28.06.2022 - 06:58 | Son Güncellenme:
Can Şişman / milliyet.com.tr - Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmeye başladığı tarih olan 24 Şubat'ın üzerinden dört ay geçti. Bu dört aylık zaman diliminde büyük bir çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan pek çok Ukraynalı, başta Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere pek çok ülkeye sığındı. Birleşmiş Milletler verilerine göre yurt dışındaki Ukraynalı mülteci sayısı 6.5 milyonu geçmiş durumda. Mülteci konumundaki Ukraynalıların haricindeki diğer Ukrayna vatandaşları ise bu dört ay içinde ülkelerini terk etmedi. İşgalin yoğun hissedildiği doğu bölgelerinden kaçan pek çok Ukrayna vatandaşı, daha güvenli durumdaki batı şehirlerine yerleşti. Ülkesini bu dört ay içinde terk etmeyen Ukraynalılardan biri de Iryna Syngaivska. Onun yaşadıkları savaşın kanlı yüzünü bir kez daha gösteriyor bizlere.
HAYATININ EN ZOR KARARINI VERDİ
42 yaşındaki Ukrayna vatandaşı Iryna Syngaivska, dünyaya gözlerini ülkesinin başkenti Kiev'de açtı. Çocukluğundan beri yaşadığı bu şehir onun vazgeçilmeziydi. Hiçbir zaman başka bir ülkeye hatta şehre taşınmayı bile geçirmedi aklından. Kiev'e olan sevgisi 24 Şubat 2022 tarihinde ise önemli bir sınavdan geçti. Başta Kiev olmak üzere Ukrayna'nın pek çok şehrine Ruslar tarafından bombalar yağıyordu. Iryna Syngaivska ise 24 Şubat öncesine kadar ciddi bir kariyer sahibi olan önemli bir iş insanıydı. Ülkesindeki uluslararası bir kahve zincirinin ambalaj tasarımından sorumluydu. Herkes gibi o da 24 Şubat'ta önemli bir karar verecekti. Ya çok sevdiği ülkesini terk edecek ya da Rusya'nın başlattığı bu işgale karşı ülkesi gibi direnmeye devam edip doğup büyüdüğü şehirde kalacaktı. Iryna Syngaivska hayatındaki bu en zor kararı hiç tereddüt etmeden verdi. Ne pahasına olursa olsun ülkesinde kalacaktı.
'HERKES BÜYÜK BİR ŞOK İÇİNDEYDİ'
Şu anda ülkenin batı tarafındaki Karpatlar bölgesinde yaşıyor Iryna Syngaivska. 24 Şubat'tan beri yaşadığı kabusun bir an önce son bulmasını istiyor. Her Ukraynalı gibi onu da derinden sarsan 24 Şubat gecesi, hayatını kalıcı olarak 'öncesi' ve 'sonrası' şeklinde değiştirmiş durumda. 24 Şubat'ta sabaha karşı beş sularında Kiev'deki evinde çok yakın bir arkadaşının telefonuyla uyanmış Iryna Syngaivska. Arkadaşı ona "Başladı" demiş. Uykusundan yeni uyanan Syngaivska, önce arkadaşının ne söylediğini anlayamamış. Üstelik Rusya'nın ülkelerini işgal edeceğine dair arkadaş grubuyla daha önce sohbetler yapmış olmasına rağmen. "Pek çok Ukraynalı, Rusya'nın 24 Şubat öncesinde bize karşı bir savaş hazırlığı yaptığını düşünmeye başlamıştı" diyen Syngaivska, bu korkutucu ihtimali arkadaşlarıyla yaptıkları sohbette ciddi ciddi tartıştıklarını ancak son tahlilde Rusya'nın böyle bir adım atmayacağını düşündüklerini söyledi.
Syngaivska, arkadaşının telefonunun kendisinde bir deprem etkisi yarattığını söyledi ve şöyle devam etti: "Hemen annemi aramak için tekrar telefona sarıldım. Bir yandan da televizyondaki haberleri açmaya çalışıyordum. Sirenlerin sesini ilk defa o gün o kadar yakından duydum. O korkunç sesi asla unutamayacağım. Evden çıktığımda herkes büyük bir şok içindeydi. Herkes birbirine bakıp 'Şimdi ne yapacağız?' diye düşünüyordu. Çok geçmeden sığınaklara koşturduk. Herkes çok gergindi."
'DEDEMİN ANLATTIĞI İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI ANILARINI HATIRLADIM'
İlk iki gün oldukça zorlanmış Iryna Syngaivska. Apartman dairesine geri dönmüş ve geceleri evinin en güvenli bölgesi olarak gördüğü banyoda geçirmeye karar vermiş. "Gecelerimi banyoda geçirdim, banyodan çıkmadım. Yerde uyudum" diyen Syngaivska, "Evdeki tüm camlara bant yapıştırdım. Bir yandan camlara bant yapıştırırken diğer yandan dedemin bana İkinci Dünya Savaşı hakkında anlattığı anıları hatırladım. 'Bizim yaşadıklarımız da ilerde mutlaka çocuklarımıza anlatılacaktı' diye düşündüm" dedi.
Sığınak olarak evinin banyosunu kullanan Syngaivska, bir hafta sonunda ise Kiev'den uzaklaşması gerektiğini düşünmüş. Rusların Kiev'i kuşatmaya başlamasından sonra can güvenliğinin olmadığını düşünen Syngaivska, ailesiyle iletişim kurarak ülkenin batı bölgesindeki Karpatlar'a gitmeye karar vermiş. Rus işgalinin başlamasının üzerinden 4 ay geçtiğini, savaşın henüz bitmediğini hatırlatan Syngaivska'nın ülkesine ve Ukraynalılara güveni tam. "Ordumuza, insanlarımıza ve bizim sesimizi duyurmak isteyen sizin gibi gazetecilere sonsuz güveniyorum. Bu desteğiniz bizim için çok önemli" diyen Syngaivska, erkek arkadaşlarının neredeyse tamamının orduya katıldığını, kadınların da ellerinden geldiğince ülkesine destek verdiğini vurguladı.
'HİÇ OLMADIĞI KADAR KENETLENMİŞ BİR DURUMDAYIZ'
Ona göre Ukraynalıların yüzde 90'ından fazlası savaşın akıbeti konusunda hemfikir. Ona göre şu anda Ukraynalılar, Rusya'nın bu savaşı kaybetmek üzere olduğunu düşünüyor. Iryna Syngaivska, şunları söyledi: "Ne kadar zor olursa olsun ülkemizi yeniden inşa edeceğiz. Çok yetenekli ve çalışkan bir milletiz. Ülkemize dünyanın büyük bir çoğunluğunun verdiği destek bizleri çok duygulandırıyor. Dünya, Rusya'nın değil Ukrayna'nın yanında. Daha önce hiç olmadığı kadar kenetlenmiş durumdayız. Savaş bittiğinde ülkemizi tekrar eski güzel günlere döndürmek için şimdiden sabırsızlanıyoruz ve bu konuda kararlıyız, başaracağız bunu. Evet belki çok hızlı başaramayacağız ve durumun farkındayız. Ama dirençli bir milletiz. Eski hayatlarımıza dönmek için elimizden geleni yapmaktan başka hiçbir seçeneğimiz yok."
ZELENSKIY HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ 180 DERECE DEĞİŞMİŞ
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, komedyenlik geçmişinden ötürü ülkesinde ve dünyada tartışmalı bir isim olarak kabul ediliyordu. Ancak Ukrayna'nın 24 Şubat tarihinden beri sergilediği direniş Zelenskiy hakkındaki görüşleri tekrar masaya yatırdı. Iryna Syngaivska'nın Zelenskiy hakkındaki görüşleri 180 derece değişmiş.
Zelenskiy'e oy vermediğini ve onun görüşlerine katılmadığını söyleyen Syngaivska, siyasetçi hakkında görüşlerinin savaş süresinde değiştiğini ifade etti. "Savaşın başlamasından sonra benim tüm desteğimi kazandı" diyen Syngaivska, "Ülkesi bu haldeyken rahatlıkla başka bir ülkeye kaçabilir, bizi yalnız başımıza bırakabilirdi. Ama o bunu yapmadı. Oturduğu koltuktan kalktı ve orduya olan desteğini göstermek, askerlerimize moral vermek için sürekli cepheye gidiyor. Tüm dünya gibi ben de onun cesur tavrına tanıklık ediyorum ve onu takdir ediyorum" diye konuştu.
'O ANI HİÇBİR ZAMAN UNUTAMAYACAĞIM'
Şu anda Rusya'da yaşayan pek çok Rus arkadaşının olduğunu söyleyen Iryna Syngaivska, özellikle şu anda Rusya'da yaşayan Rus arkadaşlarının tepkisiz kalmalarından ötürü hayal kırıklığı yaşamadığını söylüyor. "Rusya'da yaşayan arkadaşlarım yaşananlara yürekten üzülseler de herhangi bir tepki göstermiyorlar, daha doğrusu gösteremiyorlar" diyen Syngaivska şöyle konuşuyor:
"Ama ben onları suçlamıyorum. Rusya'da yaşamayan Rus arkadaşlarım savaşın ilk gününden beri sosyal medyada bize olan desteklerini ilettiler. Rusya'da yaşayıp da açık açık yaşananların bir savaş olduğunu söylemek bile imkânsız. Ayrıca birçoğu da Rus medyasının propagandalarının etkisi altında. Savaş bittiğinde, ülkelerinin yarattığı bu kaosun aslında ne kadar gereksiz olduğunu ve kendi geleceklerine ne denli büyük zararlar yarattığını fark etmelerini diliyorum hepsinden."
Son dört ay içinde en çok şaşırdığı anı da paylaşan Syngaivska, "Kiev'den ayrılırken yaklaşık 8 saat boyunca tren bekledik. Bu esnada istasyona Ruslar saldırmaya başladılar. Sirenler susmak bilmedi. Kiev'in merkezindeydik üstelik. Çok derin bir korkuydu. O anı hiçbir zaman unutamayacağım" dedi.