GündemAK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten Özgür Özel’e tepki: Cunta eşittir CHP’dir

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten Özgür Özel’e tepki: Cunta eşittir CHP’dir

07.04.2025 - 16:46 | Son Güncellenme:

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in sözlerine tepki gösteren Çelik, "CHP millet iradesi ile kavgalı. Cunta eşittir CHP'dir, CHP her zaman seçilmişleri cuntacılıla suçlamıştır. Siyasi-hukuki karşılıkları verilmeye devam edecektir" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımız, MYK toplantısındaki açılış konuşmalarında Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması için yapılması gerekenler konusunda devlet kurumlarının senkronize bir şekilde çalıştığını, faaliyet yürüttüğünü ve siyasi açıdan da bu hassasiyetlerin aynı şekilde gözetilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir." dedi.

Haberin Devamı

Çelik, parti genel merkezinde Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Toplantıda Mali ve İdari İşler Başkanlığı, Tanıtım ve Medya Başkanlığı, Dış İlişkiler Başkanlığı, Ekonomi İşleri Başkanlığı ile TBMM parti grubu çalışmalarının sunumlarının değerlendirildiğini ifade eden Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın MYK üyelerine talimatlarını ilettiğini söyledi.

Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ramazan döneminde yapılan çalışmaları değerlendirerek, gelecek dönemde de hem genel merkezin hem de teşkilatların vatandaşlarla daha çok buluşması yönündeki planlamaların aynı şekilde devam etmesi gerektiğini aktardığını belirtti.

Haberin Devamı

Erdoğan'ın Terörsüz Türkiye gündemiyle ilgili hassasiyetlerini toplantıda ortaya koyduğunu ifade eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uluslararası gelişmelerle ilgili Cumhurbaşkanımızın değerlendirmeleri oldu. Gazze'deki durumu yakından takip ediyoruz. Gündem ne olursa olsun, herhangi bir şekilde Gazze'nin asli takip ettiğimiz, vicdani, insani meselemiz olmaktan hiçbir şekilde çıkmayacağını ifade etmek istiyorum. Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımız, diplomasi trafiğini güçlü bir şekilde devam ettiriyor. Dünyada şimdiye kadar çizgisini hiç değiştirmeden aynı dozda, netlikte bunu sürdüren ülke Türkiye. Bu konudaki ısrarımızı, tezlerimizi hem insani hem siyasi açıdan bütün muhataplarımıza iletmeye devam ediyoruz.

Oradaki soykırım siyasetinin parçası olan son katliamlarla maalesef insani durum daha vahim bir boyuta gelmiştir. Her seferinde 'Daha ağırı ne olabilir?' diye bütün uluslararası toplum düşünürken daha ağırı söz konusu olmaktadır. Hem gıda yardımının kesilmesinden hem oradaki insanların ölüme terk edilmesinden hem de ağır bir şekilde katliam makineleri tarafından hedef alınmalarına kadar böylesine bir facia devam etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız, perşembe günü de Endonezya Cumhurbaşkanı ile aynı konuları görüşecek ve bu konudaki uluslararası inisiyatifi devam ettirecek."

Haberin Devamı

"SÜRECİN BAŞARIYA ULAŞMASI İÇİN YENİ AŞAMALARI HEP BERABER GÖRECEĞİZ"

Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin istirahati sonrasında tekrar göreve başladığını anımsattı.

Bahçeli'ye sağlık, sıhhat ve afiyet dileklerini ileten Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sağlıklı bir şekilde mesailerine başlamalarından dolayı memnuniyetimizi ifade ediyoruz. Sayın Bahçeli'nin, iyileşme sürecinde bile Terörsüz Türkiye konusundaki hassasiyeti sahiplenerek, süreci en ince ayrıntısına kadar takip ederek, sürecin başarıya ulaşmasına dair değerlendirmelerini paylaşması gerçekten çok kıymetliydi.

Yaptığı açıklamalarla Terörsüz Türkiye hedefinin herhangi bir yol kazasına uğramadan, provokasyona uğramadan hedefine ulaşabilmesi için önemli değerlendirmeler ve uyarılar yaptı. Sayın Bahçeli'nin konuyu bu şekilde takip etmeleri, Cumhur İttifakı olarak konuya verdiğimiz önemin, hassasiyetin yeni bir zirvesi olarak kayda geçmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız, MYK toplantısındaki açılış konuşmalarında Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması için yapılması gerekenler konusunda devlet kurumlarının senkronize bir şekilde çalıştığını, faaliyet yürüttüğünü ve siyasi açıdan da bu hassasiyetlerin aynı şekilde gözetilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bu sürecin başarıya ulaşması için yeni aşamaları hep beraber göreceğiz ve takip edeceğiz. AK Parti Genel Merkezi olarak da bizim siyasi ajandamızın en üst sıralarında yer alan bir konudur."

Haberin Devamı

"SIFIR ATIK İNİSİYATİFİ ARTIK BİR BM MEKANİZMASIDIR"

Çelik, bütün bu kargaşa ve çabaların içinde dünyanın önemli gündemlerinden birinin de dünyanın yaşanabilir bir yer olma konusunda karşı karşıya kaldığı tehditler olduğunu dile getirdi.

Son yüzyılda insan eliyle dünyaya verilen zararın, yüzyılları aşan etkiye sahip olduğuna ve bazı konularda dünyayı geri dönülemez noktaya getirdiğini gösterdiğine dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti:

"Dünyadaki yaşamın biricikliği, gelecek nesillere borcumuz açısından, sanayileşmeyle, kapitalizmle, neoliberal politikalarla, aşırı kar hırsıyla, bir sürü dinamikle verilen bu zararın önüne geçilmesi için dünyada çok önemli inisiyatifler gündeme geliyor. Ülkemizden de bu konuda ortaya çıkmış en kıymetli inisiyatif Sayın Emin Erdoğan Hanımefendi'nin kurucusu olduğu ve himaye ettiği Sıfır Atık inisiyatifidir. Bu sene de Sıfır Atık inisiyatifi hem New York'taki toplantılarda hem BM süreçlerinde son derece güçlü yankılar buldu. Her sene bir teması oluyor. Bu sene tekstil ve modada sıfır atık yaklaşımının hakim olmasına dair dünyanın çeşitli başkentlerinde etkinlikler gerçekleşti. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin daha yaşanabilir bir dünyanın sağlanabilmesi, dünyanın gördüğü zararların önlenebilmesi için en önemli küresel inisiyatiflerden biri olan Sıfır Atık inisiyatifi, artık bir BM mekanizmasıdır, BM'nin faaliyetlerinin uzun zamandır parçasıdır.

Haberin Devamı

Dünyada da bunun giderek daha güçlü bir şekilde sahiplenildiğini görüyor ve bundan da büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Sayın Hanımefendi'nin BM'de verdiği mesajlar aslında Türkiye'nin dünyanın yaşam kaynaklarının yok edilmesine karşı iradesinin ve tutumunun da net bir beyanı olmuştur."

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın DEM Parti heyetiyle görüşmesine ilişkin, "Sayın Cumhurbaşkanımız, kendi takdirleriyle uygun gördükleri bir gün içerisinde, bu hafta içerisinde bu görüşmeye bir randevu ayarlanacaktır." dedi.

Çelik, parti genel merkezinde Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, "bazı sosyalist siyasetçilerin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'la görüşmekten, bazı diplomatların da Antalya Diplomasi Forumu'na gelmekten vazgeçtiği" söylemlerine ilişkin görüşü sorulan Çelik, "Bu kadar çürük temelde siyaset inşa etmeye çalışmaları ibret verici." dedi.

Antalya Diplomasi Forumu'nun yapılacağını belirten Çelik, şöyle devam etti:

Gelmeyeceğini ifade eden tek kişi genişlemeden sorumlu komiser, o ifade etti. Onun dışında, bahsettiği şekildeki bir toplu randevu iptali, Türkiye'yle teması kesme gibisinden bir şey yok. Tam tersine Türkiye'nin bulunduğu her platformda Türkiye, en çok randevu talep edilen ülkedir. Cumhurbaşkanımızın bulunduğu bütün platformlarda, özellikle de Avrupalı yetkililerin ne kadar yoğun bir randevu talebi içerisinde olduğunu görüyoruz. Aynı şey Dışişleri Bakanımız, Hazine ve Maliye Bakanımız için de geçerli. En son biliyorsunuz Brüksel'de Hazine ve Maliye Bakanımız, orada da yoğun bir temas trafiği yürütüldü. Aynı şey Dışişleri Bakanımız için de geçerli.

Çelik, daha önce Avrupa Birliği Bakanlığı yaptığını anımsatarak, "Bu genişleme komiserlerinin maalesef böyle bir şablonu var. O dönemde de aynıydı. Zaten yeni bir cümle kurmuyorlar. Ne eksik ne fazla. Kes, kopyala, yapıştır. Türkiye'yle ilgili bir yere saplanmışlar. Aynı cümleleri kurup devam ediyorlar. Biz de diyoruz ki: 'Siz herhangi bir şekilde Türkiye'yle ilgili bir tartışma içerisine girmek istiyorsanız fasılları açalım. Fasılları açtıktan sonra bakalım, biz fasılların gereğini yerine getiriyorsak fasılları kapatırsınız. Gereğini yerine getirmiyorsak bu fasılları kapatmazsınız. Zaten açık kalır ama onlar fasıllar yoluyla konuşmayı bile reddediyorlar. Klasik şablon." diye konuştu.

"BU, BİR YETERSİZLİK İŞARETİDİR"

"Avrupa Birliği'nin içerisinde aşırı sağın yükselmesi, genişleme konusundaki tutuklukları, genişleme konusundaki vizyonsuzlukları yüzündendir." ifadesini kullanan Çelik, şöyle devam etti:

"Avrupa güvenlik mimarisinde döndüler, dolaştılar, yine Türkiye'nin vazgeçilmezliği noktasına geldiler. Avrupa'nın güvenliğiyle ilgili bir kısır döngüye girmelerinin sebebi de yine genişleme konusundaki vizyonsuzlukla ilgilidir. Dolayısıyla genişleme komiserleri, genelde bu vizyonsuzluk içerisinden konuşuyor. Halbuki genişlemeden sorumlu komiser, Türkiye'ye gelip kendi tezlerini anlatabilirdi. Herkes de ona cevap verirdi. Bu şekilde de karşılıklı müzakere olurdu yani uluslararası diplomasinin neresinde görülmüş, 'Ben konuşmuyorum, küstüm, gelmiyorum, oynamıyorum' diye. Bu, bir yetersizlik işaretidir."

"TÜRKİYE'NİN HERHANGİ BİR YERDEN TALİMAT ALMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ"

AK Parti Sözcüsü Çelik, CHP Genel Başkanı Özel'in "Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması için okyanus ötesinden icazet aldılar." söylemlerine ilişkin soru üzerine, bu konuda ABD'li demokrat senatörün ifadelerinin yer aldığı videonun sosyal medyada dolaşıma girdiğini anımsattı.

CHP'nin dış politika zihniyetinde "Türkiye'de millet tarafından seçilmiş hükümetin söylediğine inanmama, dışarıdan bir şey duyduklarında bu böyleymiş" anlayışının bulunduğunu anlatan Çelik, "Bakın burada herhangi bir yargı kararı, herhangi bir yargı süreci ya da herhangi bir siyasi süreçle ilgili Türkiye'nin herhangi bir yerden talimat alması söz konusu olamaz." dedi.

CHP Genel Başkanı Özel'in "dışarıdan yardım talep ettiğini" dile getiren Çelik, "Dışarıya dilekçe yazan kişi, Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı'dır. Şimdi bu tartışmayı örtmek için bu uyduruk iddiaya sarılıyor. 'Bunun arkasına herhangi bir şekilde bir dayanak koy, bir veri koy, bir belge, bilgi koy.' deseniz söyleyeceği hiçbir şey yok. Bunu dayandırabileceği herhangi bir konu yok." değerlendirmesinde bulundu.

Özel'in "dış dünyadan beklediği yardım"ın gelmemesi üzerine "Hayal kırıklığına uğradım." dediğini söyleyen Çelik, "Yaşadığımız tartışmalara baktığımızda aslında bunun talimat alıp almamakla, Türkiye'nin kendi bağımsız ve müstakil politikasını yürütmesiyle, bu konudaki dirayetli duruşuyla ilgili olduğunu herkes görüyor zaten. Dolayısıyla burada bu söylediği şey siyasi bir cümle değil. Daha doğrusu bu, bir cümle değil." ifadelerini kullandı.

Ömer Çelik, "Cumhuriyet Halk Partisinde siyasi cümle kurma kabiliyeti bile kayboldu bu yönetimle birlikte. Ne dediği de anlaşılmıyor. Neye dayandırdığı da anlaşılmıyor yani en azından siyasi tartışmayı belli bir düzeyde yapmak lazım. Bunların hepsi sosyal medya dedikodusu. Sosyal medya dedikodusunun Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı'nın ya da Cumhuriyet Halk Partisi adına konuşanların konuşma metinlerine girmesi çok enteresan bir durum gerçekten." değerlendirmesinde bulundu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN DEM PARTİ HEYETİYLE GÖRÜŞMESİ

AK Parti Sözcüsü Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, DEM Parti heyetiyle bayram sonrası görüşeceği yönündeki soru üzerine, DEM Parti'den görüşme talebinin geldiğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da talebi olumlu karşıladığını bildirdi.

Çelik, "Sayın Cumhurbaşkanımız, kendi takdirleriyle uygun gördükleri bir gün içerisinde, bu hafta içerisinde bu görüşmeye bir randevu ayarlanacaktır, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalemi tarafından. Bu görüşmenin Cumhurbaşkanımızın takdirleriyle bu hafta içinde olması değerlendirilebilir." ifadelerini kullandı.

- "Şeytanın aklına gelmeyen işler, bu katliam şebekesinin aklına gelmektedir"

AK Parti Sözcüsü Çelik, İsrail'in Gazze'de yapay zekayı da kullanarak düzenlediği saldırılara ilişkin soru üzerine, parti yöneticileriyle bu konuda tartışmalar yaptıklarını dile getirdi.

Çelik, "Yapay zekanın tıp gibi alanlarda kullanılması insanlık için şifa veren, çığır açıcı özellikler getirecektir ama bu örnekle olduğu gibi de son derece tehlikeli sonuçlar da doğurabilecektir. Netanyahu hükümetinin Gazze'de soykırım yaparken, hedefleri seçerken yapay zeka teknolojisi kullandığıyla ilgili, kuşkusuz bu teknolojinin insanlık suçu, soykırım işleyenlerin hizmetine verilmesi, başlı başına bir insanlık suçudur." değerlendirmesinde bulundu.

Ömer Çelik, uluslararası hukukta da yapay zekanın birtakım kurallara bağlanmasının gerektiğini belirterek, "Şeytanın aklına gelmeyen işler, bu katliam şebekesinin aklına gelmektedir." dedi.

"SURİYE CUMHURBAŞKANI ŞARA, CUMA GÜNÜ TÜRKİYE'YE GELECEK"

"İsrail'in, Washington'da Trump yönetimi nezdinde Türkiye aleyhine lobi yaptığı" yönündeki haberlere ilişkin değerlendirmesi sorulan Çelik, özellikle son 15 günde Suriye merkezli olaylar çerçevesinde İsrail'den Türkiye'ye karşı yoğun açıklamaların geldiğine dikkati çekti.

AK Parti Sözcüsü Çelik, şöyle devam etti:

"Şunu söylemek isteriz: Bizim Suriye'deki varlığımız, kimse için bir tehdit oluşturmak üzere orada olmuyor. Defalarca söyledik, biz bölge barışı için bu çabaları sürdürüyoruz ama görüldüğü gibi, İsrail'in Suriye içerisinde yaptığı her askeri operasyon, aslında bütün bir bölgede büyük bir travmayı ve olumsuz anlamda güvenlik dalgalanmasını tekrar ortaya çıkarıyor. Burada esas tartışılması gereken mesele, Türkiye'nin faaliyetleri değil Suriye topraklarının belirli bir kısmını bizzat işgal etmek suretiyle İsrail'in Suriye'deki faaliyetleridir.

Burada esasında Türkiye'yi hedef alırken Türkiye'nin, İsrail'in Suriye'de yürüttüğü faaliyetlere karşı olması çerçevesinde yeni bir gündem oluşturmaya çalışıyorlar ama herkes de şunu görüyor: İsrail'in yaptığı her askeri operasyon hem Suriye'de hem Lübnan'da bölge barışını tehdit eden yeni bir durum ortaya çıkarıyor. Biz, tezlerimizin bölge barışı için, bu soykırım faaliyetlerinin durması için sadece Türkiye'nin milli politikası olarak değil evrensel açıdan da kabul görmüş bir politika olduğunu, Birleşmiş Milletler (BM) parametrelerine ve uluslararası hukuka uygun davrandığımızı her yerde açıkça ortaya koyuyoruz ama İsrail'in herhangi bir şekilde BM parametrelerine ve uluslararası hukuka uygun davrandığını söyleyecek tek bir örnek bile yoktur. Dolayısıyla biz bu duruşumuzu sürdürmeye devam edeceğiz."

Çelik, Suriye Dışişleri Bakanlığının, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın Türkiye'ye ziyaret gerçekleştireceğine yönelik açıklamasının ardından bu konuda bir takvim oluşup oluşmadığına ilişkin soruya, "Suriye Devlet Başkanı Şara, cuma günü Türkiye'ye gelecek. Antalya Diplomasi Forumu çerçevesinde Türkiye'de olacak. Pek çok devlet, hükümet başkanı, dışişleri bakanı ve dış politika uzmanı da Antalya Diplomasi Forumu'nda bulunacaklar. Çarşamba geliyor ama törenler ve görüşmeler perşembe günü. Endonezya Cumhurbaşkanı'nı ağırlayacak Sayın Cumhurbaşkanımız. Cuma günü de Sayın Şara'nın gelişi de dahil olmak üzere Antalya Diplomasi Forumu için pek çok misafir olacak Türkiye'de." yanıtını verdi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Cumhurbaşkanımıza karşı 'cunta başı' gibisinden bir ifadenin kullanılmış olmasının hukuki karşılığı partimiz tarafından muhakkak surette verilecektir." dedi.

Çelik, parti genel merkezinde Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, "provokasyondan mandacılığa" uzanan geniş bir literatürde negatif siyasetin pek çok kalemine imza attığını kaydeden Çelik, boykot kampanyasının, Türk siyasi tarihinde bir partinin kendi vatandaşlarının emeğiyle karşı karşıya geldiği, kendi vatandaşlarının emeğini bir kavga unsuru yaptığı bir ilk olduğunu söyledi.

Çelik, hem sosyal hayat hem de diğer açılardan bakıldığında uzun zamandır Özel'in büyük bir "siyasi fanatizm" dili kullandığını, sosyal hayatın çeşitli mekanlarını kendilerinden olanlar ve olmayanlar, kendilerine destek verenler ve vermeyenler diye ayırarak "sosyal bölücülük" dedikleri çok zararlı bir faaliyete imza attığını ifade etti.

Bu faaliyetin, vatandaş tarafından kabul görmediğini ve karşılık bulmadığını dile getiren Çelik, bunun, CHP'yi giderek marjinalleşen, uçlarda gezinen bir siyasetin içerisine mahkum ettiğini vurguladı.

Çelik, CHP Genel Başkanı Özel'in, büyük bir siyaset hatası yaparak, büyük bir yanlışa imza atarak hükümeti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, hiçbir şekilde yanlarından bile geçmeyecek birtakım ifadelerle etiketlemeye çalıştığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada bu etiketlemeyi yaparken kendi zihnindekini, kendi kültüründekini, kendi siyasi hayatlarındakini yansıtıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize dönük 'cunta yönetimi' ifadesinin kullanılması aslında bir kere daha Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminden seçilmiş iradeye saygısızlığın, millet iradesiyle kavgalı olmanın, demokrasiye saygısızlığın bir neticesi olarak ortaya çıktı. Fakat madem bu 'cunta yönetimi' ve 'siyasi cuntacılık' bahsini açıyor Özgür Özel, o zaman bu konuya eğilmekte fayda var. Çok partili hayata geçtiğimizden beri Cumhuriyet Halk Partisi ya 'siyasi cuntacılığın' doğrudan tahrik unsuru olmuştur, sürükleyicisi olmuştur ya da ortaya çıkan bütün cuntalar karşısında sessiz kalmıştır ve destek vermiştir. Çok partili hayatı başından sonuna inceleyen birisi, ister akademik bir çalışmayla olsun, ister bu siyasi tarihin bir kronolojisini çıkarsın, burada bir 'siyasi cuntacılık' söz konusuysa, eşittir Cumhuriyet Halk Partisini bulacaktır."

"BAŞKASINA SÖZ SÖYLEYECEK MECALİ DE KAPASİTESİ DE YOK"

Demokrasi ve siyasi hayatla ilgili bir sözlük olsaydı, çok partili hayata geçildiğinden beri, 1927 Mayıs'tan itibaren kurumsallaşan, CHP'de tecessüm etmiş Yassıada zihniyetini "cuntacılığın" karşılığı olarak vereceğine işaret eden Çelik, "Dolayısıyla Özgür Özel'in herhangi bir şekilde bu konuda kendi tarihiyle hesaplaşmadan, çok partili hayatta imza attıkları cürümler, yaptıkları kampanyalar, demokrasimizi sabote etmek için, Cumhuriyetimizin dinamiklerini gasp etmek için, millet iradesini yok etmek için yaptıklarıyla yüzleşmeden, bu konularda ciddi bir siyasi hesaplaşma içerisine girmeden herhangi bir şekilde bir başkasına söz söyleyecek mecali de yoktur, kapasitesi de yoktur." dedi.

Çelik, çok partili hayatın bütün safhalarına bakıldığında, vatandaşın oyuyla, millet iradesiyle seçilen kim olursa olsun CHP'nin, seçildikten hemen sonra seçilmişlere "diktatör", "otokrat" dediğini ve onları "cuntacılıkla" suçladığını anımsatarak, şunları kaydetti:

"Ama gerçekten seçilmiş iradeye cuntacılık yapmak isteyenleri ise 'Cumhuriyeti koruma ve kollama görevini yerine getiriyorlar' diye etiketler. Çok partili hayat dönemindeki bütün siyasi hayatımızın özeti budur. Sadece Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize dönük değil, bizden önce güçlü halk iradesiyle seçilmiş bütün yönetimlere karşı Cumhuriyet Halk Partisinin yazılımının normal çıktısı bundan ibarettir. Çünkü bu yazılım millet iradesiyle kavgalı bir yazılımdır. Geçmişte bunu değiştirmek isteyen, bunu ucundan kıyısından güncellemek isteyen yaklaşımlar oldu Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde ama hepsi başarısız oldu."

Özel'in CHP'nin Genel Başkanlığı görevine başladığı dönemlerde "normalleşmeden" bahsettiğini hatırlatan Çelik, "Normalleşmeden şu anda geldiği nokta dışarıdaki odaklara dilekçe yazmaktan ibarettir. Dışarıdaki odaklara Türkiye'yi şikayet etmekten ibarettir. Şimdi de zaten bunu kendi ifadeleriyle, kendi beyanıyla açık bir şekilde söylüyor, 'Yurt dışına gideceğim ve işte Türkiye'yi şikayet edeceğim' diye. Türkiye'nin kazanımlarını şikayet ettiğini, Türkiye'nin ekonomisini hedef alarak, Türkiye'nin dış politikasını hedef alarak yaptığı şeyin aslında bütün bu kazanımları hedef almaktan, milletin kazanımlarını hedef almaktan hiçbir farkı olmadığını anlayamayacak bir duruma düşmüş Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi." diye konuştu.

"ÖZGÜR ÖZEL OLUMSUZ BİR İLKİ TEMSİL EDİYOR"

Çelik, temel meselenin esasında CHP'nin kendisinde olan sıfatları başkasına yapıştırmaya çalışması olduğunu kaydederek, "Bu kullandığı 'cunta' gibi bu aslında çok partili dönemde kendilerine yakışabilecek ifadeyi bize karşı kullanmış olmaları karşısında tabii ki biz bunun siyasi cevabını vereceğiz. Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı 'cunta başı' gibisinden bir ifadenin kullanılmış olmasının hukuki karşılığı da partimiz tarafından muhakkak surette verilecektir." açıklamasını yaptı.

"Suriye diktatörü Beşşar Esed'e karşı bile Özgür Özel bu ifadeleri kullanamadı, kullanmadı. Suriye diktatörü Beşşar Esed'e karşı kullanmadığı ifadeleri Türkiye'nin seçilmiş Cumhurbaşkanına, Cumhurbaşkanımıza karşı sürekli olarak kullanıyor." diyen Çelik, bunun, Türkiye'deki milli iradeye yabancı bir yazılım olduğunu vurguladı.

Çelik, CHP'nin köklü bir parti olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Cumhuriyet Halk Partisi'nde sağduyuyla siyaset yapma kapasitesi olan pek çok arkadaşımız vardır. Cumhuriyet Halk Partisinin Özgür Özel döneminde düşürüldüğü bu marjinal durum, Cumhuriyet Halk Partisi tarihinde görülmüş şey değildir. Gerçekten bütün vatandaşlarımızı incitmektedir. Kuvayi Milliye ruhuna bağlı CHP'ye gönül vermiş vatandaşlarımızı da incitmektedir. Daha önceki genel başkanları döneminde böyle yabancı odaklara Türkiye'nin iç gündemiyle ilgili olarak dilekçe yazan, yabancı odaklardan yardım talep eden hiçbir Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olmamıştır. Bu konuda Özgür Özel olumsuz bir ilki temsil ediyor. Biz bunun, rakibimiz de olsa, Cumhuriyet Halk Partisi'nin de hak etmediği bir durum olduğunu ifade etmek istiyoruz."

"ASIL KONUŞMASI GEREKEN KONUYU KONUŞMUYOR"

Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde AK Partinin bütün siyasi hayatının, hikayesinin, devlet-millet hayatına çökmüş gizli-açık cuntaların demokrasi ve hukuk yoluyla tasfiyesinden ibaret olduğunun altını çizdi.

Kendi durumlarını örtbas etmek, kamuoyu önünde cevap veremedikleri sorulardan kaçmak için bu şekilde sahte siyaset yapanlara cevap vermeye devam edeceklerini dile getiren Çelik, "Vatandaşlarımızın Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı Özgür Özel'den duymak istediği konu kamuoyu önünde yazılan, konuşulan iddiaları yukarıdan aşağıya yazsın ve bunlara cevap versin. Bunlar var mı yok mu? 'Yok' diyorsa, 'Ben bütün bunlara kefilim' diyorsa, kamuoyu önünde bunu söylesin. Ama asıl konuşması gereken konuyu konuşmuyor. Diğer gündemlere çekerek bu konuyu örtbas ede edebileceğini söylüyor." dedi.

Çelik, bütün bu iddiaları gündeme getirenin AK Parti olmadığını, CHP'liler tarafından gündeme getirildiğini belirterek, "Özgür Özel döneminde Cumhuriyet Halk Partisinin giderek marjinalleşen bir parti olduğu görülmektedir. Bu da siyasi hayatımız için iyi bir şey değildir." değerlendirmesini yaptı.

KEŞFETYENİ
Bir dönem David Beckham'a çok yakındı! İspanya'da ölü bulundu
Bir dönem David Beckham'a çok yakındı! İspanya'da ölü bulundu

Cadde | 07.04.2025 - 11:06

Geçtiğimiz günlerde 50. yaşını Miami'de doğum gününü görkemli şekilde kutlayan David Beckham büyük şok yaşadı.

Yazarlar