DünyaSavaşın karanlık tarafı! Biden'ın 3 İsrail yalanı

Savaşın karanlık tarafı! Biden'ın 3 İsrail yalanı

16.10.2023 - 06:27 | Son Güncellenme:

ABD Başkanı Joe Biden, açıklamalarıyla gündemden düşmüyor. Son olarak İsrail-Hamas arasındaki çatışmalarla ilgili yaptığı açıklamalarda henüz doğrulanmamış bilgileri Beyaz Saray teyit etmiş gibi lanse eden Biden'ın söylemlerini, yine Beyaz Saray çalışanları düzeltti.

Savaşın karanlık tarafı Bidenın 3 İsrail yalanı

Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - Hamas’ın İsrail toprakları içinde gerçekleştirdiği saldırıların ardından İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik havadan, karadan ve denizden yaptığı bombardıman sürüyor. Devam eden çatışmalar sebebiyle ölü sayısı giderek artarken, şu ana kadar yaşanan olaylar sebebiyle her iki taraftaki ölü sayısının 2 bini geçtiği tahmin ediliyor.

Haberin Devamı

Tansiyonun her dakika yükseldiği bölgede çatışmalara üçüncü tarafların dahil olmasından endişe edilirken, sosyal medya ve ana akım medyada henüz kesin olarak doğrulanmamış bilgilere yer vererek vahşetin boyutunu attırmasından ve gerilimi giderek yükseltmesinden korkuluyor. Daha önce ABD’nin Irak müdahalesinden önce ortaya atılan ve doğruluğu kanıtlanmayan birçok iddia, toplumu işgali desteklemeye sevk etmiş, savaşın ardından ortaya atılan iddiaların birçoğunun doğru olmadığı ortaya çıkmıştı.

Savaşın karanlık tarafı Bidenın 3 İsrail yalanı

Henüz doğruluğu teyit edilemeyen bilgilerin üst düzey isimler tarafından dile getirilmesi durumu daha da içinden çıkılamaz bir hale getiriyor. Bunun son örneklerinden birisini de ABD Başkanı Joe Biden sergiledi. Hamas'ın gerçekleştirdiği saldırılardan 3 gün sonra konuşan Başkan Biden, Hamas ve İsrail arasında yaşanan savaşa ilişkin yaptığı konuşma sırasında doğruluğu kesin olarak kanıtlanmamış olan bilgileri dile getirdi. Biden’ın konuşması sırasında, Başkan Yardımcısı Kamala Haris ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'da yanında yer aldı.

Haberin Devamı

KAFASI KESİLEN ÇOCUKLARI GÖRDÜĞÜNÜ İDDİA ETTİ

Hamas’ın gerçekleştirdiği saldırıların ardından İsrailli çocukların kafalarının kesildiğine ilişkin doğrulanmamış iddialar kısa süre içinde sosyal medyada viral oldu. Bölgede bulunan bazı basın kuruluşlarının kafası kesilen bebeklere tanık olan İsrail askerleriyle konuştuğunu iddia etmesinden sonra iddialar geniş çapta yayıldı.

Savaşın karanlık tarafı Bidenın 3 İsrail yalanı

Geçtiğimiz çarşamba günü Beyaz Saray'da konuşan Biden, cumartesi günü İsrail'e düzenlenen saldırının ardından kafası kesilen çocukların resimlerini gördüğünü iddia etti. Saldırıları Yahudiler için Holokost'tan bu yana en ölümcül gün olarak gördüğünü ifade eden Biden, "Çocukların kafalarının kesildiği fotoğrafları göreceğimi ve bunu doğrulayacağımı hiç düşünmemiştim" dedi.

The Washington Post'un sorularına yanıt veren bir Beyaz Saray sözcüsü, Biden'ın iddiasını yalanladı ve başkanın başları kesilen çocukların resimlerini görmediğini söyledi. Yetkili, ayrıca bu yöndeki haberlerin Beyaz Saray tarafından doğrulanamadığını açıkladı ve başkanın iddialarının İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun sözcüsü Tal Heinrich’e ve İsrail medyasında yer alan haberlere dayandığını söyledi.

TECAVÜZ İDDİALARI ARAŞTIRILIYOR

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın cumartesi sabahı gerçekleştirdiği saldırılarda sivil yerleşimlerin de dahil olduğu birçok noktayı hedef aldı. Hedeflerinde olan ve en çok sivil kayıp verilen yerlerden biri de İsrail güneyinde yer alan bir çölde düzenlenen Supernova Festivali oldu. Sabah saatlerinde gerçekleştirilen saldırılarda aralarında farklı ülkelerin vatandaşı olan 260 kişi öldürülürken, birçok kişi de esir alınarak Gazze Şeridi’ne kaçırıldı.

Haberin Devamı

Savaşın karanlık tarafı Bidenın 3 İsrail yalanı

ABD Başkanı Biden, 10 Ekim’de yaptığı konuşma sırasında İsrailli kadınların "tecavüze uğradığını, saldırıya uğradığını ve ganimet olarak sergilendiğini" söyledi. Saldırıların ardından Hamas'ın ölü bir kadına ait bedeni bir pikabın arkasında Gazze’ye geçirdiği görüntüler sosyal medyada yer almıştı. Yine paylaşılan diğer görüntülerde kaçırılan bazı kadınların üzerindeki kıyafetlerde kan olduğu görülmüştü. Saldırıda çok sayıda kadının öldürüldüğü ya da savaş esiri olarak Gazze'ye geri götürüldüğü biliniyor ancak tecavüz iddiaları İsrailli yetkililer ya da bağımsız insan hakları grupları tarafından henüz doğrulanmadı.

Ortaya atılan tecavüz iddialarının doğruluğuyla ilgili araştırmalar devam ederken, ABD merkezli basın kuruluşu Los Angeles Times, geçtiğimiz gün tecavüz iddialarına ilişkin raporların asılsız olduğunu söyleyerek haberini geri çekti.

ULUSLARARASI HUKUK TARTIŞMALARI SÜRÜYOR

Biden, geçen salı günü yaptığı açıklamada İsrail'in sivilleri ve gazetecileri hedef almadığını öne sürerek, ABD’nin İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanını destekleyeceğini açıkladı. Aynı gün BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk, Salı günü yaptığı açıklamada Gazze'deki ablukanın uluslararası hukuka aykırı olduğunu söyledi. Birleşmiş Milletler Bağımsız Soruşturma Komisyonu tarafından yapılan açıklamadaysa her iki tarafın da savaş suçları işlenmiş olabileceğine dair açık kanıtların bulunduğu açıklanmıştı.

Haberin Devamı

Savaşın karanlık tarafı Bidenın 3 İsrail yalanı

Hamas’ın saldırılarının ardından açıklama yapan İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant Gazze'ye 'tam abluka' emri verdiğini belirterek, Hamas'a karşı, "İnsansı havyanlarla savaşıyoruz ve ona göre hareket edeceğiz" ifadelerini kullanmış, Galant’ın açıklaması birçok kişi tarafından tepki ile karşılanmıştı. Abluka’nın tam anlamıyla bir savaş suçu sayılmayacağını belirten uzmanlar, sivil halkın kasıtlı olarak insani ihtiyaçlardan mahrum bırakılmasının Cenevre Sözleşmelerini ihlal ettiğini ifade ediyor. Salı günü AB'nin dış politika şefi Josep Borrell, "İsrail'in kendini savunma hakkı vardır ancak bu uluslararası hukuka, insancıl hukuka uygun olarak yapılmalı" demişti.

İsrail, 2008'den bu yana Gazze'de gerçekleştirdiği dört büyük operasyonda da savaş suçları işlemekle suçlanıyor. İsrail’in yoğun nüfuslu bölgelerde beyaz fosfor mühimmatı kullanmakla suçlanıyor. Uluslararası Af Örgütü, 2018'de Büyük Dönüş Yürüyüşü gösterileri sırasında protesto yapan 200'den fazla Filistinlinin öldürülmesiyle İsrail'in savaş suçu işlediğini açıklamıştı.