09.03.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
Adını amazon kraliçesindan alan İzmir, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde farklı etkinliklerin yanı sıra kentin ekonomik ve sosyal hayatında önemli başarılara imza atan kadınlarıyla da öne çıktı.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) tarafından düzenlenen ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ panelinde konuşan Rektör Prof. Dr. Nükhet Hotar, Uşak Valisi Funda Kocabıyık, İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürü Seda Okur ve Paralimpik Yüzme Şampiyonu Milli Sporcu Karin Öcal önemli mesajlar verdi.
Açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Hotar, “Toplum içerisinde kadın ve erkek birlikte çalışıp üretmeli, yaşam mücadelesini birlikte vermeli. Kadınlar Günü’nü, bir cinsiyetin yüceltilmesi değil, toplumun insani değerler konusunda geldiği noktanın ve insan medeniyetinin geleceğe ilişkin çözümleri tartıştığı bir gün şeklinde düşünmek gerekiyor. Bana göre esas mesele, toplumun kadını nerede gördüğü değil kadının medeniyette kendini nerede gördüğüdür” diye konuştu.
Yeter ki isteyin
Uşak Valisi Funda Kocabıyık, “Kadınlar aile hayatının da iş hayatının da rahatlıkla üstesinden gelir. Anne olmaları, özel hayatları, evdeki sorumlulukları önlerine engel olarak konulmamalı” dedi. İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürü Seda Okur ise, “Çoğu zaman vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak adına sabahlara kadar tartışıyoruz, toplantılar yapıyoruz. Tüm bu çalışmaları yaparken çocuğuma yeteri kadar zaman ayıramasam da birlikte olduğumuz sürelerde kaliteli zaman geçirmeye özen gösteriyorum” diye konuştu. Milli Sporcu Karin Öcal da, “İnsan isterse hayatta her şeyi yapabilir, kadın veya erkek fark etmez” ifadesini kullandı.
Eşitliğin göstergesi
Farklı sektörlerden iş kadınları da yayınladıkları mesajlarla Türkiye’deki kadın istihdamının artırılmasının ekonomiye katkısına ve bu konuda yapılması gerekenlere dikkat çekti.
KalDer İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Senem Kılıç, “Bir ülkenin ve toplumun gelişmişliğini kadın-erkek eşitliği ile kadınların sosyal ve ekonomik hayatta üstlendikleri rollerle tespit edilir. Her ne kadar Türk kadınları önemli başarılar elde etse de daha yapmamız gereken çok şey bulunuyor” dedi. Erkunt Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Erkunt Armağan da, “Şirket yönetim kurullarında kadın varlığının bu kadar düşük olduğu bir ülkede, kadına başarılı olabileceğinin anlatılması gerekiyor. Sabrı, dikkati, öğreticilik yanı, teşvik etme ve gözlem yeteneğiyle yöneticiliğin kadına ‘Tanrı Vergisi’ olduğu inancındayım. Erkunt Traktör olarak bu başarı kapılarını aralamak için yüzde 25’lik kadın mavi yaka istihdamımızı yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
İlk koşul eğitim
Çamlaraltı Koleji Genel Müdürü Gülçağ Gençer ise, “Kız çocuklarımızın geleceğe güvenle bakabilmelerinin ve özgür birer birey olabilmelerinin ilk ve en önemli koşulu iyi eğitim almalarından geçtiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Tanyer Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Yüceer de, “Ne kadar farklı disiplinle ilgileniyorsanız beyniniz renkleniyor. Yaşamın her dalında çözümün bir parçası olan kadınların nöronlarının renkliliğini düşünebiliyor musunuz? Dünyayı değiştirecek buluşlar için çok renkli nöronlara sahip kadınlar olmazsa olmazdır” dedi.
Duygulandıran eylem
Cinayete kurban giden kadınlar dikkat çeken, farklı bir eylemle anıldı. Konak Belediyesi’nin semt merkezlerinde kurs gören 150 kadın öldürülen kızkardeşleri için Alsancak’taki Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde ‘flash mob’ gösterisi yaptı. Caddede bir anda yere yığılan kadınlar, çevredekilerin şaşkın bakışları arasında öldürülen hemcinslerini isimleri okunurken ayağı kalkarak cinayetleri kınadı. Gösteride başta Özgecan Aslan olmak üzere öldürülen kadınların isimleri sırayla anons edildi.
Kadınlar el ele verdi
Son kadının da ayağa kalkmasının ardından bütün kadınlar el ele vererek, birbirlerine destek olacaklarına ve kadın ölümlerinin karşısında duracaklarına ant içerek dile getirdi. Etkinliğe katılan kadınlar daha sonra kadın dayanışması için ant içti. Kursiyer kadınların ölen kadınları temsil etti gösteri izleyenlere duygusal anlar yaşattı.
Başarılı olurken sağlığa dikkat
Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneği (LİYAKAT), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde “Sağlıklı Kadınlar-Sağlıklı Girişimciler” projesini hayata geçirdi. Tınaztepe Sağlık Grubu işbirliğiyle düzenlenen seminerde, üyelere meme kanserinden korunma yöntemleri anlatıldı.
LİYAKAT Başkanı Berkay Eskinazi “İş hayatında başarılı olmak için sadece iyi bir girişimci olmak yetmez. Her kadın kendi sağlığına çok dikkat etmek zorunda, çünkü her işin başı sağlık. Var olma mücadelesi verirken sağlığımızı gözden kaçırabiliyoruz” dedi
Özel Tınaztepe Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Suna Güzel Doğan’ın sunum yaptığı seminerde katılımcılara, meme sağlığı ve meme kanserinden korunma yolları anlatıldı.
UNESCO’ya mektup
İZMİR’in Çiğli ilçesine bağlı Sasalı Mahallesi’nin kadınları, yaşam alanları olan Gediz Deltası’nın ‘Dünya Doğa Mirası’ ilan edilmesi için 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde UNESCO’ya mektup gönderdi. Çocuklarının ve ailelerinin yuvası olan Gediz Deltası için UNESCO Dünya Mirası Komisyonu’na, Dünya Kadınlar Günü’nde mektup gönderdi. Alanın zarar görmesinin bölgedeki canlılarla beraber kendilerini de doğrudan etkileyeceğini belirtti. Yaşam ve geçim kaynakları olan Gediz Deltası’nın korunarak, gelecek nesillere aktarılması için yardım talep eden kadınlar, yetkili kurumlardan İzmir’in Gediz Deltası’nın ‘UNESCO Dünya Doğa Mirası’ ilan edilmesi için gerekli başvuruların yapılmasını beklediklerini de ifade etti.
‘Canımızın parçası oldular’
MANİSA’da yaşayan iki çocuk annesi Ayla Genç (53), çocuklarının tavsiyesi üzerine koruyucu aile kapsamında ikisi engelli üç çocuğa anne oldu. “İki değil, beş evladım var” diyen Ayla Genç, “Çocuklarımız bizi öpmeden ne bir güne başlarlar ne de geceleri uyumaya giderler. Onların hayatımızda olması çok güzel bir duygu, canımızın bir parçası oldular. Sağlığım yerinde olduğu müddetçe onların yanında olacağım” şeklinde konuştu.
Suudi kadınlara yapay zeka eğitimi
İki yıl önce, çalıştığı uluslararası yazılım firmasındaki direktörlük görevinden ayrılıp dijital hizmetler sunulan kendi danışmanlık şirketini kuran İzmirli iş kadını Melda Akın (32), kısa sürede Türkiye’nin yanı sıra Brezilya, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn ile iş bağlantıları kurdu ve birçok başarıya imza attı. Son olarak Suudi Arabistan’da ilk kez kadınlara yönelik düzenlenen dijital dönüşüm ve yapay zeka eğitim programında, son gelişmeleri hemcinslerine anlatan Akın, aynı zamanda Suudi kadınlarına bu alanda eğitim veren ilk kadın oldu.
Genç kızlara destek
Bilgisayar ya da yazılım mühendisliği okuyan kız öğrencilere de destek veren Akın, teknolojiye ilgi duyan kadınların hayatında büyük değişim yaratacak bir proje üzerinde çalıştığını belirtti.
Ayağa kalkınca mesleğine koştu
Kocası tarafından sekiz kurşunla vurulduktan sonra yürüme yetisini kaybeden avukat Jale Soydan “Mucizeyi başardığımı söylüyor” dedi.
İzmir’de yaşayan 2 çocuk annesi 58 yaşındaki avukat Jale Soydan, 2015 yılında boşandığı eşi tarafından silahla vuruldu. 1,5 ay komada kalan ve zorlu iyileşme sürecinin ardından hayata tutunan Soydan, yedi ameliyat ve fizik tedavi sonrasından yürümeye başladı, cübbesini giyip mesleğine döndü. Eşinin kendisine 8 kurşun sıktığını ve yaşamasının doktorlar tarafından “mucize” olarak görüldüğünü belirten Soydan, şöyle konuştu:
Evden de çalışıyor
“Duruşmalarım olduğunda ya çocuklarım ya da o davayla ilgili müvekkilim getirip götürüyor. Evden de çalışıyorum, müvekkillerim geliyor. Yeniden cübbemi giyip adliyede olmak gerçekten çok mutluluk verici bir şey. Allah’a şükrediyorum” diye konuştu.
Can kurtarmak için her zaman hazırlar
İZMİR’de, Arama Kurtarma Derneği’nde (AKUT) görev yapan toplam 194 gönüllüden 84’ünü oluşturan kadınlar iki ayrı dünyada yaşıyor. Günlük hayatlarına devam eden kadınlar, afet, kaza veya kayıp çağrısı geldiğinde iş kıyafetlerini çıkarıp her zaman yanlarında taşıdıkları AKUT kıyafetlerini giyiyor.
AKUT gönüllüsü kadınlardan pazarlama ve satış uzmanı Fatma Şeker (40) ve yapı ressamı Başak Şekercioğlu (37), AKUT işleyişinde kadın erkek ayrımının yapılmadığını, aksine kadınların erkeklerle aynı eğitimleri alıp, operasyonlarda aynı görevleri üstlenebildiğini anlattı.
Sadece erkek işi değil
Ekibin kurumsal iletişim birim sorumluluğunu yürüten Şeker, “Ben işim gereği topuklu ayakkabılarımla toplantılara katılan biriyim. Fakat bir çağrı geldiğinde, bambaşka bir dünyaya giriyorum” dedi. İletişim lojistiği birim sorumlusu olan Şekercioğlu ise, “Arama kurtarmaya gittiğimizde delici, kırıcı aletler kullanıyoruz. Bunlara hep erkek işi olarak bakılır fakat biz kadınlar olarak hepsini kullanıyoruz. Girilmesi gereken dar alanlar olabiliyor ve kadınlar daha rahat girebiliyor” diye konuştu.