İsrail Lübnan'dan sonra gözünü Suriye'ye dikti! İşgal girişimi: Tanklar harekete geçti...

İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları devam ederken, ABD’nin Beyrut Büyükelçiliği, Lübnan’daki ABD vatandaşlarına derhal ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulundu. Büyükelçilik, başkent Beyrut’taki Refik Hariri Uluslararası Havalimanı’nda uçuşların devam ettiğini belirterek, ABD hükümetinin 27 Eylül’den bu yana ABD vatandaşları ve aile üyelerinin tahliyesi için uçuşlar organize ettiğini ancak çoğu uçuşun kapasitenin çok altında gerçekleştiğini ifade etti.

Dakikalar önce İsrail'e hava saldırısı düzenlendi. Birçok kentte sirenler çaldı, İsrailliler sığınaklara gitti.

CNN Türk muhabiri Emrah Çakmak olayı böyle anlattı; Tel Aviv kent merkezinde Lübnan Hizbullahı tarafından iki karadan havaya füzeyle isabet alınarak ateşleme gerçekleştirildiği ifade edildi. 180'den fazla yerde sirenler devreye alındı. Özellikle sirenleri duyan Tel Aviv kent sakinleri sığınaklara doğru koşmaya başladılar. Bu Lübnan Hizbullahı'ndan ateşlenen füzelerin özellikle hava savunma sistemi tarafından infilak ettirildiği de açıklanan bilgiler arasında çok sıcak bir şekilde artık Hizbullah daha da hızlı reaksiyon vermeye karşı saldırılara geçmeye başladı. Hayber operasyonu da sabah saatlerinde 9.30'da denizdeki üslerin hedef alınmasıyla başlamıştı. Orada da İsrail ordusu tarafından etkisiz hale getirildiği açıklaması yapıldı. Denizde, havada ve karadaki karşı saldırılarına devam ediyor. Bunu da Hizbullah şu şekilde açıklıyor. Geride bıraktığımız zaman biriminde Hizbullah'a karşı saldırılarınıza yanıt veriyoruz diyorlar.

İsrail ordusu, Suriye'den gönderilen iki kamikaze silahlı insansız hava aracının (SİHA) savaş uçakları tarafından düşürüldüğünü bildirdi. Kamikaze drone'ların İsrail hava sahasına girmeden önlendiği belirtiliyor.

İsrail'in üçüncü büyük şehri Hayfa ve orta kesimindeki Netanya'ya gün içinde onlarca füze ateşleyen Hizbullah, öğleden sonra kuzeydeki Karmiel'i vurdu.

Karmiel ve çevresinde sirenlerin çalmasıyla başlayan panik, gökyüzünde duyulan patlamalarla devam etti.

İsrail medyası, füzelerin hasara yol açtığını bildiriyor. Roketlerden biri park halindeki bir araca etti ve otomobil alev alev yandı.

Polis bazı kişilerin yaralandığını bildirdi ancak ambulans servisi herhangi bir yaralanma vakasının olmadığını söyledi.

İsrail ordusu Lübnan'dan 15 füzenin Karmiel'e gönderildiğini ve bazılarının hava savunma sistemlerini aştığı bilgisini verdi.

Yukarı Celile bölgesindeki Karmiel şehri, 47 bin nüfuslu.

Hayfa'nın ardından hava saldırısı sirenleri İsrail'in orta kesiminde duyuldu. Netanya ve Vadi Ara bölgesinde çalan sirenlerin nedeni, Lübnan'dan ateşlenen füzelerdi.

İsrail ordusunun ilk açıklamasına göre, Hizbullah'ın gönderdiği füzelerin tümü hava savunma sistemleri tarafından durduruldu.

23 Eylül tarihinden itibaren Lübnan'a yoğun hava saldırıları düzenleyen, güneydeki şehirleri, başkent Beyrut ve doğudaki Bekaa Vadisi'ni yüzlerce kez bombalayan İsrail ordusu, 1 Ekim'de gelindiğinde kara işgalini duyurdu.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah dahil Lübnanlı grubun üst düzey yönetiminin tamamını suikastlarla öldüren İsrail, ayrıca eşi benzeri görülmeyen çağrı cihazı ve telsiz saldırılarına da imza attı.

İran destekli Hizbullah'ın sendelediği ve caydırıcılığını yitirdiği yorumları yapılırken, geçen haftadan itibaren Hayfa'nın arka arkaya vurulması denklemi yeniden değiştirdi.

On binlerce üyesi ve cephaneliğinde 150 bin kadar füzesi olduğu tahmin edilen Hizbullah, İsrail'in stratejik şehri Hayfa'daki bir askeri üssü Pazar günü hedef aldı.

Golani Tugayı'nın eğitim üssü Binyamina'da en az dört askerin öldüğü, yaralanan 58 askerden sekizinin durumunun ise ağır olduğu biliniyor. Bugün Binyamina üssünü ziyaret eden İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, ölümcül drone saldırısını acı verici olarak niteledi.

Hizbullah'ın bir numaralı müttefiki İran'da ise medyadaki manşetlerde gözden kaçmayacak bir sevinç var. İran, bir yandan 1 Ekim'deki balistik füze saldırısına İsrail'in misillemesini bekliyor.

IRNA haber ajansı tarafından yayımlanan resmi gazete İran, 'Hizbullah'tan Golani Tugayı'na ölümcül darbe' manşetiyle okurlarının karşısına çıktı.

Devrim Muhafızları Ordusu'yla bağlantılı Civan gazetesinin manşetinde 'THAAD'ı ABD subaylarıyla birlikte vururuz' ifadesi dikkat çekiyor. Orta Doğu'da Tahran yönetiminin müttefiklerini sırayla ziyaret eden İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD'nin İsrail'e Yüksek İrtifa Bölge Savunma Sistemi (THAAD) bataryaları ve 100 kadar asker konuşlandırma kararına tepki gösterdi. Civan gazetesi, bakan Erakçi'nin ABD'yi üstü kapalı bir şekilde uyardığı yorumunu yaptı.

Civan gazetesi ayrıca Binyamina üssünün yemekhanesinden sosyal medyaya yansıyan fotoğrafları özel bir haberle sayfasına taşıdı.

İngilizce yayımlanan resmi gazete Tehran Times ise, Lübnan sınırına yaklaşık 70 kilometre mesafedeki Golani üssünün vurulmasını 'Hizbullah hayatta ve zinde' yorumuyla sundu ve İsrail'i alaya aldı. İsrailli uzman Gideon Levy'nin görüşlerini aktaran Tehran Times, Levy'nin "Daha azı beklenmiyordu. Lübnan'daki savaşın sonunda değil başındayız. Ve bu savaş için can atan herkes, bunun çok ağır bir bedeli olacağını biliyor olmalı" dediğini yazdı. Gideon Levy, devamında "Bu bir piknik olmayacak ve çok kanlı bir iş olacak" ifadesini kullandı.

Muhafazakar Cam-i Cem gazetesi ise İsrail'de yayımlanan Maariv gazetesinden alıntılar yaptı, Maariv'in üs saldırısını bir trajedi olarak tanımladığını aktardı. Gazete ayrıca, Maariv'in İsrail'in drone'larla başa çıkacak bir sisteme sahip olmadığını yazdığını ekledi.

Geçen hafta birden fazla kez Birleşmiş Milletler (BM) barış gücü askerlerinin Lübnan'daki karargah ve üslerine saldıran İsrail işgal ordusu, Pazar günü bir kırmızı çizgiyi daha aşıp bu kez bir BM mevzisine tanklarla girdi.

Kısaca UNIFIL olarak bilinen BM barış gücü, İsrail tanklarının mevzideki ana kapıyı tahrip ederek içeri girdiğini açıkladı. UNIFIL, ayrıca mevzinin 100 metre yakınında birkaç el ateş edilmesiyle ortaya çıkan dumandan 15 BM askerinin etkilendiğini, askerlerin cilt tahrişi ve mide rahatsızlığıyla tedavi altına alındığını bildirdi.

UNIFIL'in verdiği bilgiye göre Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları ve uluslararası hukuku göz göre göre ihlal eden İsrail işgal birlikleri, söz konusu üssün ışıklanrının söndürülmesini talep etti. İsrail askerleri ve tanklarının, yaklaşık 45 dakika sonra UNIFIL'in protestosu üzerine mevziden ayrıldı.

Diğer yandan, İsrail birlikleri Meys El Cebel yakınlarında barış gücü askerlerinin geçişine izin vermedi.

Dünyadaki birçok ülke ve BM tarafından İsrail'in UNIFIL askerlerine saldırısı 'savaş suçu' olarak niteleniyor. Nitekim, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, yaptığı açıklamada barış gücüne saldırının savaş suçu teşkil edebileceğini vurguladı.

Bir BM mevzisine izinsiz girilmesi uluslararası hukukun ve 1701 sayılı Güvenlik Konseyi kararının açık bir şekilde ihlali. Yanı sıra barış güçlerine yönelik her türlü kasıtlı saldırı uluslararası insancıl hukukun ve 1701 sayılı kararın ağır bir şekilde yok sayılması anlamına geliyor.

1 Ekim tarihinde Lübnan'ın karadan işgaline girişen İsrail ordusu, Mavi Hat olarak bilinen sınırdaki BM barış gücü askerlerinin bölgeden ayrılmasını istiyor. Orta Doğu'da sonsuz bir savaş isteyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, televizyona çıkıp UNIFIL askerlerinin sınır hattından ayrılmaları gerektiğini söyledi.

Lübnan'ın güneyindeki Hasbaya'dan bildiren Al Jazeera muhabiri Imran Khan ise, Pazar günü İsrail tanklarının BM üssüne girmesine rağmen barış gücü askerlerinin bölgede kalmaya devam ettiğini aktardı. Netanyahu'nun üstü örtülü tehdidini hatırlatan Khan, "Gözlem gücünden kurtulmak, uluslararası toplumun yaşananlara karşı kör olmasına yol açar" yorumunu yaptı.

Avrupa Birliği ise, BM güçlerine İsrail'in saldırıları sonrasında alarm durumuna geçti. İsrail'in uluslararası hukuku hiçe sayan saldırılarını kınayan AB, İsrail'den bir soruşturma beklediğini kaydetti.

İsrail'i en sert eleştiren Avrupa ülkeleri arasında başı çeken İspanya ise, saldırıları 'kabul edilemez' olarak niteledi.

Türkiye ise Pazar günü Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla İsrail'i bir kez daha kınadı. Bakanlığın internet sitesindeki resmi açıklamada, "İsrail’in UNIFIL’e düzenli olarak saldırması, Netanyahu hükümetinin Lübnan’a yönelik işgal politikası izlediğinin ve her koşulda silah kullanmaya hazır olduğunun bir delilidir. BM Güvenlik Konseyi’nin her bir üyesi, bizzat görevlendirdikleri BM güçlerine karşı İsrail’in saldırılarına engel olmakla yükümlüdürler" denildi.

Lübnan'da 50 ülkeden 10 bin barış gücü askeri ve 800 sivil görev yapıyor. Görev gücü askerleri, 1978'den bu yana Litani Nehri ve Lübnan ile İsrail arasında 'Mavi Hat' diye bilinen BM'nin tanıdığı sınırda devriye geziyor.

Katil tabur Golani'ye ait üssün vurulduğu İsrail'in kuzeyindeki Hayfa, sabah saatlerinde bu kez füze saldırısına hedef oldu. Hayfa'da sirenler sabahtan bu yana aralıksız çalıyor. İsrail'deki alarm uygulamasının yayınladığı haritaların giderek büyüdüğü ve Hayfa çevresindeki 1,5 milyon insanı etkilediği görüldü.

İsrail ordusu, Hizbullah'ın Lübnan'ın güneyinden liman şehri Hayfa'ya 10 füze ateşlediğini duyurdu. Orduya göre füzelerden çoğu havada engellendi, bazıları açık alanlara düştü.

Lübnan'ın en ciddi askeri gücü Hizbullah ise, bu sabah sınır hattından sızmaya çalışan İsrail askerlerini top atışına tuttuğunu açıkladı.

Markaba köyü çevresindeki İsrail askerlerinin bombalandığını kaydeden İran destekli grup, ayrıca sınır hattında birçok noktaya roket fırlattığını belirtti.

Gazze Şeridi'ni yerle bir edip Lübnan'a saldırıya geçen İsrail, ana müttefiki ABD'den yeni bir yardım alıyor. ABD, 7 Ekim 2023'ten bu yana açık kaynaklara göre 18 milyar dolarlık silah ve cephane gönderdiği İsrail'e şimdi füze bataryaları konuşlandıracağını açıkladı.

Savunma Bakanlığı Pentagon, İsrail'e bir THAAD hava savunma bataryası ve asker göndereceklerini resmen duyurdu. Pentagon Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, Başkan Joe Biden'dan gelen talimatla Yüksek İrtifa Bölge Savunma Sistemi (THAAD) bataryasının konuşlandırılmasına izin verildiğini aktarı.

Washington, füze sisteminin Nisan ve Ekim aylarında iki kez İsrail'i füzelerle vuran İran'a karşı hava savunmasını güçlendireceğini söylüyor. Sözcü Ryder, “Bu adım, ABD'nin İsrail'in savunmasına ve İsrail'deki Amerikalılar’ı İran'ın olası balistik füze saldırılarına karşı korumaya yönelik kararlılığının altını çiziyor” dedi.

THAAD sisteminde genel olarak her biri, altı kamyona monte edilmiş fırlatıcı, 48 önleyici, telsiz ve radar ekipmanından oluşuyor. Bunları kullanmak ve faal halde tutmak için 95 asker gerekiyor.

THAAD, Patriot'u tamamlayıcı bir sistem olarak kabul ediliyor ancak daha geniş bir alanı savunabiliyor. Bu hava savunma sistemi, hedefleri 150 ila 200 kilometre mesafeden vurabiliyor.

THAAD bataryasının nereden geleceği açıklanmadı. Kongre Araştırma Servisi'nin Nisan ayında yayınladığı bir rapora göre, ordunun 7 THAAD bataryası bulunuyor.

İran İsrail'e 1 Ekim'de sürpriz şekilde 181 balistik füze ateşledi ve birçok askeri üssün vurulduğu görüldü. İsrail günlerdir İran'a misillemede bulunacağını duyuruyor.

İRAN MEYDAN OKUDU: KIRMIZI ÇİZGİMİZ YOK

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD'nin THAAD hamlesinin ardından sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda Washington'ın Tel Aviv'e rekor tutarda silah gönderdiğini hatırlattı, "Şimdi de İsrail'e füze sistemiyle asker konuşlandırarak onların hayatını riske atıyorlar" dedi.

Bakan devamında, "Son günlerde bölgemizde topyekün bir savaşı engellemek için muazzam çaba sarf etmiş olsak da açıkça söylüyorum ki halkımızı ve çıkarlarımızı savunurken kırmızı çizgilerimiz yok" cümlelerini kurdu.

İsrail'in hayati önemdeki şehrinde sabah saatlerinde yine sirenler çaldı, Pazar akşamı gerçekleşen saldırının korkusuyla insanlar sığınaklara koştu. Hayfa'da büyük bir panik havası var.

Suudi Arabistan gazetesi Şarkul Avsat'da Ağustos başında yayımlanan bir haberin ilk cümleleri şöyleydi:

"Hayfa artık çoğu kişinin tanımladığı gibi ‘yaşama ve dinlenme şehri’ ya da 48 Araplarının (İsrail vatandaşı Filistinliler) dediği gibi ‘denizin gelini’ olmaktan çıktı ve buraya ayak basan herkesin her köşe başında korkuya kapıldığı bir şehir haline geldi."

'İsrail'in en büyük korkusu Hayfa'nın hedef alınması' başlıklı haberde şehrin İsrail için ne kadar önemli olduğu belirtiliyor ve özellikle limana vurgu yapılıyordu. Haberde İsrail'in dünyaya açılan kapısı olan stratejik kent Hayfa'da limandaki konteynerler ya da silah depolarının Hizbullah tarafından vurulmasının bir patlama dizisini tetikleyebileceği uyarısı da vardı.

İsraillilerin en büyük kabusu Ekim ayından itibaren gerçeğe dönüştü, Hayfa'yı füze sağanağına tutan Hizbullah sonunda bir askeri üssü vurmayı başardı.

Hayfa'nın güneyinde yer alan Binyamina üssündeki askerler akşam yemeği için toplanırken, kendilerine doğru gelen kamikaze silahlı insansız hava araçlarından (SİHA) habersizdi.

Yerel saatle 19.00 sularında Akdeniz tarafından Hayfa'ya doğru ilerleyen kamikaze drone'lardan biri yemekhaneyi vurdu. Üste Gazze Şeridi'ndeki katliamlarla adını duyuran Golani Tugayı'nın askerleri bulunuyordu.

Üssün vurulduğu haberleri İsrail'e şok dalgaları yayarken, ordu gece yarısına doğru dört askerin öldüğünü resmen açıkladı. İsrail medyası ise, bu sabah yaralanan 58 askerden 41'inin halen hastanede tedavi gördüğünü, bunlardan sekizinin durumunun ağır olduğunu yazdı.

Sosyal medyada paylaşılan videolardan birinde yemekhanenin zemininde kanlar içindeki askerler görülürken, üssün dışında ise panik halinde yaralı taşıyan askerler vardı.

Al Jazeera, yalnızca yemekhanenin değil koridorların da kanlar içinde kaldığını gösteren fotoğraflar yayınladı. Fotoğraflarda yemekhanenin çatısında açılan büyük delik dikkat çekici.

SİRENLER ÇALMADI

Al Jazeera muhabiri Nour Odeh, Binyamina üssünün seçilmesinin fazlasıyla sembolik olduğunu bildiriyor. Odeh, İsrail ordusunun elit birimi Golani Tugayı'nın geçmişteki tüm savaşlara katıldığını, Lübnan'ın işgal edildiği 1978 ve 1982'nin yanı sıra 2006'daki bir aylık savaşta da söz konusu tugayın yer aldığını hatırlattı.

Ordudan yapılan kısa açıklamada hiçbir uyarı sireninin çalmamasına vurgu yapıldı ve saldırının soruşturulduğu belirtildi.

EBABİL'İN MODİFİYE HALİ: MİRSAD 

Times of Israel, denizden İsrail hava sahasına giren kamikaze drone'ların Mirsad modeli olduğunu, İran üretimi Ebabil-T olarak da bilindiğini yazdı. Mirsad SİHA'sını Hizbullah'ın ana suikast drone'u olarak tanımlayan yayın organı, silahın daha önce de kullanıldığını hatırlattı.

Hizbullah ise yaptığı açıklamada Hayfa'yı ilk kez kullandıkları drone'larla hedef aldığını kaydetti.

Saatte 370 kilometre hıza ulaşabilen kamikaze drone'un 120 kilometrelik bir menzile sahip. Hayfa ile Lübnan'ın güneyi arasındaki mesafe ise kuş uçuşu yaklaşık 35 kilometre. Mirsad SİHA'sı 40 kilogram ağırlığında füze ya da patlayıcı taşıyabiliyor.

RADARDAN KAYBOLDU

Times of Israel, kamikaze drone'ların radarlar tarafından belirlendiğini ve birinin Hayfa'nın kuzey açıklarında vurularak düşürüldüğünü yazdı. Habere göre savaş uçakları ve helikopterler ikinci kamikaze SİHA'yı takip ediyordu ancak Mirsad model drone izini kaybettirdi. İsrail ordusu ikinci drone'un kaybolduğunu tahmin ediyordu ancak bir anda Binyamina'daki askeri üste patlama gerçekleşti.

TEL AVİV'DEN 48 SAAT SONRA

Hizbullah geçen hafta Cuma günü 8 Ekim 2023'ten bu yana devam eden çatışmada ilk kez İsrail'in başkenti Tel Aviv'i kamikaze drone'la vurmayı başardı. Hayfa'daki askeri üssün yine kamikaze SİHA ile vurulması, Tel Aviv'deki saldırıyı izliyor.

Tel Aviv saldırısında İsrail hava savunma sistemlerinin birkaç kez denemeye rağmen kamikaze drone'u durduramadığı ortaya çıktı. İsrail ordusu, iki kamikaze SİHA'nın Tel Aviv'e doğru geldiğini, birinin savaş uçakları tarafından gökyüzünde vurulup düşürüldüğünü söylüyor. Lübnan sınırı ile Tel Aviv arasında kuş uçuşu yaklaşık 100 kilometre bulunuyor.

Başta lideri Hasan Nasrallah olmak üzere son iki ay içerisinde tüm üst yönetimini İsrail saldırılarında kaybeden Hizbullah'ın arka arkaya Tel Aviv ve Hayfa'yı drone'larla vurması, Lübnanlı grubun askeri kapasitesine dair beliren kuşkuları ertelemiş görünüyor.

Hizbullah İsrail'in kuzeyindeki şehirler ve yerleşimlere her gün neredeyse yüzlerce füze ateşliyor. Yanı sıra 1 Ekim'de başlayan kara işgalinde İsrail birlikleriyle sınır hattında çatışıyor.

HİZBULLAH: KÜÇÜK BİR UYARI

Hizbullah, İsrail'in üçüncü büyük şehri Hayfa'nın aylar öncesinde füze saldırıları nedeniyle tahliye edilen Kiryat Shmona ve Metulla'ya benzeyeceğini vurgulayan bir açıklama yaptı. İran destekli grup, İsraillilerin Hayfa'da tanık oldukların şeylerin küçük bir uyarı olduğunu da ekledi.

Hizbullah açıklamasında ayrıca kamikaze drone'lar Akdeniz semalarında ilerlerken Hayfa'nın kuzeyindeki Akka ve Nehariye'ye onlarca füze ateşlendiği, İsrail'in hava savunma sistemlerinin meşgul edildiği vurgulandı.

İsrail'in, Gazze Şeridi'ndeki Aksa Şehitleri Hastanesinin bahçesinde yerinden edilmiş sivillerin çadırlarını hedef alması sonucu çok sayıda kişinin öldüğü ve yaralandığı bildirildi. Filistin resmi haber ajansı WAFA'da yer alan haberde, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde bulunan Aksa Şehitleri Hastanesi yerleşkesindeki çadırları bombaladığı belirtildi. Hastane yerleşkesinde yerinden edilmiş sivillerin kaldığı çadırlara düzenlenen saldırı sonucu çok sayıda Filistinlinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı aktarılan haberde, İsrail saldırısının çadırlarda yangına yol açtığı ve alevlerin yayılmaya devam ettiği kaydedildi.

WAFA'ya konuşan Aksa Şehitleri Hastanesi yetkilileri, İsrail'in çadırlara yönelik saldırısı sonucu çok sayıda sivilin öldüğünü ve yaralandığını bildirdi. Yetkililer, hastanenin yaralılarla dolduğunu belirtti. Öte yandan, sosyal medyada, hastane yerleşkesindeki yangında bazı kişilerin alevler içinde kaldığı, çığlıkların duyulduğu görüntüler paylaşıldı.

Gazze'deki hükümet: Hastanede yerleşkesindeki çadırlar 7. kez bombalandı

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre ise İsrail ordusu, Aksa Şehitleri Hastanesi yerleşkesindeki yerinden edilmiş sivillerin kaldığı çadırlara 7. kez saldırı düzenledi.

Hastanedeki çadırlarda yangına yol açan saldırılar sonucu şu ana kadar 3 kişi öldü, 40 kişi yaralandı.

İsrail savaş uçakları, Deyr el-Belah kentinde yer alan Aksa Şehitleri Hastanesi yerleşkesinde yerinden edilmiş sivillerin kaldığı çadırları 10 Ocak, 13 Mart, 22 Temmuz, 4 Ağustos ve 27 Eylül 2024'te de bombalamıştı.

Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı bir okula düzenlenen İsrail saldırısında, 15'i kadın ve çocuk olmak üzere en az 22 kişi hayatını kaybetti, 80 kişi yaralandı.

İsviçre, İsrail'e Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) yönelik tüm saldırılarını acil olarak durdurması çağrısı yaptı.

İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'nın El Halil kentinde, 9 aylık hamile olan, 24 yaşındaki Filistinli bir kadını gözaltına aldı.

Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ülkedeki mevcut durumu ve İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırganlığını durdurmaya yönelik devam eden diplomatik çabaları görüştü.

İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nin merkezindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda yerinden edilmiş sivillerin sığındığı el Müftü Okulu’na düzenlediği saldırıda 13 Filistinli hayatını kaybetti.

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin güneyinde İsrail askeri araçlarını hedef alan dron saldırısında 4 askerin öldüğünü açıkladı.

İsrail ordusunun Lübnan'a son 24 saatte düzenlediği saldırılarda 51 kişinin öldüğü, 174 kişinin yaralandığı bildirildi.

Hizbullah'ın İsrail’deki askeri üsse düzenlediği dronlu saldırıda yaralı sayısı 67'ye yükseldi. Hizbuhlah, saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, “Saldırı, Gazze Şeridi'ndeki kararlı Filistin halkına ve onların yiğit ve onurlu direnişine destek vermek ve Lübnan'ı ve halkını savunmak için gerçekleştirildi” dedi.

İsrail'in Hayfa bölgesinin güneyindeki bir askeri üsse, Hizbullah'ın düzenlediği İHA saldırısında yaralananların sayısı 67'e yükseldi. Öte yandan Hizbullah tarafından yapılan açıklamada, İsrailli sivillerin askeri bölgeden uzak durması çağrısında bulunuldu.

İsrail'in merkezindeki bir noktaya patlayıcı yüklü insansız hava aracıyla (İHA) düzenlenen saldırıda 4'ünün durumu kritik en az 39 kişinin yaralandığı ifade edilerek, hava savunma sistemlerinin hava aracını tespit etmediği, saldırı alarmlarının çalmadığı bildirildi.