12.06.2024 - 10:24 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
Sovyetler Birliği ile ABD arasında 1945 ila 1989 yılları arasında yaşanan Soğuk Savaş'ta nükleer savaş endişesi nedeniyle taraflar bir diğeri ile hiçbir zaman doğrudan savaşmadı. Tarihçiler bu dönemi iki farklı devlet sistemi arasındaki savaş olarak değerlendiriyor. ABD ve Batı kapitalist düzeni, Sovyetler Birliği komünizmi temsil ediyordu. İki tarafın da ülke yönetmek konusunda farklı fikirleri vardı ve her biri kendi yönetim sisteminin üstünlüğüne inanmıştı. Aralarındaki gerilimin kaynağı da zaten buydu; rakibin kendi inanç sistemini dünyaya yaymaya çalıştığı düşüncesi.
Bunun tek bir cevabı yok ama tarihçiler genel olarak İkinci Dünya Savaşı'nın bitişinin bir dönüm noktası olduğu yönünde görüş birliğine sahip. ABD ve Sovyetler Birliği savaş sırasında müttefikti ancak bu ortak düşman olan Nazi Almanyası'na karşı zoraki bir birliktelikti ve uzun sürmedi.
İkinci Dünya Savaşı Avrupa'yı ikiye bölerken, iki taraf Dünya'nın süper güçleri olarak ortaya çıktı. Birbirine zıt inanç sistemlerine uygun olarak, Dünya'nın savaş sonrası düzeni ve Avrupa'nın nasıl bölünmesi gerektiği konusunda farklı fikirleri vardı. Bu farklılık, gerilim dolu bir rekabete ve ilişkilerin dondurulmasına varan bir güç savaşına yol açtı.
İki taraf geniş ittifaklar organize etti. ABD ve Batı, NATO'yu oluştururken, Sovyetler Birliği, Avrupa'nın doğusundaki Macaristan ve Polonya gibi ülkelerle birlikte Varşova Paktı'nı kurdu. İki taraf da diğerinden korkuyordu ve büyük bir hızla silah üretmeye ve depolamaya başladılar. 1960'lara gelindiğinde her iki ülke de, kıtalar arası yüksek hızlı nükleer füze fırlatma kapasitesine ulaşmıştı. 1970'lere yaklaşırken ise ikisi de anti-balistik füze savunma sistemleri geliştirmeyi başardı. Nükleer savaş 1962 yılındaki Küba Füze Krizi sırasında kılpayı önlendi. ABD ve Sovyetler Birliği'nin, direkt olarak katılmadığı dışarıdan desteklediği vekalet savaşları sıradanlaşmıştı.
Öte yandan Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle birlikte Washington-Moskova arasındaki ilişkiler tekrar gerildi. ABD kanadı, savaş boyunca Ukrayna'ya 100 milyar dolardan fazla maddi ve sayısız silah desteği sağladı bu silah desteğinin arasında F-16'lar dahi yer alıyor. İsrail-Hamas arasında patlak veren savaşla birlikte ise bu yardımlar bir nebze de olsa kesilerek İsrail'e aktarılmaya başlandı.
Rusya ise son günlerde adeta dünyayı Soğuk Savaş günlerine döndürecek hamleler yapmaya başladı. ABD'li yetkililer CBS News'e yaptığı açıklamada, nükleer savaş başlığı taşıyan savaş gemileri ve denizaltıların ABD kıyılarında gözüktüğünü ve buradan Küba'ya gittiğini bildirdi. Küba Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Rus savaş gemilerinin Çarşamba günü Havana'ya varmasının ve önümüzdeki Pazartesi gününe kadar orada kalmasının beklendiği belirtildi. Beyaz Saray ulusal güvenlik sözcüsü John Kirby, geçen hafta "Nükleer silahların burada, bu tatbikatlarda kullanılacağına veya bu gemilere bindirileceğine dair hiçbir göstergemiz veya beklentimiz yok." dedi.
İngiliz haber ajansları ise Rusya'nın şimdiye kadar bölgede hipersonik seyir füzelerini test ettiğini aktardı. AP haber ajansı ise Rus kanadının düşman gemilerine füze saldırısını simüle eden tatbikatlar gerçekleştirdiğini yazdı. ABD kanadı ayrıca söz konusu tatbikatların yıllar sonra bir ilk olduğunu hatırlatarak "Ukrayna için yaptıklarımıza dair hoşnutsuzluklarının sinyalini veriyor, dikkatle izleyeceğiz. Herhangi bir saldırgan veya tehditkar davranış göreceğimizi düşünmüyoruz" ifadelerini kullandı.