04.01.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
Aruri’nin Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta “Hizbullah’ın kalesi” olarak bilinen Dahiye’de gerçekleştirilen hava saldırısında öldürülmesi Batı Şeria’da protesto edildi. Hamas, Filistin yönetimi ve İslami Cihad ile Lübnan Hizbullahı da ayrı ayrı açıklamalarla, saldırının karşılıksız kalmayacağını duyurdu.
Misilleme endişesi
Suikast uluslararası kamuoyunda da endişe yarattı. İsrail ordusu, saldırının ardından her türlü senaryoya hazır olduğunu söyleyerek Gazze Şeridi’ndeki savaşın daha geniş bir bölgesel çatışmaya dönüşebileceği korkusunu artırdı. BM Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) Sözcüsü Kandice Ardiel, tüm tarafların itidal göstermesi gerektiğini vurgularken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da İsrail’i “özellikle Lübnan’da gerilimi tırmandıracak her türlü tutumdan kaçınmaya” çağırdı.
İsrail, Aruri suikastını üstlenmedi. Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Dış İlişkiler ve Uluslararası İletişim Başdanışmanı Mark Regev yaptığı açıklamada, “İsrail geçmişte yabancı ülkelerdeki teröristlerle uğraştı. İsrailli sivillerin öldürülmesine karışan komutanlar ve 7 Ekim saldırısına karışan herkes meşru bir hedeftir” ifadelerini kullandı. Aruri, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin yardımcısı ve Kassam Tugayları’nın kurucularındandı. Netanyahu, Aruri’yi öldürmekle tehdit etmişti.