, kara tahıllı, Glutensiz. Take away ürünlerimize “İyi ki varım” kahvelerimiz ve çaylarımız da eşlik ediyor olacak.

- Franchise veriyor musunuz? Veriyorsanız şartlarınız nelerdir?

İlk şubemiz açılmadan 30’un üzerinde şube başvurusu aldık. Evet, franchise vereceğiz. Şu an alt yapıları hazırlanıyor. İsteğimiz; sürdürülebilir kurumsal kalıcı bir markanın farkında olan yatırımcılar ile ilerlemek. Önce İzmir’deyiz dedik, şimdi sıra şubeleşmekte. Türkiye’den sonra Avrupa’da markamızı ve Türk bayrağımızı dalgalandırmak dileği ile...

İsteyen herkes bir sınıf ağırlar

- Yeni sosyal sorumluluk projeleriniz de var değil mi...

Evet. Gıt Gıt Chef’ler Oyuncak Akademi ile yürüttüğümüz, yine markalaştığımız bir bez bebek. Geliri hem kadın girişimcimizi destekleyecek hem de bir vakfa dokunsun istiyoruz. Düdük projesinde ise “Parayı vermeyen de düdüğü çalsın diye” ana başlığı ile hayatı ve yumurtalı ekmeklerimizi her ay bir okulumuzun bir sınıfı ile paylaşmaya gönüllüyüz. İzmir Valimiz Sayın Erol Ayyıldız’ın da olurları ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklaşa yürüyecek projemizi. Evet, biz her ay 1 sınıf ağırlayacağız ama Ahmet Amca, Ayşe Teyze, Mustafa Abi, Ülkü Abla da birer sınıf ağırlayabilir, askıya bir düdük daha ekleyebilir. Kapımız, gönlümüz, yumurtalı ekmeklerimiz paylaşım için herkese açık olacak. Yetebildiğimizce. Bunun için “Yumurta alerjisi olmayan” misafirlerimizin info@yumurtaliekmekevi.com adresine okulu-sınıfı-sınıf sayısı ve iletişim bilgileri ile başvurmaları yeterli olacaktır.