SON DAKİKA Suriye'de son durum: Deyrizor terörden temizlendi! Muhalifler kontrolü ele geçirdi

Amerikan NBC News kanalına konuşan ve adı açıklanmayan iki üst düzey Amerikalı yetkiliye dayandırılan habere göre, Joe Biden yönetimi, HTŞ'nin durumuna ilişkin olası senaryolar üzerinde çalışıyor. Habere göre, ABD yönetimi, halen yabancı terör örgütleri listesinde bulunan HTŞ'nin bu listeden çıkarılması için gerekli değerlendirmeleri yapıyor.

Açıklama yapan yetkililerden biri HTŞ'nin terör listesinden "yakında" çıkarılabileceğini ifade ederken, diğer yetkili henüz değerlendirme sürecinin ilk aşamasında olunduğunu belirtti. Yetkililer, bu adımın amacının, ABD'nin ve diğer ülkelerin "Suriye'deki yeni yönetimle" rahat bir şekilde çalışabilmelerini kolaylaştırmak olduğunu ifade etti.

Söz konusu yetkililer, bu kapsamda HTŞ lideri Ahmed eş-Şera'nın (Ebu Muhammed el-Culani) başına konulan 10 milyon dolarlık ödülün de kaldırılabileceğini belirtti.

Suriye’de muhalif gruplar, terör örgütü PKK/YPG kontrolündeki Deyrizor’u terör örgütünden kurtardı.

Suriye’de muhalif grupların ilerleyişi sürüyor. Muhalif gruplar, terör örgütü PKK/YPG kontrolündeki Deyrizor’u terör örgütünden kurtardı. Muhalifler, valilik binasından görüntüler paylaşırken, bölge halkı ve muhalif askerler kutlama yaptı.

Güvenlik kaynakları "Deyrizor merkezi 21.30 itibarıyla muhalifler tarafından tamamen ele geçirilmiştir" açıklamasını yaptı.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Erik Kurilla, Suriye’yi ziyaret etti. Kurilla, Suriye'deki ABD'li askerlerin yanı sıra terör örgütü PKK/YPG’lilerle bir araya geldi.
Kurilla, Suriye’nin ardından Irak’ın başkenti Bağdat’ı ziyaret etti. Kurilla, Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani, Irak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Abdulemir Reşit Yarallah ve Irak Ortak Operasyonlar Komutan Yardımcısı Orgeneral Kays el-Muhammedavi ile bir araya geldi. Görüşmede, ikili işbirliği, bölgesel güvenliğin güçlendirilmesi, Suriye'deki son gelişmeler ve Irak'ta terör örgütü DEAŞ’a yönelik operasyonlar ele alındı. Kurilla, "DEAŞ’ın kalıcı olarak yenilgiye uğratılmasına ve Irak, Ürdün, Lübnan ve İsrail de dahil olmak üzere Suriye'ye komşu ortaklarımızın güvenliğine olan bağlılığımızı sürdürüyoruz" dedi.

Başbakanlık Basın Ofisi, Netanyahu'nun Suriye hakkındaki açıklamalarının yer aldığı görüntülü mesajı paylaştı.

Netanyahu, "Suriye'nin içişlerine karışmak gibi bir niyetlerinin olmadığını" iddia etti. Ordusunun Suriye'de düzenlediği saldırıları "İsrail'in güvenliği için" yaptıklarını ileri süren Netanyahu, bu doğrulta Suriye'deki askeri tesislere bombalanmasını talimatı verdiğini söyledi.

Baas rejimini deviren gruplarla ilişki kurmak istediklerini de dile getiren Netanyahu, "Ancak İran'ın Suriye'de yerleşmesine izin verirse veya İran silahlarının ya da herhangi başka bir silahın Hizbullah'a devredilmesine izin verirse veya bize saldırırlarsa, sert bir karşılık vereceğiz ve ağır bedel ödeteceğiz." ifadelerini kullandı.

Beşar Esad’ı Rusya’ya taşıyan uçağın Türk hava sahasını kullanmadığı kaydedildi. Dışişleri kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Esad’ı Rusya’ya taşıyan uçağın Türk hava sahasını kullanmadığı teyit edildi.

Fotoğraf: AFP

İsrail medyası Salı günü, Beşar Esad rejiminin devrilmesinden sonra İsrail Donanması'nın Suriye donanma filosunu yok etmek için büyük çaplı bir operasyon gerçekleştirdiğini söyledi.

İsrail kamu yayıncısı KAN, saldırıların El Beyda ve Lazkiye limanlarında denizden denize füzeler taşıyan çok sayıda Suriye Donanması gemisini hedef aldığını söyledi. Times of Israel'in haberine göre söz konusu donanma gemileri arasında Rus gemileri de bulunmuyor.

Lazkiye'de daha önce birlik ve mühimmatları bulunan Rusya'nın Suriye'de Esad'ın devrilmesinden sonra bölgede hala askeri bulunup bulunmadığı ise net değil.

İsrail ordusu, saldırıların filonun kabiliyetlerinin ve silahlarının silahlı grupların eline geçmesini önlemeyi amaçladığını iddia ediyor. İsrail medyasına göre, ordu bu hafta sonu Esad'ın düşüşünün ardından hava üsleri ve diğer kabiliyetler de dahil olmak üzere Suriye genelinde en az 300 hedefe saldırı düzenledi.

Pazar günü, İsrail ordusu, savunma hamlesi olarak adlandırdığı bir hamleyle işgal altındaki Suriye Golan Tepeleri'ndeki silahsızlandırılmış tampon bölgeyi ele geçirdi. İsrail, Golan Tepeleri'ni 1967 Orta Doğu Savaşı sırasında işgal etti.

SALDIRI SAYISI 310'U AŞTI 

Öte yandan AFP'nin Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne dayandırdığı verilere göre Pazartesi'den bu yana İsrail'in düzenlediği saldırı sayısı 310'u aştı.

Dün HTŞ'nin geçici başbakan olarak belirlenen Muhammed el Beşir, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad hükümetinin devrilmesinden iki gün sonra ilk kez konuştu. Suriye'nin geçici hükümetinin başına atandığını duyuran El Beşir bu görevi 1 Mart'a kadar sürdüreceğini söyledi.

Suriye'nin yeni devlet başkanının kim olacağı, demokratik bir seçimle belirlenip belirlenmeyeceği sorular ise belirsizliğini koruyor.

EL BEŞİR KİM?

El Beşir, 1983 yılında İdlib Valiliği'nin Cebel Zaviye bölgesinde bulunan Maşuan köyünde doğdu. 2007 yılında Halep Üniversitesi'nden elektrik mühendisliği derecesiyle mezun oldu. El Beşir 2011'de, Suriye Gaz Şirketi'nin gaz tesisinde Hassas Aletler Departmanı'nın başkanı oldu. 2021 yılında İdlib Üniversitesi'nden Şeriat ve Hukuk alanında derece aldı ve idari organizasyon ile proje yönetimi sertifikaları aldı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki gelişmelerle ilgili son dakika açıklamasında İsrail'in ülkedeki saldırılarıyla ilgili "İsrail mevcut yönetimin elindeki tüm ekipmanı ve teçhizatı kullanılmaz hale getirmek istiyor" dedi. Bakan Fidan, olası Şam büyükelçiliği açılmasıyla ilgili de konuştu.

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, İsrail'in, Suriye'de Baas rejiminin devrilmesinin ardından Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeyi işgal etmesinin, 1974'te İsrail ile Suriye arasında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'nın ihlali olduğunu belirtti.

Pedersen, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında AA muhabirinin, "İsrail, Suriye'de Esad rejiminin devrilmesinden sonra işgali altında tuttuğu Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeyi işgal etti ve İsrail ordusunun bu bölgeyi aşarak Suriye topraklarına girdiğine ilişkin haberler var. Bu adım sizce uluslararası hukuka aykırı mı? İsrail’e işgal ettiği Suriye topraklarından çıkma çağrısı yapıyor musunuz?" sorusuna "(BM Genel Merkezi) New York'tan gelen mesaj aynı, gördüğümüz şeyin (İsrail ile Suriye arasında imzalanan) 1974'teki Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'nın ihlali olduğu" yanıtını verdi.

Katar Dışişleri Bakanlığı "İsrail işgalinin kardeş Suriye Arap Cumhuriyeti ve komşu liderlik merkezleri ile tampon bölgeyi ele geçirmesini, tehlikeli bir gelişme ve Suriye'nin egemenliğine ve birliğine açık bir saldırı ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak değerlendirerek şiddetle kınamaktadır" açıklaması yaptı.

Dışişleri Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde yer alan açıklamada "Katar, İsrail işgalinin Suriye topraklarını işgal etme girişimleri de dahil olmak üzere izlediği bir 'oldu bitti' dayatma politikasının bölgeyi daha fazla şiddete ve gerginliğe sürükleyeceği konusunda uyarıyor" ifadeleri yer aldı.

Açıklama şöyle devam etti: "Bu bağlamda Bakanlık, uluslararası toplumun işgali uluslararası meşruiyet kararlarına uymaya zorlamak ve fırsatçı planlarına karşı birleşmek için yasal ve ahlaki sorumluluklarını üstlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır"

"Bakanlık, Katar Devleti'nin Suriye'nin egemenliğini, bağımsızlığını ve topraklarının birliğini ve bütünlüğünü destekleme konusundaki kararlı duruşunu yinelemektedir. Ayrıca Suriye'de güvenlik ve istikrarın sağlanması ve kardeş Suriye halkının beklentilerinin gerçekleşmesi amacıyla yürütülen tüm bölgesel ve uluslararası çabalara desteğimizi ifade ederiz."

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Suriye'de yaşananlarla ilgili açıklama yaparken "Esad rejim sadece muhaliflerin gücü sayesinde düşmedi. Bu yaşandı çünkü orada yeterli Rus birlikleri yoktu. Neden? Çnükü bütün savaşa hazır Rus birlikleri Ukrayna bölgesinde" ifadelerini kullandı.

Zelenskiy "Kiev'in Şam'da yaşananlar için biraz takdiri hak ettiğini" söylerken, Suriye'deki düşüşün Ukrayna'daki savaşla doğrudan bağlantılı olduğunu öne sürdü.

İsrail ordusu Salı günü tanklarının Şam'a doğru ilerlediği yönündeki haberleri yalanladı ve İsrail güçlerinin İsrail-Suriye sınırına yakın bir tampon bölgede konuşlandığını ileri sürdü.

Askeri sözcü Avichay Adraee X'teki hesabında "Bazı medya kuruluşları tarafından yayılan, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (askeri) Şam'a doğru ilerlediği veya yaklaştığı yönündeki haberler tamamen asılsızdır" ifadelerini kullandı. 

Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan İsrail'in Suriye'deki ilerlemesiyle ilgili "Suriye halkının uzun yıllardır hasret olduğu barış ve istikrara kavuşma ihtimalinin ortaya çıktığı bu hassas dönemde, İsrail işgalci zihniyetini tekrar sergilemektedir" ifadeleri kullanıldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Heyet Tahrir Şam'ın (HTŞ) terör örgütleri listesinden çıkarılmasına ilişkin yeni gelişme ve mevcut yaptırımlar dışında açıklayacağı yeni durum olmadığını söyledi.

Sözcü Miller, günlük basın toplantısında, HTŞ'nin terör örgütleri listesinden çıkarılması ihtimaline ilişkin yeni gelişme olmadığını belirtirken, HTŞ'yi hedef alan mevcut yaptırımlar dışında bu konuda açıklayacağı yeni bir durumun da bulunmadığını ifade etti.

"HTŞ'den bazı umut verici açıklamalar duyduk" diyen Miller, HTŞ'nin ileriye yönelik adımlarını takip edeceklerini kaydetti.

ABD, 2018'de, HTŞ'yi Yabancı Terör Örgütleri listesine almıştı.

POLITICO: TARTIŞILIYOR

Öte yandan ABD'li Politico'daki "Bir terörist grup değişebilir mi?" sorusuyla başlayan bir kulis haberinde "Üst düzey ulusal güvenlik yetkilileri, Suriye'de Beşşar Esad rejiminin devrilmesine öncülük eden İslamcı isyancı grubu değerlendirirken bu soruyu düşünüyor" yorumu yaptı.

Kulis haberine göre görüşmelere aşina olan dört mevcut ve bir eski ABD yetkilisi," Washington'da HTŞ'nin ne yapılacağı konusunda hararetli bir tartışma yaşandığı" bilgisini verdi.

Yayın organı kaynakları anonim bırakırken görevdekiyetkililerden biri, "HTŞ'yi listeden çıkarıp çıkaramayacağımızı, nasıl ve ne zaman çıkarabileceğimizi görmek için büyük bir mücadele var" şeklinde konuştu.

ABD YASALARI NE DİYOR?

ABD yasalarına göre, Dışişleri Bakanı, terörizm faaliyetlerine karışan ve ABD güvenliğini tehdit eden grupları yabancı terör örgütleri veya FTO'lar olarak tanımlayabilir. FTO tanımı, grubu ve aktif destekçilerini yaptırımlara ve cezai kovuşturmaya açar. ABD yasaları başkanın ya da dışişleri bakanının bu tanımı istediği zaman iptal etmesine izin veriyor.

İran, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne Suriye'deki İsrail saldırılarına ve Golan Tepeleri'ndeki işgalinin genişlemesine yanıt vermeleri çağrısı yaptı.

Tahran'ın "saldırganlığı durdurma" çağrısı talebi İsrail'in gece boyunca Suriye'ye yönelik "kimyasal silah tesislerine" düzenlediğini iddia ettiği saldırıların ve Golan Tepeleri'ndeki tampon bölge dışına çıkarak Şam'a doğru ilerlediği yönündeki haberlerin hemen ardından geldi.

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi İsrail'in 1967'de Suriye'den ele geçirip 1981'de resmen ilhak ettiği Golan Tepeleri'ndeki hareketini, "işgalci rejimin yayılmacı ve saldırgan yaklaşımının tüm uluslararası yasal normlara ve kurallara saygısızlığının bir işareti" olarak niteledi.

İsrail, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi yetkililerinin AFP'ye bildirdiğine göre Lazkiye liman kenti yakınlarında bir hava savunma tesisini hedef aldı ve Suriye donanma gemilerinin yanı sıra askeri depolara da zarar verdi. Bölgede Rusya'ya ait de üstler bulunuyor, ancak saldırılarda Rus ordusunu askerlerinin ya da mühimmatının zarar görüp görmediğiyle ya da bölgede hala Rus askeri bulunup bulunmadığıyla ilgili net bir bilgi yok.

İsrail gece boyu başkent Şam ve çevresine düzenlediği hava saldırılarında da "askeri tesisleri, araştırma merkezlerini ve elektronik savaş sistemlerini hedef aldığını" öne sürüyor.

Ajanslar İsrail'in Esad'ın düşmesinden bu yana Suriye topraklarına en az 250 saldırı gerçekleştirdiğini bilirdi.

Yedioth Ahronot gazetesi İsrail'in Suriye'deki askeri hava üslerini vurduğunu iddia ederken AFP askeri üslere ait olduğu belirtilen bölgelerden enkaz görüntüleri paylaştı.

İsrailli gazetenin haberinde İsrail tankları ve askerlerinin Şam'a doğru ilerlediği başkentten yaklaşık 20 km uzaklıkta olduğu belirtildi.

CNN EKİBİ: PATLAMA SESLERİ DUYDUK

CNN International'ın Suriye başkentindeki ekibine göre, Şam'da gece boyunca Salı gününün erken saatlerine kadar yüksek sesli patlamalar duyuldu.

Patlama seslerinin İsrail ordusunun Esad rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'ye yönelik hava saldırılarıyla ilişkili olabileceği düşünülüyor.

Ajanslar ve sosyal medyada yayılan video görüntülerde şehrin üzerinde yükselen bir duman bulutu görülüyor.

Colani Şam'ın düşmesinin ardından Emevi Camii'nde. Fotoğraf: AFP

Suriye'de 61 yıllık Baas rejimini bitişiyle dünyanın odağındaki isimlerden biri haline gelen Heyet Tahrir el-Şam'ın lideri Muhammed El Colani'nin babası petrol mühendisi. Asıl adı ise Ahmed Hüseyin el-Şara. 

Riyad 1982 doğumlu Colani'nin "DEAŞ'ın teklifini" reddettiği önü sürülüyor, El Kaide ile bağlantısı ise tartışmalı. Colani hakkında bilinenler... 

İsrail'in Şam'daki hava saldırıları. Fotoğraf: AFP

Suriye medyası, İsrail savaş uçaklarının başkent Şam da dahil olmak üzere ülke genelinde onlarca saldırı gerçekleştirdiğini söylüyor. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), askeri hedeflere 100'den fazla saldırı yapıldığını söyledi.

İsrail ordu radyosunun haberinde, Beşar Esad rejiminin düşmesinin ardından Suriye'ye "İsrail tarihinin en büyük hava saldırıları operasyonlarından birinin gerçekleştirildiği" ifade edildi. İsrail'in hava saldırılarıyla Suriye'de 250 hedefi vurduğu belirtilen haberde, bu hava saldırılarıyla Esad ordusuna ait askeri üsler, onlarca savaş uçağı, onlarca karadan-havaya füze sistemleri, silah üretim yeri ve depolarının hedef alındığı ileri sürüldü.

Yedioth Ahronoth gazetesinin haberinde ise "İsrail, 50 yılı aşkın süreden beri ilk kez Suriye hava üslerinin tümüne saldırı düzenledi" denildi.

Tampon bölgeye yığılan İsrail zırhlıları. Fotoğraf: AP

TAMPON BÖLGE İŞGALİ

Yine Pazartesi günü, İsrail ordusu, İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nden BM barış güçlerinin konuşlandığı Suriye'deki silahsızlandırılmış tampon bölgeye geçen askerlerinin fotoğraflarını yayınladı.

Bu, İsrail Başbakanı Binjamin Netanyahu'nun ordunun tampon bölge kontrolünü geçici olarak ele geçirdiğini duyurmasından bir gün sonra geldi ve Suriye ile 1974'teki ayrılma anlaşmasının isyancıların ülkeyi ele geçirmesiyle "çöktüğünü" söyledi.

Golan Tepeleri, Şam'ın yaklaşık 60 km güneybatısındaki kayalık bir plato özelliğinde.

İsrail, Golan'ı 1967 Altı Gün Savaşı'nın kapanış aşamalarında Suriye'den ele geçirdi ve 1981'de tek taraflı olarak ilhak etti. Bu hareket uluslararası alanda tanınmadı, ancak ABD bunu 2019'da tek taraflı olarak yaptı.

Pazartesi günü bir basın toplantısında konuşan Saar, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) yalnızca "güvenlik nedenleriyle" atılan "çok sınırlı ve geçici bir adım" attığını söyledi.

Ayrıca İsrail'in Suriye'nin iç işlerine karışmakla ilgilenmediğini ve yalnızca vatandaşlarını savunmakla ilgilendiğini iddia etti.

Bu arada Savunma Bakanı Israel Katz, İsrail ordusunun füze ve hava savunma sistemleri de dahil olmak üzere "ağır stratejik silahları" imha edeceğini söyledi.

İsrail'in son hamleleri, Suriyeli isyancı savaşçıların başkent Şam'ı ele geçirmesinin ve Beşar Esad rejimini devirmesinin ardından geldi. 

KİMYASAL SİLAH İDDİASI

Yerel medya raporlarına göre, kimyasal silah üretimiyle bağlantısı olduğundan şüphelenilen bir araştırma merkezinin de vurulan hedefler altında olduğu iddia edildi.

İsrail, Esad rejiminin devrilmesinin ardından silahların "aşırılıkçıların eline geçmesini" önlemek için harekete geçtiğini öne sürüyor. Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Pazartesi günü, Devlet Başkanı Beşar Esad'ın devrilmesinden sonra ülkedeki durumu görüşmek üzere toplandı ve önümüzdeki günlerde bir açıklama üzerinde çalışacaklarını söyledi.

Saldırılar, BM'nin kimyasal gözetmen örgütünün Suriye'deki yetkilileri kimyasal silah stoklarının güvenli olduğundan emin olmaları konusunda uyarmasının ardından geldi.

Suriye'de Esad rejimini deviren Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) geçici hükümeti kurma görevini Muhammed el Beşir'e verdi. E-devlet üzerinden yapılan seçimle Suriye Kurtuluş Hükümeti'nin Başbakanı olarak Ocak 2024'ten bu yana politik faaliyetler yürüten El Beşir, HTŞ lideri Ebu Muhammed el Culani ve Esad rejiminin eski başbakanı Muhammed el Celali arasındaki görüşmenin ardından atandı.

EL BEŞİR KİM?

El Beşir, 1983 yılında İdlib Valiliği'nin Cebel Zaviye bölgesinde bulunan Maşuan köyünde doğdu. 2007 yılında Halep Üniversitesi'nden elektrik mühendisliği derecesiyle mezun oldu. El Beşir 2011'de, Suriye Gaz Şirketi'nin gaz tesisinde Hassas Aletler Departmanı'nın başkanı oldu. 2021 yılında İdlib Üniversitesi'nden Şeriat ve Hukuk alanında derece aldı ve idari organizasyon ile proje yönetimi sertifikaları aldı.

ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Robert Wood, Washington'un Beşar Esad'ı deviren muhalif güçlerin ABD ile bir sorunları olmadığını gösterme çabalarının ardından sahada nasıl hareket edeceklerini izlediğini söyledi.

Wood, "Şu anda Suriye'de kontrolü elinde bulunduran yetkilileri eylemlerine göre yargılayacağız ve oradan devam edeceğiz" dedi ve ekledi: "Güzel sözler söylediler ama sahada ve pratikte ne yapacaklarını görelim" diye ekledi.

Al Jazera "HTŞ lideri Ebu Muhammed El Culani, El Kaide'nin Suriye kolu El-Nusra Cephesi'ne liderlik ettikten sonra gruptan uzaklaştı" notu düşerken ekledi: "Ancak HTS, ABD, Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından hala 'terörist' grup olarak kabul ediliyor ve 2017'den beri eyaletin çoğunu yönettiği İdlib'de insan hakları grupları tarafından suistimaller yapmakla suçlanıyor. El Culani ve HTŞ, 27 Kasım'da ilerleyişleri başladığından beri birlik mesajına odaklanarak bu algıyı değiştirmeye çalıştı."

BBC dünya haberleri editörü Jeremy Bowen "Esad'ın ani düşüşüyle sarsılan Suriye, sismik bir dönüm noktasına geldi" başlıklı analizinde "Sonunda Esad rejimi o kadar boş, yozlaşmış ve çürümüştü ki iki haftadan kısa bir sürede çöktü" derken şu yorumları yaptı:

"İsyancılar İdlib'den çıkmadan önceki son günlerde, ABD, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin Esad'ın Suriye'sini İran'dan ayırmaya çalıştığı yaygın olarak bildiriliyordu. İsrail, Suriye içindeki hedeflere giderek daha yoğun hava saldırıları düzenliyordu ve İran'ın Lübnan'daki Hizbullah'a silah ulaştırmak için kullandığı tedarik zincirinin bir parçası olduğunu söylüyordu."

"İsrail'in Lübnan'daki saldırısı Hizbullah'a ağır darbeler indirmişti ancak amaç onun yeniden canlanmasını engellemekti. Aynı zamanda BAE ve ABD, Tahran ile ittifakını bozması, yaptırımları gevşetmesi ve Esad'ın uluslararası rehabilitasyonuna devam etmesine izin vermesi için teşvikler bulmaya çalışıyordu."

"Hem Benjamin Netanyahu hem de Joe Biden, Esad rejiminin düşüşünden sorumlu olduklarını iddia ettiler. Bunda bir gerçeklik payı var.

"İsrail'in ABD silahları ve sürekli desteğiyle Hizbullah ve İran'a verdiği zarar ve Biden'ın Ukrayna'ya sağladığı silah tedariki, Esad'ın en yakın müttefiklerinin onu kurtarmasını imkansız, hatta istenmeyen bir hale getirdi."