Gazze Şeridi'ndeki savaş 376'ıncı gününe girerken, dünya Lübnan'daki çatışmaları ve Orta Doğu'daki yansımalarını izliyor.
Filistinli yetkililer, İsrail işgal ordusunun son 24 saatteki saldırılarında 65 kişinin daha yaşamını yitirdiğini açıkladı. Böylece, Gazze Şeridi'nde savaşın başından bu yana can kaybı 42 bin 409'a çıktı.
İsrail'in Lübnan'ın güneyinde düzenlediği hava saldırılarında, Nebatiye Belediye Başkanı Ahmed Halil'in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi hayatını kaybetti.
İsrail sınırına kuş uçuşu 12 kilometre uzaklıktaki Nebatiye, Lübnan'ın güneyindeki vilayetlerden biri. Şehir merkezinde yaklaşık 100 bin insanın yaşadığı Nebatiye'nin vilayet nüfusu ise 400 bine yakın.
Nebatiye Valisi Huveyde Türk, AFP haber ajansına yaptığı açıklamada saldırı sırasında belediye binasında olan başkan Halil ve yanındakilerin öldüğünü söyledi, "Bu bir katliam" dedi. Toplam can kaybı daha sonra 5 olarak açıklandı.
İsrail işgal ordusu, neredeyse bir hafta sonra bu sabah Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki Dâhiye semtini savaş uçaklarıyla vurdu.
Nebatiye saldırısı, Dahiye'den saatler sonra gerçekleşti. Lübnan resmi haber ajansı NNA İsrail savaş uçaklarının Nebatiye kentindeki farklı mahallelerde en az yedi noktayı bombaladığını bildirdi ancak Vali Türk 11 hava saldırısının olduğu bilgisini verdi.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, yoğun bombardıman nedeniyle çok sayıda şiddetli patlamanın duyulduğu ve dumanların yükseldiği yer aldı.
Nebatiye Valisi, saldırılar sonrasında bir 'ateş kuşağı' oluştuğunu aktardı.
ABD'NİN VERDİĞİ GÜVENCE BOŞA ÇIKTI
Al Jazeera, İsrail'in bu sabah başkent Beyrut'a saldırmasının ABD'nin verdiği güvenceye rağmen gerçekleştiğini vurguluyor.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Salı günü yaptığı açıklamada ABD'li yetkililerin kendilerine Beyrut'un vurulmayacağına dair güvence verdiğini söyledi.
İsrail işgal ordusu, günler sonra Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyini savaş uçaklarıyla vurdu.
Yerel saatle sabah 06.09'da duyurulan tahliye emrini, dakikalar sonra Beyrut'un güney semti Dâhiye'deki patlamalar izledi. Yayınlanan uyarıda, haritayla belirlenen bir binadan en az yarım kilometre uzak durulması isteniyordu.
Şiddetli patlamanın ardından gökyüzüne dumanlar yükselirken, İsrail ordusu Dahiye'de Hizbullah'a ait bir yeraltı silah deposunu hedef aldığını savunan bir açıklama yaptı.
Hizbullah'ın kalesi olarak bilinen Dahiye'de, Lübnanlı grubun lideri Hasan Nasrallah dahil birçok üst düzey isim geride kalan haftalardaki bombardımanda öldürüldü.
Hizbullah gece yarısı İsrail'in kuzeyindeki Safed şehrine füzeler yağdırdı. Yaklaşık 40 bin kişinin yaşadığı kentte gece 01.40'ta sirenler çaldı. İsrail ordusu Hizbullah'ın Safed ve çevresine 50 kadar füze fırlattığını, birçoğunun engellendiğini açıkladı.
Safed belediyesi ise roketlerden birinin bir evin bahçesine düştüğünü ve hasara neden olduğunu bildirdi. Yanı sıra sığınaklara koşarken yaralanan iki kişinin hastaneye kaldırıldığı bilgisi verildi.
Sabah saatlerinde hava saldırısı sirenleri yeniden duyuldu, ordu bu kez Hizbullah'ın kamikaze silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) saldırıya geçtiğini kaydetti.
Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah'ın 13 Ekim Pazar akşamı Hayfa yakınlarındaki bir askeri üssü kamikaze drone'la vurması, bir yılı çoktan dolduran çatışmada bir dönüm noktası niteliği taşıyor.
Sınırdan onlarca kilometre uzaklıktaki Binyamina üssüne ulaşan kamikaze SİHA dört İsrail askerini öldürdü, sekizi ağır 58'nin yaralanmasına neden oldu.
İsrail topraklarındaki en ölümcül sonuca yol açan drone saldırısı olarak kayıtlara geçen saldırının ardından, Hizbullah iki çarpıcı video kaydı yayınladı.
Görüntülerden ilki, Pazartesi günü Tel Aviv çevresinde 2 milyon insanın sığınaklara koşmasına neden olan Kader 2 füzesinin fırlatılışını ve İsrail'deki büyük paniği gösteriyordu.
İkinci video ise, Hizbullah'ın ana hedefi olan Hayfa'ya bir uyarıydı. İsrail'in dış dünyaya açılan kapısı olan stratejik liman şehri Hayfa'nın üstünden siyah dumanların yükseldiği kayıtta, ateşlenen onlarca füze de vardı.
"Hayfa'yı Kiryat Shmona ve Metula gibi yapacağız" cümlesi ise, Hizbullah füzeleri nedeniyle tahliye edilen iki İsrail şehrine gönderme yapıyordu.
Lübnan'ın güney sınırı ile Hayfa arasında kuş uçuşu yaklaşık 30 kilometre bulunuyor. Hizbullah, geçen hafta başından itibaren Hayfa'ya arka arkaya füze saldırıları gerçekleştirdi ve İsrail'in en büyük üçüncü şehri bir haftadır diken üstünde.
Tel Aviv yönetimi 1 Ekim'de başlattığı Lübnan'ın karadan işgali ve öncesinde başlayan yoğun hava saldırılarının, sınırdaki kentler ve yerleşimlerden tahliye edilen 60 bini aşkın İsraillinin evlerine dönüşünü sağlayacağını iddia ediyor.
Ancak Hizbullah son yayınladığı video kaydıyla el yükseltip Hayfa'nın da sınır kentleriyle aynı kaderi paylaşacağını vurguladı.
İsrail'in 27 Eylül akşamı Beyrut'ta altı binayı yerle bir eden hava saldırısı, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun yurt dışı operasyon birimi Kudüs Gücü komutanlarından Abbas Nilfuruşan dahil çok sayıda kişinin ölümüne neden oldu.
80 ton sığınak delici bombanın kullanıldığı saldırıya Tahran 1 Ekim'de misillemede bulundu, İsrail'e 180'den fazla balistik füze ateşledi. İsrail ordusu ilk kez bazı üslerin isabet aldığını kabul ederken, Tel Aviv'in ana müttefiki ABD İran saldırısını 'etkisiz ve yenilmiş' olarak tanımladı.
Ancak sahadaki hasar farklı şeyler söylüyor. Uydu resimleri, İsrail’in F-35 uçaklarına ev sahipliği yapan Nevatim Hava Üssü’nde, pistte kraterler de dahil hasar olduğunu gösteriyordu.
Washington merkezli Denizcilik Analiz Merkezi’nden (CNA) Decker Eveleth'e göre uydu resimleri üste 32 ayrı çarpma noktası olduğunu kanıtladı. Eveleth bunların bazılarının F-35 hangarı yakınlarında olduğunu söyledi, "Bazı F-35’lerçok şanslıydı" yorumunu yaptı.
Başkent Tel Aviv de dahil farklı yerlerde de hasar gözlemlendi. Bir füze, İsrail’in istihbarat örgütü Mossad’ın genel merkezine yakın kalabalık bir alanda dokuz metre derinliğinde bir krater oluşturdu.
İsrail saldırının ardından İran'a misillemede bulunacağını birçok kez ilan ederken, ABD iki hafta sonra sürpriz bir duyuru yaptı. Washington İsrail'e elinde yalnızca yedi adet bulunan Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma (THAAD) bataryalarından birini gönderdi. Üstelik THAAD füze savunma sistemleriyle birlikte 100 ABD askeri de İsrail'e konuşlandırdı.
100 askerlik bu yeni konuşlandırma, ABD'nin genişleyen bölgesel savaşa daha fazla müdahil olacağının bir işareti olması bakımından önem taşıyor. Yaklaşık 100 kişilik personelle çalıştırılan bataryaların maliyeti neredeyse 1 milyar dolar.
BBC'nin Washington muhabirlerinden Tom Bateman, "THAAD füzelerinin konuşlandırılması İsrail’in hava savunma sisteminde tespit edilen boşlukları doldurmak için bir önlem mi, yoksa İsrail’in İran’a çok daha sert bir saldırıda bulunacağı yönünde artan endişelere mi işaret ediyor henüz net değil" yorumunu yapıyor.
Kararın arka planı ne olursa olsun, Washington’un THAAD sistemi yollaması, savaşın büyüdüğü bir ortamda İsrail’in ABD’nin savunma desteğine ihtiyaç duyduğuna işaret ediyor.
Tam da ABD'nin savaşın başından bu yana 50 bin ton silah gönderdiği İsrail'e yeniden kalkan olduğu tabloda, İran Dışişleri Bakanı Lübnan'dan başladığı Orta Doğu turundaydı.
Tahran yönetiminin müttefikleri Lübnan, Suriye ve Irak'ı gezen Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi'nin sonraki durakları Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriydi. İran'ın bir numaralı diplomatı şimdi Türkiye, Ürdün ve Mısır'ı ziyaret edecek.
İran Dışişleri Bakanlığı, sosyal medyadan paylaştığı gönderide Abbas Erakçi'nin soykırım, zulüm ve saldırganlığı bitirmek için bölge ülkeleriyle diplomatik temas kurduğunu kaydetti.
Erakçi, geçen hafta Umman'ın başkenti Muskat'ta ABD ile dolaylı olarak yürüttükleri görüşmeleri askıya aldıklarını açıkladı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise, Salı günü yaptığı açıklamada İsrail işgal askerlerinin artık BM barış gücüne saldırdığını belirtip "Bugün İsrail, uluslararası barış ve güvenliğe yönelik başlıca tehdit haline gelmiştir ancak İsrail, bu suçu tek başına işlememekte. İsrail'in elinden tutan, ona silah veren ülkeler var. İsrail'e siyasi destek sağlayanlar var" cümlesiyle ABD'ye atıfta bulundu.
Ankara'da Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safedi ile görüşen ve kameralar karşısına çıkan Bakan Hakan Fidan, uluslararası sistemin bazı ülkelerin ayrıcalıklarına göre dizayn edildiğini vurguladı.
Ürdünlü bakan Safedi ise, İsrail'in şimdi de Lübnan'ı işgal etmeye çalıştığını belirtip "İsrail bütün dünyaya meydan okuyorsa, uluslararası meşruiyete meydan okuyorsa, kulak vermiyorsa caydırıcı adımlar atmak gerekir" dedi.
İran Dışişleri Bakanı'nın Türkiye, Mısır ve Ürdün ziyaretlerinin özellikle zamanlaması dikkat çekici. Zira İsrail'in İran'a misilleme saldırısı beklenirken Ankara ve diğer başkentlerden verilecek mesajlar, oldukça önemli.