05.11.2021 - 15:15 | Son Güncellenme:
Araştırmacılara göre Covid aşısı olmak çok önemli ve hastalanma riskini ciddi oranda azaltıyor. Doğa Genetiği (The Nature Genetics) dergisinde yayımlanan çalışma ise Güney Asya kökenlilerin Covid-19'a karşı neden daha savunmasız olduklarını henüz tamamen açıklayamasa da yeni bilgiler ortaya koyuyor.
Daha önce yapmış oldukları genetik çalışmalara devam eden araştırmacılar, LZTFL1 isimli yüksek riskli geni, yapay zeka ve yeni moleküler teknoloji yöntemlerini kullanarak keşfetti.
Yüksek riskli genin Afrika ve Karayip kökenli insanların yüzde 2'sinde ve Doğu Asya kökenlilerin yüzde 1,8'inde olduğunu tahmin ediyorlar.
Baş araştırmacı Prof. James Davies, yüksek riskli genin toplumun farklı gruplarında eşit bir şekilde bulunmadığını keşfetmenin çok önemli olduğunu söyledi.
Davies'e göre insanların Covid-19'dan kötü etkilenme ihtimali, başta yaşları olmak üzere çeşitli faktörlere bağlı:
"Toplumdaki bazı grupların kötü etkilenmesini sosyo-ekonomik şartlarına bakarak da anlayabiliriz. Yaptığımız çalışmanın sonuçları bize Covid-19'a karşı yapılan aşılardan en çok yüksek riskli geni taşıyan insanların faydalanacağını gösteriyor."
AKCİĞERLER DAHA SAVUNMASIZ
Araştırmacılar, yüksek riskli geni taşıyanların akciğerlerinin koronavirüse karşı daha savunmasız olduğuna inanıyor.
Akciğerin etrafında bulunan hücreler, normal şartlar altında koronavirüs ile karşılaştıklarında kendilerini korumak için daha az çekici bir hal alıyorlar. Böylece virüsü davet etmemiş oluyorlar.
Araştırmacıların teorisine göre yüksek riskli gen, bu savunma mekanizmasını ortadan kaldırarak akciğerleri tehlikeye atıyor.
Bu korunma süreci aynı zamanda hücrelerin yüzeyinde bulunan, ve koronavirüsün hücreye yapışmasına yardımcı olan, ACE-2 isimli bir proteinin azalmasına neden oluyor.
Ancak vücudunda yüksek riskli LZTFL1 geni bulunan insanlarda bu korunma süreci yeterince iyi işlemediği için akciğerler virüsün istilasına karşı savunmasız kalıyor.
Bilim insanları geni taşıyanların akciğerlerinin bu kadar kötü etkilenmesine rağmen bağışıklık sistemlerine bir şey olmamasının da kayda değer olduğunu, dolayısıyla aşı olarak bağışıklık kazanabileceklerini belirtiyor.
Mevcut ilaçlar bağışıklık sistemini iyileştirmek üzere geliştirildiği için bilim insanları, bu keşfin akciğerlere odaklanan özel ilaçların üretilmesine yardımcı olmasını umuyor.
Kaynak: BBC Türkçe