31.12.2023 - 15:35 | Son Güncellenme:
İsrail'in Gazze'yi işgalinde seksen yedinci gün, bütün gelişmeleri dakika dakika ayrıntılı bir şekilde canlı blog sayfasına taşıyoruz.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nde İsrail güçlerine düzenlediği saldırılara dair yeni görüntüler paylaştı.
İsrail’de Enerji Bakanlığı görevine atanan Eli Cohen'in yerine Dışişleri Bakanı olarak Israel Katz getirildi.
İsrail hükümeti kabinede değişikliğe gitti. İsrail’de Enerji Bakanlığı görevine getirilecek Eli Cohen yerine yeni dışişleri bakanını atadı. Savaş kabinesinde görev almaya devam edecek Cohen’den boşalan koltuğa Israel Katz getirildi. Cohen, mevcut hükümetin iktidarda kalması halinde 2026 yılında dışişleri bakanı olarak görev alabilecek.
Öte yandan, İsrail hükümeti, ertelenen belediye seçimlerinin Şubat ayında yapılmasına yeşil ışık yakarken kararın İsrail meclisi Knesset’te onaylanması gerekecek.
Ekim ayı sonunda Gazze Şeridi'ni karadan işgale girişen İsrail ordusunun kayıpları artıyor.
Bugün yapılan açıklamada iki askerin daha Filistinli gruplar tarafından öldürüldüğü duyuruldu. Böylece İsrail'in Gazze'deki kaybı 172'ye yükseldi.
Filistinli yetkililer, İsrail vahşetinde üçüncü ayın bitmesine günler kala Gazze Şeridi'ndeki evlerin yüzde 70'nin yok olduğunu açıkladı.
7 Ekim'den bu yana aralıksız devam eden İsrail bombardımanı, Gazze Şeridi'ndeki birçok şehir ve mahalleyi haritadan sildi.
2,3 milyon Filistinlinin sıkışıp kaldığı Gazze Şeridi'ndeki 439 bin evden yaklaşık 300 bini İsrail saldırılarında yerle bir oldu. Bir başka deyişle, her 10 evden yedisi artık yerinde değil.
Uydu görüntülerini inceleyen Wall Street Journal, İsrail'in Gazze'ye attığı 29 bin bombanın evlerin yanı sıra hastaneler, ibadethaneler ve dükkanları hedef aldı. WSJ, Gazze Şeridi'ndeki tüm sivil altyapının tamir edilemeyecek boyutta hasar gördüğünü aktardı.
İsrail bombardımanı, modern tarihin en yıkıcısı olarak niteleniyor.
Yemen'in batısını kontrol eden Husilerin füzeler ve kamikaze drone'larla dünyanın en tehlikeli su yoluna haline getirdiği Kızıldeniz'de, gece yarısı birçok patlama meydana geldi.
Kızıldeniz'de seyreden bir geminin iskelesinde patlama kaydedilirken, saldırı konumu olarak Yemen'in en büyük limanı Hudeyde'nin yaklaşık 90 kilometre güneybatısı verildi.
Saldırıdan saatler önce ise, Maersk Hangzhou'ya ait bir yük gemisi Yemen'den ateşlenen bir füzeyle vuruldu. Geminin vurulması, ABD'nin başını çektiği uluslararası koalisyonun Kızıldeniz'de devriye gezmeye başlamasından bu yana Husiler adına ilk başarılı saldırı olarak görünüyor.
Danimarkalı bir şirkete ait Singapur bayraklı Maersk gemisi, Mısır'ın Port Said limanına doğru ilerliyordu. Saldırı, Danimarka'nın Kızıldeniz'deki uluslararası koalisyona katıldığını duyurmasından bir gün sonra gerçekleşti.
İKİNCİ AÇIKLAMA GELDİ
ABD'nin Orta Doğu'daki operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), yardım çağrısına yanıt verildiğini açıkladı, Husilerin ateşlediği iki balistik füzenin ise USS Gravely ve USS Labboon savaş gemileri tarafından düşürüldüğünü bildirdi.
CENTCOM, bugün öğle saatlerinde yaptığı açıklamada ise Husilere ait üç deniz aracının batırıldığını duyurdu.
Açıklamaya göre, Husilerin Kızıldeniz'in güneyindeki bir ticari gemiye saldırması üzerine Amerikan helikopterleri kalkış yaptı.
Uçak gemisi USS Eisenhower ve savaş gemisi USS Gravely'den havalanan helikopterle, Husilere ait dört tekneden üçünü vurarak batırdı. CENTCOM, vurulan üç teknede kurtulan olmadığını, dördüncü teknenin ise kaçmayı başardığını aktardı.
Açıklamaya göre, Maersk Hangzhou'dan gelen yardım çağrısı üzerine helikopterler bölgeye gönderildi.
Bu sabah yerel saatle 06.30'da Maersk Hangzhou'nun ikinci bir yardım çağrısı yaptığını kaydeden CENTCOM, Husi teknelerinin gemiye 20 metre kadar yaklaştığını ve ateş açtıkları Maersk Hanzhou'ya çıkmaya çalıştığını belirtti.
CENTCOM, ABD helikopterlerinin olay yerine ulaşması üzerine Husilerin helikopterlere de ateş açtığını ve ardından çatışma çıktığını bildirdi.
AFP: EN AZ 10 ÖLÜ VAR
Saldırıya dair Yemen'den ilk bilgiler geldi, ülkenin en büyük limanı Hudeyde'den iki kaynak uluslararası haber ajansı AFP'ye konuştu.
AFP'ye verilen bilgiye göre, Amerikan helikopterlerinin saldırısında en az 10 Husi üyesi öldü, iki milis yaralandı. Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan kaynak, dört Husi üyesinin hayatta kaldığı bilgisini de verdi.
DÜNYANIN EN TEHLİKELİ SU YOLU
Hint Okyanusu'nu Avrupa ve ABD'ye en kısa rotadan bağlayan Kızıldeniz-Süveyş Kanalı-Akdeniz rotası, Aralık ayı başından bu yana neredeyse her gün patlamalarla sarsılıyor. Umman Denizi ile Kızıldeniz arasındaki Babülmendep Boğazı, Husi saldırılarının çoğunun gerçekleştiği nokta oldu.
Dünyanın en büyük nakliye firmalarından biri olan Maersk, Husi saldırılarının ardından Kızıldeniz rotasını iptal edip Afrika Kıtası'nı en güneyden dolaşmaya karar verdi. ABD'nin başını çektiği koalisyonun hayata geçmesi üzerine gemilerini yeniden Kızıldeniz'e döndürdü.
AP haber ajansına konuşan ABD ordusundan koramiral Brad Cooper, Refah Muhafızı Operasyonu adı verilen uluslararası görev gücünün duyurulmasından bu yana bu yana 1200 ticari geminin Babülmendep Boğazı'ndan geçtiğini söyledi.
Gazze'deki savaşın başlamasından haftalar sonra İsrail'in en güneyindeki şehri Eilat'a balistik füzeler ateşleyip kamikaze drone gönderen İran destekli Husiler, ardından İsrail'e ait gemilere Kızıldeniz'de el koymaya ya da saldırmaya başladı. Husiler Aralık ayı başından yalnızca İsrail'e ait değil İsrail limanlarına uğrayacak tüm gemileri hedef alacaklarını duyurdu. Böylece Kızıldeniz bir anda dünyanın kilitlendiği su yoluna dönüştü.
Filistinli yetkililer, Ekim ayı sonunda Gazze'yi karadan işgale girişen İsrail ordusunun saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının 21 bin 822'ye çıktığını açıkladı. Kurbanların yarıdan fazlası çocuklar ve kadınlar.
Son 24 saatteki İsrail bombardımanında 150 Filistinli can verdi.
Filistinli yetkililer, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde yaralananların sayısının ise 56 bini aştığı bilgisini veriyor.
İsrail'de rotasyon anlaşması uyarınca Dışişleri Bakanı Eli Cohen'in yerine Enerji Bakanı Israel Katz geçiyor.
Geçen yıl Likud Partisi'nin bünyesinde varılan anlaşma gereği gerçekleşen değişiklik, kabine tarafından onaylandı. Parlamentonun onayıyla değişiklik hayata geçecek.
Anlaşmaya göre, Israel Katz 2025'in sonuna kadar Dışişleri Bakanlığı koltuğunda oturacak ve Eli Cohen 2026'da bir kez daha eski görevine dönecek.
Times of Israel, söz konusu atamaların Başbakan Binyamin Netanyahu'nun son yıllarda Dışişleri Bakanlığı'nı devre dışı bırakma politikasının bir yansıması olduğu yorumunu yaptı. Netanyahu'nun tutumu, İsrailli diplomatların birçok kez grev yapmasına neden oldu.
Maariv gazetesine konuşan mevcut Dışişleri Bakanı Cohen, 7 Ekim'deki Hamas baskınından İsrail hükümetinin sorumlu olduğunu söyledi. Cohen, savaş sonunda Gazze'nin güvenlik kontrolünü ele alacaklarını savundu.
İran'ın Suriye'deki en üst seviye komutanı Rıza Musevi'yi Şam'da güpegündüz füzelerle vuran İsrail, bir kez daha kuzey komşusunu hava saldırılarıyla hedef aldı.
Şam yönetimi, Suriye'nin kuzeyindeki Halep'teki İran askeri mevzilerin İsrail tarafından vurulduğunu ve maddi hasar meydana geldiğini açıkladı. İsrail savaş uçaklarının vurduğu yerler arasında Akdeniz kıyısındaki Lazkiye de var.
Lübnan'dan bildiren Al Jazeera muhabiri Ali Haşim, İsrail jetlerinin Akdeniz semalarından Halep'teki hedeflere füze ateşlediğini aktardı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise, Halep, Lazkiye'de ve Elbu Kemal'de en az 23 milisin öldüğünü duyurdu. Irak-Suriye sınırındaki Elbu Kemal'daki hava saldırısına dair detaylı bir bilgi yok.
İsrail, Suriye'de çoktan onuncu yılını dolduran iç savaş boyunca yüzlerce hava saldırısı gerçekleştirdi. Tel Aviv yönetimi söz konusu saldırılara dair çok nadir açıklama yaptı.
Gazze'deki savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana ise Suriye'deki İsrail saldırıları artmış durumda. İsrail jetlerinin fırlattığı füzelerin hafta içinde Kasım Süleymani'nin yardımcısı Rıza Musevi'yi öldürmesi, Irak'tan İran'a bölgeyi sarstı. Suriye Savunma Bakanlığı'nda ofisi bulunan Musevi, 30 yıldır İran'ın ülkedeki askeri organizasyonunu yönetiyordu.
Al Jazeera muhabiri Haşim, Halep ve Lazkiye'nin vurulmasının bir başka İran destekli grup Hizbullah'ın Lübnan sınırındaki İsrail hedeflerine saldırmasına misilleme olduğu yorumunu yaptı. Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah, 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusuyla çatışıyor.
Son günlerde Lübnan'a Suriye ve Irak'ın eklenmesi, bölgesel savaş endişelerini tırmandırıyor. Irak ve Suriye'deki İran milis güçleri, Amerikan üslerine aralıksız roket ateşliyor.
Gazze'yi yerle bir eden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Mısır'la savaşı tetikleyebilecek bir hamleyi dillendiriyor.
Netanyahu, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki sınır bölgesinin kontrolünün İsrail'de olması gerektiğini söyledi.
Bu teklif, İsrail ve Mısır arasındaki 1979 anlaşmasının ihlal edilmesi anlamına geliyor. Mısır ve Gazze arasındaki ince bir çizgi olan 14 kilometrelik Philadelphia Koridoru, aslında bir tampon bölge. 1979 yılında İsrail ve Mısır arasında imzalanan barış anlaşmasıyla ortaya çıktı, işgal güçleri 26 yıl sonra Gazze'yi terk edinceye kadar kontrolü İsrail'deydi. 2007 yılında Gazze'yi yönetmeye başlayan Hamas Philadelphia Koridoru'nun da denetimini ele aldı. 1979 anlaşmasına göre İsrail'in D Bölgesi'e tanklar ve toplar konuşlandırması yasak.
İsrail ordusu, geride kalan haftalarda Philadelphia Koridoru dahil Gazze ile Mısır sınırı arasındaki bölgeyi bombardımana tuttu.
Binyamin Netanyahu ise, basın toplantısında ağzındaki baklayı çıkardı, Philadelphia Koridoru'nun İsrail tarafından kontrol edilmesi ve kapalı olması gerektiğini dile getirdi.
Mısır'ın İsrail'e kesin bir dille 'hayır' yanıtı vermesi bekleniyor. Zira, Refah'taki bombardımanın ardından Mısır ordusu bölgeye takviye asker konuşlandırdı.
Al Jazeera'ya konuşan analist Rami Huri de, Mısır'ın Philadelphia Koridoru'nu İsrail'e vermeyeceğini söylüyor. Beyrut Amerikan Üniversitesi'nde akademisyen olan Huri, Kahire yönetiminin Netanyahu'nun dile getirdiği kabul etmeyeceğini vurguluyor.
Katar'da yayımlanan El Arabi El Cedid gazetesi ise, Mısır'dan bir heyetin İsrail'in başkenti Tel Aviv'i geçen hafta ziyaret ettiğini yazdı.
Bir hafta sonra ortaya çıkan gizli ziyaretin gündeminde, Gazze'deki savaşı bitirecek ateşkes ve rehine takası anlaşmaları vardı.
El Arabi El Cedid'e konuşan Mısırlı bir yetkili, işlerin halen karmaşık olduğunu söyledi. Adı paylaşılmayan kaynağa göre, Mısır anlaşmanın hayata geçmesi halinde İsrail'in Gazze'deki işgal güçlerini çekmeye hazır olup olmadığını araştırıyor.
İsrail'in başkenti Tel Aviv'de Cumartesi akşamı gerçekleştirilen protestolarda hem rehinelerin serbest kalması hem de başbakan Binyamin Netanyahu'nun hapse atılması için pankartlar taşındı.
Rehine yakınlarının gösterisinde Hamas'ın serbest bıraktığı İsrailliler Moran Stela Yanai kürsüye çıktı.
Kalabalık, özellikle bir haftalık geçici ateşkesi bitirip Gazze'ye yeniden saldıran Netanyahu hükümetinin rehinelerin serbest kalması için adım atmamasına öfkeliydi.
Bazı protestocular, Binyamin Netanyahu'nun yolsuzluk soruşturmalarıyla yüzleşip hapse girmesini isteyen pankartlarla yürüdü.