20.10.2019 - 00:28 | Son Güncellenme:
Tınaztepe Galen Hastanesi diş hekimlerinden Jusuf Lukarcanin, beş soruda gülüş tasarımı hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Diş estetiğinin tarihinin, 1920’li yıllara kadar uzandığını belirten Lukarcanin, “Hollywood yıldızlarının gülüşlerinin estetize edilmesi ihtiyacıyla başlayan restoratif diş hekimliği uygulamaları, günümüzde çok ileri boyutlara geldi. Gelişen teknolojiler sayesinde başarısız uygulamalar azalıyor, kalitesi yüksek malzemeler daha hızlı şekillendiriliyor. Sadece estetik olarak değil, dayanıklılık açısından da bu yeni malzemeler çok daha kullanışlı” dedi.
Gülüş tasarımı deyince ne anlamamız gerekiyor?
Dijital gülüş tasarımında; hastanın hayal ettiği, aynaya baktığı zaman karşısında görmek istediği, kendisine uygun ve doğal gülüşü, bazı parametrelere uyup ortaya çıkarıyoruz. Yani gülüş tasarımı, hekimlik ve sanatın biraraya getirilerek kişiye özel ideal gülüşün yakalanması.
Gülüş tasarımı kimler için gereklidir?
Gülüş, kişinin ruh halini yansıtan ve ruh haline etki eden en önemli göstergelerin başında geliyor. Bu yüzden gülüşünden memnun olmayan hastalar bu işlemi yaptırabilir. Bu memnuniyetsizlikler genellikle diş rengi, diş dizilimi ya da diş eti-yumuşak doku uyumunu beğenmemek gibi sebeplerden kaynaklanıyor.
Gülüş tasarımı zor bir işlem midir? Kolaylıkları nelerdir?
Gülüş tasarımı çoğu zaman zor ve ağrılı bir işlem değil. Genelde lokal anestezi altında veya anestezi olmadan ufak düzeltmelerle birlikte bir gün ile iki hafta arasında tasarlanıyor. Gülüş tasarımında en önemli konu altın oranı yakalamaktan geçiyor. Tasarım yapılmadan önce uygulanan teknoloji desteğiyle, yapılacak uygulamanın nasıl sonuç vereceğini baştan görme imkanı oluyor. Bu imkan hem hekim hem de hasta açısından çok kolaylaştırıcı.
Bu tekrarlayan bir işlem midir? Ne sıklıkta hekimle irtibatta olmak gerekir?
Yapılan uygulamaya göre tek seansta ya da birkaç seansta tedavi tamamlanıyor. Uzun, zorlu ve yorucu bir süreç değil.
Geri dönüşsüz bir süreç midir?
Gülüş tasarımında, özellikle diş dokusunda, çok agresif bir uygulama olmayıp en az zarar ve minimal preperasyonla değişiklik yapılıyor. Bazen sadece beyazlatma ve ufak diş eti düzeltmeleriyle bile gülüş değişebilir. Bu tarz uygulamaların geri dönüşü tamamen hastanın ağız bakımına bağlı ancak genel olarak bakıldığı zaman uzun vadeli bir tedavi.