29.10.2024 - 14:42 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hizbullah'ın yeni Genel Sekreteri seçilen Naim Kasım'a suikast imasında bulundu. Gallant, sosyal medya hesabından Kasım'ın Hizbullah'ın yeni lideri seçilmesine ilişkin paylaşım yaptı. Kasım'ın fotoğrafının yer aldığı paylaşımda Gallant, "Geçici atama. Uzun süre değil" ifadelerini kullandı.
Hizbullah'tan bugün yapılan açıklamada, Hizbullah Şura Konseyi'nin Kasım'ı yeni Genel Sekreter olarak seçtiği belirtilmişti. Naim Kasım, daha önce Hizbullah Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürütüyordu.
Gazze Sağlık Bakanlığı, Salı günü erken saatlerde Beyt Lahiya'da gerçekleşen hava saldırısında hayatını kaybedenlerin sayısının 93'e yükseldiğini ve ölenler arasında 25 çocuğun da bulunduğunu söyledi.
Yerel gazetecilere göre, bazı cenazeler resmi mezar yerlerine erişim çok tehlikeli olduğu için geçici mezarlara gömülüyor. CNN International'ın haberine göre vurulan bir binada olduğunu söyleyen Ebu Muhammed Abu Nasir adlı bir Gazzeli, çocuklar ve yaşlılar da dahil olmak üzere içeride yaklaşık 200 kişi olduğunu, karısını, dört çocuğunu, babasını ve kardeşlerini hastaneye yönelik saldırıda kaybettiğini söyledi.
İşgal ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki çatışmalarda beş askerinin öldüğünü Salı günü öğle saatlerinde açıkladı. Verilen bölgeye göre Filistinli direniş gruplarının hedef aldığı askerlerden biri subay.
Son altı ayda İsrail'le iki kez doğrudan çatışan İran, savunma bütçesini üç kat artırıyor. İran meclisinin onayladığı bütçeye göre askeri harcamalardaki artış yüzde 200'den fazla.
Tahran'dan bildiren Al Jazeera muhabiri Resul Serdar Ataş, İran'ın 1980'lerdeki Irak savaşından bu yana ilk kez bir bölge ülkesinin saldırısına uğradığını hatırlatıp bunun savunma doktrini üzerinde bir baskı yarattığını aktardı.
Tahran'ın savunma doktrininin ne pahasına olursa olsun savaşı İran'dan uzak tutmak olduğunu kaydeden Al Jazeera muhabiri, İsrail'in ilk kez İran'ı doğrudan hedef almasıyla bu ilkenin muazzam bir baskıya maruz kaldığı yorumunu yaptı.
İranlı yetkililerin artık kendi topraklarında konvansiyonel bir savaş ihtimalini gördüğünü belirten muhabir, söz konusu ihtimalin giderek daha fazla gerçeğe dönüştüğünü de ekledi.
Al Jazeera muhabirine göre, İsrail'in saldırısı İran'daki aciliyet duygusunun tırmanmasına neden oldu.
İşgal ordusu, bu sabah Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'da beş katlı bir binayı bombardımana tuttu.
Onlarca Filistinlinin barındığı bina İsrail saldırısıyla yerle bir oldu.
Al Jazeera, can kaybının dakikalar içinde arttığını, yetkililerin 20 kişinin öldüğünü duyurmasından birkaç dakika sonra sayının 40'a ve 55'e çıktığını duyurdu. Yarım saat sonra ise saldırıda yaşamını yitirenlerin sayısının 77'ye ulaştığı duyuruldu. Öğle saatlerinde ise 93 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. Kurbanlar arasında onlarca çocuk ve kadın var.
Gazze Şeridi'nden bildiren Al Jazeera muhabiri Hani Mahmud, binada barınanların enkazın altına gömüldüğünü ve devasa beton sütunları kaldıracak ekipmanın bulunmadığını aktardı.
Görgü tanıkları, İsrail'in vurduğu binada yaklaşık 100 kişinin kaldığını söylüyor.
Enkazdan yaralı olarak kurtarılanlar El Avda hastanesine taşınıyor ancak hastanenin imkanları yetersiz.
İsrail gazetesi Yediot Ahronot, kara işgalinin yarın birinci ayını dolduracağı Lübnan'da kritik tarihin 5 Kasım öncesi olduğunu bildiriyor. Haberini üst düzey İsrailli yetkililere dayandıran gazete, Lübnan'daki savaşı durduracak müzakerelerin ileri aşamada olduğunu ve ABD'nin özel temsilcisi Amos Hochstein'in seçimden önce Beyrut ve Tel Aviv'e gidebileceğini yazdı.
Son haftalarda birçok defa Lübnan'ı ziyaret eden Beyaz Saray temsilcisi Hochstein'in bu kez hedefi, iki aylık ateşkes teklifini nihai anlaşmaya ulaştırmak.
Yediot Ahronot, anlaşmaya varılması halinde İsrail işgal askerlerinin çoğunun geri çekileceğini ve bazı birliklerin taktiksel mevzilerde kalacağını aktardı. İsrail ordusu ve Hizbullah'ın ateşi kesmesiyle Lübnan ordusu 60 günlük ateşkeste askerlerini güneye konuşlandıracak.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2006 savaşını bitiren 1701 sayılı kararının geniş şekilde uygulanacağını kaydeden gazete, Lübnan ordusunun sınır hattına 10 bin kadar asker yerleştireceğini belirtti.
Yanı sıra BM barış gücü UNIFIL'in asker sayısı artırılacak, ek olarak Fransız, Alman ve İngiliz birlikler sınır hattında konuşlanacak.
Anlaşmanın ikinci aşamasında, ihlalleri denetleyecek bir uluslararası mekanizmanın oluşturulması var. İsrailliler, Hizbullah'ın Litani Nehri'nin güneyine geri dönmesi halinde harekete geçeceklerine dair ABD ile bir anlaşmaya vardıklarını söylüyor. İsrailliler, ABD Başkanı Joe Biden'dan İsrail ordusunun harekete geçebileceğini belirten bir mektup talep etti.
İsrailli yetkililere göre Beyrut'ta Lübnan ve Gazze cephelerinin bağlantısını koparmak için bir anlaşma var, gazeteye konuşan Amerikan ve Fransız yetkililer ise neredeyse tüm liderlerini kaybeden Hizbullah'ın son iki haftada çok sayıda İsrail askerinin cephede ölümüyle yeniden güç kazandığını vurgulayıp "Bu kaçırılmaması gereken bir fırsat" ifadesini kullandı.
Yediot Ahronot'a göre anlaşmanın üçüncü aşamasında sürpriz bir ülke rol alabilir. Hizbullah'ın yeniden silahlanmasını engelleyecek bu aşama, Lübnanlı gruba ülke dışından silah transferini durdurmayı hedefliyor. Burada, İran'ın ana müttefiki Rusya devreye girebileceğini bildirdi. Gazeteye göre Moskova Suriye ve Lübnan'ın istikrara kavuşmasına yardım etmek istiyor. Yabancı bir kaynak, "Ruslar gerilimin daha da tırmanmasını engellemede özel bir rol oynayacak" dedi.
Gazete, Tel Aviv yönetiminin anlaşmanın uygulanmasına katkıda bulunması için Kremlin'le doğrudan temasa geçeceğini yazdı. Yediot Ahronot, İsrail'in ABD'ye olan bağımlılığını azaltmaya çalıştığını savundu.
Buna karşın, mevcut tabloda Hizbullah'ın silah bırakmayı kabul etmesi beklenmiyor.
Rusya tarafından ise İsrail basınındaki haberlere dair bir açıklama henüz yok.
Sabah saatlerinde Yemenli Husilerin 2 bin kilometre uzaktan ateşlediği kamikaze drone'u durdurmayan İsrail hava savunma sistemleri, Hizbullah'ın yeni saldırısında da başarısız oldu.
Lübnanlı grup, bu sabah kuzeyden ateşlediği bir kamikaze silahlı insansız hava aracıyla (SİHA) Akdeniz kıyısında yer alan Nehariye'deki bir üst geçidi vurdu.
Öğle saatlerinde ise Nehariye'nin daha doğusundaki Ma’alot-Tarshiha'ya füze yağdı.
İsrail basını, Hizbullah'ın çok sayıda füzeyi 22 bin kişinin yaşadığı Ma’alot-Tarshiha'ya ateşlediğini bildirdi.
50 kadar roketi durdurmak için İsrail hava savunma sistemleri aktif hale geldi ancak bazıları Ma’alot-Tarshiha'yı vurdu.
Yerel medya füze saldırısında en az bir kişinin öldüğünü yazdı.
Hizbullah, 27 Ekim tarihinde İsrail saldırısında öldürülen Hasan Nasrallah'ın yerine yardımcısı Naim Kasım'ın getirildiğini açıkladı.
Lübnanlı grubu 30 yılı aşkın süre yöneten Hasan Nasrallah'ın Beyrut'taki bombardımana hedef olmasıyla, Hizbullah'ın yeni liderinin kim olacağı merak ediliyordu.
Haşim Seyfeddin'in Nasrallah'ın yerine geçeceği konuşulurken İsrail bu kez Seyfeddin'i yine Beyrut'ta füzelerle vurdu.
Şeyh Naim Kasım, Hasan Nasrallah'ın öldürülmesinden bu yana Hizbullah adına yapılan açıklamalarda kameralar önüne çıkan isimdi.
Şii bir din adamı olan Şeyh Naim Kasım, yıllardır Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı unvanını taşıyordu ve Lübnanlı grubun öne çıkan teorisyenlerinden biri.
Lübnan'ın en büyük askeri gücü olan Hizbullah, Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bir gün sonra, 8 Ekim tarihinde İsrail'le sınır çatışmasına girişti.
Yaklaşık 10 ay boyunca karşılıklı füze ve hava saldırılarıyla çoğunlukla sınır hattının dışına taşmayan çatışma, 30 Temmuz akşamı Hizbullah'ın en üst düzey komutanı Fuad Şükür'ün Beyrut'ta suikasta uğramasıyla yeni bir boyut kazandı.
İsrail söz konusu tarihten itibaren Hasan Nasrallah ve yerine geçmesi beklenen Haşim Seyfeddin dahil Hizbullah'ın neredeyse tüm üst düzey isimlerini öldürdü.
1991'den bu yana Hizbullah'ın Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapan Naim Kasım, 8 Ekim'de televizyonda yayımlanan konuşmasında "Artık acı verici saldırıları atlattık. Tüm pozisyonlar dolduruldu. Boş pozisyon kalmadı" diyerek yeni yapılanmayı duyurdu.
İsrail'in UNRWA'yı yasaklayan kararının uluslararası hukukun açık ihlali olduğunu vurgulayan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin ajansı siyasi ve mali olarak desteklemeyi sürdüreceğini duyurdu.
Gazze Şeridi'nde 43 bini aşkın Filistinliyi katleden İsrail, şimdi de Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) faaliyetlerini yasakladı.
Parlamentoda Pazartesi akşam saatlerinde kabul edilen yasa ile, UNRWA'nın İsrail’de çalışmasının önü kesildi. 120 sandalyeli parlamento Knesset'teki oylamada, yasa için 92 milletvekili 'evet' tercihinde bulundu. Knesset'in kabul ettiği ikinci bir yasa da, İsrail'in bu kuruluşla diplomatik ilişkilerini kesmesini öngörüyor.
Gazze'deki savaşın neredeyse 11'inci ayına girilirken İsrail işgal birlikleri bugüne kadar 222 UNRWA çalışanını öldürdü. İsrail, bazı UNRWA çalışanlarının 7 Ekim baskınına katıldığını iddia ediyor.
İsrail'in kuruluş yıllarından itibaren topraklarından sürülen Filistinliler, 6 milyonu aşan kişiyle dünyanın en büyük mülteci gruplarından biri. 6 milyonu aşkın Filistinlilerin çoğu İsrail işgali altındaki Batı Şeria ile Ürdün, Lübnan ve Suriye'de yaşıyor.
Gazze, Batı Şeria, Ürdün, Lübnan ve Suriye’deki Filistinliler’e eğitim, sağlık ve yardım sağlayan UNRWA'nın İsrail'de yasaklanması, anında dünya çapında yankı buldu. İsrail'in 'istenmeyen adam' ilan ettiği BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, kararı 'kabul edilemez' olarak niteleyip Tel Aviv yönetimini sert şekilde eleştirdi. BM'den yapılan açıklamada "UNRWA'nın alternatifi yok" denildi, yasağın Gazze ve Batı Şeria'da yıkıcı sonuçlara yol açabileceği vurgulandı.
UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda oylama için "BM Sözleşmesi'ne aykırı ve İsrail devletinin uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ediyor" ifadesini kullandı, kabul edilen yasayı İsrail'in UNRWA'yı itibarsızlaştırma kampanyasının bir parçası olarak tanımladı.
ABD
Tel Aviv yönetiminin ana müttefiki ABD, İsrail'in bugüne kadar UNRWA'ya dair hiçbir kanıt sunmadığını duyurdu. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, İsrail'in ajans çalışanlarının 'terör saldırısı'na karıştığına dair iddiaları dile getirdiğini ancak buna yönelik hiçbir kanıtı ortaya koymadığını söyledi. UNRWA'nın Gazze'deki yerinin dolmayacağını kaydeden sözcü Miller, "UNWRA giderse, çocuklar, bebekler dahil sivillerin yaşamak için ihtiyaç duydukları yiyecek, su ve ilaca erişemediklerini göreceksiniz. Ve açıkçası bunu kabul edilemez buluyoruz" dedi.
ÇİN
Çin'in BM temsilcisi Fu Cong, Pekin yönetiminin İsrail'in kararına kesinlikle karşı olduğunu belirtip atılan adımı 'şoke edici' olarak niteledi.
RUSYA
Rusya, İsrail'in UNRWA'yı yasaklamasını 'korkunç' bulduğunu belirtip Gazze'deki durumun daha da kötüleşeceğini vurguladı.
AB
Karara tepki gösteren AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, yasağın UNRWA'nın Gazze'deki hayati operasyonlarını fiilen imkansız hale getireceğini vurguladı, "Bu mevzuat, uluslararası hukuka ve temel insani ilke olan insanlığa açıkça aykırıdır. Halihazırda ciddi olan insani krizi daha da kötüleştirecek, bu bölgelerdeki milyonlarca Filistinli mülteci için gıda, barınma, eğitim ve sağlık hizmeti gibi temel hizmetleri potansiyel olarak durduracaktır" diye konuştu.
BELÇİKA, İSPANYA, NORVEÇ, SLOVENYA, İRLANDA
Avrupa ülkeleri Norveç, Slovenya, İspanya ve İrlanda İsrail'in kararını kınadı, Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib UNRWA'nın bölgenin istikrarı için 'kritik' bir rol oynadığını dile getirdi. İsrail'den BM ajansına izin vermesini isteyen Bakan Lahbib, UNRWA'nın Gazze, Batı Şeria, Lübnan, Suriye ve Ürdün'de hayat kurtaran hizmetler sunduğunu söyledi.
İNGİLTERE
İngiltere Başbakanı Keir Starmer İsrail'in kararını 'ciddi bir endişe'yle karşıladığını aktardı, Tel Aviv yönetiminin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesi çağrısında bulundu.
AVUSTRALYA
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong UNRWA'nın faaliyetlerinin yasaklanmasına karşı çıktıklarını belirtti, Tel Aviv'in Uluslararası Adalet Divanı'nın kararlarına uyması gerektiğini bildirdi.
İSVİÇRE
İsviçre, İsrail'in verdiği kararın insani, politik ve hukuki sonuçlarından endişe duyduğunu açıkladı.
ÜRDÜN
Kararı İsrail'in ajansa yönelik siyasi suikast çılgınlığının uzantısı olarak gören Ürdün, yasağı en güçlü ifadelerle kınadı.
Milyonlarca Filistinli mülteciye ev sahipliği yapan Ürdün dışında hiçbir Arap ülkesinden İsrail'in kararına karşı bir açıklama yok.
Lübnanlı Hizbullah ve Yemenli Husiler bu sabah İsrail'e kamikaze silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) saldırdı.
Önce Gazze Şeridi'nin hemen kuzeyindeki Aşkelon'da sirenler çaldı, saniyeler sonra bir kamikaze drone'un açık alana düştüğü görüldü. İsrail işgal ordusu Aşkelon'a kadar ulaşan kamikaze SİHA'nın Yemen'den ateşlendiğini açıkladı.
Dakikalar sonra bu kez kuzeydeki Akdeniz şehri Nehariye'de siren sesleri duyuldu. Sosyal medyada paylaşılan videolarda, gökyüzünde ilerleyen bir kamikaze drone'un yüksek bir noktaya çarptığı görüldü. Hava saldırısı alarmının verilmesiyle kaçışan insanlar da kadraja girdi.
İsrail medyası, kamikaze drone'un Nehariye tren istasyonu yakınındaki bir üst geçide çarptığını duyurdu. Patlamanın ardından istasyonda bekleyen trenlerin hasar gördüğü bilgisi var.
Amerikan yayın organı Axios, Pazar günü Katar'ın başkenti Doha'daki görüşmelere katılan CIA Direktörü William Burns'ün masaya getirdiği öneriyi yazdı.
Habere göre, ABD dış istihbarat servisinin başındaki Burns Gazze Şeridi'nde 28 günlük bir ateşkes teklif etti.
CIA'in teklifinde söz konusu dört haftada sekiz İsrailli rehine ve onlarca Filistinli mahkumun serbest bırakılması öngörülüyordu.
Axios, Burns'ün öneriyi İsrail ve Katarlı mevkidaşlarıyla görüşmesinde dile getirdiğini de ekledi.
ABD, Katar ve Mısır'ın arabuluculuğunda yürütülen müzakereler, neredeyse bir yıldır sonuç vermedi.
Hamas İsrail katliamını durduracak kalıcı bir ateşkes istiyor, Tel Aviv ise birçok kez ateşkese çok yaklaşılsa da yeni şartları masaya sürerek silahların susmasını engelledi.
İşgal ordusu, 19 Ekim tarihindeki çatışmalarda ağır yaralanan bir subayın öldüğünü açıkladı. Bölük komutanı Guy Yaacov Nezri'nin ölümüyle, İsrail ordusunun Gazze'nin karadan işgalindeki kaybı 368 askere çıktı.