24.10.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER - Avustralya’da Sidney Teknoloji Üniversitesi’nden akademisyenler, 2003 ve 2018 yılları arasında yayımlanan 50 sosyal medya çalışmasını inceledikten sonra Facebook, Twitter ve Instagram gibi platformların kullanımıyla bağlantılı 46 “ağır zararlı etki” tespit etti. Çalışmada, uzmanlar şimdiye kadar, sosyal ağlar üzerine yapılan araştırmaların çoğunlukla platformların “yararlarına ve potansiyellerine” odaklandığını ancak olumsuz etkilerinin
göz ardı edildiğini söyledi.
Araştırmacılar, bu olumsuz etkileri “sosyal alışverişin maliyeti”, “rahatsız edici içerik”, “gizlilik endişeleri”, “güvenlik tehditleri”, “siber zorbalık” ve “düşük performans” olarak 6 grupta değerlendirdi. Sosyal medya zararları arasında kaygı, depresyon, taciz, intihara teşvik, suçluluk, kıskançlık, aşırı bilgi yüklemesi, gereksiz zaman ve enerji harcanması, çevrimiçi güvenlik eksikliği gibi konular yer aldı. Akademisyenlere göre, genel olarak sosyal medyanın yarattığı olumsuz etki, fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarından iş ve akademik performans düşüklüğüne hatta güvenlik ve mahremiyet sorunlarına kadar geniş bir alana zarar veriyor. Çalışmada ayrıca, sosyal medyanın mahremiyet ihlali, aldatma, panik, başkalarıyla çatışma ve finansal risk alma iştahını artırdığı belirtildi. Sosyal medyanın kişinin, birisinden bir tür yanıt almak için internet üzerinden saldırgan mesajlar gönderme veya paylaşımlarda bulunma isteğini de körüklediği ifade edildi.
Kimliğinizin avlanması tehlikesi
Araştırmanın yazarlarından biri olan Sidney Teknoloji Üniversitesi’nden Layla Boroon, sosyal medyanın etkilerinin sadece zihinsel sağlıkla ilgili olmadığını belirterek, “En yaygın olumsuz etkilerden bazıları, kıskançlık, yalnızlık, kaygı ve düşük özgüven gibi psikolojik zararların yanı sıra kötü amaçlı yazılımlara maruz kalma ve kimlik avı riskleri gibi konuları içermesi” dedi. Araştırma ekibi, sosyal medyanın potansiyel tehlikeleri konusunda daha fazla farkındalığın, kullanıcı denetimini teşvik edebileceğini ve yazılım mühendislerinin, eğitimcilerin ve politika yapıcılarının olumsuz etkileri en aza indirmenin yollarını bulmasına yardımcı olabileceğini söyledi.