Her şey ABD kökenli Union Carbide firmasının Hindistan'ın Bhopal şehrinde bir böcek ilacı fabrikası kurmasıyla başladı. Bir gece ansızın yaşanan faciadan sonra olanlar hala etkisini gösteriyor, yaşayanlar 38 yıl önce olanları unutamıyor. 3 Aralık gecesi fabrikadan yayılan ölümcül isosiyanat gazı hızlıca yoğun bir sis tabakası gibi tüm şehre yayıldı. Kapısız ve yalıtımı iyi olmayan evlerle dolu olan Bhopal'daki tüm hanelere sinsice dolan bu gaz, bir anda herkesin öksürmesine neden oldu. Bhopal halkı nefes aldıkça gözleri ve ağızları yandı. İnsanlar bir anda can çekişmeye ve oldukları yerde yığılarak hayatlarını kaybetmeye başladılar. Bhopal kazası sonrasında, eyalet doğal afet bölgesi ilan edildi.
20. yüzyılın en büyük endüstriyel felaketlerinden biri olarak kabul edilen Bhopal felaketi, çoğu kişi tarafından bilinmiyor. Ancak bu öyle büyük bir felaket ki 18 binden fazla insan hayatını kaybetti, 150 binden fazla insan ise zehirlendi.
Yıllar içinde 550 binden fazla insan birçok sağlık sorunu yaşadı. 38 yıl önce o gazı soluyup hayatta kalanlar da bugün hâlâ kanser gibi ölümcül hastalıklarla mücadele ediyor. Yalnızca yetişkinler de değil o yıllarda ve sonrasında doğan çocukların neredeyse yarısı fiziksel veya zihinsel engelli olarak yaşamlarını sürüyor.
KORKUTAN SONUÇ ORTAYA ÇIKTI
Sızıntıdan 20 yıl sonra Greenpeace, 2004 yılında Bhopal topraklarında ölçüm yaptı. Uzmanlar olayın üzerinden yıllar geçmesine rağmen toprakta normalden 6 milyon kat daha fazla toksik madde bulunduğunu açıkladı. Bhopal topraklarında yıllardır verimli bir yiyecek yetişmiyor.
'TİCARİ SIR' DEDİLER!
Doktorlar teşhis koyabilmek için daha detaylı bilgi isterken Union Carbide firması 'ticari sır' olduğu gerekçesiyle toksik maddenin adını açıklamadı. Bu durum, zehirlenenlere bir tanı konmasını güçleştirdi ve hastaların tedavisi konusunda uzmanlar yetersiz kaldı. Hâl böyle olunca Bhopal felaketinde hayatını kaybeden insanların sayısı da giderek arttı.
Felaketin ardından Union Carbide firmasına dava açıldı. Açılan davada Union Carbide'ın mağdurlara ve yakınlarına 470 milyon dolar tazminat ödemesine karar verildi. Ancak Hindistan devletine ödenen paranın gerçek mağdurlara ulaşması mümkün olmadı. ABD'li genel müdür ise olay sonrası ABD'ye kaçtı ve hiçbir zaman yargılanmadı. Union Carbide sızıntısının bir sabotaj sonucu olduğunu iddia etti ve yaşanan felaket için kimseden özür dilemedi.
ETKİSİ HÂLÂ SÜRÜYOR
38 yıl önce gerçekleşen bu felaketin boyutu o kadar büyüktü ki olayın üzerinden yıllar geçmesine rağmen Bhopal şehri hâlâ afet bölgesi hükmünde. Bhopal'de yaşananlar gaz sızıntısının etkisinin Çernobil'den bile daha fazla olduğu belirtiliyor. Hindistan halkı yaşanan bu felaketten sorumlu olanların cezalarını yeterince ödemediklerini düşünerek her yıl 3 Aralık günü yürüyüşler yapıyor ve adalet arıyorlar.