20.08.2021 - 08:30 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Afganistan’da kontrolü sağlayan Taliban’ın yönetici kademesinden verilen ılımlı ve kapsayıcı mesajlar, sahada yaşananlarla zıtlık gösteriyor. Afganistan’da son günlerde Taliban üyelerinin gerçekleştirdiği şiddet olaylarına sahne oluyor.
Özellikle Celalabad ve Esadabad’da düzenlenen Taliban karşıtı protesto gösterilerinin silah zoruyla bastırılması ve çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğinin öğrenilmesinin ardından, ülkeden arka arkaya insan hakları ihlalleri haberleri geliyor.
Taliban’ın özellikle kadınlara yönelik tutumunun 2001 öncesiyle benzer olduğu görülüyor. Özellikle taşra bölgelerinde kadınların burka giymeye ve Taliban üyeleriyle evlenmeye zorlandığına dair haberler var.
Öte yandan CNN International muhabiri Clarissa Ward ve ekibinin önceki gün yaşadıkları da dikkat çekti. Taliban militanları önce CNN ekibini tehdit etti, daha sonra şiddet uygulamaya çalıştı. Çok sayıda Afgan’ın ise Ward’dan yardım istediği görüldü.
Bununla birlikte Taliban’ın “öç almayacağız” şeklindeki söylemlerine rağmen, ‘işbirlikçileri’ bulmak için yoğun bir çalışma içine girdiği ifade ediliyor. Birleşmiş Milletler’e sunulan bir raporda, Taliban’ın NATO ve ABD askerleriyle çalışan ve işbirliği yapan herkesin yakalanması için çalışmalarını hızlandırdığı belirtiliyor.
Norveç’teki Küresel Analiz Merkezi’nin düzenlediği gizli raporda, “Taliban, hedef alınan kişilerin teslim olmaması halinde, ailelerinin öldürüleceği veya tutuklanacağı tehdidinde bulunuyor” deniyor.
“Taliban, tüm büyük kentleri ele geçirmeden önce, buralardaki bireylerin yerlerini belirleme çalışması yaptı” ifadesinin kullanıldığı rapora göre Taliban, yeni rejim için çalışacak ajan ağları kuruyor.
Belgede, Taliban militanlarının, Kabil havaalanına girişte denetleme yaptığı, bazı yabancı personelin çıkışına izin verilirken, “kaos” durumunun devam ettiği belirtiliyor. Nitelim Kabil’de Taliban üyelerinin artık hiçbir Afganı havaalanına almadığı ve vize veya izin belgesi olanlar dahil, herkesin geri çevrildiğine yönelik haberler geliyor. Taliban’ın sadece yabancıların havaalanına girmesine izin verdiği bildirildi.
Ülkeyi terk etmek isteyenlerin akın ettiği Kabil Uluslararası Havalimanı’nda yaşanan kaos ise sürüyor. Taliban tarafından geri çevrilen ve içeri alınmayan Afganlar, bebeklerini dikenli tel örgülerin üzerinden içerideki ABD ve İngiliz askerlerine uzatıyor. Sosyal medyada yayılan videolarda askerlerin duvardan tırmanmaya çalışanlara engel olmaya çalıştığı, birçok kişinin ise bebeklerini kurtarmak için duvarlardan askerlere uzattığı görüldü.
Ancak İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, refakatçisi olmayan çocukların ve bebeklerin ülkeye bu şekilde giremeyeceğini duyurdu. Havaalanında büyük bir kargaşa yaşanırken, yabancıların da havaalanı önünde oluşan izdiham nedeniyle uçaklara ulaşamadığı yönünde haberler var. Çok sayıda İngiliz, Norveçli, Avustralyalı ve Kanada vatandaşının uçağa binmek için havaalanına ulaşamadığı ifade ediliyor.
Birleşmiş Milletler (BM), Taliban’ın ülkeyi ele geçirmesinin ardından Afganistan’da 14 milyon kişinin şiddetli açlıkla karşı karşıya kaldığı bir insani krizin baş gösterdiği uyarısında bulundu.
BM Dünya Gıda Programının Afganistan Direktörü Mary Ellen McGroarty, Kabil’den gazeteciler için verdiği video brifingde, Afganistan’daki çatışmanın, 3 yıldır meydana gelen ikinci şiddetli kuraklığın ve Kovid-19 salgınının yarattığı sosyal ve ekonomik etkilerin ülkeyi ‘felakete sürüklediğine’ işaret etti.
Afganistan Taliban’a teslim olurken ülkeden kaçan Cumhurbaşkanı Eşref Gani sert eleştirilerin odağındaki isim. Ülkeyi yüzüstü bırakmakla ve giderken milyonlarca dolar kaçırmakla suçlanan Gani’nin Birleşik Arap Emirlikleri’nde olduğu açıklanırken, Gani’nin ailesi de eleştirilerden payını alıyor.
Gani ailesi, ülkede herkes Taliban korkusuyla yaşarken, güvenlik ve refah içinde olmakla suçlanıyor. Afgan kadınlarının ölüm korkusu yaşadığı bir esnada, Gani’nin kızının New York’ta lüks bir hayat yaşaması Afganistan’da tepkiyle karşılanıyor. New York’ta doğan Meryem Gani, son günlerde yaşananlarla ilgili açıklama yapmadı.
Reuters haber ajansına konuşan Taliban’ın üst düzey yetkililerinden Vahidullah Haşimi, görüşmelerde yeni yönetim şekline ilişkin son ayrıntıların ele alındığını belirterek, “Demokratik bir sistem olmayacak. Çünkü ülkede hiçbir tabanı bulunmuyor. Afganistan’da ne tür bir siyasi sistem uygulamamız gerektiğini tartışmayacağız çünkü çok açık. Sistem şeriat hukukudur, nokta!” ifadelerini kullandı.
Yeni yönetimin yapı olarak bir önceki Taliban iktidarına benzeyeceğini belirten Haşimi, ülkenin gündelik işlerini ilk iktidar döneminde olduğu gibi bir konseyin üstleneceğini ve Taliban lideri Hebbetullah Ahundzade’nin genel işleyişten sorumlu olacağını kaydetti.
Hükümet kurma çalışmaları sürerken Taliban orduda da reform öngörüyor. Askeri ihtiyaçların başında ise pilot alımı geliyor. NATO birliklerinin ülkeden çekilmesinin ardından çok sayıda uçak ve helikopteri ele geçiren Taliban’ın yetişmiş pilotu bulunmuyor. Taliban bu nedenle Afgan ordusunun pilotlarını saflarına katmaya çalışıyor. Afgan ordusundan çok sayıda pilotla temasta olduklarını belirten Haşimi, “Onlara gelip kardeşlerinize, hükümetinize katılın çağrısı yaptık” dedi.
Afganistan’dan tahliye için havalanan ABD’ye ait askeri kargo uçağının kanatları ile iniş takımlarına tırmanan ve yüzlerce metre yükseklikten düşerek yaşamını yitirenlerden birinin kimliği açıklandı. Afganistan Beden Eğitimi ve Spor Genel Müdürlüğü, uçaktan düşerek can verenlerden birinin Afganistan milli genç futbol takımı oyuncusu Zeki Enveri olduğunu duyurdu. Havalimanındaki Afganların uçağa tırmanmasını ve kalkıştan kısa süre sonra uçaktan düşenleri gösteren görüntüler, dünya kamuoyunda infialle karşılanmıştı.
Amerikan ABC kanalına konuşan Başkan Joe Biden, Afganistan’dan ayrılma kararını, tahliye sürecinde ortaya çıkan durumu ve son gelişmeleri değerlendirdi. Biden, Afganistan’dan “kaos olmaksızın” ayrılmalarının bir yolunun olmadığını ve ayrılma sürecinin daha iyi yönetilemeyeceğini savundu.
Kabil Havalimanı’nda ortaya çıkan kaos görüntüleriyle ilgili fikri sorulan Biden, “Bir an önce kontrolü sağlamalıyız ve hızlı hareket etmeliyiz diye düşündüm. Ve öyle de yaptık” şeklinde konuştu. Biden, Afganistan’dan ayrılmak isteyen tüm Amerikalıların tahliye sürecinin 31 Ağustos’tan sonraya sarkması durumunda ne yapacaklarının sorulması üzerine, gerekirse bazı ABD askerlerinin kalacağını söyledi. Biden, “Çıkarmamız gereken herkesi çıkaracağız” dedi.