Şara’dan ‘ulusal birlik’ çağrısı

Geçtiğimiz hafta içinde, Alevilerin çoğunlukta olduğu Suriye’nin Tartus ve Lazkiye kentlerinde başlayan, bazı kaynaklara göre 700’ün üzerinde kişinin hayatını kaybettiği çatışmaların kontrol altına alındığı haber verilirken, sivil kayıplar, dünyanın tepkisini çekti. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara ise olayları “beklenen zorluklar” diye nitelerken,  Suriye Devlet Başkanlığı bağımsız bir ulusal soruşturma komitesi kurulduğunu duyurdu. 

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Perşembe günü Lazkiye kırsalında Alevilerin çoğunlukta olduğu bir köyde, aranan bir kişinin güvenlik güçlerince tutuklanması üzerine başlayan gerginliğin, çatışmaya dönüştüğünü hatırlatarak, söz konusu olaylarda 745 Nusayri (Alevi) sivilin Suriye güvenlik güçlerince öldürüldüğünü öne sürdü. SOHR, ölenlerden 125’inin Suriye güvenlik güçleri üyesi ve 148’inin de Esad’a bağlı savaşçılardan olduğunu belirtti. Bazı kaynaklarsa toplam ölü sayısının 1000’in üzerinde olduğu belirtiliyor. Gözlemevi, Suriye’de “evlerin ve mülklerin yağmalandığını, mezhepsel ve bölgesel cinayetlerin işlendiğini” iddia etti.

Kontrol altında

Yetkililer, güvenlik güçlerinin ülkenin batısındaki kıyı bölgesine konuşlandırıldığını ve çatışmalara sahne olan bölgeleri “kontrol altına aldığını” duyurdu. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara ise, “beklenen zorluklar olarak nitelediği olayların kontrol altına alındığını ve “güvenli şekilde atlatıldığını” savundu. Suudi Arabistan kanalı “Al Arabiya”da yayımlanan ve Şam’daki bir camide yaptığı konuşmayı içeren videoda Şara, “Ulusal birliği ve iç barışı mümkün olduğunca korumalıyız ve inşallah bu ülkede birlikte yaşayabileceğiz” ifadelerini kullandı.

BMGK’de toplantı yapılacak

Gerçekleşen sivil katliamları, tüm dünyada Suriye yönetimine karşı tepki oluşturdu. ABD ve Rusya, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ni bugün acil toplantıya çağırdı. Fransa Dışişleri Bakanlığı ise Suriye yönetimine, “Suçların ortaya çıkması ve faillerin cezalandırmaları” gerektiği çağrısı yaptı. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Baş Sözcüsü Anitta Hipper de, sivillere yönelik şiddeti kınadı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise, olayları kınayarak faillerden hesap sorulması gerektiğini kaydetti. Almanya da, Suriye hükümetinin saldırıları önleme ve sorumluları adalete teslim etme sorumluluğunu vurguladı. 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’dan provokasyon uyarısı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Eski rejim kalıntıları da hukuk dışı hareket eden her türlü oluşum da kapsayıcı bir siyasi yapı yönünde Suriye’nin tarihi dönüşümüne set çekemeyecektir” dedi. Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, son günlerde yaşanan olayların herkesi üzdüğünü belirterek, Suriye halkını etnik ve mezhebi kimlikler üzerinden çatıştırma, istikrarını bozmaya çalışanların başarılı olamayacağını vurguladı. Yılmaz, şöyle devam etti: “Türkiye Cumhuriyeti olarak komşumuz Suriye’nin farklı dinden, mezhepten ve etnik kimlikten tüm vatandaşlarının güvenliğini, birliğini ve haklarını savunmaya devam edeceğiz. Birlik içinde istikrarlı ve müreffeh bir Suriye, kardeşane temennimiz olduğu kadar ülkemizin milli menfaatlerinin de gereğidir. Suriye hükümeti ve kurumları güçlendikçe, komşumuz Suriye’nin istikrarı da güçlenmiş olacaktır. Suriye’de yaşanan hadiselerde dışarıda suçlu arayanlar varsa, kimlerin istikrarsız ve güçsüz bir Suriye istediğine bakmaları yeterli olacaktır.”