28.01.2024 - 00:30 | Son Güncellenme:
Dokuz Eylül Üniversitesi lokalinde, Rektör Prof. Dr. Nükhet Hotar’la birlikte gönüllü akademisyenler, öğretmenler ve idari personelle bölgede gerçekleştirdikleri çalışmaları konu alan “Asrın Felaketinde Asrın Dayanışması” belgeselinin ikinci bölümünü izliyoruz.
Ortalığı savaş alanına çeviren enkazların içinden kucağındaki yaralı çocukla çıkan öğretim üyesi, “Bebek, bebek!” diye bağırarak ambulansa doğru koşarken genç sağlıkçılar, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Hastanesi’nde yaralılara müdahalede bulunuyor.
Ekranda bir anda Ayşegül, Fatih, Ceyda, Mehmet ve Gizlihan’ın fotoğrafları beliriyor. Hayatlarının baharlarındaki bu pırıl pırıl gençler, duvara yansıtılan ekrandan gözlerini dikmiş bize bakıyorlar. 6 Şubat’ta yaşanan yıkıcı depremler, ne yazık ki Dokuz Eylül Üniversitesi’nde okuyan 13 öğrenciyi de içimizden koparıp aldı…
‘En zorlu engelleri aşabiliriz’
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin 150’yi aşkın ekibi, felaketin ardından adeta tek yürek olmuş. Arama-kurtarma çalışmalarından, yaralıların tedavisine, konteyner yapımından, su arıtma ünitelerine kadar pek çok çalışmaya imza atmış, başta çocuk, kadın ve gençler olmak üzere herkese ulaşmaya çalışmışlar. Hala da birer hafta arayla bölgeye gitmeye devam ediyorlar. Gösterilen özveriyi, çabaları belgeseli izlerken bir kez daha anlıyorsunuz. Film bitiminde tüm ekibini kutlayan Rektör Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Bu afet, bize bir kez daha gösterdi ki; birlikte en zorlu engelleri bile aşabiliriz. Bu hikayelerden ilham alarak, daha güçlü, daha dayanıklı ve birbirine bağlı bir toplum inşa edeceğiz. Gelecek nesiller, bu belgeseller vasıtasıyla insanların birbirine nasıl destek olduğunu gözlemleyecek” dedi.
46 dakika 46 saniye
Çekimleri Hatay, Adıyaman, Malatya ve Kahramanmaraş’ta DEÜ İç Yapımlar Ekibi tarafından 10 günde gerçekleştirilen ve 20 günde tamamlanan belgeselde, 41 farklı DEÜ mensubuyla yapılan röportajlar, üniversite ekiplerinin çalışmalarını yansıtan ve yıkımın yaşandığı şehirlerden görüntüler kullanıldı. İlk bölümde olduğu gibi Kahramanmaraş’ın plakası ile uyumlu bir biçimde, ‘46 dakika 46 saniye’ uzunluğunda hazırlandı. Belgesel, üniversitemizin resmi internet sayfasından ve YouTube kanalı olan DEUwebtv üzerinden de kamuoyu ile paylaşıldı.
Ege’yi korkuttu
Ege Denizi’nde merkez üssü Kuşadası Körfezi olan Richter ölçeğine göre 5.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. İzmir’in Menderes ilçesinin 5.42 kilometre açığında, yerin 8.51 kilometre derinliğinde olan deprem, kısa süreli paniğe neden oldu. Deprem, İzmir’in yanısıra Manisa’da da hissedildi. İzmir Valisi Süleyman Elban, 5.1 büyüklüğündeki depremin ardından yazılı açıklama yaptı, “Ege Denizi Kuşadası Körfezi, Menderes merkezli olarak 08.19 itibariyle meydana gelen 5.1 şiddetindeki deprem ile ilgili valiliğimize bildirilen bir olumsuzluk yoktur. Tüm hemşehrilerimize geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum” ifadesini kullandı. l KADİR ÖZEN DHA
‘Artçılar, iki hafta sürebilir’
Ege Denizi’nde İzmir’in Menderes ilçesi açıklarında 5.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremin ardından Egelileri uyaran Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “Kuşadası Pamucak Körfezi kuzeyinde 08.19’de M5.1 büyüklüğünde bir deprem oldu. Bunun ana deprem olduğu kanısındayım. Artçılar 2 hafta sönümlenerek sürecektir. Bir iki gün içinde M4 büyüklüğünde bir artçı gelebilir. Bu büyüklükte deprem bu bölgede yıkıcı değildir. Sorun yok” dedi.
‘Normal fay üzerinde’
Yer Bilimci ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, deprem sonrası sosyal medya hesabından ilk yorumu yaptı. Görür, “Kuşadası Körfezi’nde 5.1 deprem oldu. Bu körfez kuzey ve güney sınırları boyunca normal faylarla sınırlı. Bu fayları kd-gb uzanımlı kesen doğrultu atımlı fay sistemleri de var. Deprem kuzey kenara yakın ve olasılıkla normal fay üzerinde” dedi.