18.06.2024 - 11:25 | Son Güncellenme:
İsrail'in Gazze'yi yerle bir ettiği savaşta 257'inci gün, tüm bölgeye yayılan çatışmalar aralıksız halde devam ediyor. Savaşın bütün Orta Doğu'yu sarmasından korkuluyor.
Lübnan ve İsrail arasında gerginlik devam ederken, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Kuzey Komutanlığı Komutanı Tümgeneral Ori Gordin ve Operasyonlar Direktörlüğü Komutanı Tümgeneral Oded Basiuk, Lübnan savaş planlarını onayladı.
IDF tarafından yapılan açıklamada, generallerin bir değerlendirme yaptığı ve bu değerlendirme sırasında "Lübnan'a bir taarruz için operasyonel planları onayladığı" belirtilerek, generallerin ayrıca "sahadaki kuvvetlerin hazırlık durumunun hızlandırılmasına" ilişkin karar da aldığı aktarıldı.
BM'den yapılan açıklamada "İsrail'in 7 Ekim'den sonra Gazze Şeridi'ndeki yerleşim alanlarına saldırıları 39 milyon ton enkaza yol açtı" ifadeleri yer aldı.
Dünya 1600 kilometrelik hatta kilitlendi, balıkçılar bu sabah 05.00 sularında şoke edici bir manzarayla karşılaştı.
Büyük orman yangınlarının çatışmaya benzin dökmesiyle alevlenen Lübnan-İsrail sınırında iki haftadır tansiyon zirvede. İsrail'in Hizbullah'ın önemli saha komutanlarından birini savaş uçaklarından ateşlenen füzeyle öldürmesine Hizbullah yüzlerce füze ve kamikaze silahlı insansız hava aracını fırlatarak yanıt verdi.
Füze ve kamikaze drone sağanağı İsrail'in hassas radar üssünü vurdu, Lübnan'ın en ciddi askeri gücü Hizbullah'ın saldırıları ilk kez Taberiye Gölü'nün kıyısına kadar, 30 kilometre içeriye ulaştı.
İsrail'in bir numaralı müttefiki ABD ise, Başkan Joe Biden'ın üst düzey danışmanı Amos Hochstein'i bir kez daha hemen Tel Aviv ve Beyrut'a gönderdi.
Pazartesi günü Tel Aviv'de Başbakan Binyamin Netanyahu dahil birçok İsrailli yetkiliyle buluşan özel temsilci Hochstein, bugün Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta gazetecilerin karşısına çıktı.
8 Ekim tarihinde başlayan sınır çatışmasının yeterince uzun sürdüğünü belirten Amos Hochstein, sorunun hızlı ve diplomasi yoluyla çözülmesinin herkesin çıkarına olduğunu vurguladı.
Lübnan ve İsrail sınırı Mavi Hat olarak adlandırılıyor, yıllardır Birleşmiş Milletler barış gücü askerleri bölgede görev yapıyor.
Beyrut'tan bildiren Al Jazeera muhabiri Zeyna Khodr, ABD temsilcisi Hochstein'in Lübnan'dan Hamas'a mesaj verdiğini aktardı.
Hamas'tan masadaki ateşkes teklifini kabul etmesini isteyen Amos Hochstein, Gazze Şeridi'nde varılacak bir anlaşmanın İsrail-Lübnan sınırındaki çatışmayı da sonlandırabileceğini kaydetti.
Açıklamayı Hizbullah ve müttefiki Hamas'a ortak mesaj olarak niteleyen Zeyna Khodr, Hochstein'in Hamas'ın anlaşmayı kabul etmemesi halinde ne olacağına dair bir şey söylemediğinin altını çizdi.
Al Jazeera muhabirine göre, özel temsilci halihazırda zaman zaman sınır hattının derinliklerine sıçrasa da sınırlı bir şekilde devam eden savaşa dair tehlike seviyesi ve Biden yönetiminin korkusunu vurguladı.
Amos Hochstein'in son olarak Beyrut'a Mart ayında geldiğini ve söz konusu ziyarette çok farklı sözler sarf ettiğini hatırlatan Zeyna Khodr, Washington'ın üç ay öncesine göre geri adım attığını bildirdi. Zira, ABD'li özel temsilci Mart ayında Gazze Şeridi'nde ulaşılacak bir ateşkesin otomatik olarak kuzey cephesindeki çatışmaları durdurmayacağını dile getirmiş ve İsrail'in güvenlik garantisi talep ettiğini aktarmıştı.
571 SANİYELİK VİDEOYLA REST
Beyrut'tan bu mesajlar gelirken, Hizbullah 9 dakika 31 saniyelik bir video ile İsrail'e rest çekti.
Hizbullah'ın televizyon kanalı ve sosyal medya hesaplarından yayınlanan görüntüde, İsrail'in Doğu Akdeniz kıyısındaki liman şehri Hayfa yer alıyor.
Hizbullah'a ait bir drone tarafından kaydedilen videoda Hayfa kıyılarının yanı sıra havalimanı da net şekilde yer aldı.
İsrail'in kuzeyindeki liman kenti Hayfa ile Lübnan sınırı arasında kuş uçuşu yaklaşık 30 kilometre bulunuyor.
Hizbullah'a yakın hesaplar, çatışmanın kızıştığı geçen hafta Hayfa şehir merkezinin ortasından devasa alevlerin ve duman bulutunun yükseldiği bir görsel paylaşmış, söz konusu fotoğrafa 'Yakında Hayfa' notunu iliştirmişti.
İsrail ordusundan Hizbullah'ın yayınladığı 571 saniyelik görüntüye dair henüz resmi bir açıklama yok. İsrail ordusu yalnızca, Batı Celile semalarında uçan üç şüpheli silahlı insansız hava aracının füzelerle düşürüldüğünü duyurdu. Füzelerin drone'ları vurduğu sırada sınır hattında sirenler çaldı.
Hizbullah ve İsrail ordusu arasındaki çatışma 255 gündür devam ediyor. Hizbullah sınır çatışmasında 300'den fazla üyesini kaybetti, İsrail'in hava saldırılarında aralarında çocuklar, kadınlar ve gazetecilerin de olduğu onlarca sivil yaşamını yitirdi.
İsrail tarafında ise general rütbesindeki bir subayın da bulunduğu 14 asker Hizbullah saldırılarında öldü. Lübnan sınırındaki onlarca yerleşim boşaltıldı, 60 bini aşkın insan aylardır evlerine dönmeyi bekliyor.
Gazze Şeridi'nde son 24 saatteki İsrail saldırıları 25 Filistinlinin yaşamını yitirmesine neden oldu, böylece savaşta can verenlerin sayısı 37 bin 372'ye çıktı.
İsrail işgal ordusunun dokuzuncu ayına giren katliamındaki kurbanların üçte ikisinden fazlası çocuklar ve kadınlar.
Filistinli yetkililer, bugün yaptıkları açıklamada Gazze'de 3 bin 500 çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle ölüm tehlikesi altında olduğunu duyurdu.
İsrail, haftalardır Gazze Şeridi'ne karadan yardım girişine izin vermiyor.
İsrail'de Hamas ile bir ateşkes ve rehine takası anlaşmasını isteyen kalabalık gösterici grubu, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun Kudüs'teki evinin dışında polisin sert müdahalesiyle karşılaştı.
Pazartesi akşam saatlerinde gerçekleşen gösteride sivil polislerin bir kadın protestocuyu saçından sürüklediği ve yumrukladığı görülürken, gözünden yaralanan bir gönüllü doktor ise görme kaybıyla karşı karşıya. Kaldırımda gösteriyi izleyen Dr. Tal Weissbach'ın gözüne polisin sıktığı tazyikli suyun isabet ettiği belirtiliyor. İsrail sağlık örgütü Mirsham, olaya dair derhal bir soruşturma açılmasını istedi.
Yerel medya, protesto sırasında sekiz kişinin tutuklandığını, üç yaralıdan birinin 70 yaşında olduğunu yazdı.
Bir yandan aşırı sağcı koalisyon ortaklarının hükümeti dağıtma tehdidiyle yüzleşen Başbakan Netanyahu, diğer yandan da ateşkes anlaşması isteyen protestoların baskısı altında.
Uluslararası haber ajansı AFP'ye konuşan üst düzey bir İsrailli müzakereci, Gazze Şeridi'nde halen onlarca rehinenin canlı olduğunu söyledi.
"Onlarcasının hayatta olduğu kesin. Onları orada uzun süre bırakamayız. Ölecekler" diyen yetkili, AFP'ye ismi gizli kalmak koşuluyla konuştu. Yetkiliye göre, bütün rehineler serbest bırakılmadan İsrail savaşı durduracak bir anlaşmayı kabul edemez.
Tel Aviv yönetiminin retoriğini tekrarlayan söz konusu yetkili, Hamas'ın anlaşmayı ihlal edip rehine müzakerelerini onlarca yıla yayabileceğini ileri sürdü.
Buna karşılık ABD'nin dünyaya duyurduğu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde de kabul edilen üç aşamalı plana yeşil ışık yaktıklarını savunan isimsiz yetkili, Hamas'ın 'evet' demesini beklediklerini söyledi.
İsrail işgal ordusu, gece boyunca Gazze Şeridi'nin birçok bölgesini bombardımana tuttu.
Al Jazeera, Gazze'nin orta kesimindeki Nuseyrat mülteci kampındaki iki ayrı saldırıda 17 Filistinlinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Nuseyrat'ta bombalanan evlerde, Refah'taki kara işgalinden kaçan Filistinliler yaşıyordu.
Saldırılarda onlarca kişi de yaralandı, daha fazla sayıda insan ise enkaz altında kurtarılmayı bekliyor.
Gazze'nin Akdeniz kıyısındaki saldırıda ise iki Filistinli can verdi, onlarca ağır yaralı hastanelere taşındı.
Kasım ayı ortasından bu yana Kızıldeniz'i dünyanın en tehlikeli su yolu haline getiren Yemenli Husiler, füzeler, silahlı insansız hava araçları, silahlı insansız deniz araçları ve botlarla 500'den saldırıya imza attı.
ABD'nin başını çektiği uluslararası koalisyonun Babülmendep Boğazı çevresinde savaş gemileriyle devriye gezmesi ya da Yemen topraklarındaki Husi hedeflerinin bombardımana tutulması, İran destekli grubu geri adım attırmadı.
Husiler geçen hafta ABD'ye ait USS Dwight D. Eisenhower uçak gemisini vurduklarını duyurdu, Pazartesi akşamı ise yine Amerikan ordusuna ait bir F-22 savaş uçağını düşürdüklerini açıkladı.
Başkent Sana dahil Yemen'in batısını kontrol eden İran destekli grup, söz konusu açıklamalarına dair bir kanıt sunmuş değil.
Şimdiye kadar Avrupa ile Asya arasındaki en kısa güzergahı kullanan bir ticari geminin batmasına, 21 geminin ise hasar almasına yol açan Husileri durdurmak için taktik değişikliğe gidiliyor.
İran destekli Husilere ait dört radar sisteminin vurulduğunu bildiren ABD ordusunun Orta Doğu operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), geçen hafta da sekiz hava savunma sistemi ve radarı imha etti. Radar ve hava savunma sistemlerinin vurulması, ABD'nin başını çektiği uluslararası koalisyonun Yemen topraklarında büyük bir askeri operasyona hazırlandığı yorumlarına neden oldu.
ABD Hazine Bakanlığı ise, Husilere yardım ettikleri gerekçesiyle Çin bağlantılı iki kişiye ve beş kuruluşu hedef alan yaptırımlar ilan etti. Yaptırım uygulanacak şirketler arasında, Orta Doğu merkezli gemi firmaları da var.
Washington, yaptırım listesindeki kişi ve kuruluşların Yemenli Husilere silah sevkiyatını kolaylaştırdığını savunuyor.
Çin merkezli Ningbo Beilun Saige ve Dongguan Yuze adlı makine şirketleri ABD listesine girdi. İran'ın ana müttefiki olan Pekin'in yaptırımlara nasıl bir yanıt vereceği merakla bekleniyor.
Yaklaşan seçimler öncesi İsrail'e bazı bombaların sevkiyatını askıya alan ABD, bir yandan da işgal ordusuna yeni silahlar sağlamaya devam ediyor.
ABD Kongresi'ndeki iki kilit Demokrat üyenin İsrail'e büyük bir silah satışını desteklemeyi kabul ettiği bildiriliyor. Devasa silah paketinde 50 adet F-15 savaş uçağı da yer alıyor.
Washington Post gazetesi, Biden yönetiminin yoğun baskısı sonucu Demokrat Gregory Meeks ve Ben Cardin'in İsrail'e silah satışına imza verdiğini yazdı.
F-15 jetlerinin teslimatının yıllar alabileceğini belirten gazete, iki Demokrat siyasetçinin 18 milyar dolarlık silah satışına aylarca direndiğini kaydetti.
İSRAİL 1,1 MİLYAR DOLARLIK NÜKLEER SİLAH ALDI
İsrail'de yayımlanan Jerusalem Post gazetesi ise, 2023 yılında uluslararası nükleer silah harcamalarının yüzde 13 arttığını, İsrail'in de geçen yıl nükleer silah satın aldığını yazdı.
Geride kalan yılda nükleer silahlara 91 milyar dolar harcandığını kaydeden gazete, 51 milyar dolarla açık ara birinci sırada olan ABD'yi 11,9 milyar dolarla Çin'in izlediğini, üçüncü sıradaki Rusya'nın ise 8,3 milyar dolarlık bir harcama yaptığını aktardı.
İngiltere'nin 8,1 milyar doları nükleer silaha yatırdığını belirten Jerusalem Post, İsrail'in ise 1,1 milyar dolar değerinde nükleer silah edindiğini bildirdi.
Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Kampanya (ICAN) örgütünün yayımladığı yeni rapora göre, yalnızca Pakistan ve Kuzey Kore'nin harcamalarında küçük düşüş gözlendi.
İsrail resmi olarak nükleer silah sahibi olduğunu doğrulamıyor ancak Tel Aviv yönetiminin elinde 90 kadar nükleer silah başlığı olduğu biliniyor.