25.07.2024 - 10:33 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
21. yüzyılın başında Irak'ı işgal edip tüm odak noktasına Orta Doğu'yu yerleştiren ABD, Barack Obama döneminde sinyalleri verilen eksen değişikliğini Donald Trump'ın başkanlığında ete kemiğe büründürdü. Washington yönetimi Suriye gibi ülkelerde asker sayısını azaltıp Güney Asya'daki müttefikleriyle Çin'i kuşatmaya başlarken, Orta Doğu siyasetinde ise boşluklar ve gri alanlar oluştu. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması ise dengeleri kökünden değiştirdi. Zorunlu olarak Avrupa'yı uluslararası ajandasının ilk sırasına yerleştiren ABD Kiev yönetimine on milyarlarca dolarlık silah yardımı sağladı ve NATO'daki müttefikleri de Washington yönetimini takip etti.
Geride kalan yıllarda Güney Asya'daki en ciddi rakibi Çin'le özellikle Tayvan üstünden restleşen ABD, tartışmalı Güney Çin Denizi etrafındaki ülkelerle teker teker anlaşıp Pekin yönetiminin etrafını sardı. 30 yıl sonra Amerikan birliklerinin ilk kez Filipinler'e dönüşünü sağlayan anlaşmayla, Şubat 2023 itibarıyla ABD’nin Güney Çin Denizi çevresinde oluşturmaya çalıştığı savunma kalkanı tamamlanmış oldu. En güneyde Avustralya'nın, en kuzeyde ise Japonya ve Güney Kore'nin yer aldığı hatta, tek eksik Filipinler'di.
Kuzey Amerika Havacılık ve Uzay Savunma Komutanlığı, Çarşamba günü Alaska yakınlarında uçan iki Rus ve iki Çinli bombardıman uçağını durdurdu; ABD'li bir savunma yetkilisi, iki ülkenin ilk kez birlikte operasyon yaparken görüldüğünü ifade etti. Yetkililer ayrıca Çin ve Rus uçaklarının önünün ABD ve Kanada savaş uçakları tarafından kesildiğini ifade etti. Bir yetkili, Rusya'nın Sovyet bombardıman uçaklarının bir türevi olan H-6 bombardıman uçaklarının Alaska yakınlarında ilk kez uçtuğunu söyledi. H-6'nın önü ise F-16, F-35 ve CF-18 savaş uçaklarıyla kesildi.
Rusya'nın Alaska'ya olan yakın sınırı nedeniyle kısmen normal kabul edilecek durumu ise Çin bozuyor çünkü net olarak ilk kez bölgede keşif yaptığı ifade ediliyor. ABD Kuzey Komutanlığı başkanı Orgeneral Gregory Guillot, konuyla ilgili yaptığı açıklamada "Gördüğüm şey, Çinlilerin orada harekete geçme isteği. Onları denizde de gördük. Bu faaliyetlerin sayısı artacak gibi görünüyor, bu benim için büyük bir endişe kaynağı" dedi ve ekledi:
"Çin kendisini Kuzey Kutbu'na yakın bir devlet olarak görüyor. Rusya ile işbirliği de dahil olmak üzere uzak kuzeydeki varlığını genişletmeye çalışıyor"