Türkiye'den giden tarihçi sokak savaşına hazırlanıyor! 'Bu kadarını beklemiyordum'
10.03.2022 - 07:06 | Son Güncellenme:
Rus ordusunun ilerleyişi sürerken, gözler şehirlerde yaşanacak çatışmalara kilitlendi. Odesa'da bulunan ve gönüllü olarak direniş gruplarına katılan Ukraynalı tarihçi Doç. Dr. Oleksandr Sereda, şehirdeki son durumla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - Rusya'nın işgali geride kan ve göz yaşı bırakarak devam ederken, Ukrayna’nın en büyük ikinci şehri olan Harkiv’de ise çatışmalar sürüyor. Karadeniz kıyısında bulunan ve Ukrayna’nın denize çıkışı için tek seçenek olan Odesa sokaklarında da hazırlıklar devam ediyor. Rus donanmasının deniz ablukasına aldığı tarihi şehrin sokaklarını artık turistler yerine siper almak için yığılan kum torbaları dolduruyor. Rus donanmasının yapacağı olası bir çıkarma harekatına karşılık sahiller de engellerle ve deniz mayınlarıyla kaplanmış durumda.
MÜLTECİ SAYISI 2 MİLYONA ULAŞTI
Ukrayna’nın birçok noktasında çatışmalar sürerken, Ukrayna’dan ayrılan sivillere yönelik resmi veriler de güncellenmeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, saldırıların başladığı 24 Şubat'tan bu yana 2 milyon kişinin Ukrayna’dan ayrıldığını açıkladı. Verilere göre Ukraynalı mültecilerin yarısından fazlası Polonya’ya geçti. Ukrayna’dan ayrılmaya çalışanların Polonya dışında Macaristan, Slovakya, Moldova, Romanya, Rusya ve Belarus gibi ülkelere de geçiş yaptığı belirtildi. Birleşmiş Milletler, savaşın devam etmesi halinde yaklaşık 4 milyon Ukraynalının mülteci durumuna düşeceğini tahmin ediyor.
'ODESA DİRENİYOR, DİRENMEYE DE DEVAM EDECEK'
Odesa’da yaşayan Ukraynalı tarihçi Doç. Dr. Oleksandr Sereda da şehirde yaşayanların işgale karşı direneceğini belirtti ve morallerinin yüksek olduğunu söyledi. Şehir merkezinden zaman zaman bombardıman sesleri geldiğini ifade eden Serada, "Odesa büyük bir şehir ve benim evimin bulunduğu konum Odesa şehir merkezinin yaklaşık 15 kilometre uzağında kalıyor. Şehir merkezine yapılan bombardımana yönelik sesleri sıklıkla duyuyoruz, aynı zamanda bazen Ukrayna ordusuna ait hava savunma sistemlerinin Rus uçaklarına karşı fırlattığı füzeleri de görüyoruz. Bazen atılan bombalar o kadar şiddetli oluyor ki biz şehir merkezine uzak olmamıza rağmen altımızdaki yer sallanıyor" diyerek Odesa şehrindeki genel durumu özetlemeye çalıştı. Odesa halkının şehri savunmak için büyük çaba gösterdiğini anlatan Serada "“Ben bir tarihçi olarak Odesa’nın Rus ordusuna bu kadar direneceğini tahmin etmiyordum. 19'uncu yüzyıldan bu yana Odesa şehrinde önemli bir Ruslaşma var. Sovyetler Birliği ile birlikte şehirde yaşayanlar ciddi bir asimilasyon politikasıyla baş başa kalmışlardı. Bu asimilasyondan bizler ve bizim ailelerimiz de ciddi şekilde etkilendi. Ukraynaca gördüğümüz eğitim bir gecede Rusçaya döndü. Bunun gibi çok örnek vardı. Tüm bu yaşananları göz önüne getirdiğimde Odesa’nın ciddi bir direniş göstereceğini düşünmüyordum. Bu konuda yanlış düşünmüşüm, şu anda şehrin önemli bir kısmı Rus ordusuna karşı direniyor” dedi.
‘İLK GÜN YAŞANAN SIKINTILAR ŞU AN İÇİN BULUNMUYOR’
Şehirde ilk günler temel gıda maddelerinin bulunmasında sıkıntılar yaşandığını dile getiren Doç. Dr. Oleksandr Serada, “Ekmek başta olmak üzere besin maddelerinde sıkıntılar yaşandı. Şu an için bir sıkıntı bulunmuyor. Marketlere gittiğinizde istediğiniz ürünü alabiliyorsunuz" detayını verdi. Şehirde zaman zaman elektrik kesintileri yaşandığını ifade eden tarihçi, “Odesa’nın şu an içinde bulunduğu durum Kiev veya Harkov kadar ağır değil. Odesa’ya çok yakın olan Mıkolayiv şehrinde yaşayan arkadaşlarımla konuştuğumda zor şartlar altında olduklarını söylediler" şeklinde konuştu.
‘ZELENSKİ ARTIK GERÇEK BİR LİDER’
Oleksandr Serada, “Zelenski’nin aday olduğu seçimlerde benim desteklediğim isim farklıydı. Ancak şu an için siyasi düşüncelerimizin farklı olmasının bir önemi yok. Zelenski, savaştan önce başkan olduğunda bile komedyenlik geçmişiyle anılıyordu. Ancak savaştan kaçmadı, halkını yalnız bırakmadı ve şu an gerçek bir lider oldu. Başından beri tüm süreci iyi idare ediyor, diğer liderlerle sürekli temas halinde ve artık çok açık konuşuyor. Tüm bu yaşananlardan sonra Zelenski’nin arkasındaki halk desteği oldukça arttı. Savaştan önce düşüncelerimiz farklıydı, siyasi tercihlerimiz farklıydı. Ancak şimdi hepimizin tek bir amacı var ve onun için mücadele ediyoruz. Cumhurbaşkanı da bu mücadeleye liderlik ediyor” ifadelerini kullandı. Siyasetçilerin hepsine mesafeli yaklaştığını belirten Serada, "O bu zamana kadar bir siyasetçi değildi fakat artık gerçek bir lider. Ukrayna halkının büyük bir kısmı artık böyle düşünüyor” şeklinde konuştu.
'UKRAYNA ORDUSU NE İÇİN SAVAŞTIĞINI BİLİYOR, RUS ORDUSU GÜÇSÜZ'
Rusya’nın şehirlere gerçekleştirdiği saldırıların temel nedeninin halkı paniğe sürüklemek ve Ukrayna’yı hızlıca teslim olmaya zorlamak olduğunu vurgulayan Serada, “Ukrayna halkı tüm bu saldırılara rağmen birlikte duruyor. İlk günlerde yaşanan panik havası artık yok. Hiç kimse korkmuyor. Cumhurbaşkanımız da her gün Kiev’den açıklamalar yaparak direnişi örgütlüyor ve halkı bir arada tutmaya çalışıyor" açıklamasında bulundu. Ukrayna’da hem ordunun hem de halkın moralinin yüksek olduğunu belirten Oleksandr Sereda, “Ukraynalılar ne için savaştıklarını biliyorlar ve bu sebeple moralleri çok yüksek. Buna karşılık Rus askerleri neden Ukrayna’da olduklarını bilmiyorlar, hava şartları kötü ve kötüleşiyor. Bunun sonucunda araçları çamura saplanıyor. Ukrayna’yı işgale gelen askerlerin çoğu 20’li yaşların başında çocuklar. Esir düşenler aileleriyle görüştüklerinde ağlıyorlar. Ukrayna ordusuna yakalanan telsiz konuşmalarında da Rus askerlerinin moralinin düşük olduğu görülüyor. Rus ordusunun dünyanın en güçlü ikinci ordusu olduğu söyleniyordu. Yaşananlar bize bunun sadece illüzyon olduğunu gösterdi" dedi ve Rus ordusunun moralinin düşük olduğunu söyledi.
Ekonomik yaptırımların ardından Rus halkının kafasında birçok soru işareti oluştuğunu düşünen Doç. Dr. Oleksandr Serada, “Rusya’da yaşayan tanıdıklarımızın görüşleri kişiden kişiye değişiyor. Oradaki bazı tanıdıklarımız bizi sadece kendi dilimiz olan Ukraynacayı konuştuğumuz için faşist olmakla suçluyor. Ancak bazı tanıdıklarımız durumun farkında ve ekonomik yaptırımların Rusya’yı ciddi şekilde etkilediğini söylüyorlar. Birçok Rus yaptırımların ardından ekonomik kayıplar yaşadı ve bu kayıplar onları da düşündürmeye başladı. Rus halkı savaşın kendine getirdiği olumsuzlukları anlamalı. Çocukları burada bir hiç uğruna ölüyor. Bu savaş her iki tarafa da ölümden başka bir şey vaat etmiyor" diye konuştu.
'YAPTIRIMLARINE ETKİ ETMESİYLE UKRAYNA'NIN ZAFERİ YAKLAŞABİLİR'
Ukrayna ordusunun Rus ordusunu mağlup edeceğine inandığını aktaran Oleksandr Serada, “Rus ordusu şu an Ukrayna’nın derinlerine girmiş olsa da Ukrayna ordusu onları kendi topraklarından çıkaracaktır. Ancak her şey bu şekilde sona ererse buna zafer demek yanlış olur. Çünkü sadece böyle olursa Rusya’da ki yönetim hâlâ ayakta kalmış olur. Ukrayna ordusu işgalcileri topraklarından çıkarır ve üstüne Moskova’da yönetim değişirse işte o zaman gerçekten bir zaferden bahsedebiliriz" ifadelerini kullandı. Savaştan sona erdikten sonra Donetsk ve Luhansk bölgelerinin de tekrardan Ukrayna’ya ait olması gerektiğini söyleyen Sereda, “Bu savaştan sonra Donetsk ve Luhansk Ukrayna’ya geri dönmeli. Aynı şekilde Kırım da bizler için çok önemli. Orada 300 bine yakın Tatar yaşıyor ve bu insanlar Ukrayna’yı en çok seven topluluklardan birisi. Benim tahminlerim zaferden sonra Kırım’a, Ukrayna’ya bağlı olacak şekilde özerklik verileceği yönünde. Böylece Kırım Tatarları da kendi topraklarında eskiden olduğu gibi rahatça yaşayabilecekler. Zaferin ne zaman geleceğini ise şu an söyleyebilmek zor. Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımların etki etmeye başlamasıyla birlikte Ukrayna’nın zaferi yaklaşabilir" yorumunu yaptı.
Doç. Dr. Oleksandr Sereda, barış görüşmelerinden bir sonuç çıkmayacağını düşünüyor. Sereda, “Önümüzdeki günlerde Antalya’da Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanları toplantı yapacaklar. Ben bu görüşmeden bir sonuç çıkacağını beklemiyorum. Lavrov, Putin’in etrafında bulunan en şahin siyasetçilerden birisi. Tamamen duygulardan arınmış şekilde siyaset yapıyor. Görüşmelere katılma sebebinin dünyaya ‘Biz barış için görüştük ama Ukrayna istemedi’ mesajı vermek" olduğunu ifade etti.
'ÜLKEMİZDE KALMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
İşgalin başladığı andan bu yana Odesa şehrinde kalmaya devam ettiğini belirten Oleksandr Serada gönüllü direniş birliklerine katıldığını belirtti. Serada, “Burası öncelikle benim vatanım ve burayı savunmak zorundayım. Ben burada yalnız yaşamıyorum; eşimi, çocuklarımı ve yakın akrabalarımı batı Ukrayna’ya yolladım. Ancak annem yatalak hasta olduğu için onu buradan çıkarmam mümkün olmadı. Bu sebeple ben de burada kalmaya devam edeceğim. Ayrıca burada gönüllülerden oluşan savunma birlikleri kurulmuş durumda. Ben de öğrencilerimle birlikte bu birliklerden birinin içindeyim. Benim sivil hayattaki mesleğim gereği şu an için bana verilen görev burada yaşananları dünyaya anlatmak. Elimizdeki haberleri Bulgarca ve Türkçeye çevirerek Odesa’da yaşananları dünyaya anlatmaya çalışıyorum. Direniş sadece silahtan oluşmuyor. Benim direniş için kullandığım silah kağıt ve kalem" sözlerini kullandı.
