Önce kriz sonra takas

DIŞ HABERLER SERVİSİ - Katar’ın arabuluculuğunda sağlanan, önceki gün uygulanmaya başlanan esir takası ve ateşkesin ilk günü sorunsuz geçerken, dün ikinci grubun serbest bırakılması konusunda saatler süren bir kriz yaşandı. Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail’in insani ara anlaşması şartlarına uymadığını belirterek, 2. esir grubunun serbest bırakılmasının ertelendiğini açıkladı. İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın açıklamasında, İsrail’in, anlaşmada yer alan ve Gazze Şeridi’nin kuzeyine gönderilen yardım konvoylarının girişine ilişkin şartlara uymadığı, günde 200 kamyon girişi öngörülmesine karşın İsrail ordusunun, dün 97 kamyonun girişinin engellendiği kaydedildi. Açıklamada, İsrail’in serbest bırakacağı mahkumların listesi konusunda da sorun olduğu belirtilerek, kabul edilen listede son anda değişiklikler yapıldığı öne sürüldü. 

Hamas’ın Lübnan temsilcisi Osama Hamdan da, takasın ertelenmesinin İsrail’in yaptığı ihlallerden kaynaklandığını kaydederek, bu ihlallerin bir kısmının önceki gün gerçekleştiği, dün ise tekrarlandığını söyledi. Hamas yetkilileri, anlaşmada yer almasına rağmen İsrail tarafından İHA uçurulduğunu da savundu. Anlaşmada, günde 6 saat Gazze üzerinde drone uçurulmaması şartı da bulunuyordu. 

Katar yine devrede 

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari de, insani ara şartlarına tamamen saygı duyduklarını, anlaşmayı bozan tarafın kendileri olmadığını ifade etti. Bununla birlikte İsrail ordusu, gece yarısına kadar esir değişiminin gerçekleşmemesi halinde saldırıların tekrar başlayacağını açıkladı. 

Öte yandan İsrail ile Hamas arasındaki anlaşmanın arabulucularından Katar, saatler sonra bir açıklama yaparak anlaşmazlığın çözüldüğünü ve kısa sürede Hamas’ın rehinelerin teslim edeceğini duyurdu. Nitekim yaklaşık iki saat sonra, Türkiye saatiyle 24.00 civarında 13’ü İsrailli, 7’si de yabancı olmak üzere toplam 20 kişi Kızılhaç’ın araçlarıyla Refah Sınır Kapısı’nı geçerek Mısır’a ulaştığı bildirildi. İsrailli rehinelerin neredeyse tamamı kadın ve çocuklardan oluşuyor. 

Gazzeliler yardımlara hücum etti

İsrail ile Hamas arasındaki anlaşmanın parçası olarak girişleri artan yardım TIR’ları, Gazzelilerin bir nebze de olsa nefes almasını sağladı.

ABD Başkanı Joe Biden, insani aranın “acil ihtiyaç duyulan gıda, ilaç, su ve yakıtın Gazze’deki sivillere ulaştırılması için kritik bir fırsat sunduğunu ve bu fırsatı bir dakika bile boşa harcamadıklarını” ifade etti. Biden, Refah Sınır Kapısı’ndan önceki gün 200’den fazla yardım TIR’ının geçtiğini belirtirken, araçların yalnızca ilaç ve  

sağlık malzemesi değil, hastaneler ve fırınlar için yakıt da taşıdığını söyledi.  

Halk, Birleşmiş Millerler’in yardım merkezlerine hücum ederken, temel ihtiyaç maddelerinin yanı sıra gaz ve yakıtın da gelmesi nedeniyle uzun tüp kuyrukları oluştuğu görüldü. 

Tel Aviv’de istifa sesleri

İsrail’de rehinelerin tamamının serbest bırakılmaması, Başbakan Binyamin Netanyahu’ya duyulan öfkeyi de artırıyor. Nitekim Tel Aviv’de 7 Ekim’deki saldırıların 50. günü nedeniyle toplanan 10 binlerce kişi, Tel Aviv Sanat Müzesi’nin önünde “Rehine Meydanı” olarak bilinen yerde rehinelerin tamamının serbest bırakılmasının sağlanmasını talep etti. Protestocular, aynı zamanda rehine krizini çözemediği için Başbakan Netanyahu’nun istifasını da istedi. Bu arada protestocular arasında bulunan Dürzi topluluğunun liderleri, kalabalık tarafından alkışlarla karşılandı.

Araları ‘diplomatik’ açıldı

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile Belçika Başbakanı Alexander De Croo’nun, Gazze’deki katliamın durdurulması, kurulacak Filistin devletinin Avrupa Birliği’nce tanınması yönündeki açıklamaları, İsrail ile söz konusu iki ülkenin arasını açtı. İspanya ve Belçika’nın İsrail’deki büyükelçileri önceki akşam İsrail Dışişleri Bakanlığı’na çağırılırken, Başbakan Binyamin Netanyahu da sert açıklamalarda bulundu. Netanyahu, Gazze’deki katliamı durdurma yönünde açıklamalar yapan De Croo ve Sanchez’i “terörizmi desteklemekle” suçladı.  

Bunun üzerine İspanya da, dün İsrail’in Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırarak Netanyahu’nun suçlamaları hakkında izahat istedi. İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, İsrail’in Sanchez ve De Croo’ya yönelik açıklamalarını, “kabul edilemez ve asılsız suçlamalar” olarak nitelendirdi. Belçika Başbakanı ise, Netanyahu tarafından teröre destek vermekle itham edilmesinin ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Refah Sınır Kapısı’nda Gazze’deki çatışmalarla ilgili söylediğim sözleri okuyun Başbakan Netanyahu. Hala aynı noktadayım. Daha fazla sivil ölmesin” ifadelerini kullandı. Bununla birlikte paylaşımına konuşmasının linkini ekledi.  İspanya Başbakanı Sanchez de, İsrail’in kendini savunma hakkı bulunduğunu ancak bunu uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde yapması gerektiğini belirterek, “Uluslararası toplumun ve Avrupa Birliği’nin nihayet Filistin Devleti’ni tanımasının zamanı geldi... Ancak bu olmazsa İspanya kendi kararlarını alacaktır” demişti.