26.06.2023 - 06:49 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ - Rusya’da yönetime karşı isyan bayrağı açan paralı asker grubu Wagner’in kurucusu Yevgeni Prigojin’in, iki büyük kenti ele geçirdikten sonra başkent Moskova’ya doğru ilerlerken durması ve geri çekilmesi, tartışılmaya devam ediyor. Nitekim Rusya gibi bir ülkenin 24 saatliğine de olsa kaosa sürüklenmesi, Wagner güçlerinin başkent Moskova’nın 200 kilometre yakınına kadar gelmesi ve arabulucuk sayesinde geri dönmesi, Devlet Başkanı Vladimir Putin’i kötü bir görüntüye soktu. İsyan sırasında Putin, birkaç saatliğine kontrolü yitirmiş bir lider görüntüsü verirken, uzmanlar, Moskova için bu durumun küçük düşürücü olduğunu, Devlet Başkanı’nın otoritesinin sanılanın aksine ne kadar kırılgan olduğunu gösterdiğini belirtti. Putin’in, manevra alanı kalmamış ve kaosun hüküm sürdüğü bir ülkenin başkanı olarak güçsüz bir görüntü çizdiğini kaydeden Batılı uzmanlar, Kremlin’in, bu olayların ardından “ciddi bir istikrarsızlık” içine girdiğini savundu. Zira bunu, Putin’in yakın müttefiklerinden biri olan Çeçen lider Ramzan Kadirov da dillendirdi ve Prigojin’in bu eyleminin “çok tehlikeli sonuçları olacağını” ifade etti.
ATEŞKES GEÇİCİ
Rusya uzmanları, yakın tehlike kontrol altına alınmış olsa da, Putin’in, 20 yıldan uzun süren iktidarı sırasındaki en büyük meydan okumayla karşılaştığını, bu olup bitenlerden daha güçlü değil, hasar almış bir biçimde çıktığını öne sürüyor.
ABD’den de benzer yorumlar geliyor. Nitekim ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Wagner isyanının Putin’in otoritesindeki “gerçek çatlakları” gösterdiğini söyledi. İsyanın, Putin’in otoritesine “doğrudan bir meydan okuma” olduğunu belirten Blinken “Dolayısıyla bu önemli soruları gündeme getiriyor, gerçek çatlakları gösteriyor” dedi. Blinken ayrıca, Wagner üyelerinin geleceğinin ne olacağını söylemek içinse çok erken olduğunu belirtti.
Öte yandan Wagner birlikleriyle yapılan ateşkesin kısa soluklu olacağını düşünenler de var. Her ne kadar Savunma Bakanlığı’nın isyana karışmamış olanlarla sözleşme yapacağı konuşulsa da, isyanın Rus ordusunu gülünç duruma düşürdüğü, askeri düzeyde ve Rusya Savunma Bakanlığı’nda kapsamlı değişikliğe neden olacağı vurgulanıyor.
PUTİN’DEN AÇIKLAMA
Wagner’in bu eylemiyle seferberlikle Ukrayna’ya yollanan Rus askeri gücünün ne kadar deneyimsiz ve dayanıksız olduğunu da gözler önüne serdiği, bu güçlerin ülke sınırlarını korumasının pek de mümkün olmadığını gösterdiği ifade ediliyor. Ancak Kremlin, şimdilik bunu kabul etmiyor gibi duruyor.
Rusya Devlet Başkanı Putin, yaptığı açıklamada, Savunma Bakanlığı yetkilileriyle sürekli iletişim halinde olduğunu kaydetti, “Önceliğimiz Ukrayna’daki harekat, Ukrayna’daki tüm planlarımız gerçekleşecek” ifadelerini kullandı. Putin, “Rusya, Ukrayna’daki özel askeri harekat ile ilgili tüm planların ve görevlerin gerçekleştireceğinden emindir” dedi. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov da, Wagner’in isyanının Ukrayna’daki işgali etkilemeyeceğini ileri sürdü.
‘KREMLİN TUTARLI YANIT VEREMEDİ’
ABD’li düşünce kuruluşu “Savaş Araştırmaları Enstitüsü” (ISW), Wagner isyanıyla ilgili yayınladığı analizinde, Kremlin’in söz konusu ayaklanmaya tutarlı bir yanıt vermekte zorlandığına dikkat çekti. ISW, Rus yönetiminin, Rusya Ulusal Muhafızları Rosgvardia’yı harekete geçirdiğini ancak, Rosgvardia’nın herhangi bir noktada Wagner’le etkileşime girdiğini gösteren rapor veya görüntü bulunmadığını bildirdi. Rosgvardia’nın devreye girmemesinin dikkat çekici olduğunu belirten ISW, ayrıca, Kremlin yanlısı Çeçen lider Ramazan Kadirov’un, güçlerini Wagner’e karşı seferber ettiğini söylemesine rağmen, Çeçenlerin de hiçbir zaman çatışmaya girmediklerini kaydetti.
36 SAAT İÇİNDE NELER OLDU?
Cuma - 11.00: Daha önce Moskova’dan gerekli mühimmat desteğini alamadığını söyleyerek Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’yu suçlayan Rus paralı asker grubu Wagner’in kurucusu Yevgeni Prigojin, 30 dakikalık bir videoyla Kremlin’in Ukrayna savaşına dair gerekçelerini eleştirdi. “Ukrayna’yı Nazilerden arındırmak” gibi gerekçelerin doğru olmadığını belirten Prigojin, Şoygu’yu Wagner savaşçılarına yönelik hava saldırısı emrini vermekle suçladı.
Cuma - Gece Yarısı: Rusya istihbarat servisi FSB, Prigojin hakkında silahlı isyan suçlamasıyla soruşturma başlattı. Sosyal medyada askeri araçların, Moskova ve Rostov-na-Donu kentlerine sevk edildiği görüntüler paylaşıldı. Wagner güçlerinin bu kentlere yaklaştığını söyleyen Prigojin, 25 bin askerinin savaşmaya hazır olduğunu belirtti, Rus askerlerini de kendi saflarına katılmaya çağırdı.
Cumartesi - 07.30: Wagner güçleri, Rostov-na-Donu şehrini ele geçirdi. Prigojin, şehirdeki kilit tesisleri ele geçirdiklerini duyurdu. Sosyal medyada Wagner savaşçılarının önemli kavşakları zırhlı araçlarla tuttuğu ve halkın içine karışarak alışveriş yaptıkları görüntüler paylaşıldı.
Cumartesi - Sabah saatleri: Wagner güçleri başkent Moskova’ya doğru ilerleyişe başladı. Bir konvoy Rostov’dan Moskova’ya doğru harekete geçerken, işgal altındaki Ukrayna topraklarından Rusya’ya giren bir diğer konvoy da Moskova yolu üzerindeki Voronej kentine ilerledi.
Cumartesi - 10.00: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, isyanın ikinci gününde bir ulusa sesleniş konuşması yaptı. Yaşananları “ihanet” olarak yorumlayan Putin, “Birliğimizi bozan eylemler, ülkemizi ve halkımızı sırtından bıçaklamaktadır” diye konuştu, isyana katılanların cezalandırılacağını söyledi.
Cumartesi - Öğleden sonra: Wagner konvoyları Voronej bölgesinden kuzeye doğru ilerleyerek başkentin 400 km güneyindeki Elets kasabasına ulaştı.
Cumartesi - 20.30: Belarus devlet medyasından yapılan sürpriz açıklamayla, Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’nun, isyanın durdurulması için arabuluculuk yaptığı ve Prigojin’le anlaşmaya varıldığı bildirildi. Prigojin de, Moskova’nın 200 km yakınına kadar geldiklerini ve Wagner güçlerinin “kan dökülmemesi” için üslerine geri döneceğini açıkladı.
Kremlin Sözcüsü Peskov, darbe girişimine katılmayı reddeden Wagner mensuplarının Rusya Savunma Bakanlığı’yla sözleşme imzalayacağını söyledi. Anlaşma kapsamında Prigojin’in Belarus’a sürgüne gideceği, Wagner mensupları hakkındaki soruşturmaların da düşürüleceği duyuruldu. Putin bu konuda bir yorum yapmazken, Prigojin’in gelecekteki rolüyle ilgili de bilgi paylaşılmadı.
Cumartesi - 23.00: Anlaşmanın ardından, Wagner güçleri Rostov-Na-Donu’dan ayrılıp Ukrayna’daki üslerine döndü. Wagner’in ayrılışı sırasında birçok kent sakininin sokağa çıkarak paralı asker grubuna destek verdiği gözlendi. Siyah, ağır zırhlı, SUV tipi bir araç kullanan Yevgeni Prigojin de kentten ayrılanlar arasındaydı.
ABD İSTİHBARATI HABERDARMIŞ
ABD’nin önde gelen gazetelerinden “Washington Post”, Amerikan istihbaratının, Wagner Grubu’nun bir takım eylemler planladığından harberdar olduğunu yazdı. Gazeteye konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen ABD’li yetkililer, Wagner’in kurucusu Yevgeni Prigojin’in bir şeyler planladığını Haziran ortasından bu yana bildiklerini, hatta Beyaz Saray ve ilgili kurumları da bilgilendirdiklerini söyledi.
Yetkililer, “Lider kadrosuna bir şeyler olduğunu söyleyecek kadar işaret vardı, ancak isyan başlamadan kısa süre öncesine kadar Prigojin’in tam olarak ne planladığı bilinmiyordu” ifadelerini kullandı. Yetkili, bununla birlikte Putin’in iktidarda kalıp kalmayacağı ve herhangi bir istikrarsızlığın Rusya’nın nükleer cephaneliğinin kontrolünde sıkıntı oluşturabileceği gibi konulardan “endişe” duyulduğunu da kaydetti.
KRİZİ GETİREN 5 NEDEN
Rusya’da Wagner’in askeri isyanı kısa sürdü ve yapılan anlaşma sonrası askerler geri çekildi. Ancak ülkede bu isyanı getiren nedenler varlığını koruyor. Yevgeni Prigojin’in halkı arkasına alma beklentisi tutmasa da, ülkedeki rahatsızlıklar daha da su yüzüne çıktı. Peki Wagner’i isyana sürükleyen nedenler neydi?
- “Kiev üç günde ele geçirilecek” iddiasıyla başlatılan ve 16 aydır süren savaş Rusları çok yordu. Hem çok ciddi sayıda asker kaybeden hem de ekonomik açıdan büyük zorluk yaşayan ülkede rahatsızlık büyüdü. Prigojin bunu kullanmak istedi.
- Rusya’daki elit kesime savaşta farklı tarife uygulanması, çoğu varlıklı kişinin savaştan kaçması ve başka ülkelerde lüks hayat sürdürmesi, güçlü pozisyonlardaki kişilerin çocuklarının askere gitmemesi... Bunlar ülkedeki eşitsizliği gözler önüne seren ve Prigojin’in sıkça dile getirdiği sorunlar oldu.
- Prigojin Ukrayna’daki savaşı bir varoluş mücadelesi olarak görürken, ülkede tam seferberlik ve sıkıyönetim ilan edilmesi gerektiğini savunuyor. Putin ise halk nezdinde desteği kaybetmemek adına bu adımlardan kaçınıyor. Bu nedenle ülkedeki şahin kanatla yönetim arasında ciddi fikir ayrılıkları bulunuyor.
- Hükümetin uyguladığı baskı nedeniyle basın ve televizyonda savaşla ilgili propaganda yapılıyor ve yaşanan başarısızlıklar gizleniyor. Yaşananların halktan gizlenmesi Prigojin’in dile getirdiği bir diğer sorun oldu.
- Putin savaşın Ukrayna’daki ‘Nazileri temizlemek amacıyla’ başlatıldığını iddia etti. Ancak bu gerçekten çok uzaktı. Prigojin 23 Haziran’da uzun bir konuşma yaparak, savaşın tüm meşruiyetinin bir yalan olduğunu söyledi. Rusya içindeki bir grubun kendi gelecekleri için Rus halkını kandırmak istediğini ifade etti.
ZELENSKİY: YAŞANANLAR TAM BİR KAOS
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, isyan girişiminin ardından yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, Rusya’nın hiçbir şeyi kontrol etmediğinin görüldüğünü, yaşananların tam anlamıyla bir kaos olduğunu belirtti. Zelenskiy, “Bugün dünya Rusya’nın hiçbir şeyi kontrol etmediğini gördü. Hiçbir şeyi. Tam bir kaos. Herhangi bir öngörülebilirlik yok. Bunlar tamamen silahlarla dolu Rus topraklarında yaşanıyor. Dünya korkmamalı. Bizi neyin koruduğunu biliyoruz. Sadece birliğimiz. Ukrayna, Avrupa’yı herhangi bir Rus gücünden kesinlikle koruyabilecektir ve onlara kimin komuta ettiği önemli değildir. Biz koruyacağız” dedi.
Konuşmasının kalanına Rusça devam eden Zelenskiy, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i hedef aldı, “Rusça söyleyeceğim. Kremlin’deki adam belli ki çok korkuyor ve muhtemelen bir yerlerde saklanıyor, kendini göstermiyor. Artık Moskova’da olmadığından eminim. Bir yerleri arıyor ve bir şeyler soruyor. Neden korktuğunu biliyor çünkü bu tehdidi kendisi yarattı. Tüm kötülükler, tüm kayıplar, tüm nefret, bunları yayan kendisi” ifadelerini kullandı. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba da, “Düşman hatlarının gerisindeki herhangi bir kaos bizim çıkarımızadır” dedi.