28.06.2022 - 06:58 | Son Güncellenme:
Elizabeth Lee-Herman (56) ABD’nin New York şehrinde yaşıyordu. Sıcakkanlılığı ve güler yüzüyle tanınan, çevresindeki herkes tarafından sevilen Herman, 17 yıl boyunca oğlunun ve kızının da eğitim görmüş olduğu Grace Church School'da çalıştı. Her iki çocuğu da yetişkinlik çağına girmiş olan Herman, zamanının çoğunu kendine ayırabiliyordu ve boşanmasının ardından aşkta ikinci bir şans arıyordu. Herman, bu şansı ararken internetin iyi bir yol olabileceğini düşündü ve popüler bir arkadaşlık sitesinde hesap açtı. Herman, arkadaşlık sitesinde hesap açtıktan kısa süre sonra Vincent Verdi (62) ile tanıştı. Vincent Verdi ile kendine bir şans vermeye karar veren Herman, hayatının kırılma noktasını belirlediği bir karar aldığını bilmiyordu.
TAKINTI HALİNE GETİRDİ
Elizabeth Lee-Herman, uzun süren yalnızlığını Vincent Verdi ile sonlandırmaya karar verdi. İkili arasındaki ilişki birkaç ay devam ettikten sonra Herman, Verdi ile sürdürdüğü ilişkinin uzun soluklu bir boyuta ulaşmayacağını anladı. Vincent Verdi’den etkilenmeyen kadın bu ilişkinin daha fazla devam etmesini istemedi. Verdi ise Herman gibi düşünmüyordu.
New York’ta yaşayan Vincent Verdi, geçmişte ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) personeliydi. Daha önce istihbarat teşkilatında keskin nişancı olarak görev alan Verdi, Afganistan başta olmak üzere dünyanın birçok noktasında görev yaptı.
ABD Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi (DEA) bünyesinde de görev almış olan ve buradan sebebi bilinmeyen bir nedenden dolayı kovulmuş olan Verdi, Herman ile olan ilişkisinin sona ermesini istemedi. Verdi, Herman’ın istememesine rağmen kendini bu ilişkinin devam etmesine adadı ve durumu takıntı haline getirdi. Temmuz 2017'de biten ilişkinin ardından Verdi, bu durumu kabullenemedi ve kadına her gün hediyeler yollamaya başladı. Hediyeler ile birlikte ardı arkası kesilmeyen mesajlar ile de Herman’ı rahatsız etmeye devam etti. Vincent’in hemen her gün hediye yollayarak ve mesaj çekerek yaptığı “romantik jestlerden” rahatsız olmaya başlayan Elizabeth Lee-Herman, Vincent ile konuşmaya karar verdi ve ona kibar bir dille ilişkilerinin bittiğini, kendisine ilgi duymadığını, ikisinin de kendi yollarına bakmaları gerektiğini anlattı.
Herman, yaptığı konuşmanın ardından Vincent’in kendisinden uzaklaşacağını ve rahatsız olduğu bu durumun üstesinden geldiğini düşünüyordu. Vincent ise Herman’ın düşündüğü gibi biri değildi. Vincent için her şey yeni başlıyordu.
TAKINTI TAKİPE DÖNÜŞTÜ
Elizabeth Lee-Herman'ın konuşmasının ardından durumu daha da içselleştiren Vincent Verdi, yolladığı hediyeler ve mesajlar ile birlikte Herman’ı her gün takip etmeye başladı. İstihbarat personeli olduğu dönemde aldığı kapsamlı eğitimi Herman’ı takip etmek için kullanan Verdi, bir süre kadını gizli takip etti.
Herman, kısa süre içinde durumun kendisi için bir kabusa dönüştüğünü anladı. Vincent, günün her saatinde Herman’ı takip ederken, talihsiz kadın Vincent’in nefesini ensesinde hissetmeye başladı. Vincent, Herman’ı dişçi randevusundan yeni tanıştığı bir adamla gittiği tiyatroya kadar her yerde takip ediyordu. Elizabeth Lee-Herman, Vincent Verdi’nin son olarak çalıştığı okula gelmesinin ardından durumun kontrolden çıktığını anladı. Okuldaki güvenlik görevlilerine Verdi’nin fotoğrafını veren Herman, bu konuda dikkatli olmalarını söyledi. Elizabeth Lee-Herman, takıntılı adamın kendisi için tehdit olduğunu fark ettiği an ise derhal polise başvurdu.
Herman’ın polise yaptığı şikayetin ardından Vincent gözaltına alındı ve bir hafta boyunca nezarethanede kaldı. Verdi’nin sahip olduğu silahları polise teslim etmesine karar verildi. Ancak avukatları Verdi’nin iddia edilen silahlara sahip olmadığını belirtti. Serbest bırakılan Vincent Verdi hakkında Elizabeth Lee-Herman'a uzaklaştırma kararı alındı.
Uzaklaştırma emrini dikkate almayan Verdi, Herman’ı takip etmeye devam etti. Elizabeth'in komşuları, Vincent’in kadını takip etmeye başladığını ve evinin çevresinde dolaştığını fark ettiğinde hemen kendisine haber verdiler ve bu konuda dikkatli olmasını istediler.
GÖSTERE GÖSTERE GELDİ
Elizabeth Lee-Herman için 1 Kasım 2017 günü sıradan bir şekilde başlamıştı. İşe gitmek için evden ayrılan kadın, çıkarken gördüğü kapıcıya bir gün önce Vincent’i görüp kendisini uyardığı için teşekkür etti. Herman, kapıcıya Vincent’in uzaklaştırma kararını ihlal etmeye devam edeceğini düşündüğünü söyledi ve yakın zamanda yapılacak mahkemeden umutlu olduğunu söyledi. Vincent'ın 'takıntılı' olduğunu söyleyen kadın, bu durumun kendisi için büyük bir rahatsızlık kaynağı olduğunu belirtti ve çalıştığı okula gitmek için bisikletine binerek evinden uzaklaştı.
Herman, bisikletini okulun karşısında bulunan park yerine bırakıp iş yerine yöneldiği sırada Vincent Verdi bir anda elinde silahla ortaya çıktı ve kadının önünü kesti. Verdi, çevrede çok sayıda insan bulunmasına aldırış etmeden Elizabeth Lee-Herman'a yakın mesafeden ateş etti. Herman’ı vuran Verdi, kadının yere düşmesinin ardından silahı kendine doğrulttu ve kendini başından vurdu. Elizabeth Lee-Herman ve Vincent Verdi yaşanan olayın ardından derhal hastaneye kaldırıldı. Herman, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve hayatını kaybetti. Herman’ı öldüren ve daha sonra kendisini kafasından vuran Verdi ise yapılan müdahalenin ardından inanılmaz bir şekilde hayatta kaldı.
SÖZLERİ ŞOKE ETTİ
Elizabeth'in ölümü basına yansıdıktan sonra toplumun her kesiminde tepkilere ve büyük üzüntüye sebep oldu. Talihsiz kadının cenazesine yüzlerce kişi katıldı. İş arkadaşları, cenazede yaptığı konuşmalarda Herman’ın şartlar ne olursa olsun her zaman güler yüzlü ve yardımsever bir insan olduğunu anlattı. Talihsiz kadını öldüren Vincent Verdi ise uzun süren tedavisinin ardından sağlığına kavuşmasıyla birlikte mahkeme önüne çıktı. Verdi, geçtiğimiz Mayıs ayında kendine yöneltilen tüm suçlamaları kabul etti.
Verdi, mahkemede söze, “Bu sözler yaralı bir kalpten geliyor," diyerek başladı ve "1 Kasım 2017'de, Elizabeth Lee-Herman'ı ateşli silahla vurarak kasıtlı olarak ölümüne neden oldum. Yaptıklarım için duyduğum üzüntünün sınırı yok ve bu aynı zamanda birçok insana verdiğim acı ve ıstırap için duyduğum pişmanlık için de geçerli. Onlarca yıl boyunca dünyanın dört bir yanındaki savaş bölgelerinde bir ordu subayı olarak ülkeme hizmet ettikten ve kendimi onurlu bir insan olmaya adadıktan sonra böyle bir şeyi nasıl yaptım bilmiyorum. Buraya nasıl geldiğimi ve neden olduğum zararın ve üzüntünün bedelini nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum” dedi.
Mahkeme salonunda Elizabeth Lee-Herman'ın çocukları da söz aldı. Herman’ın oğlu Hunter Herman, “Vincent Verdi'nin sadece cezalandırılmasını istemiyorum. O suçluluktan daha fazlasını hissetmeli, kendine tiksintiyle bakmalı. Bunun sağlanması için hiçbir ceza yeterli olmayacaktır” ifadelerini kullanırken, Herman’ın kızı Sasha Herman ise “Şimdiye kadar tanıdığımız en şaşırtıcı, nazik ve özverili kadını kaybettik. Annemi asla hak etmedin ve açıkçası asla seninle olmak istemedi. Bu ceza yeterli olmasa da şimdi bunları tek başına oturup düşünmeye devam etmeli” şeklinde konuştu. Vincent Verdi, Elizabeth Lee-Herman'ı öldürmekten suçlu bulundu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Vincent Verdi, 18 yıl hapis yattıktan sonra şartlı tahliye değerlendirmesine girebilecek.