03.11.2024 - 22:10 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
İran'ın İsrail'e saldırı için konum aldığı yönünde haberler gelirken, İsrail de saldırının olası güzergahı olan Irak'taki hedeflerini belirledi. Savaştan son dakika gelişmelerini aktarıyoruz.
Hizbullah İsrail'e saldırı hazırlıklarının videosunu paylaştı. "Ellerimiz hep tetikte" diyerek paylaştığı video sosyal medyada da büyük ilgi gördü.
İsrail'de alarm! İsrail'de, panik içinde her yerde siren çalıyor, roket ve İHA alarmı verildi. Tam 147 noktada, demir kubbe bu 147 hedefi durdurabilir mi ve bir anda ne kadar roket, ne kadar İHA atacağı da belli değil Hizbullah'ın deniliyor.
Son dakika gelişmesini CNN Türk'te değerlendiren Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ "147 nokta ve çok ciddi bir rakam. Sadece Hizbullah'ın yapma ihtimali de var veya eşzamanlı, Husi, Hamas ve Hizbullah'ın toplu saldırısı da olabilir" dedi.
İsrail’in 30 gündür kuşatma ve saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda bir evin hedef alındığı hava saldırısında, 4 Filistinli hayatını kaybetti, 5 kişi yaralandı.
Görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail savaş uçakları Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki "Ebu Nadi" ailesinin evini hedef aldı. Saldırı geniş çaplı yıkıma yol açtı.
Sağlık kaynakları, saldırıda yaşamını yitiren 4 Filistinlinin ve 5 yaralının El-Avde Hastanesine nakledildiğini belirtti.
-İsrail'in Gazze'nin kuzeyindeki Filistinlileri göçe zorlama planı
Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze'nin kuzeyine 5 Ekim'de yoğun hava saldırıları düzenleyen İsrail ordusu, 6 Ekim'de söz konusu bölgelere kara saldırısı başlattı.
Bu adımın, daha önce İsrail basınına yansıyan ve "generallerin planı" olarak bilinen, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze'nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim'de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya'daki Filistinlilere uyarıda bulunarak boşaltılması istenilen bölgelerin haritasını paylaşmıştı.
Lübnan'ın güneyinde ve doğusunda birçok farklı yerde daha fazla hava saldırısı oldu. Al Jazeera'nin haberine göre Sayda şehrinin eteklerinde, Haret Saida adlı bir bölgede, yerleşim binasına benzeyen bir yere büyük bir saldırı yapıldı.
Şimdiye kadar, bu saldırıda en az üç kişinin öldüğüne ve en az dokuz kişinin yaralandığı bildirildi. Habere göre Sayda, son birkaç günde iki kez olmak üzere birçok kez vuruldu; bu, İsrailliler için ana operasyon alanının daha kuzeye doğru tırmanışının bir göstergesi.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 27 artarak 43 bin 341'e çıktı, yaralı sayısının da 102 bin 105'e yükseldi.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği "4 katliamda" 27 kişinin hayatını kaybettiği, 86 kişinin yaralandığı belirtildi.
Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.
AFP'nin haberine göre İsrail ordusu Salı günü, Lübnan'ın doğusundaki Baalbek bölgesi için yeni bir tahliye uyarısı yaptı. İşgal ordusu, bölgedeki Hizbullah hedeflerini vuracaklarını öne sürerken, bölgede sirenler çalmaya başladı.
Eylül ayından bu yana savaşın aktif olarak taştığı Lübnan'da şimdiye kadar bin 900'dan fazla kişinin öldüğü bildiriliyor. İsrail ordu kaynakları ise Lübnan'da şimdiye kadar 38 askerinin öldüğünü açıkladı.
Londra merkezli Al-Araby Al-Jadeed'in istihbarat raporlarına dayandırdığı haberine göre İran lideri Ayetullah Ali Hamaney'in İsrail'in geçen hafta yaptığı saldırıya "ezici bir yanıt alacağını" söylediği son konuşmasının ardından İran güçleri İsrail'e saldırmak üzere konumlandı.
Yayın organı, konuya yakın kaynaklara dayanarak bugün yayınladığı haberde, İran güçlerinin geçen ay İsrail'in misilleme saldırısına yanıt olarak İsrail'e saldırmak üzere konumlandığını bildirdi.
Beklenen saldırı, Hamas'ın 7 Ekim saldırılarından bu yana Tahran'ın İsrail'e doğrudan başlattığı üçüncü saldırı olacak. Jerusalem Post gazetesi ise istihbarat raporları saldırının Irak'tan başlatabileceği yönündeki bilgilerini hatırlatarak, Tahran'ın İsrail'e İran topraklarından saldırmayı planlayıp planlamadığının net olmadığını belirtti.
ABD'li bir yetkili ise Axios'a verdiği bilgide, "İranlılara şunu söyledik, bir daha saldırırsanız İsrail'i durduramayız" dediklerini belirtti. Yetkili aynı zamanda ABD'nin İsrail'in geçen haftaki saldırısının yoğunluğunu düşük tutmakta ABD'nin payı olduğunu hatırlatarak İran'a "İsrail'den gelecek bir sonraki saldırının bir öncekiyle aynı kalibrede olmasını sağlayamayız" dediklerini de ekledi.
Öte yandan Hizbullah'ın siyasi büro üyelerinden Haydar el-Lami, yakın zamanda Hizbullah'a bağlı Lübnan gazetesi El-Akhbar'a verdiği bir röportajda, örgütünün İsrail'e saldırmak için İran ile koordineli çalıştığını söyledi.
Hamaney dün yaptığı konuşmada "Küstahlığa karşı koymak için, askeri, silahlanma veya siyasi eylemler açısından gereken her şeyi mutlaka yapacağız ve yetkililer de şu anda bunları yapmakla meşgul" demişti.
Londra merkezli Suudi Elaph haber sitesinin haberine göre İsrail, İran destekli milislerin İsrail'e saldırmaya devam etmesi halinde Irak'ta vuracağı hedefleri belirledi ve Bağdat'ı uyardı.
İsmi açıklanmayan yetkililer yayın organına, balistik füzeleri ve ilgili ekipmanları İran'dan Irak topraklarına nakletmeye çalışan Tahran'ın uydular tarafından izlendiğini ve bunların İsrail'e yapılacak olası bir saldırıda kullanılmasının tahmin edildiğini söylüyor.
Haberde, İsrail'in İran destekli milislere ait hedeflerin yanı sıra Irak devletinin hedeflerini de izlediği ve tespit ettiği belirtiliyor.
Elaph'a göre Iraklı kaynaklar, İran'ın savaşı kendi topraklarından uzaklaştırmak için Irak'ı kullandığı yönündeki endişelerini dile getiriyor.
İranlı yetkililer, Kudüs'ün 26 Ekim'de askeri üsleri ve tesisleri hedef alan ve İran'ın en az beş kişiyi öldürdüğünü söylediği saldırısına yanıt olarak İsrail'e yeni bir saldırı düzenleme tehdidini sürdürüyor. İsrail'in İran askeri tesislerine misilleme amaçlı saldırıları, 1 Ekim'de İran'ın İsrail'e yaklaşık 200 balistik füze fırlatarak Batı Şeria'da bir Filistinliyi öldürdüğü saldırısından haftalar sonra gelmişti.
Axios'un ABD'li bir yetkiliye dayandırdığı habere göre Biden yönetimi, İran'ı İsrail'e yeni bir saldırı düzenlememesi konusunda uyardı. Yetkili, ABD'nin İran'a mesajında "Saldırı olması halinde İsraillileri dizginleyemeyeceğini" söyledi. İran'ın 1 Ekim'de İsrail'e saldırmasının ardından İsrail'in bir dizi suikastına yanıt olarak İsrail geçen hafta 'ABD'nin sözünü dinleyerek' nükleer veya petrol üretim tesislerini değil, askeri hedefleri vurarak karşılık vermişti.
ABD'li yetkili Axios'a verdiği bilgide, "İranlılara şunu söyledik, bir daha saldırırsanız İsrail'i durduramayız" dediklerini belirtti. Yetkili aynı zamanda ABD'nin İsrail'in geçen haftaki saldırısının yoğunluğunu düşük tutmakta ABD'nin payı olduğunu hatırlatarak İran'a "İsrail'den gelecek bir sonraki saldırının bir öncekiyle aynı kalibrede olmasını sağlayamayız" dediklerini de ekledi.
ABD yetkili, mesajın doğrudan İranlılara iletildiğini söyledi; haberde 'bu durum dikkat çekici' olarak niteleliyor. çünkü bu tür doğrudan temaslar nadiren açıklanıyor. İsrailli yetkili, mesajın Washington'dan Tahran'a İsviçre aracılığıyla iletildiğini söyledi.
Beyaz Saray ise konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı.
Almanya merkezli Bild gazetesinde çıkan ve Hamas'ın elindeki İsrailli rehineleri Mısır'a kaçıracağına yönelik haberin merkezindeki sahte belgelerinin ucu İsrail Başbakanı Binjamin Netanyahu'nun ofisine uzandı. İsrailli yetkililerin konuyla ilgili getirdiği yayın yasağının mahkeme tarafından kaldırılmasıyla Haaretz gazetesinde belgeleri sızdıran kişinin özel güvenlik toplantılarından, turlara İsrail Başbakanı Binjamin Netanyahu ile olduğunu gösteren fotoğraflar yayınlandı. Analistler, Netanyahu'nun bu belgelerle 'algı operasyonu' yapıp Hamas ile anlaşması bozduğunu söylüyor.
Haaretz gazetesinden Bar Peleg, X hesabından paylaştığı fotoğraflarda, yüzü bulanıklaştırılan söz konusu başbakanlık görevlisinin yanında güvenlik toplantısında, brifinglerde ve kritik yerlerde Netanyahu'nun yanı başında durduğu görülüyor.
Olayın merkezinde Netanyahu’nun çevresinden bir sözcü şüpheli konumunda. Haaretz'in haberine göre başbakan, şüphelinin "hiçbir zaman güvenlik toplantılarına katılmadığını, gizli bilgilere erişmediğini veya gizli ziyaretlerde yer almadığını" iddia etti. Ancak Netanyahu'nun açıklamalarına rağmen, bu şüpheli, yine habere ve fotoğraflara göre savaş sırasında Netanyahu'ya yakın çalıştı, güvenlik tesislerine yapılan ziyaretlere ve Tel Aviv'deki Kirya üssündeki hassas toplantılara katıldı.
İsrailli rehinelerin aileleri başta olmak üzere Netanyahu'ya tepki artarken, başbakanın Hamas ile anlaşmayı kasıtlı belge sızdırma yoluyla engellediği ve rehineleri kurtarabilecekken bunu dünya kamuoyunu manipüle etmek için kullandığı dile getiriliyor.
Öte yandan yine Haaretz gazetesinin haberine göre Netanyahu, belgelerin ofisinden sızdırıldığını inkar etmedi, ancak bunu kendisinin de medya yoluyla öğrendiğini öne sürdü. Habere göre Netanyahu, Cumartesi akşamı yaptığı açıklamada
Alman bulvar gazetesi Bild'de yayınlanan Hamas belgesini, yayımlanana kadar bilmediğini iddia etti, ancak belgenin ofisinden gazeteye ulaştığını inkâr etmedi. Netanyahu'nun açıklamasında, Başbakan'ın, belgenin 'Bild' gazetesine sızdırılmasına karışmakla suçlanan kişilerden birinin ofisinde çalıştığını yalanlamadığı da belirtildi.
YAYIN YASAĞI KALKINCA ANLAŞILDI
Rishon Lezion Barış Mahkemesi, Cuma günü gizli belgelerin sızdırılmasına karıştıkları şüphesiyle bazı kişilerin tutuklandığını kamuoyuna açıklama izni verdi. Mahkeme Başkanı Yargıç Şalom Mizrahi, Haaretz ve diğer medya kuruluşlarının talebine yanıt olarak dosyadaki yayın yasağını daralttı ve soruşturmanın "hassas bilgilere ve bilgi kaynaklarına yönelik tehdit" ve "Gazze Şeridi'ndeki savaş hedeflerinin engellenmesi" konularını içerdiğini belirtti. Bu hedefler arasında "rehine sorununu çözmek" de yer alıyor.
BILD HABERİ NE DİYORDU?
Eylül ayı başında Hamas lideri Yahya Sinvar henüz öldürülmeden Alman Bild gazetesinde yayımlanan ve Hamas tünellerinde bulunduğu iddia edilen belgenin, Hamas’ın savaş stratejisini açıkladığı öne sürüldü. Haaretz'den Bar Peleg'in haberine göre Netanyahu, bu belgenin yayımlanmasını kendi çıkarlarına kullanarak, rehine yakınlarının protestolarını engellemeye çalıştı. Haaretz'in haberinde "Bu, Netanyahu'nun Hamas belgelerini kendi amaçları için ilk kullanışı değildi" ifadeleri yer aldı.
Haberde, 1 Eylül’de, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) sözcüsünün Hamas tarafından esir alınan altı rehinenin öldürüldüğünü açıkladığı hatırlatılırken, "Hepsi sağ olarak kaçırılan rehinelerin dört tanesi, Mayıs sonunda Başkan Biden tarafından önerilen anlaşmanın hayata geçmesi halinde serbest bırakılacaktı" denildi.
'SIRTIMIZA BIÇAK SAPLADI'
Oğlu Gazze'de rehin tutulan Einav Zangauker, Haaretz'in haberine göre mahkemenin yayın yasağını kaldırması için talepte bulunan isimlerden. Zangauker, Netanyahu'nun rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik anlaşmayı baltalamak için gizli bilgileri sızdırdığını iddia etti. Zangauker, "Netanyahu'nun çevresinden, yabancı medyaya yanlış ve saptırılmış bilgi verildi, bu da ailelere karşı bir zehir kampanyasını körükledi ve anlaşmayı engelledi. Bu, halkın sırtına saplanan bir bıçak."