24.06.2023 - 07:01 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Atlas Okyanusu’nun derinliklerindeki Titanik gemisinin batığına giderken geçen pazar günü 5 yolcusuyla kaybolan Titan adlı denizaltının enkazının bulunmasının ardından yeni ayrıntılar gün yüzüne çıkıyor. ABD merkezli OceanGate şirketine ait Titan denizaltısındaki OceanGate CEO’su Stockton Rush, İngiliz milyarder Hamish Harding, Fransız kaşif Paul-Henri Nargeolet ve Pakistanlı iş insanı Şehzade Davut ile oğlu Süleyman’ın öldüğü bildirilirken, tarihe geçen facianın ardından Beyaz Saray, İngiltere ve Pakistan dışişleri bakanlığının da aralarında bulunduğu pek çok devlet dairesi başsağlığı mesajları yayınlandı.
Babalar Günü diye
Titan’da can veren 19 yaşındaki Süleyman Davut’un yolculuktan korktuğu, bu maceraya yalnızca Babalar Günü dolayısıyla babası Şehzade Davut’u mutlu etmek amacıyla katıldığı ortaya çıktı. Süleyman’ın halası, yeğeninin dalışa katılmak istemediğini ancak babası önemsediği için keşif gezisine çıkmayı kabul ettiğini söyledi.
Denizaltıdaki Fransız okyanus bilimci Paul-Henri Nargeolet ise Titanik’in enkazına gitmeden önce verdiği röportajda yolculuğun risklerini anlatmış, mahsur kalınırsa yolcuların nasıl öleceğinden bahsetmişti. Nargeolet, “Yiyecek su ve oksijenle 5 gün hayatta kalabilirsiniz. Ancak soğuk yüzünden bundan çok daha kısa sürede öleceğimizi biliyoruz. Bu da çok kötü bir ölüm değil. Uykuya dalıyorsunuz. En azından acı çekmiyorsunuz” demiş.
İngiliz milyarder Hamish Harding ise, denizaltının yola çıktığı Kanada’nın Newfoundland bölgesindeki kötü hava koşulları nedeniyle turun “muhtemelen 2023’ün ilk ve tek görevi” olacağını yazmıştı.
İç patlama yaşandı
Arama kurtarma çalışmalarının başarısızlıkla sonuçlanması sonrası şimdi odak noktası, kazanın ve patlamanın nedeninin aydınlatılması olacak. Parçalarının bulunmasının ardından aracın patlama sesinin daha önce duyulduğu iddia edildi. İddialara göre, Titan’ın Kanada’nın Newfoundland kentinin 645 km güneyinde Titanik enkazının 488 m uzaklığında bulunan 5 parçasının aracın basıncın etkisiyle iç patlama yaşadığını gösteriyor.
ABD Donanması’nın da patlama sesini pazar günü kayıp ihbarından birkaç saat sonra tespit ettiği ancak bunu kamuoyundan gizlediği öne sürüldü. ABD donanmasından bir yetkili “CBS News”a iç patlamayla tutarlı sesle ilgili bilgilerin ABD Sahil Güvenliği tarafından arama alanını daraltmak için kullanıldığını söyledi. CNN’e göre, bu sesin patlamadan kaynaklandığı “kesin olarak” kabul edilmediği için arama çalışmaları devam etti.
‘Aramaya devam edilmesi maskaralık’
Titan’ın yapımında ihmaller bulunduğuna ilişkin iddialar tartışılırken, 1997 yapımı “Titanik” filmini yöneten ve 33 kez geminin enkazına dalış yapan James Cameron, ABD Donması’nın bir patlama sesi tespit ettiğinin pazartesi günü kendisine söylendiğini açıkladı. Aynı zamanda bir derin deniz uzmanı olan Cameron, BBC”ye yaptığı açıklamada, kendisinin de dahil olduğu “denizaltı iletişim ağından” patlama sesinin alındığını öğrendiğini söyledi. Yönetmen, bu sesin ardından büyük bir “perişanlıkla” kurtarma operasyonu düzenlenmesini ve umut veren açıklamalar yapılmasını “maskaralık” ve “nafile çaba” olarak nitelendirdi. Cameron, “İletişimleri ve navigasyonları kayboldu ve bunu öğrendiğim an dedim ki, aşırı derecede yıkıcı bir olay olmadan ikisini birlikte kaybedemezsiniz. Akla gelen ilk şey iç patlama oldu” diye konuştu.
Titan denizaltısının karbon fiber gövdesinin uygun olmadığını hissettiği için iç patlamaya şaşırmadığını belirten Cameron, Titanik’e dalışlarını basınca daha dayanıklı olan seramik kaplı bir denizaltıda yaptığını ifade etti. OceanGate çalışanlarından bazılarının da patronları uyardığını hatırlatan Cameron, 1912’de Titanik batmadan önce, kaptanının buzdağları hakkında uyarılmasına rağmen okyanusu geçmeye çalıştığını vurgulayarak “Yine aynı noktadayız. Şimdi aynı lanet nedenden dolayı diğer enkazın yanında yatan bir enkaz daha var” dedi.
Şirkete dava açılması zor
ABD merkezli hukuk bürosu Custodio&Dubey’nin kurucu ortağı olan avukat Miguel Custodio, ölen yolcuların yakınlarının OceanGate’in olayda ihmalinin olduğunu iddia edemeyeceğini, çünkü mürettebatın seyahatin risklerini bildiğini söyledi. Avukat Custodio, “Mürettebatın her biri, yolculuktan önce ölüm olasılığı da dahil olmak üzere seyahatle ilgili risklerden bahseden bir feragatname imzalamaya zorlandı” dedi.
Obama’dan denizaltı faciası isyanı
Yunanistan açıklarında 14 Haziran’da 700 kişinin bulunduğu tekne batmış, 82 kişi ölmüş, 500 kişi de kaybolmuştu. Bu kaza dünya basınında denizaltı kadar yer bulmadı. Pek çok mecrada dile getirilen bu “farka” eski ABD Başkanı Barack Obama da isyan etti. CNN International’a konuşan Obama, “Demokrasimiz, küreselleştirme, otomasyon, sendikalaşmadaki azalmasından kaynaklı eşitsizlikten olumsuz etkilenecek. Bariz eşitsizlikler var. Gündelik haber diyoruz ama günün haberinden konuşmuyoruz. 7/24 denizaltı konuşuyoruz. Bu da insanların hayatta kalma ihtimallerinin arasındaki uçurumu gözler önüne seriyor” dedi.