Hamileler, kilolular ve sigara içenler dikkat!

Egepol Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Dr. Hasan Şimşek, duruş bozukluğu, ağır kaldırma ve hareketsiz yaşam tarzının vücudumuz için büyük önem taşıyan omurga üzerinde bazı hastalıklara davetiye çıkardığını söyledi. Omurgada en çok görülen hastalıkların başında bel fıtığı geldiğini belirten Şimşek, “Bel ağrısıyla birlikte kalçadan başlayan ve bacağa vuran ağrılar, bacakta uyuşma - karıncalanma ve bacağın belirli kas gruplarında güçsüzlük oluşuyor” dedi.

30-50 yaşlar arasında daha sık görülen bel fıtığının, hamile, şişman ve sigara kullanan kişilerde görülme sıklığının arttığını kaydeden Dr. Hasan Şimşek, ağır yük taşıma ve bedene yük bindiren mesleklerin de bel fıtığı riskini yükselttiğine dikkat çekti.

‘Zaman kaybetmeyin’

Bel fıtığı tanısı için bel MR’ı çekildiğini dile getiren Uzman Dr. Hasan Şimşek şu bilgileri verdi: “Bu değerlendirme sonrasında tedavi seçeneklerinden uygun olanı verilir. Yatak istirahati ve ilaç tedavisine rağmen, ağrısı geçmeyen, bacak ve ayakta ciddi kuvvet kayıpları ortaya çıkan hastalarda uygulanan girişimler bugün hızla gelişmekte, hasta kısa sürede eski yaşantısına dönmektedir.”

Doğru tanı

Egepol Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Dr. Hasan Şimşek fıtık şüphesi duyanların mutlaka konunun uzmanına bir doktora görünmesi gerektiğini hatırlatan Şimşek, doğru tanı ve tedavinin yaşam kalitesini artıracak en temel unsurlar olduğunu söyledi.

‘Kireçlenmede tedavi zor değil’

Diz ekleminin vücudun yük çeken eklemlerinden olması nedeniyle artrozun yani halk arasındaki adıyla kireçlenmenin sık görüldüğü bir eklem olduğunu belirten Özel İzmir Gazi Hastanesi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Alp Varılsüha, “Artrozun derecesine göre ilaç tedavisi, eklem içi enjeksiyonlar, kilo verme, fizik tedavi, PRP gibi ameliyat dışı yöntemler uygulanabileceği gibi artroskopik eklem temizliği, osteotomi ameliyatları ve diz protez ameliyatları gibi cerrahi tedavi yöntemleri de uygulanabilir” dedi.

Artroz tedavisinde kullanılan ağrı kesici ilaç ve kremlerin hastalarda geçici rahatlamalar sağladığını ancak kalıcı bir tedavi sağlamadığını belirten Op. Dr. Varılsüha, “Yine de artrozu eklemlerde zaman zaman görülen yakınmaların şiddetlendiği, diğer bir deyimle alevlendiği dönemlerde bir süre bu ilaçların kullanılması yakınmaları azaltır. Fizik tedavi ve egzersiz uygulamaları, yakınmaların hafif olduğu erken evre diz artrozunda hastalığı tamamen geçirmese de yakınmaları uzun süreli olarak kontrol altına aldığı için uygulanmalıdır” ifadelerini kullandı.

Op. Dr. Alp Varılsüha, kilo vermenin hem ağrıları azalttığını hem de hastalığın ilerlemesini yavaşlattığını sözlerine ekledi.