09.07.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Dünya Taşlardan - Tel Aviv
İsrail’in “teknoloji cenneti” olarak anılan Tel Aviv kentinde gerçekleşen ‘İnovasyon Haftası’nda girişimciler önümüzdeki yıllara damga vuracak projeleri görücüye çıkardı. Dışişleri Bakanlığı’nın davetlisi olarak bulunduğumuz İsrail’de; firmaları, yatırımcıları, girişimcileri ve sermayesiyle “Ortadoğu’nun Silikon Vadisi”ni inceleme fırsatı bulduk. İsrail, liseden başlayan eğitim süreci ile geleceğin yeni cephesi olarak görülen siber savaşta görev alacak “beyaz korsan ordusu” yetiştiriyor.
Askerde de eğitim
Gezimizin ilk turunda İsrail’in güneyinde yer alan ve teknoloji merkezi olan Beer Sheva’daydık. Silikon Vadisi’nin ardından dünyanın en iyi girişimcileri ve programcılarına sahip olan Beer Sheva, çölün ortasına kurulmuş bir teknoloji harikası. Birçok girişimciye ev sahipliği yapan merkezin temel taşını Siber Güvenlik kuruluşları oluştururken, Beer Sheva’da çalışanların yüzde 98’i İsrail vatandaşı. Silikon Vadisi’yle kıyaslandığında bu merkezde yabancı iş gücüne aynı oranda rastlanmamasının nedeni ülkenin sıkı göçmenlik yasası ve vize politikası. 2013 yılında kurulan bu merkez 2 yılda 13 bin 600 kişiye iş imkanı sağlamış.
Bu merkezde çalışmak ise lise yıllarından askerliğe uzanan oldukça zorlu bir eğitimi gerektiriyor. Lisede başlayan eğitim süreci, “iç ve dış siber tehditlerle mücadeleyi öğrenmek, analiz etmek ve çözüme ulaştırmak” başlıkları altında toplanıyor. Üniversitede ise “siber güvenlik” eğitimiyle sürüyor. Daha sonra, erkekler için zorunlu 3 yıl ve kadınlar için zorunlu 2 yıl askerlik süresince mezunlar, ordunun teknoloji biriminde eğitimlerine devam edebiliyor.
20 saniyede yanıt
İsrail’de global düzeyde destek gören teknoloji firmalarına devlet tarafından da ciddi ödenek aktarılıyor. Beer Sheva’daki girişimcilere sermaye sağlayan JVP kuruluşunun “kuluçka makinesi” Siber Laboratuvar, Ben Gurion Üniversitesi ve İsrail ordusuyla entegre bir ekosistem geliştirmiş. Türkiye’den farklı olarak üniversite ve teknoloji şirketlerinin entegre olarak çalışması, gelişimin önünü açan en büyük etkenlerden. Bu firmalar arasında, 1.6 milyar dolar gelirle çalışan “CyberSpark” marketin en büyük lideri olarak öne çıkıyor. The Telegraph, Reuters, Scadafence gibi dünyaca ünlü kuruluşlara yönelik siber saldırılara ve tehditlere önlem arıyorlar, güvenlik mekanizmaları hayata geçiriyorlar. 2006’da 20 kişiyle kurulan “CyberSpark”, bugün 17 bin kişiye iş imkanı sağlıyor. Siber saldırıları önceden algılayabilen sistemleri ve similatörleri sayesinde 20 saniyeden kısa bir sürede hacker’lara karşılık verebiliyorlar. Bu özel ekosistemin bileşenlerinden biri de İsrail İstihbarat Servisi. FBI verilerine göre, organize veri hırsızlığı, uyuşturucu trafiğinden daha büyük bir suç endüstrisi. Siber saldırıların çoğu, veritabanındaki bilgileri çalmak, değiştirmek, silmek amacıyla düzenleniyor.
Girişimci merkezi
Sağlık sorunlarına yüz taramalı teşhis
Tel Aviv’de parlak fikirleri olan gençler ile yatırımcıları buluşturan birçok aracı şirket bulunuyor. Bu şiketlerden biri olan Sosa Company, birçok yeni girişimciye yatırım desteğinin yanı sıra çalışma ortamı da sağlıyor. Henüz yolun başında olan girişimciler hem bir ofise sahip oluyork hem de 6 ile 9 ay arasında “workshoplar”la eğitimden geçiriyor, farklı iletişim ağlarından faydalanıyor.
Bugün 5 binden fazla girişimcinin yer aldığı Sosa platformu, aralarında Deloitte, Microsoft, IBM gibi dev firmaların da bulunduğu 450’den fazla yatırımcı yer alıyor. Merkezde yer alan girişimcilerin geliştiridiği bazı teknojiler şöyle:
Polise destek: Globekeeper, güvenlik görevlilileri için hayata geçirilen “suçlu yakalama programı”. Askeri alandaki güvenlik ve şifreleme sistemini sivil haberleşme cihazlarına sunan operasyonel bir sistem olan GlobeKeeper, kamera ve GPS gibi sistemler yardımıyla polislerin olay yerini bulmasını kolaylaştırıyor. İlk kez İnvictus Oyunları’nda hayata geçirilen uygulama şu anda 100’e yakın polis memuru tarafından kullanılıyor. Kamera ve GPS’ler aracılığıyla suçlunun yerini tespit ederken, güvenlik birimleriyle paylaşıyor.
Uzaktan sağlık hizmeti: Umoove start-up şirketi, tüm mobil cihazlarda kullabilen, göz ve yüz tarama uygulaması. Başka bir donanıma gerek kalmadan, yalnızca mobil cihaz yardımıyla göz ve yüz taraması sağlıyor. Bu yazılım, uzaktan sağlık sorunları teşhis edebilme özelliğiyle öne çıkarken, oyun ve uygulamalarda da kullanılabilecek. Umoove uygulaması Apple, Microsoft ve Google gibi büyük firmalar tarafından da uzun süredir takip ediliyor.
Duyma engelliere ‘Whatsapp’: Tel Aviv ve Slikon Vadisi tarafından desteklenen Glide, iletişimi kolaylaştıracak bir uygulamayı piyasaya sürdü. Uygulama sıradan bir telefon konuşması yapmak ya da SMS göndermek yerine, 5 dakika uzunluğunda bir video mesajı kaydetmenizi ve göndermenizi sağlıyor. İletişimin güçlendirilmesi konusunda yeni bir dönem başlatan Glide uygulaması İphone, akıllı telefonlar(android), tabletler, Apple Watch, giyilebilir Android cihazlar ve Windows Phone’da kullanılabiliyor. Glide uygulaması sayesinde duyma engelli kişiler de arkadaşları ve aileleriyle işret dili kullanılan videoya aldıkları mesajları paylaşabiliyor.
Sanal gardırop!