25.04.2023 - 17:11 | Son Güncellenme:
Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Filmlerde sıklıkla karşımıza çıkan kahramanlık öyküleri hepimizi derinden etkiliyor. Her ne kadar çoğunlukla savaş filmleriyle özdeşleşse de günlük hayat koşturması içinde de kahramanlar aslında yanı başımızda! Hiç bilmeden milyonların umudu olan bu kişilerden biri de Afrika kökenli bir ABD vatandaşı, tütün işçisi Henrietta Lacks'ti. Ondaki tılsım yaşadığı dönemde pek fark edilmedi. Ancak hayatını kaybettikten sonra adeta tüm insanlık için bir umut oldu. Onun ömrü her ne kadar uzun olmasa da birçok kişinin daha uzun yıllar yaşayabilmesi için insanlığa önemli bir katkı sundu. Peki Henrietta Lacks sadece 31 yıl yaşasa da ölümsüz olmayı nasıl başardı?
DOKTORA GİDİNCE GERÇEĞİ ÖĞRENDİ
Ev hanımı olan Henrietta Lacks'ın sıradan bir yaşamı vardı. 31 yaşına geldiğinde ise vücudunda önemli değişimler meydana geldi. Vajinal kanama şikâyetiyle ABD'de siyahilere de hizmet veren John Hopkins Hastanesi'ne giden Lacks, gerçeği kısa zaman içinde öğrendi. Genç kadının rahim ağzında bir tümör olduğunu fark eden doktorların yaptığı incelemede olumsuz tabloyla karşılaşıldı. Yapılan araştırmalar sonucunda genç kadının sahip olduğu tümörün kötü huylu olduğu fark edildi. Henrietta Lacks, rahim ağzı kanseri olmuştu.
YILLARCA ARADIĞI ŞEYİ GENÇ KADINDA BULDU
Henrietta Lacks'ten alınan örnekler kanserli hücreler üzerinde çalışmalar yapan dönemin ünlü doktorlarından Dr. George Gey'e gönderildi. Kariyeri boyunca kanser hücrelerini araştıran ve insanların hayatını kurtarabilmeye odaklanan Dr. Gey, Henrietta'nın örneklerini görünce karşısındaki şeyin yıllarca aradığı örnek olduğunu fark etti. Dr. Gey, Henrietta'nın hücrelerinin farklı ortamda da bölünebildiğini tespit etti. Yıllardır aradığı şey kanser hücrelerinin farklı bir ortamda da bölünebilmesiydi ve bunu Lacks'le sonunda görebilmişti.
Henrietta Lacks'in vücudunda hastalığından dolayı hücreler bölünerek çoğalmış ve mutasyona uğramıştı. Kanser hücreleri DNA'sı ile birleşerek hastalıklı hücreleri onarmanın önüne geçmişti. Dr. Gey bu çalışmasına Henrietta Lacks'in adının kısaltması olan 'HeLa' adını verdi.
KISA SÜRE İÇİNDE YAŞAMINI YİTİRDİ
Dr. Gey ve asistanı, 'HeLa' hücrelerinin ilk başta olumlu sonuç vermeyeceğini ve kısa bir süre sonra öleceğini düşündüler. Ancak HeLa'nın ayrı bir ortama alınan kanserli hücreleri hızla büyümeye devam etti. Doktor George Gey'in yaptığı bu çalışma o yıllarda tıp dünyası tarafından hızlı bir şekilde duyuldu ve birçok bilim insanı arasında heyecan yarattı. Dr. Gey birçok arkadaşına HeLa hücrelerinden yolladı ancak Henrietta'nın tüm bunlardan pek de haberi yoktu. Hastalığı oldukça ilerleyen genç kadın, kısa bir süre sonra, 1951 yılında hayatını kaybetti. Ne onun ne de ailesinin Henrietta'dan kanser hücresi örneği alındığından ve bunun neredeyse dünyanın birçok bölgesine gönderildiğinden haberi vardı. Henrietta'nın hücreleri ilerleyen günlerde aslında tüm insanlığa ışık olacaktı.
'HELA' HÜCRELERİ SAYISIZ ALANDA FAYDA SAĞLADI
Henrietta Lacks'in ölümsüz HeLa hücreleri, mikro yerçekiminin uzaydaki insan hücreleri üzerindeki etkilerini test etmekten, insan genomunu incelemeye, HIV gibi otoimmün virüslerin hastalığa nasıl neden olduğunu anlamaya, çocuk felci, HPV aşılarının geliştirilmesine, tüp bebek tedavisine, salmonelloz enfeksiyonunun nasıl bulaştığını araştırmaya kadar birçok alanda kullanıldı. Sayısız alanda sayısız soruna çözüm olan HeLa hücreleri böylece aslında tarihte klonlanan da ilk hücre olmuş oldu.
KIZI TESADÜFEN HASTANEDE ÖĞRENDİ
Uzun yıllar izinsiz ve kimsenin haberi olmadan elden ele dolaşan 'HeLa' hücreleri, Lacks'e atfedilmeyen sayısız hastalığa çare olmuştu. Kendisinden doku örneği alındığından hiçbir zaman haberi olmayan Lacks'in kızı Deborah Lacks ise annesinin ölümünden 25 yıl sonra kendisi de bu hastalığa yakalanmamak için önlem almak istediği sıralarda John Hopkins Hastanesi'ne gitti.
Tesadüfen öğrendiği şey ise annesinin hücrelerinin izinsiz bir şekilde araştırmalara malzeme edildiği oldu. Deborah Lacks bu durum karşısında tüm araştırmaları başlattı ve işin peşine düştü.
YÜKLÜ MİKTARDA BAĞIŞ YAPTILAR
Olayın birincil sorumluları hiçbir suçlamayı kabul etmese de 'HeLa' hücrelerinden yararlanan bazı araştırmacıların Lacks'in ailesine maddi tazminat teklif ettikleri biliniyor. Lacks ailesinin maddi tazminat talebini kabul edip etmediği hakkında ise bilgi yok ancak 2010 yılında Henrietta'nın ailesinin onun anısına bir vakıf kurduğu biliniyor. Hatta kurulan bu vakıfa 'HeLa' hücreleri ile çalışmalar yapmış Kaliforniya Üniversitesi ve Birleşik Krallık merkezli bir biyomedikal şirketi'nin Lacks ailesine Henrietta'nın dokularını izinsiz kullandıkları için yüklü bir bağış yaptığı da bilinen diğer bilgiler arasında.
Uzun yıllar kimsenin adını duymadığı ancak milyonların hayatı üzerinde büyük bir etkisi olan Henrietta Lacks'in hikâyesi her geçen yıl daha da bilinmeye başlandı. Ailesi onun herkes tarafından tanınması için var gücüyle çalıştı. Bir zamanlar kimsenin adını bile bilmediği Henrietta öldükten sonra herkesin teşekkürlerini sunduğu bir kahraman ve sembol haline geldi.
Henrietta Lacks'in adına atfedilmiş 'Henietta Lacks'ın Ölümsüz Hayatı' adlı bir kitap da kadının hikâyesine popülerlik kattı. Yazılan kitabın ilgi çekmesi üzerine yalnızca ev hanımı olarak dünyaca ünlü birine dönüşen Henrietta'nın hikâyesi beyaz perdede izleyicilerle buluştu.
Henrietta Lacks'in hücrelerinin izinsiz bir şekilde bilimsel araştırmalarda kullanılması ve sonrasında olan yasal süreçler ise önemli bir tartışma başlattı. Lacks'ten sonra birçok ülkenin kanunlarında böyle bir olayla karşılaşılmaması için yeni düzenlemelere gidildi.